Yalnız Mesajı Göster

İstanbul Hanları

Eski 10-13-2012   #8
Prof. Dr. Sinsi
Varsayılan

İstanbul Hanları




Sorguçlu Han

Kapalıçarşının güneyinde Kalpakçılar Caddesi ile İskender Boğazı arasındadır Yolgeçen ve Baltacı hanları arasındadır Kitabesi olmyan bu hanın inşa tekniğine bakarak 18 inci yy a tarihlendirebiliriz Kalpakçılar caddesindeki girişi üzeri tonoz ile örtülü bir koridorla ortadaki yamuk şeklindeki avluya bağlanır Avluda iki katlı yuvarlak kemerli revak sistemi bugün sıva ile kapatılmış ve orijinal dokusu kaybedilmiştir Kalpakçılar caddesine bakan cephesinde girişin iki yanında sonradan ilave edilmiş dükkanlar cephenin özgün durumunu bozmuştur Alt kattaki üzeri beşik tonozlu mekanlar taştan yuvarlak kemerli bir kapı ile revak altına açılır Üst kattaki odaların örtü sistemi ise tamamen değiştirilmiş ve tonoz olması gereken yerler beton plaklarla kapatılmıştır Günümüzde çok harap olup orijinal yapısından tamamen uzaklaşmıştır

Süleymaniye Hanı

Süleymaniye külliyesinin bir bölümünü teşkil eden bu han,Külliyenin İmaretinin arka cephesinin altında,zemin katta olup Süleymaniye İmareti sokağındadır Kanuni Sultan Süleyman tarafından külliyenin Mimarı Sinan tarafından 1555 de inşa edilmiştir Külliyenin bir bölümünü teşkil ettiği için plan şeması klasik han tipinden ayrılır Avlusu yoktur ve tek hacim halindedir Dış cephe duvarları külliye ile bütünlük gösterip 1,5 m kalınlığında kesme taş duvardır İç kısımlarda ise moloz taş kullanılmıştır Basık kemerli bir girişi olan hanın zemin kat pencereleri düz hatıllı olup sağır alınlıklı ve yuvarlak taş kemerlidir Külliyeye ait bağımsız bir plâna sahip olmamasından dolayı ayrı bir özelliği olup İstanbul’daki nadir külliye hanlarındandır

Şeker Hanı

Fatih’de İstanbul Caddesi ile Malta Çarşısı Sokağının kesiştiği köşededir Kitabesi olmayan bu hanın yaptıranı ve mimarı bilinmemektedir Mimari özellikleri 17 inci yy han stilini göstermektedir 29 x 32 m ebadında kareye yakın yamuk planlı, ortasında revaklı bir avlusu olan bir binadır Orijinali iki katlı olan bu hana sonradan üçüncü bir kat ilave edilmiştir Zemin katı depolara ayrılmış olduğundan dışarı açılan pencereleri yoktur Üst kattaki pencereler dikdörtgen taş söveli ve hatıllı olup muntazam bir sıra halinde her mekana iki tane gelmek üzere devam eder İki caddenin birleştiği köşede inşa edildiğinden iki cephesi vardır Ana girişi İstanbul Caddesi üzerindedir Yuvarlak taş kemerli olan bu giriş,üstü beşik tonozla örtülü olan bir geçitle avluya bağlanır Avlu her iki katta da tuğladan sivri kemerli revaklarla çevrilidir Avludan üst kata çıkan merdiven orijinalliğini kaybetmiştir Cephede birkaç sıra taş ve tuğla derzden oluşan hatıllar görülmekte olup son derece sadedir

Taş Han (Sipahiler Hanı,Çukurçeşme Hanı,Katırcıoğlu Hanı)

Lalelide, Fethi Bey Caddesindedir Kitabesi olmamakla birlikte III Mustafa (1757-1774)’nın yaptırtmış olduğu Lâleli Camiinin Vakıf kayıtlarında ,bu hanın camiin vakfından olduğu ve ulûfelerini almak için İstanbula gelen Sipahilerin kalmaları için yaptırıldığı yazılıdır Bu yüzden ilk yapıldığında “Sipahi Hanı” adı ile tanınmaktadır

Üç avlulu olan bu hanın giriş cephesi çağdaşlarından farklı olarak tuğla hatıllı olmayıp kesme taştan inşa edildiğinden dolayı “Taş Han” adı ile anılmıştır Diğer cephelerde ve iç avluya bakan duvar örgüsünde ise taş sıraların arasında tuğla hatıllar ile klasik dokuya dönülmüştür Giriş 27 x 14 m lik birinci avluya alışılmışın dışında bir plân şemasıyla uzun bir bina koluyla bağlanır Avluya geçişi de içine alan bu kısım tek başına bir bölüm meydana getirmekte olup üzerinde iki katlı dar odalar bulunmaktadır Bu geçit ayrıca uzun bir koridor ile ana avluya da bağlanmakta olup iki yanında üst kata çıkışı sağlayan merdivenler vardır Girişin üzerinde biri büyük diğer ikisi küçük olmak üzere üç taş kemer hafif bir çıkıntı yapan taş payelere oturur Bu kemerlerin üzerinde zemin kat ile üst katı ayıran taş bir silme devam edere Esas avlu bodrumlu olup diğerlerinden oldukça büyüktür Bir rampa inilen avludaki bu bodrum atların barınması için yapılmıştır Yuvarlak revak kemerleri tuğladandır Bu revakların arkasında kalan odaların bazıları yuvarlak taş kemerli kapı ve dikdörtgen taş hatıllı pencerelerle bazıları da sadece sadece kapı ile revaklara açılmaktadır

Günümüzde bakımsız ve bazı yerleri harap olmakla beraber eski karakterini muhafaza edebilmiş olan bu yapı İstanbul’daki askeri hüviyetli tek handır






Alıntı Yaparak Cevapla