10-11-2012
|
#1
|
Prof. Dr. Sinsi
|
Kıblenin (İstikbal-İ Kıblenin), Kâbe’Ye Yönelmenin Anlamı, Sırları, Faziletleri
Kıblenin (İstikbal-i Kıblenin), Kâbe’ye Yönelmenin Anlamı, Sırları, Faziletleri
Hakkında Kıblenin (İstikbal-i Kıblenin), Kâbe’ye Yönelmenin Anlamı, Sırları, Faziletleri
Kıblenin (İstikbal-i Kıblenin), Kâbe’ye Yönelmenin Anlamı, Sırları, Faziletleri
Kâbe’ye yönelmek (istikbali kıble), namazın farzlarındandır Allah’ın (c c ) Kuran-ı Kerim’de açıkça emrettiklerine farz denir Farzları yerine getirmek ibadettir İbadet insana sevap ve Allah’ın (c c ) rızasını kazandırır
Hac, bizzat Kâbe’yi ziyaret etmeyi gerektirir
Kâbe, hem namaz hem de hac ibadetlerini doğrudan ilgilendirmektedir
Kâbe, Allah için yapılan ilk mescittir Hadislerde Hz Âdem Aleyhisselam tarafından yapıldığı ifade edilmektedir Kuran-ı Kerim’de temellerinin Hz İbrahim Aleyhisselam ve İsmail Aleyhisselam tarafından yükseltildiği belirtilmektedir Buna göre, şu anlaşılmaktadır ki, Hz Âdem Aleyhisselam tarafından yapılan ve sonradan yıkılan Kâbe’nin temelleri Hz İbrahim Aleyhisselam ve Hz İsmail Aleyhisselam tarafından bulunarak Kâbe yeniden inşa edilmiştir
Peygamberimiz (s a s) Mekke’de iken Kudüs’te bulunan Mescid-i Aksa’ya yönelerek namaz kılıyordu Ama buraya yönelirken Kâbe’yi de ortaya alıyordu Yani o zamanlar hem Kâbe’yi hem de Mescid-i Aksa’yı kıble edinmiş oluyordu Medine’ye hicret gerçekleşince Kâbe’yi araya almak imkânı kalmadı O zaman direkt Kudüs’teki Mescid-i Aksa’ya yönelerek namaz kılındı Bu durum peygamberimize (s a s) pek sevimli gelmiyordu O kıblenin Kâbe olmasını arzuluyordu Bunun için de dua ediyordu Ümitliydi Bu şekilde Medine’de on sekiz ay kadar namaz kılındıktan sonra kıblenin Kâbe’ye çevrilmesine dair ayetler nazil oldu: ‘ Yüzünün semada aranıp durduğunu görüyoruz Artık için rahat olsun Seni hoşnut olacağın bir kıbleye yönelteceğiz Haydi, yüzünü Mescid-i Haram’a (Kâbe’ye) çevir Siz de ey müminler, nerede olursanız yüzünüzü ona doğru çeviriniz… (Bakara suresi, 144)’
Allah (c c ) her yerdedir Ona hususi bir yer ve yön tahsis edilemez ‘… De ki doğu da batı da Allah’ındır O kimi dilerse doğru yola çıkarır (Bakara suresi, 142) ’ Çünkü Allah yaratılmamıştır Yaratandır Yer ve yön kavramları yaratılmışlar içindir Allah (c c ) bunlardan aşkındır, yücedir Allah (c c ) ne varlık âleminin içindedir ne de dışındadır Allah (c c ) yarattıklarına dair her şeyi bilir, görür, gözetler Kuran-ı Kerim’de arşa istiva ettiğini (kapladığını) söylemesi oraya Zat’ı adına şeref verdiğini belirtmek içindir O’nun hiçbir yere yöne ihtiyacı yoktur
İnsan çok aciz yaratılmıştır Bir yere sığınmaya mecburdur Onun için kendisine ev yapar Aynı zamanda manevi bir güvene muhtaçtır Bir yönden manevi bir güven duygusu hissetmek ister Daima o yere yönelme ihtiyacı duyar İşte yüce Allah (c c ) bunun için insanın manevi olarak sığınacağı, faydalanacağı bir yer ve yön yaratmıştır Bu manevi yön ve yer Kâbe’dir Onun için ayet-i kerime bu ihtiyacı karşılamak için sadece namaz sırasında değil ‘nerede olursanız’ olun diyor: ‘Haydi yüzünü Mescid-i Haram’a (Kâbe’ye) çevir Siz de ey müminler nerede olursanız yüzünüzü ona doğru çeviriniz…’
Kâbe hayat kaynağıdır (bk Maide suresi, 97) Ayrıca insana güven duygusu verir Oraya giren bela ve musibetlerden emin olur (bk Ali İmran suresi, 97) Bunlar oraya ‘yönelen’ kişilerden mahrum edilmemiştir Çünkü yüce Allah (c c ) için mekân kavramının, uzaklığın önemi yoktur Kâbe kendisine yönelene bir güven duygusu hissettirir Çeşitli korku ve kaygılarla namaz kılmak için Kâbe’ye yönelenlerin ruhlarında hissettikleri güven duygusu budur Bunu herkes deneyebilir Anlayabilir, yaşayabilir Onun için Allah (c c ) ilgili ayet-i kerimelerde Kâbe’nin güven yurdu olduğunu söyleyerek onun bu özelliğine dikkat çekmiştir (bk Bakara suresi, 125) Hadis-i şeriflerde belirtildiği üzere kalpler Allah’ın elindedir İstediği duyguyu onda oluşturabilir Bunda Allah (c c ) için bir sıkıntı yoktur
Kâbe ilahi tecellinin de merkezidir Allah (c c ) manevi nimetleri buradan inananların gönüllerine ulaştırmaktadır Müminler yüzlerini Kâbe’ye çevirmekle sosyal açıdan birlik ve beraberlik duygularını yaşamaktadırlar Kâbe tüm inananları bir noktada birleştirmektedir Ama Kâbe’nin işlevini sadece sosyal bir yararla tanımlamak ve sınırlandırmak eksik olur Kâbe’nin aşkın bir anlamı vardır Hadislerde ifade edildiği üzere Kâbe’nin duvarında yer alan ve hacıların tavaf sırasında selamladıkları Hacerü’l-Esved (Siyah Taş) cennetten getirilmiştir Yani Kâbe’nin yapısında dünyayı aşan bir öğe yer almaktadır Bu durum onun dünyevi faydasının ötesinde yani sosyal birlikteliği temin etmenin dışında başka bir boyuta daha sahip olduğuna işaret etmektedir: ilahi, metafizik
|
|
|