Prof. Dr. Sinsi
|
Çanakkale İle İlgili Efsaneler, Çanakkale Efsaneleri
Böyle konuştu Troya'lı ulular kendi kendine Daha sonra Priamos, Helen'i yanına çağırıp aşağıdaki Yunanlı kahramanların adlarını tek tek sordu Bu arada düello başladı Mızrağı ilk fırlatan Paris oldu Menelaos, mızrağı kalkanı ile savuşturup kendi mızrağını fırlattı Mızrak Paris'in gömleğini yırttı ama onu yaralamadı Daha sonra kılıcını çekip, Paris'i tolgasından vurdu; ama kılıç kırılıp yere düştü Silahsız olmasına rağmen, Paris'in üzerine atılıp onu miğferinin ibiğinden tuttu Eğer Aphrodit karışmasaydı onu sürükleyip Yununlıların sıralarına kadar götürecekti ama Aphrodit, miğferin ipini kopartıp onun Troya'ya kaçmasına yardım etti,
Menelaos, elinde Paris'in miğferi olduğu halde öfkeyle Troya sıralarına giderek, Paris'i aramaya başladı Aslında Troyalılar tarafında ona yardım edecek hiç kimse yoktu Çünkü mızrağını fırlatmaktan başka hiç dövüşmediği için herkes ondan nefret ediyordu Her nasılsa kaçmayı başarmıştı Nasıl kaçtığını, nereye gittiğini hiç kimse bilmiyordu Bunun üzerine erlerin başbuğu Agamemnon, her iki orduya birden konuşarak Menelaos'u muzaffer ilan etti Daha önce kararlaştırdığı gibi Troyalıların Helen'i geri vermeleri gerekiyordu Athena ile Hera işe karışmasalardı Troyalılar da buna razıydılar Her iki tanrıça da Troya kenti yerle bir edilmedikçe savaşın bitmesini istemiyorlardı Hera'nın kışkırtmasıyla, Athena seyirtip savaş meydanına geldi Amacı anlaşmayı bozmak için bir Troyalıyı kandırmaktı Aptal Pandoros kandırılması en kolay Troyalı idi Athena, onu kolayca kandırdı Pandoros Menelaos'a bir ok fırlatıp onu hafif yaraladı Bu savaşı tekrar başlatmak için yeterliydi Her iki taraftan sayısız insanlar öldü Tanrılar ve tanrıçalar da savaş meydanında idi Onlar da ölümlüler gibi, birbirleriyle savaşıyorlardı
Büyük şampiyon Akhilles'in savaştan uzak barakasında oturmasına rağmen Akhalar savaşta üstündüler Ajax ve Diomedes kahramanca savaşıyorlardı Aphrodit'in oğlu prens Aeneas Diomedes'in elinden az daha ölüyordu Diomedes, onu yaraladı; ama annesi Aphrodit onu kurtardı Diomedes Aphroditi de yaraladı Ona bu cesareti tanrıça Hera vermişti Aphrodit Hera'yı Zeus'a şikayet etmek için Olympos'a giderken Apollon Aeneas'ı Troya'ya taşıdı Daha sonra Diomedes, Athena'nın da yardımıyla Ares'in karnından yaraladı O da Aphrodite gibi soluğu Zeus'un yanında aldı, Athena'yı şikayet için Zeus baba, Akhilles'e yapılan haksızlığın intikamının alınması ve ona tekrar ün kazandırılmasına dair Thedis'e verdiği sözü de hatırlayarak bütün ölümsüzleri Olympos'a çağırdı ve orada kalmalarını emredip, kendisi aşağıya Troyalılara yardıma gitti
Zeus'un işe karışmasıyla, her şey birden bine değişiverdi Troyalılar, Akhalar'ı gemilerine kadar püskürttüler Hektor, coşmuştu Troyalıların "Atları terbiye eden" diye ad taktıkları Hektor, hiç bu kadar cesur, hiç bu kadar muhteşem görülmemişti
Akhalar'ın başı iyiden iyiye derde girmişti Agamemnon, savaştan vazgeçip Yunanistan'a dönmeye karar vermişti En yaşlı kumandan Nestor, aşağılanmış bir şekilde geri dönmektense Akhilles'in öfkesini dindirmenin bir yolunun bulunması gerektiğini söyledi
Agamemnon, aptallık ettiğini itiraf etti Akhilles'in onur payı Briseisi ve değerli hediyelerini ona geri vereceğini Odysseus'a söyledi Bunu Akhilles'e anlatması için yalvardı Akhilles, bunu kabul etmedi Ertesi gün, Akhalar gene püskürtüldü Troyalılar, gemileri ateşe verecek kadar yaklaşmışlardı Bu durumu gören Akhilles'in en iyi arkadaşı Patroklos Akhilles'e yalvararak, ya Akhalar'a yardım etmesini veya en azından o muhteşem zırhını kendisine ödünç vermesini söyledi Akhilles kendisini aşağılayan insanlar için savaşmayacağını söyledi Ama Hephaistos ustasının yapmış olduğu o muhteşem zırhı ve adamlarını Patroklos'un emrine vermeyi kabul etti
Patroklos, Akhilles'in zırhını giyerek ve onun adamlarını da alarak savaşa katıldı Troyalılar, onu bir müddet Akhilles zannettiler, Gerçekten oda Akhilles gibi muhteşem savaşıyordu Sonunda Hektor ile karşılaştı Hektor Patroklo'u kargısıyla öldürüp, zırhını soydu ve kendisi giydi Sanki Akhilles'in bütün gücü Hektor'a geçmişti
Patroklos'un cesedi etrafında çok kan döküldü Sonunda iki Ajax'ın yardımıyla Akhalar cesedi gemiye taşıdılar
Acı haber Akhilles'e ulaştı O da en iyi arkadaşının ölümünü Hektor'a hayatı ile ödeteceğini dair yemin etti Hektor'un ölümünden sonra kendisinin ölümü de kaderine yazılı idi Bunu bile bile kaderine razı oldu Annesi Thedis, onu durdurmak için hiçbir çaba göstermedi Ona Hephaistos'un yaptığı yeni silahlar ve zırh getirdi Zırhı giyip askerlerinin başına geçti Kahramanca savaşıyor ve her yerde Hektor'u arıyordu Hektor ise, Troyalıların başına geçmiş surların yanında kahramanca şehrini korumaya çalışıyordu Olympos'lu tanrılar yine aşağıya inmiş, Troya ovasında ölümlüler gibi hararetle savaşıyorlardı Skamander nehri sularını geçmek isteyen Akhilleus'u boğmaya çalıştı Ama Akhilleus'u durdurmaya imkanı yoktu Her şey tanrılarca kararlaştırılmıştı Apollon bile artık Hektor için savaşmanın faydasızlığına inanmıştı Troyalılar geri püskürtüldü Şehir kapıları açılıp savaşçılar şehrin içine alındalar Sadece Hektor dışarıda kaldı Dimdik duruyordu surların önünde Babası Priamos, annesi Hekabe surların içine gelip hayatını kurtarması için ona yalvardılar Ama o bunları dinlemedi Troyalıların gerilemesi onun suçu idi çünkü Troyalıları, o kumanda ediyordu
Hektor böyle düşünürken Akhilles hışımla surlara yaklaştı Yanında ise ölümsüzlerden Athena duruyordu Hektor ise yanlızdı Apollon, onu kaderine terk etmişti Akilleus gidgide yaklaşıyordu Etrafa pırıltılar saçan tunç zırhı içinde yaklaşan Akilleus'u görünce Hektor'u bir titreme aldı Kaçmaya başladı Akhilleus da peşine takıldı Hektor önde Akhilleus arkada şehir surlarını üç defa döndüler Sonra Athena, Hektor'un kardeşi Deiphobus kılığına girerek ona Akhilleus'la karşılaşma cesaretini verdi "Gel birlikte karşı koyalım, püskürtelim onu" dedi Soylu Troyalıların lideri, parlak tolgalı Hektor da ona inandı Akhilleus'un karşısına dikilerek şöyle haykırdı:
"Artık kaçmam senden Peleus oğlu deminki gibi Tanrısal Priamos'un şehrini dolandım üç kere, durup saldırışını beklemeye yüreğim varmadı, ama şimdi buyuruyor sana karşı koymayı ya sen benim elime geçersin, ya geçerim ben senin eline Haydi Tanrıları tanık tutalım anlaşmalarımıza Olamaz onlardan iyi tanık, iyi bekçi Zeus bana zaferi verir de alırsam canını, dile gelmez saygısızlık göstermem sana Ünlü silahlarını soyar, ölünü geri veririm Akhalara Sen de Akhilleus yap benim gibi "
Ayağı tez Akhilleus yan yan baktı Dedi ki:
Hektor, düşmanım, antlaşmadan söz açma bana, böyle şey olamaz insanla arslan arasında Nasıl uyuşmazsa kurtla kuzunun gönlü, durmadan kin beslerler birbirlerine, bizim de dostluk yapmamız akla sığmaz " (İlyada XXll 250-265)
Böyle söyleyip mızrağını fırlattı, mızrak hedefini şaştı Athena mızrağı tekrar geri getirdi Sonra Hektor isabetli bir atış yaparak Akhilleus'un kalkanını tam ortadan vurdu Mızrak kalkanı delemedi Hemen arkasını dönüp kardeşini aradı , onun mızrağını almak için Kardeşini orada göremeyince Athena'nın kendisini kandırdığını anladı Kaçacak bir yer yoktu Kılıcını çekip Akhilleus'a saldırdı Daha ona yaklaşamadan Akhilleus onu mızrağıyla boynundan vurdu Yere yuvarlanan Hektor son nefesinde, vücudunu ailesine geri vermesi için Akhilleus'a yalvardı Demir yürekli Akhilleus'un öfkesi pek dineceğe benzemiyordu Ona yan yan bakarak şöyle dedi:
"Dizlerime sarılma köpek, yalvarma bana anan baban adına Gönlüm yüreğim kışkırtıyor beni, diyor şunun etini parçala, çiğ çiğ ye, senin bana bu yaptıklarından sonra, kimse uzaklaştıramaz başından köpekleri Getirseler bana kurtulmalığın on katını, tartsalar şurada daha çok veririz deseler, Dardanos'un oğlu altın kosa teraziye senin ağırlığınca, döşeğine yatırıp ağlayamayacak seni doğuran, köpekler kuşlar yiyecek bütün bedenini " (İlyada XXll 345-355)
Böyle söyleyip zırhı ölüden soydu Akhalar da teker teker ölünün yanından geçip boyuna posuna güzelliğine hayran kaldılar Ama bir tekme vurmadan da gitmiyorlardı ölüye Akhilleus ise, daha kötü şeyler yapmayı planlıyordu İki ayağını topukla bilek arasından deldi Kayışlar geçirdi deliklerden Bağladı arabaya, başı bıraktı yerde sürüklensin diye Sonra atladı arabaya ünlü silahlarıyla Kamçıladı atları 
Ölüyü surların önünde defalarca sürükledi, azgın öfkesi dinene kadar Sonra, aldı, götürdü gemilerin yanına
Patroklos'un intikamı alınmış ama ölüsü hala yakılmamıştı Hemen odunlar kesilip büyük bir yığın yapıldı Yığınların üstüne de Patroklos'un ölüsü yerleştirildi Kurbanlar kesilip ölünün etrafına dizildi Birçok Akhalarla birlikte Akhilleus da saçından bir tutam kesip ölünün üzerine attı Son olarak Akhilleus, 12 Troyalı çocuğu kargısıyla öldürüp yığına kattı Öldürmeye bir türlü doymuyordu Sonra yığını ateşe vererek ağlaya ağlaya ağıta başladı
"Verdiğim bütün sözleri getireceğim şimdi yerine Ulucanlı Troyalıların oniki soylu oğlunu, yutacak alevler seninle birlikte, Primaos oğlu Hektor'a gelince, ateşe yedirmem onu, yedireceğim köpeklere " (İlyada XXlll 18-184)
Ama köpekler sokulamıyordu Hektor'un cesedine Aphrodit ölünün başında nöbet tutuyordu
Hektor'un ölüsüne yapılan bu saygısızlıklar Hera, Athena ve Poseiden hariç bütün ölümsüzleri tiksindirmişti Özellikle baba tanrı Zeus bu saygısızlığa çok kızmıştı Zeus, Priamos'u cesaretlendirerek onun Akhilleus'un kampına gitmesini sağladı Zengin kurtulmalıklarla kampa gelen Priamos, oğlunun cesedini vermesi için Akhilleus'a yalvardı Akhilleus karşısında yalvaran yaşlı adamı görünce kendi babasını hatırlayıp insafa geldi ve hediyeleri kabul ederek, ölüyü babasına verdi Ayrıca, ölü yakma merasimi için de 9 gün boyunca Akhaları savaştan uzak tutacağına dair söz verdi
|