Yalnız Mesajı Göster

İstanbulun Kâğıthane İlçesi Tanıtımı

Eski 10-13-2012   #1
Prof. Dr. Sinsi
Varsayılan

İstanbulun Kâğıthane İlçesi Tanıtımı




İstanbulun Kâğıthane İlçesi Tanıtımı

Kâğıthane, İstanbul'un bir ilçesidir Doğusunda Beşiktaş ilçesine bağlı Levent sırtları, batısında Eyüp ilçesine bağlı Alibeyköy semti, kuzeyinde Şişli ilçesine bağlı Ayazağa köyü, güneyinde Silahtarağa semtleri ile çevrilidir

Arazi yapısı engebeli olup, derelerden ve vadilerden oluşmuştur Bu bölgeler ise yerleşim alanı olarak kullanılmaktadır

Tarihi [değiştir]

Kâğıthane, İstanbul'da Haliç körfezine dökülen bir dereyle, bunun vadisinde eski kâğıt imalathanelerinin bulunması nedeni ile bu adı almıştır Zamanında bu imalathaneler dışında; Un değirmenleri ve Baruthanelerin bulunduğu, Düzlük kesimlerde ise Cirit oyunları ve ok atışı için talim sahaları bulunduğu bilinmektedir

1530 Haziran ayında Kanuni Sultan Süleyman'ın oğulları Şehzade Mustafa ve Şehzade Mehmet ile Şehzade Selim'in sünnet düğünleri At Meydanı'nda başlamış ve üç hafta devam ettikten sonra Kağıthane sahrasında bir koşu ile sona ermiştir

Kâğıthane 18 yüzyıldan önce de lâleleri ile meşhurdu Evliya Çelebi buradaki (Lalezar Mesiresi'nde) "Kağıthane Lalesi" ismiyle meşhur "Lale-i Günegün"den bahsederek, "Lale vakti buraya gelenlerin aklı perişan olur" diye yazmıştır Kâğıthane 18 yüzyılda III Ahmet'in veziri Damat Nevşehirli İbrahim Paşa'nın zamanında Lale Devri ile dillere destan olmuştur

28 Çelebi Mehmet Efendi'nin Paris'ten getirdiği Versay bahçe ve köşklerinin planlarına göre, Kağıthane deresi etrafında padişaha ile vezirlere özgü 60 kadar kasr ve köşk yapılmış ve kıyılar Karaağaç düzenlenmiştir Dere kenarları kavak ve çınar ağaçları ile süslenmiştir En meşhur Kasr, "Sadabad" olarak anılmaktadır Derede çağlayanlar yapılmış, geceleri kaplumbağalar üzerine mumluk dikilerek Lale bahçeleri arasında çırağanlar düzenlenmeye başlanmıştır O yıllarda Kâğıthane'yi; lale tarlaları, havuzlar, fıskiyeler ve renk renk görünen köşkler birbirini tamamlayan unsurlardı

Kâğıthane bahçe ve Kasr'larının öyküleri, halk arasında türlü dedikodulara yol açmış, bilhassa eğlencelerin alıp yürümesi hoşnutsuzluklara, eleştirilere neden olmuştur Edebiyata da konu olan bu görünüm ve yapıtlar Patrona Halil İsyanı'nda yıkılarak düz bir alan haline getirilmiştir

Kâğıthane eğlence merasiminin zamanı ilkbahardı Hıdırellezden itibaren halk kayıklarla, arabalarla tatil günlerinde bu yöreyi doldururdu Kağıthane, birçok toplantıların yapıldığı, resmi ziyaretlerin, düğünlerin düzenlendiği bir yerdi 1808 yılında Alemdar Mustafa Paşa'nın davet ettiği İmparatorluk Ayanhane'den ve eşrafı, Kağıthanede toplanarak meşhur "Sened-i İttifak"ı düzenlemişlerdir

Eski Kâğıthane'den bugün hemen hemen hatıra yoktur II Dünya Savaşı sırasında Çağlayan ve İmrahor Kasr'ları yıktırılmış, hatta dere içindeki çağlayanı sağlayan oyma mermer kaideler ve eski nişan taşları da sökülmüş, bugün bir harabe haline gelmiştir

1481-1512 yılları arasında Osmanlı padişahlarından II Beyazıt devrinde Candereci Muhittinzade Vakfı ile kurulan ve açıklandığı şekilde devreler geçiren Kağıthane köyü'nün ilk nüvesi, Merkez mahallesindeki yerleşmelerle başlamıştır Halen Belediye Meydanına bakan "Daye Hatun Camii" bu devirden kalmadır Eski tarihsel yapıyı taşıyan ahşap evlerden birçok örnek halen göze çarpmaktadır Bugün İstihkam Okulunun yapıldığı yerde eski kasr yanında günümüze gelmiş olan "Sadabad Camii" bulunmaktadır Sadabad bahçe ve mesireleri, Osmanlı-Türk toplumundan doğan bütünleşme özelliklerini ortaya koyan önemli örneklerden birisidir Doğal özellikleri, nedeniyle Kağıthane daha Sadabad bahçeleri gelişmeden de İstanbulluların ve Hükümdarların doğa ile bir araya geldikleri yerlerin önde gelenlerindendir Hükümdarlardan ilk defa Kanuni Sultan Süleyman'ın ilgisini çekmiş olan Kağıthane, 3 Ahmet devrinde yaptırılan Sadabad Kasrı ile imar edilmeye başlandı

Nitekim Haliç'e doğru Kağıthane ve Alibey dereleri kıyılarında devletçe parsellenerek, devrin ileri gelenlerine verilen arazide yaptırılan ve sayıları 170'i aşan birbirinden zarif Köşk ve güzel bahçelerle Kağıthane bir yazlık dinlenme sitesi haline gelmişti Halkın kullandığı geniş mesire çayırlıklarıyla kuşatılan bu kasırlar topluluğu, Sadabad Sarayı ve bahçesiyle birleşerek Haliç'ten Kağıthane köyüne kadar birbirinden güzel bir dizi peyzajı içerenSübyan Mektebi bir bahçe ve su şehri oldu Böylece Osmanlı tarihi içinde peyzaj mimarlığı yönünden kentin belli bir kesimi planlı bir biçimde ve kısa bir zaman süresinde rekreasyon amacıyla geliştirilmesi gibi bir olgu ile karşılaşmaktayız Bu gelişmenin olduğu Lale Devri'nde doğa ve bahçe tutkusu sınırlarını aşarak halka kadar ulaştı O devirde genel kültürümüzün çeşitleri sanat bölümlerindeki gelişmeler bahçe sanatı da önemli bir yer almıştır

Patrona Halil isyanı ile bir enkaz haline gelen Sadabad Kasırları ve bahçelerinin küçük bir bölümü 3 Ahmet'ten sonraki Hükümdarlar ve özellikle 1 Mahmut, 3 Selim ve 2 Mahmut zamanında onarıldı Fakat hiçbir zaman Lale devrindeki yapı ve ruh olgunluğuna erişmedi 2 Mahmut tarafından onarılarak "Çağlayan Kasrı" olarak adlandırılan Sadabad 1940'larda yıkılarak askeri okul inşa edildi

Bugün ünlü bahçesinin en önemli özelliklerinden biri olan mermer kaplı kanal ve çağlayanları yapan mermer kaske ve kaselerden birkaç parça kalmıştır Doğal bir çayırlık olan Kağıthane vadi tabanı su kıyısı ve bitki örtüsünün de, bir kordon gibi dere boylarını takip etmesi ile ortaya çıkan bir görünümdeydi Gürgen, çınar, kızılağaç, söğüt, ardıç ağaçlıklarının doğal olarak kümelenmiş vadiyi kuşatan dik sırtlar ve tepeler maki ve benzer bitki örtüsü ile kaplı idi

Bodur, yaprağını dökmeyen meşe, yabani sakız, funda, defne, ladin, kocayemiş, katır tırnağı, ateş dikeni, erguvan, çeti vb çoğunluğunu her dem yeşil makiler teşkil ettiği bu gümrah dokuya yer yer Belgrad ormanlarının uzantısını oluşturan yapraklı orman ağaçları hatırlatılırdı Kağıthane ve Alibeyköy mesireleri 3Ahmet devrine kadar halkın ilgi gösterdiği birer dinlenme ve eğlence arenalarıydı 1717'de Sadrazam İbrahim paşa tarafından verilen bir kır şöleninden sonra, bir harikulade güzel vadi, 3Ahmet'in özel ilgisini çekmiştir

17 yüzyıl ortalarında yaşamış Evliya Çelebi'nin kaydettiğine nazaran, Kağıthane mesiresi Arap, Acem, Hint, Yemen ve Habeş yani Afrika ve Asya seyyahları arasında emsalsiz bir mesire yeriydi Hatta bazı kimseler Kağıthane deresine giderek yüzerler idi Tarihsel perspektif içinde Kağıthane bahçe ve mesirelerindeki regrasyon türleri, devrin toplumsal ve kültürel özelliklerini yansıtır

Kağıthane, Sadabad ve diğer Kasr'ların yapılması ve buranın gözde bir dinlenme yeri olmasından sonra Hükümdar ve Devlet büyüklerinin yeni saray' da başladıkları (Çırağan eğlenceleri), buraya aktarılmış oldu

Kağıthane'deki Baruthane ise çok daha eskilere 2 Beyazıt döneminde kurulmuş; Kanuni döneminde Kağgir'e çevrilmiş ve üzeri kurşunla kaplanmıştır Baruthane, 1 İbrahim dönemine kadar üretimini sürdürmüştür

1955 Nüfus sayımı ile nüfusu 3084 olan Kağıthane'de gelişme 1955 yılından sonra başlamıştır 1 Mart 1963 tarihine kadar köy muhtarlığı ile yönetilmiş, mezbahanın Kuzey Batısındaki Pırnala semtinde (Kemerburgaz yolu) üzerinde gelişmeler başlamıştır 1953'te bir dernek kararıyla Çağlayan ve Hürriyet mahalleleri kurularak, 1934 yılında oluşan yangında evi yananlara dağıtılmıştır Önce 45 haneyle başlayan yerleşme zamanla çoğalmış ve 1960 yılından önce İstanbul'da girişilen geniş çaptaki, imar hareketlerinden çeşitli yol kamulaştırılmaları nedeni ile Gültepe, Harmantepe, Çeliktepe ve Ortabayır semtlerinde İstanbul mesken ve planlama Genel Müdürlüğü tarafından halka yer verilmiş ve böylece bu mahallelerin nüvesi atılmıştır

Kağıthane Belediye sınırları içinde yerleşme merkezde başlamışsa da burada fazla gelişme göstermeden Çağlayan, Çeliktepe ve devamı olan Sanayi Mahallesi sırtlarında yoğun bir şekilde yerleşmeler başlamıştır Kağıthane ilçesi bugün 19 mahalleden ibarettir

Nüfus

Kağıthane İlçesi

Yıllara Göre Nüfus

1935 1,180

1940 1,210

1945 3,503

1950 1,431

1955 3,084

1960 22,818

1965 56,157

1970 111,427

1975 164,448

1980 175,540

1985 220,996

1990 269,042

1997 317,238

2000 345,239

2007 418,229

Nüfusun çoğunluğu Anadolu'dan gelenlerden oluşmaktadır Kağıthane nüfus kütüklerinde, kayıtlı kişi sayısı 100000 kişidir İlçe nüfusunun büyük bir kısmını çalışmaya gelen insanlarlardan (daha çok Anadolu, Orta Anadolu ve Güney Anadolu'dan gelen insanlardan) oluşmaktadır İlçede hızlı bir yapılaşma görülmektedir Nüfus yoğunluğu 24660 kişi/km²'dir

Lüks

Kağıthane'de sanayi, finans ve eğlence merkezlerinin çoğu güneyde ve doğuda yer almaktadır Güney, Şişli'nin de güneyine yakın olduğu için Kağıthane'de lüksün kalbi olmuştur Ayrıca Kağıthane'nin doğusu da lüksün merkezidir, burası Levent'e de yakındır Kağıthane'nin merkezi de bir tiyatro merkezidir, burada Küçük Kemal çocuk sahnesi ile Kağıthane devlet tiyatrosu vardır

İdari durum

Kağıthane ilçesi İstanbul'un Şişli ilçesine bağlı bir köy iken, 1 Mart 1963 tarihinde Kağıthane Belediyesi kurulmuş, Şişli ilçesi Belediyesinin bir şubesi olarak hizmet vermiştir 871987 Tarih ve I9507 sayılı Resmi Gazetede yayımlanan 3392 sayılı Kanunla Şişli ilçesinden ayrılarak müstakil bir ilçe olarak kurulmuştur

8 Ağustos 1988 tarihinde Kaymakamlığın ve diğer resmi dairelerin kurulması ile hizmet vermeye başlamıştır 26 Mart 1989 tarihinde yapılan Mahalli İdareler Seçimleri ile Belediye Başkanlığı oluşturulmuştur



Alıntı Yaparak Cevapla