Yalnız Mesajı Göster

İstanbul Hanları

Eski 10-13-2012   #1
Prof. Dr. Sinsi
Varsayılan

İstanbul Hanları




İstanbul Hanları

Hanlar,uzak bölgelerden gelen tacirlerin kalabileceği,mallarını güven altında bekletebileceği bir ihtiyaçtan doğmuştur Başlangıcından itibaren han ve kervansaray adı altında topladığımız bu ticari yapılar insan-yük-hayvan üçlüsünün bir arada konakladığı yapılardır Çeşitli yerlerden gelen tüccar mallarını taşıyan hayvanlarını alt kattaki ahırlarda barındırır kendi ise yukarıdaki odalarda ikamet eder,mallar ise alt ve üst katlardaki depolarda korunurdu Gece olunca bu binaların kalın ve güvenlikli kapıları soyguna karşı kapanır ve gün ışıyıncaya kadar açılmazdı Hanların büyük bir kısmı vakıf sahipleri tarafından vakıflarına gelir temin etmek için da yaptırılmıştır Osmanlı ticaret merkezlerinin vazgeçilmez bir parçası olan bu hanlar,fetihten sonra Fatih tarafından ikisi Tahtakale’de ikisi de bedesten yakınında olmak üzere dört han yaptırmıştır İlk inşa edilen han’ın Bedesten yakınındaki günümüze ulaşamamış olan “Bodrum Kervansarayı” olduğu bilinmektedir İstanbul’a pamuk ve ipek getiren tüccarların konakladığı bu iki katlı hanın otuzbir odası,onbeş dükkanı ve dokuz deposu olduğunu eski kaynaklar yazmaktadır Handan elde edilen yıllık gelir 15 000,dükkan ve hücrelerden ise 3000 akçe imiş Fatih’in Haliç’de,liman bölgesinde yaptırttığı han ise Venedik ve Cenevizli tüccarlar tarafından kullanılıyordu İstanbul Hanları başlıca, 1- Eminönü-Unkapanı bölgesi 2- Beyazıt-Sultanhamamı bölgesi 3- Beyazıt-Aksaray bölgesi 4- Haliç-Galata-Beyoğlu’nda olmak üzere başlıca dört bölgede toplanmışlardır İstanbul’da han inşaatı 20 inci yy ın başlarına kadar sürmüş olup,19uncu yy dan itibaren işlevi biraz değişerek,özellikle Beyoğlu ve Karaköyde ticarethanelerin toplandığı “İş Hanları” na dönüşmüştür

Eminönü bölgesindeki Hanlar:

Ali Paşa Hanı II

Kapalıçarşıda Yorgancılar Caddesi ile Çadırcılar sokağının köşesindedir Kitabesi olmayan bu hanın kesin olmamakla beraber inşaat tarzının 18 inci yy özelliklerini göstermesi bakımından Hekimoğlu Ali Paşa tarafından yaptırıldığı tahmin edilmektedir Ortasındaki 17 x 27 m ebadındaki bir avlunun etrafında iki katlı ve revaklı olup han odaları bu revaklara açılmaktadır Yuvarlak kemerli bir giriş kapısından üzeri tonoz örtülü bir koridor ile avluya girilir Avludan üst kata orijinalinde taş olup bugün demire çevrilmiş merdivenlerle çıkılmaktadır Revakların üzerleri tonoz örtülüdür Yapılışında avludaki mekanlar depo üst katlar ise ticarete ayrılmıştı Günümüze fonksiyonu oldukça bozularak gelmiştir

Astarcı Hanı

Kapalıçarşı’da Yağlıkçılar Caddesindedir Kitabesi olmayan bu hanı kimin yaptırdığı bilinmemektedir İnşaat tekniği bakımından 18 inci yy a tarihlendirilen bu han dikdörtgen plânlı ,ortasında bir avlu ve onunda çevresinde iki katlı revaklı bir tiptedir Çok azı günümüze gelebilen bu revak sıraları yeni yer açmak ,genişlemek uğruna bozulmuşlardır Zemin kattaki revakların sivri,üst kattakilerin ise yuvarlar olduğu bazı kalıntılarından anlaşılmaktadır Yağlıkçılar caddesine bakan giriş kapısının üzeri bir tonoz ile örtülü olup bir koridor vasıtasıyla avluya bağlanmaktadır

Balkapanı Hanı:

Eminönün’de Yeni Cami ile Küçük Pazar arasındadır Hasırcılar,Tahtakale,Balkapanı ve Cömert sokaklarının çevrelediği alandadır Kitabesi olmayan bu hanın altındaki 12-13 yy a tarihlendirilen tonozlu mahzenler Bizans döneminde Venedik yerleşmesi olan bu bölgede bir bina olduğunu gösterir İnşaat tekniğinden ve Ayasofya Camiine vakıf mülkü olarak kaydı bulunduğundan bu han 16 ıncı yy tarihlendirilir İstanbula denizden gelen ticaret ve gümrük eşyalarının gereksinimi için yaptırıldığı da bulunduğu yerden dolayı anlaşılmaktadır 17 inci yy da Mısırlı tüccarlar tarafından kullanıldığını Evliya Çelebi yazmaktadır1688 ve 1807 yangınlarından büyük zarar görmesine rağmen onarımı yapılmış ve birtakım değişiklikler günümüze gelebilmiştir

87 x 52 m lik bir alan üzerine revaklı avlulu ve iki katlı olarak inşa edilmiştir Yuvarlak kemerli,beşik tonozlu ana giriş kapısı Hasırcılar sokağındadır Zemin kattaki odalar beşik tonozlu olup revaklara bir kapı ve pencere ile açılırlar Köşe odalarının örtüsü ise çapraz tonozdur Taş duvarlı,kurşun kaplı kubbeli olan bu yapıyı dışarıdan katları belirleyen profilli bir taş silme dolaşır Günümüzde kubbenin kurşun kaplamaları gitmiş avlunun içine ise birtakım yerleşimler hanın özelliğini kaybetmesine neden olmuştur

Burmalı Han

Eminönünde,Hasırcılar Caddesi ile Kızılhan sokağı köşesindedir Sadrazam Rüstem Paşa tarafından 1556 da Mimar Sinan’a yaptırılmıştır 16 ıncı yy ın klasik avlulu plânlı tipine uymadığı için önce mahkeme binası olarak yaptırılıp sonra da han’a çevrildiğini ileri süren tarihçiler vardır U biçimindeki plânının her iki kolunda biri Hasırcılar Caddesine diğeri Kızılhan sokağına açılan birer giriş kapısı vardır Girişlerde yuvarlar kemerli sade bir işçilik görülmektedir İki katlı olan binanın giriş katındaki mekanlar kalın taş payeler üzerindeki yuvarlak kemerlerin teşkil ettiği revak’ın gerisinde sıralanmıştır Han olarak kullanıldığında be mekanlar depo görevi görmekteydi Üst katta birer pencere ve kapı ile revaklara açılan ve ikamet için kullanılan odalar bulunmaktadır Binanın örtü sistemini teşkil eden kubbe tonozlar tuğladan idi Günümüzde ise bu kubbeler şapla kapatılmış ve yer-yer kiremit kullanılarak üst örtü sistemi bozulmuştur

Büyük Çorapçı Hanı

Mahmutpaşa’da Fincancılar yokuşunun başındadır Kanuni Sultan Süleyman’ın Kaptan-ı Deryası Piyale Paşa tarafından yaptırılmıştır Binanın inşa tekniği 16 ıncı yy tarzında olmasına rağmen günümüzde yeni açılan mekanlar ile orijinal planından uzaklaşmıştır Tek avlulu ve iki katlı olan bina bulunduğu arazinin durumundan dolayı düzgün bir şemaya sahip değildir Taş kemerli bir açıklık olan ana girişi Mahmutpaşa yokuşuna bakan yüzünde olup cephenin tam ortasında olup avluya beşik tonozlu bir geçitle bağlanır Bu geçidin sağ ve solundaki merdivenlerle üst kata çıkılır Avlunun ortasında beşik tonozlu bir bodrum bulunmaktadır Günümüzde ise bu avlunun içine yapılan birtakım ilavelerle görünüm son derece bozulmuştur Avlunun etrafını yuvarlar tuğla kemerli bir revak çevrelemektedir Hanın Fincancılar yokuşuna bakan cephesindeki taş işçiliği tuğla hatıllarla hareketlendirilmiştir İç bölümlerde moloz taş kullanılmıştır Han ilk yapıldığında zemin kat depolara üst kat ise ikamet için inşa edilmişti

Kayseri Han

Eminönünde Mimar Kemaleddin Caddesindedir Binanın üzerindeki tarih kitabesinde de yazdığı gibi 1895 de Ermeni bir mimara yaptırılmıştır İlk sahibinin Ermeni olduğunu bildiğimiz bu han daha sonra el değiştirmiştir Şimdiki sahipleri Ayşe Berker ve hissedarlarıdır Düzgün bir dikdörtgen plânı olan yapının dış cephesindeki taş işçiliği 19 uncu yy ın art-nouveau özelliklerini taşır Bir Bodrum üzerine üç kat ve onun üzerinde de çatı katı bulunan binanın orta kısmında üzeri camla kaplı bir avlusu bulunmaktadır Kapıları ortadaki avlu boşluğunun etrafını çevreleyen galeriye açılan 27 odası bulunmaktadır Dökme demirden olan giriş kapısı ince bir işçilik göstermekte olup yine demirden bir alınlığı bulunmaktadır Kapının üst tarafından kıvrımlı payandaların taşıdığı üç yönlü bir çıkma vardır Cepne boyunca devam eden bu çıkma üzerinde birbirlerinden korint başlıklı yivli gömme payelerle bölünmüştür Orta kattaki pencerelerin üzerlerinde Barok karakterli alınlıklar girland ve deniz kabuğu motifleri ile süslenmiştir Oldukça sade olan zemin katta iki yönde yukarıya ve aşağıya girişleri sağlayan geniş merdivenleri vardır



Alıntı Yaparak Cevapla