10-11-2012
|
#2
|
Prof. Dr. Sinsi
|
İstiska (Yağmur İsteme) Namazı
1 (İstiska — Yağmur İsteme — Namazı)
1161   Abbâd b Temîm, amcası (Abdullah b Zeyd b Âsim -r a -)Man rivayet ettiğine göre; Resûlullah (s a ) ashabı ile birlikte (mu*sallaya) yağmur duasına çıkıp onlara iki rekat namaz kıldırdı Bu rekatlerde kıbleye karşı durdu açıktan okudu, ridâsını ters çevirdi Ellerini kaldırıp duâ etti ve yağmur istedi [2]
Açıklama
Tirmizî bu babda İbn Abbâs, Ebû Hüreyre, Enes ve Ebu'l-Lahm (r anhüm)'den de hadis rivayet edildiğini söyleyip Abdullah b Zeyd'in (üzerinde durduğumuz) hadisi için "Hasen - sahih" der
İstiskâ: "Su istemek" demektir İhtiyaçları olan suyu bulamayanların geniş alanlara çıkıp duâ ve tazarru'da bulunarak Cenab-i Allah'tan yağmur niyaz etmelerine istiskâ (yağmur isteme duası) bu niyaz esnasında kılınan na*maza da istiskâ namazı denir
Yağmur duasının meşru oluşunda bütün âlimler müttefiktir Bunun meş-rûiyyeti, Kitab ve Sünneti ile sabittir Üzerinde durduğumuz hadisler, bu sü-butun sünnetten; "Ey kavmim! Rabbinizden bağışlamasını dileyin, sonra da tevbe edin ki si*ze semadan bol bol yağmur göndersin "[3] âyet-i kerimesi ile "Dedim ki, Rabbinizden bağışlanma dileyin doğrusu O çok bağışlayandır Size gökten bol bol indirsin"[4] âyeti kitaptan delilidir
Bu âyet-i kerimelerde bahsedilen Peygamberler Nûh ve Hûd aleyhisse-lâm'lardır, dua ve istiğfar konusundaki tavsiyeleri de kendi ümmetlerine yö*nelik ise de, Allah'ın ve Resulünün bunu red etmemesi, onlara ait olan hükmün bizim için de geçerli olmasını gerektirir
Bu âyetler yağmur duasının eski ümmetlerde de meşru olduğunu gös*termektedir Ahmed b Hanbel ve Hâkim' in Ebû Hureyre'den naklettikleri şu haber, Hz Süleyman'ın yağmur duasına çıktığını göstermektedir: Resû-lüllah (s a ) şöyle buyurdu: "Süleyman (a s ) yağmur duasına çıkmıştı Bir karınca sırt üstü yatarak ayaklarını semâya kaldırmış, Ya Rabbi! Biz senin yaratıklarından biriyiz Senin suyuna muhtacız, diye duâ ediyordu Bunun üzerine Hz Süleyman yanındakilere, şüphesiz sizler başkasının duası sebe*biyle sulandınız" dedi
İbn Asâkir'in şu rivayeti de İslâm'ın zuhurundan önce yağmur duası*nın Mekkeliler tarafından yapıldığını göstermektedir Mekkeliler kıtlığa düş*müşlerdi ve Ebü Tâlib'e gelerek; "Ya Ebâ Talib! Şu vadiye kıtlık geldi Çoluk çocuk kuraklıkta kaldı, gel bir yağmur duası yapıver" demişler Bunun üze*rine Ebû Tâlib yanında üzerinde kara bir bulut açılmış güneş gibi bir çocuk (yani Hz Peygamber) ve onun etrafında başka çocuklar olduğu halde, yağmur duasına çıkmış Çocuğu atarak sırtını Kabe'ye yaslanmış ve parmağını çocuğa dokundurmuş, işte bu esnada hiçbir bulut bulunmayan gökyüzünde sağdan soldan gelen bulutlar toplanmış ve gittikçe çoğalmış, sonunda öyle bol bir yağmur yağmış ki, vadiler dolup taşmış her taraf bolluk içinde kal*mıştır "
Yukarıda da ifâde edildiği gibi yağmur duasının meşruiyetinde bütün ulemâ müttefiktir Bu konudaki âyet ve hadislerin hepsinde müşterek olan nokta, istiğfar ve Allah'a hamd-ü sena ve duanın mevcut olmasıdır Üzerin*de durduğumuz hadis ve diğer bazı rivayetler yağmur duası namazının da meşru' olduğunu göstermektedir Ulemânın cumhuru istiskâ namazının meşru olduğu görüşündedir Nevevî, Ebû Hanife rahimehüllah'dan başka hiç kim*senin buna muhalif olmadığını söyler Aynî ise, bunun sahih olmadığını İb*rahim en-Nehaî'nin de İmam-ı Azam'ın görüşünde olduğunu bildirir
Hanefi fıkıh kitablarının, İmam-ı Azam'ın bu konudaki görüşü hak*kında naklettikleri şeyler birlik arzetmemektedir
Bunlardan bazıları, imamın cemaatle istiska namazının sünnet olduğu*nu kabul etmediğini, ama onun meşruiyetine de itirazı olmadığını söylerler Meselâ bu mezhebin önde gelen fıkıh kitablarından Hidâye'de şöyle denil*mektedir: "Ebû Hanife rahimehullah dedi ki: istiskâda cemaatle kılınan, sün*net bir namaz yoktur Ama insanlar teker teker kılarlarsa bu caizdir
|
|
|