10-13-2012
|
#29
|
Prof. Dr. Sinsi
|
İstanbul Yalıları
Saliha Sultan Yalısı (Eyüp)
İstanbul Eyüp ilçesinde, Bahariye sahilinde bulunan bu yalı XVIII yüzyılın ilk yarısında yapılmıştır
Saliha Sultan, Sultan III Ahmet’in kızı olup, 1715 tarihinde doğmuş, Sarı Mustafa Paşa ile 1728, Ali Paşa ile 1740, Ragıp Paşa ile de 1758 yılında evlendirilmiştir Ragıp Paşa’nın 1763 yılında ölümünden sonra da Kaptan-ı Derya Mehmet Paşa ile evlendirilmiştir Sultan’ın düğünleri bu yalıda yapılmıştır
Saliha Sultan 1778 yılında da bu yalıda ölmüştür Yalı ile ilgili yeterli bir bilgi bulunmamakla beraber, Sultan I Abdülhamit’in 1778 tarihli bir Hatt-ı Humayunu’nda İstanbul’da Yeşil İmaret bitişiğinde Saliha Sultan Sarayı ile Eyüp’teki Sahilhanesinin bütün ilaveleri ile beraber I Abdülhamit tarafından kızı Esma Sultan’a temlik edildiği yazılıdır
Uryanizâde Ahmet Esat Efendi Yalısı (Eyüp)
İstanbul Eyüp ilçesinde, Defterdar İskelesi ile Yavedut Camisi arasında bulunan bu yalıda Şeyhülislâm Uryanizade Ahmet Esat Efendi 1813 yılında dünyaya gelmiştir Babası Sultan II Mahmut’un kadılarından Mehmet Sait Efendi’dir Bu bakımdan yalının XVIII yüzyılda yapıldığı ve babasının ölümünden sonra Ahmet Esat Efendi’ye geçtiği anlaşılmaktadır
Bu yalı ile ilgili de kaynaklarda yeterli bilgi bulunmamaktadır
Valide Sultan Yalısı (Eyüp)
İstanbul ili Eyüp ilçesi, Zal Mahmut Paşa Camisi’nin yakınında, Feshane Caddesi üzerinde bulunan bu yalının oldukça büyük olduğu kaynaklardan öğrenilmektedir Yalı Sultan IV Mehmet’in annesi Turhan Hatice Sultan tarafından yaptırılmış, Turhan Hatice Sultan’ın ölümünden sonra da Rabia Gülnuş Emetullah Sultan’a verilmiştir Sonraki yıllarda Sultan III Ahmet’in kızı Fatma Sultan’a verilmiş, ancak yalı Valide Sultan Yalısı ismi ile tanınmıştır
Yalının divanhane tavanının, çeşmesinin, döşeme çinilerinin ve kameriyesinin 1728 yılında tamir edildiği konusunda kaynaklarda bir not bulunmakta olup, bunun dışında mimari yapısı ile ilgili bir bilgi bulunmamaktadır
Yahya Bey Yalısı (Eyüp)
İstanbul ili Eyüp ilçesi, Defterdar’da Eski Feshane Binası yanında bulunuyordu Yahya Bey Sadrazam Hüsrev Paşa’nın kethüdası olup, zenginliği ile tanınmıştır
Yalının Haliç kıyılarında bir rıhtımı olup, altı dönümden fazla meyve ağaçlı bahçesi vardı Bu bahçe içerisinde küçük bir akarsu ile havuz, kuyu, mutfak ve hizmetkârlara ait koğuşlar bulunuyordu
Yalı içerisinde on beş oda, iki salon, sofalar, iki yemek odası ve bir de hamamı vardı Kaynaklardan yalının geniş pencereleri olduğu, içerisinde yirmiye yakın çeşmesi olduğu da öğrenilmektedir Bu yalı 1898 yılında Esma isimli bir hizmetçi tarafından yakılmıştır İçerisindeki Mevlevi dervişi Veled Çelebi’nin zengin kütüphanesi ile eşyaları da yanmıştır
|
|
|