10-13-2012
|
#2
|
Prof. Dr. Sinsi
|
İstanbul Hanları
Kızıl Han (Papaz Hanı)
Eminönünde Hasırcılar Cad ile Kızılhan,Büyükbaş ve Kalçın sokakları arasındadır Kitabesi olmayan bu hanın mimarı ve yaptıranı bilinmemektedir Yapı inşa tekniği ve kullanılan malzeme 17 inci yy ı gösterir Hanın girişi Kızılhan sokağındaki cephesinde olup taş profilli bir kemerle üzeri beşik tonozlu bir koridor vasıtasıyla avluya bağlanır Avlu revaklarının iki yanındaki merdivenler üst kata çıkışı sağlamaktadır Hasırcılar Cad Büyükbaş ve Kızılhan sokakların bakan cephelerinde bir sıra dükkan vardır Bunlar günümüze son derece bozularak gelmişlerdir Bu dükkanların üzerindeki katların cephe malzemesi ile tuğla hatıllı taş ve moloz karışımıdır Kalçın sokağına bakan cephesinde ise dükkan yoktur Burada 12 konsolla dışarı taşma yapan ikinci kat çok harap ve yozlaşmış olarak günümüze gelmiştir Avluyu çeviren revakların üzerleri çapraz tonoz mekanlarınki ise kubbe ile örtülüdür
Kilit Hanı
Eminönünde,Uzunçarşı Cad ile Tacirhane sıkağı arasındadır Kitabesi olmayan bu hanın yaptıranı ve mimarı bilinmemektedir Yalnız inşaat tekniği bakımından 18 inci yy eseri olduğu anlaşılmaktadır Buluntulara göre bu hanın yerinde Bizans devrinde başka bir bina bulunduğu ,hanın da bu binanın kalıntıları üzerine inşa edildiği anlaşılmaktadır Giriş kapısı Uzunçarşı Caddesi üzerinde olup tonoz kemerli bir geçitle ortadaki 30 x 34 x 17 m lik yamuk şeklindeki bir avluya bağlanır Günümüzde çok değişmiş olmasına rağmen orijinalinin tuğla hatıllı kesme taştan inşa edildiği kalan izlerden anlaşılmaktadır Cephe girişinin iki yanında sivri kemerli dükkanlar da orijinal hallerinden tamamen uzaklaşmıştır Avluyu çevreleyen revaklar her iki katta da devam eder Birinci kattaki revak ve oda sistemi tamamen bozulmuş olup ikinci kattaki revak kemerleri kısmen de olsa orijinal hallerini devam ettirmektedir
Kürkçü Hanı:
Mahmutpaşa yokuşunda,Çakmakçılar ve Çarkçılar Sokaklarının arasındaki adadadır Fetihten sonra yapılan ilk hanlardan olup günümüze gelen en eski İstanbul hanıdır Fatih’in sadrazamı Mahmud Paşa tarafından kendisinin yaptırdığı camiye akar olmak üzere yaptırılmıştır Mimarı Atik Sinandır 128 x 68 m lik bir alanı kaplayan bu han iki avlulu ve bunların etrafını çevreleyen iki katlı bir yapıdır Kare biçimindeki büyük avluda duvarlara çapraz olarak inşa edilmiş “Hacı Küçük” adıyla anılan birinin vakfettiği küçük bir mescit yer alır Daha küçük olan ikinci avlu ise kapladığı sahanın çarpık olmasından dolayı yamuk şeklindedir Mahmutpaşa yokuşuna açılan giriş kapısı üzeri tonoz örtülü ve eyvan şeklindedir Buradaki koridor kemerli bir revakın çevrelediği avluya açılır Bu revaklı avlunun iki tarafındaki taş merdivenlerle üzeri beşik tonoz ile örtülü üst kata çıkılmaktadır Bu kattaki odalar revak’a birer kapı ve pencere ile açılmaktadır Cephede üst örtünün altında tuğladan yapılmış bir kirpi saçak bütün binayı dolaşır Binanın yapımında aralarda tuğla derz doku kullanılarak taş kullanılmıştır 16-19 yy arasında bu bölgede sıkça çıkan yangınlardan bu han çok zarar görmüş olmasına rağmen her seferinde onarılmıştır
Leblebici Hanı
Eminönü,Tahtakale’de Fincancılar Yokuşu ile Sabuncu Hanı sokaklarının kesiştiği köşededir Kitabesi olmayan bu hanın Eski Eserleri Koruma Encümenindeki Arşiv kayıtları Hürrem Sultan’ın vakfından olduğunu yazmaktadır Buna göre han 16 ıncı yy a aittir Fakat duvar işçiliği 18 inci yy ı göstermektedir Büyük bir ihtimalle 16 ıncı yy da yapılan han bilmediğimiz bir nedenle 18 inci yy da yeniden inşa edilmiş olmalıdır Ortasında 13 x 17 m ölçüsünde avlusu ile etrafında iki katlı yuvarlak kemerli revakların bulunduğu klasik han plânındaki bu yapı iki katlıdır Sabuncular Hanı sokağına açılmış olar ana cephesi günümüzde çok değişmiş olup burası üzeri beşik tonozlu bir koridor ile avluya bağlanmaktadır Avludaki üst kata çıkan merdivenlerde orijinal durumlarını tamamen kaybetmişlerdir Kesme taş ve tuğla hatıllı cephesinde kapı girişinin üzerinde taş konsolların taşıdığı bir çıkma bulunmaktadır Zemin kattaki odalar revak altına birer kapı ile üst kattakiler ise birer yuvarlak kemerli kapı ve taş söveli pencerelerle yuvarlak kemerli revaka açılırlar 1900 de ikinci avludaki çöken kubbe binaya çok büyük zarar vermiş, bu tarihten günümüze kadar gelen süre içerisinde içeriye ilave edilen bir takım oda ve mekanlarla özgün durumu bozulmuştur, Avlu cephelerinin üst kısımları kirpi saçakla nihayetlenir Örtü sisteminin ise bozulmuş olmasına rağmen kalan izlerden beşik ve çapraz tonoz olduğu anlaşılmaktadır
Hanın arkasında,Alacahamam sokağına bakan tarafında ,ona bitişik olarak Büyük Şişeci Hanı bulunmaktadır
Rüstem Paşa Hanı/ Küçük Çukur Han :
Eminönünde,Mahkeme Sokağında,Kanuni Sultan Süleyman’ın damadı ve Sadrazamı olan Rüstem Paşa’nın yaptırmış olduğu camiinin yanında ve yine aynı adı taşıyan hanının karşı köşesindedir Kitabesi olmayan bu hanın, 1561 tarihli Rüstem Paşa vakfiyesinde adı geçmektedir Mimar Sinan’ın eseri olan Rüstem Paşa külliyesinin 1560 tarihinde tamamlanmış olduğunu göz önüne alırsak bu han da kullanılan yapı malzemesiyle külliye ile büyük benzerlik gösterdiğinden bu tarihe ait olmalıdır 26 x 24 m ebadında dikdörtgen plânlı olan bu han 8 x 6 m ölçüsünde dikdörtgen bir avlunun etrafında iki kat olarak yapılmıştır Avlu iki katlı ve sivri kemerli bir revak ile çevrilidir Birinci kattaki odalar birer kapı ile, ikinci kattakiler ise ikişer pencere ve bir kapı ile revaka açılırlar Zaman içinde kullanıcılar tarafından çok tadilat görmüş olan bu hanın üst örtüsünün tonoz olduğu anlaşılmaktadır Hana Mahkeme sokağına bakan taş kemerli bir kapıdan girilmektedir
Rüstem Paşa Hanı /Büyük Çukur Han :
Eminönü’nde Rüstem Paşa Külliyesine ait olan bu han Mahkeme Sokağı ve Unkapanı caddesi arasındadır Mimar Sinan’ın eseri olan bu handa Rüstem Paşa’nın yaptırdığı komplekse beraber inşa edilmiştir 33 x 29 m ölçüsünde dikdörtgen planlı olan bu yapı 11 x 8 m ölçüsündeki bir avlunun etrafında üç katlı olarak yapılmıştır İki ayrı cephesinde iki girişi olan yapının taştan basık yuvarlak kemerli ve beşik tonoz ile örtülü bir giriş koridoru bulunan ana girişi Mahkeme Sokağı tarafındadır Bodrum kat girişi ise Unkapanı Caddesi tarafındadır Bodrum kattaki revaklar kare şeklinde payeler üzerinde tuğla derzli yuvarlak kemerlidir Zemin ve birinci kat kemerleri üç açıklık halinde sivri kemerlidir Ocak nişlerinin bulunduğu odalara revağın altındaki merdivenlerle çıkılmaktadır Bütün cephelerde ve her iki katta yer alan pencereler dikdörtgen taş silmeleri ile cepheyi hareketlendirmektedir
|
|
|