Yalnız Mesajı Göster

Eski Cami (Edirne)

Eski 10-13-2012   #2
Prof. Dr. Sinsi
Varsayılan

Eski Cami (Edirne)




Selimiye Cami (Merkez)



Edirne’nin ve Osmanlı İmparatorluğu’nun simgesi olan Cami, kentin merkezinde, eskiden Sarıbayır ve Kavak Meydanı denilen yerdedir Burada daha önce Yıldırım Beyazıt’ın bir saray yaptırdığı bilinmektedir

Mimar Sinan’ın 80 yaşında yarattığı ve "Ustalık eserim" dediği anıtsal yapı Osmanlı Türk sanatının ve Dünya Mimarlık Tarihinin baş eserlerindendir

IISelim’in (1564-1575) emriyle yaptırılan, çok uzaklardan dört minaresi ile dikkat çeken cami, kurulduğu yerin seçimi ile de Mimar Sinan’ın aynı zamanda usta şehircilik uzmanı olduğunu göstermektedir Mimar Sinan’ın ağzı ile yazıldığı söylenen “Tezkiret ül Bünyan” da, Selimiye Cami şöyle anlatılmaktadır:

“Cennet mekân Sultan Selim Han-ı sanî Şehr-i Edirne’ye kemal-i mertebe nazar-ı şefkatleri olmağın bir cami binasına emr-i hümayûnları olduki rüzgârda misali olmiya Bu hakir dahi bir resm-i âli eyledim ki Edirne içinde menzur-i halk ola, dört minaresi kubbenin dört canibinde vaki olmuştur Hep üç şerefelidir Üçer yollu ve ikisinin yolları başka başka vaki olmuştur Ol mukaddema bina olunan Üç Şerefeli, bir kule gibidir, gayet kalındır Emma bunun minareleri hem nazik, hem üçer yollu olmak gayet müşkil olduğu ukalaya malûmdur Halk, cihan, dairesi imkândan hariç dediklerinin bir sebebi, Ayasofya kubbesi gibi kubbe Devlet-i İslamiye’de bina olunmamıştır deyu taifei nasarının mimar geçinenleri Müslümanlar’a galebemiz vardır derlermiş Ol kadar kubbe durdurmak gayet müşküldür dedikleri bu hakirin kalbinde bir azim ukde olup kalmış idi: Mezbur cami binasında himmet edip biavnillah savei Sultan Selim Han’da izharı kudret edip bu kubbenin Ayasofya kubbesinden altı zira kaddim ve dört zira derinliğin ziyade eyledim”



Kesme taştan yapılan cami iç bölümüyle 1575 m2’lik, tümüyle 2475 m2’lik bir alanı kaplar Mimarlık tarihinde en geniş mekâna kurulmuş yapı olarak nitelenen Selimiye Camisi, yerden yüksekliği 43,28 m Olan, 31,28 m Çapındaki kubbesiyle ilgi çekmektedir Ayasofya’nınkinden daha büyük olan kubbe, 6 m Genişliğindeki kemerlerle birbirine bağlanan 8 büyük payeye oturtulmuştur Köşelerde dört, mihrap yönünde bir yarım kubbe merkezi kubbeyi destekler Yapıyı, kubbe kasnağında 32 küçük pencereyle, yüzlerdeki üst üste 6 dizide çok sayıdaki pencere aydınlatmaktadır Mimar Sinan’ın yarattığı 8 dayanaklı cami planının en başarılı örneğidir Önünde 18 kubbe ve 16 sütunla çevrili revak bulunmaktadır Ortada mermerden bir şadırvanı vardır Son cemaat yeri, kalın yuvarlak 6 sütun üzerine 5 kubbelidir Mermer işlemeli giriş kapısı üzerindeki kubbe yivli, diğerleri düzdür Caminin 3,80 m Çapında, 70,89 m Yüksekliğindeki üçer şerefeli dört minaresi bulunmaktadır Giriş yönündeki minarelerde şerefelere tek yolla, diğer ikisin de ise üç şerefeye ayrı ayrı yollardan çıkılmaktadır



Cami, mimari özelliğinin yanında, taş, mermer, çini, ahşap, sedef gibi süsleme özellikleri ile de çok önemlidir Mihrap ve minberi mermer işçiliğinin baş eserlerindendir Ortasında 12 mermer sütuna oturan müezzin mahfili yer almaktadır Sağda kitaplık bulunmaktadır Mihrabın solunda hünkâr mahfili vardır Bunun alt bölümü tavanındaki kalem işleri ise dönemin özgün özelliklerini yansıtmaktadır Kubbe ve kemerleri süsleyen özgün kalem işleri, son onarımlarla temizlenmiştir

Yapının çini süslemelerinin de Osmanlı ve dünya çini sanatında ayrı bir yeri vardır XVIYüzyıl çiniciliğinin en güzel örnekleri olan bu çiniler, sır altı tekniğinde olup, İznik’te yapılmıştır Mihrap duvarı, minber köşk duvarı, hünkâr mahfili duvarları, kadınlar mahfili, kemer köşelikleri, kıble yönündeki pencere alınlıkları çinilerle bezenmiştir Mihrap duvarındaki büyük çini panolarda da al, mavi çiçek ve yaprak süslemeler, pencere üstlerinde lacivert üzerine ak, sülüs Elham suresi yazılı kartuşlar, en üstte de geniş bir ayet bırdürü yer almaktadır Minber köşkündeki çini pano, lacivert üzerine ortada kırmızı, ak bahar çiçekli ağaç altında yaprak, sümbül ve lalelerle bezenmiştir

Mermer mihrabın sivri kemerli alınlığında lacivert üzerine ak sülüsle, ayet yazısı vardır Bu bölümdeki kırmızı, mavi, yeşil renkli şakayıklar, bahar ağaçları, beyaz üzerine iri mavi rozetli ve çevresi çiçekli panolar, baklava biçimi yapraklar arasında karanfiller ve bahar dalları XVIYüzyıl çinilerinin en güzel örnekleridir Hünkâr mahfili çinileri arasında, bir saraydan getirilerek buraya sonradan konmuş olabileceği düşünülen iki elma ağacının oluşturduğu “Elmalı Pano”nun Osmanlı çinilerinde özgün süsleme olarak ayrı bir yeri vardır Bu bölümde sivri kemerli pencere alınlıklarında, lacivert üzerine ak sülüsle ayetler ve iki pencere arasında tepeye yine lacivert üzerine ak kûfi yazılı kare pano da ilgi çekicidir Hünkâr mahfili duvarlarının yarısını kaplayan bu çiniler, mihrap çinilerinden daha niteliklidirAncak düzenleme ve anıtsallık yönünden daha sadedir

Selimiye Camisi’nin taş duvarlarla çevrili geniş avlusunda, Darül-Sübyan, Darül-Kurr’a ve Darül-Hadis yapıları bulunmaktadır Bu yapıların bir bölümü ve medrese, Edirne Müzesi’nin çeşitli bölümlerini oluşturmaktadır

Cami terasının altında yer alan Arasta (çarşı) IIIMurad zamanında Selimiye’ye vakıf olarak yaptırılmıştır Mimarı Davut Ağa’dır


Alıntı Yaparak Cevapla