Yalnız Mesajı Göster

İstanbulun Küçükçekmece İlçesi Tanıtımı

Eski 10-13-2012   #3
Prof. Dr. Sinsi
Varsayılan

İstanbulun Küçükçekmece İlçesi Tanıtımı




Osmanlı döneminde avlak olarak kullanılan bu bölgede birçok Osmanlı Padişahı ve erkanı avlandığı kaynaklar arasında yer almaktadırBir rivayete göre Sultan Hamid bir gün avlanırken,eşraftan Fehim Efendi’nin konuğu olmuşFehim Efendi’nin kendisini ağırlamak için kurduğu sofra padişah tarafından çok beğenilmişBunun üzerine Sofranatis isminin zaten değiştirilmesi gerektiğini,bu vesile ile hem de eski ismine benzerliği açısından bölgeye Sofraköy adını vermiştir

Sofranatis köyünün,Sofraköy olarak değiştirilmesinden sonra halk arasında bu ismin zamanla Safraköy olarak değişime uğradığı tespit edilmiştirCumhuriyet döneminde,’’sofraköy’2 kayıtlara yanlışlıkla ’’Safraköy’’ olarak geçirilmiştir

1970’li yılların başında ’’Safraköy’’ isminin oldukça kaba olduğunu düşünen dönemin yeni yöneticileri bu ismin değiştirilmesi talebinde bulunmuşlardırBu bölgeye Işıktepe isminin değiştirilmesi talebinde bulunmuşlardırBu bölgeye Işıktepe ismi verilmesi yönünde girişimde bulunan yöneticilerden yanıt:’’Bu ismin değiştirilmesi için,gerek sivil ve gerekse askeri haritalarda değişiklik yapmak gerektiği,bunun ise oldukça zor olduğu,şimdilik bu isteğin yerine getirilemeyeceği’’ bildirilmiştir

1974 ve 1975 yıllarında o dönemin Safraköy Belediye Başkanı olan Tayyip Şengül’ün girişimleriyle Sefaköy isminin verilmesi yönünde çalışmalarını sürdürmüş ve Ankara’dan gelen olumlu yanıtla bölgenin adı ’’ Sefaköy’’ olarak değiştirilmiştir

Birkaç medeniyetin izlerini üzerinde taşıyan bu bölge tarihi süreç içerisinde çok önemli eserlerinden birer ikişer mahrum bırakılarak, yerleşim alanı olarak değerlendirilmiştir Bölgede yapılan kazılarda önemli ölçüde altın vb değerli eserler bulunmuş ve bunlar yok edilmiştirŞuan Hava Limanı olarak kullanılan bölgenin E-5 kısmında mermer sütunların altında bir küp altın bulunduğu, bugün hayatta bulunan kişilerce rivayet edilmektedir

Günümüzde bu eserlerden sadece birkaç su sarnıcı kalmıştır ki,bunlar da gelişigüzel yapılaşmalar sonucu kaybolmaya yüz tutmuştur

GÖLLER VE AKARSULAR DİYARI

KÜÇÜKÇEKMECE GÖLÜ

İstanbul'un 15 km batısında yer alan ve 14 km’ lik bir alan kaplayan Küçükçekmece Gölü;son jeolojik dönemdeki buzullaşmanın erimesiyle,denizlerin seviyelerinin yükselmeleri sonucu,Çanakkale Boğazı’nın yarılarak Marmara Çukurunun dolması,bu deniz istilasıyla eski vadi ağızlarının boğularak ’’ria ’’ ların ortaya çıkması sonucu önce koy,zamanla da kıyı kordonuyla kaplanarak lagün haline gelmesiyle oluşmuştur

Gölün ağız kesimi kıyı kordonu ile kapalı olmasına rağmen,gölün denizle ilişkisi 15 metre derinliği olan bir geçitle sağlanmaktadırBu nedenle,gölün suyu yarı tuzludurAncak,son zamanlarda yapılaşmanın artması,gölün besleyen akarsuların cılızlaşması nedenleriyle,bu geçit ender olarak bağlantı sağlayabilmektedir

Çevresinde eosengre ve kalkerleri ile üst miyosen kum marn ve kalkerleri bulunan Küçükçekmece Gölü,doğusundan Nakkaş Deresi,batısından Eşkinoz Deresi ve bunlar arasındaki Sazlıdere’den beslenmektedir

Küçükçekmece Gölü’nde, eskiden bol miktarda balık bulunurken, 1970’lerden sonra evsel ve sanayi atıklarla gölün kirlenmesi sonucu, balıkların yaşamı olumsuz yönde etkilenmiştir

Bu kirlilik, göl suyunun Büyükçekmece Barajına aktarılarak kullanım projesini de engellemiş olup 1992’debitirilen isale hattı kullanılamamıştır,

Küçükçekmece Gölü’nün kirlenmesini engellemek amacıyla başlatılan kollektör çalışmaları ise yarım kaldığı için, sanayi atıkları büyük ölçüde azalmış olsa da, evsel atıklar hala göle akmaktadır Bunun sonucu olarak Küçükçemece Gölü halen tamamen ötrofik (sucul ortamlar-"daki fosfatlı ve azotlu besinlerin aşırı çoğalması sonucu oksijenin azalması su kalitesinin kötüleşmesi, yeşillenme) durumdadır

4 Haziran 1999’da, Türkiye Çevre Koruma ve Yeşillendirme Kurumu tarafından organize edilen ve Küçükçekmece Belediyesi’nin de destek verdiği, "Küçükçekmece Gölü’nde Çevre Sevgi Zinciri" etkinlik projesiyle, gölün kurtarılması için henüz geç kalınmadığı vurgulanmış, çözüm önerileri sunulmuştur

SAZLIDERE

Yaklaşık 40 km uzunluğunda olan Sazlıdere, İstanbul’un Küçükçekmece Gölü’ne dökülen en önemli akarsuyudur Dursun Köyü’nün güneyindeki’ Küçük

su havzalarının sularını toplayarak, güneydoğu yönünde akar Küçükçekmece Gölü’nün yakınlarında tabanını genişleterek göle dökülür 84 km2 yağış alana sahip Sazlıdere’nin, Bosna istasyonu’ndaki ortalama debisi 0928 m3/sn olup, yıllık ortalama su hacmi 35 milyon m3 dolayındadır Sazlıdere’nin eski Samlar Köyü’nü de içine alacak şekilde baraj haline getirilmesi ve su tutması için kapaklarının kapalı olması nedeniyle, Küçükçekmece Gölü, kendini besleyen bu önemli kaynaktan mahrum kalmıştır

NAKKAŞ DERESİ

Küçükçekmece Gölü’ne dökülen ikinci önemli akarsuyudur Küçükçekmece Gölü’nün Kuzeyinde kalan küçük havzasının sularım toplayan Nakkaş Deresi, yaklaşık 43 km2 yağış- alanına sahiptir Debisi ortalama 0344 m3/sn, yıllık ortalama su hacmi 14 milyon m3’dür

üçükçekmece geniş düzlükler halinde az dalgalı (engebeli) bir alana yayılmıştır Deniz ve göl kıyılarında içerilere doğru yükseltiler artar Kuzeydeki tepelerde yükseklik 200 metreyi bulur Vadiler oldukça belirgin görünümdedir, ilçemizdeki gölün morfolojik (biçim) yapışı nedeniyle tam ve tipik bir lagün (yalı) gölüdür Dünyada pek ender oluşan lagün göllerden birisidir ve bir doğa harikasıdır

İlçemiz alanında kalan akarsular uzunlukları, kısa ve su rejimleri, debileri, düzensizdir Bir kesimi hızlı kentleşme ve sanayileşme nedeniyle yerleşme ve sanayi alanları içinde kalmış oldukları için sanayi ve kentsel atıkları denize boşaltan derelere dönüştüler

Küçükçekmece İlçesinin tarihi bir bakıma İstanbul’ un tarihidir İstanbul’a egemen olan bir imparatorluk Küçükçekmece yöresinde egemen olmuştur Küçükçekmece’nin yüksek kesimlerinde REGİON adlı bir bölge vardır Roma İmparatorluğu’ nu Bizans’a bağlayan en önemli yollarından VİAEGNETİA, Region’ dan geçerdi Yüzyılın ortalarında büyük bir deprem de, bunların yıkıldığı çeşitli kaynaklarda ifade edilmiştir Küçükçekmece İlçesinin en eski yerleşim yeri, Küçükçekmece gölünün kuzey kesiminde bulunan Yarımburgaz mağaralarıdır Buralara paleotik çağdan itibaren yerleşme başlamıştır Tarihi Paleotik çağa uzanan bu bölgedeki tarihi yerler, Günümüz öncesi 730000 ila 130000 yılları arasını kapsayan Yarımburgaz Mağaraları, MÖ 2Yüzyıl-MS2 yüzyıllar arası Region kitabeleri Yavuz Sultan Selim’in has defterdarı Abdül Selami Bey Türbesi Tekke ve Zaviyesi, 17Yüzyıl Mimar Sinan Köprüsü ve 18Yüzyıl Küçükçekmece Meydanı Çeşmesi’dir Cumhuriyet döneminde ise yoğun nüfus akımı 1950’ den sonrasına rastlamaktadır

TARİHTEN GÜNÜMÜZE KÜÇÜKÇEKMECE

Küçükçekmece Adının Kaynağı

Küçükçekmece adının kaynağı oldukça tartışmalıdır Genel olarak kenarında kurulduğu gölle ilgili olduğu kabul edilir "Çekmece" olarak anılan iki gölün boyutlarıyla adları uygunluk göstermez

Büyükçekmece Gölü’nden daha büyük olduğu halde tam tersi bir ad taşımasının genel kabul gören açıklaması, gölün deniz bağlantısın! sağlayan geçit üzerindeki köprünün küçüklüğüdür Osmanlı döneminde yazılmış bir çok batılı kaynakta bu köprü, "Küçük Köprü" anlamında "Ponte Piccolo" adıyla geçer İki göle de verilmiş olan "Çekmece" adının, balık tutmak için denize açılan geçitlerde kurulan ve yukarı çekilerek açılan kafesli setlerden geldiği kabul edilir

Bölgede yoğun nüfus artışı Cumhuriyet sonrasında, 1950'lerde başlamıştır

Küçükçekmece İlçesi

Yıllara Göre Nüfus

1935 1806

1940 2280

1945 2487

1950 3097

1955 6871

1960 16544

1965 37003

1970 74769

1975 119293

1980 182715

1985 338778

1990 479419

1997 460388

2000 589139

2007 785392

Nüfusu

22 Ekim 2000 tarihinde yapılan genel nüfus sayımına göre 1004'ü köylerinde, 597135'i merkezinde olmak üzere toplam 589139'dir Nüfus artışı % 0,66 düzeyindedir Okur yazar oranı %80'dir Nüfusun geneli düşük gelirli isçi ve memurdur 1992'de Avcılar'ın, nüfusu 500000'e yaklaşan Küçükçekmece İlçesi'nden ayrılmasıyla, ilçe nüfusu 125000-130000 azalmış, ancak bu bölünmeye rağmen eski nüfusunu geçmiştir 1970'lerde çok boş ve çok sakin olan Küçükçekmece, 1980'lerde İstanbul'da gecekonduların hızla artmasıyla Küçükçekmece'de ki nüfus birden 100000'i geçmiştir Küçükçekmece'nin semti olan Sefaköy ise 1970'lerde 2000 iken,1975'te 6000'e ulaşmıştır 1980'lerde ise 10000'i geçen Sefaköy, Tez Yuvam ve Tez kent gibi siteler yapıldıktan sonra 1988'te 25000'e ulaşmıştır 1990'da Apartmanlar ortaya çıkınca Sefaköy 45000, Küçükçekmece 400000'i geçmiştir Şu anki Sefaköy'de nüfus 200000 civarındadır Küçükçekmece şu anki nüfusuyla 1000000 civarındadır

Sosyal Hayat

İlçenin büyük bir kısmında yer alan yapılaşmalar, imar planı ve teknik şartlara uygun yapılmaktadır Genellikle ferdi yapılaşmanın görüldüğü ilçede, 1990'lardan başlayarak "toplu konut" yapılaşmaları da hızlanmıştır Özellikle, TEM Otoyolunun bu bölgeden geçmesi, İkitelli ile İstanbul arasındaki ulaşım seçeneklerini arttırmıştır Dahası ulaşım süresinin kısalması sonucu bölge önem kazanmaya başlamıştır Öte yandan gözle görülür oranda yapılan Organize Sanayi Bölgesi yatırımları, buradaki sanayinin gelişimini de hızlandırmıştır






Alıntı Yaparak Cevapla