10-11-2012
|
#2
|
|
Prof. Dr. Sinsi
|
Neden Hac İbadetinin Vakti Herzaman Değil Senede Bir Defadır?
Hac İle İlgili Hadisler
Bu bölümdeki bir ayet ve 14 hadis-i şeriften, gücü yeten kimselere haccın farz kılındığını, haccı inkar edenlere ’ın ihtiyacı olmadığını, haccın İslamın 5 temel esasından biri olduğunu, ve Rasulü tarafından emredilen hususlara gücü yettiğince uyulması gerektiğini, kabul olunmuş haccın da faziletli amellerden biri olduğunu, kötü söz ve günahlardan sakınılarak yapılan hacdan kişinin evine annesinden doğduğu gibi döneceğini, tarafından kabul edilmiş haccın karşılığının cennet olacağını, kadınların en üstün cihadının kabul edilecek hac olduğunu, Arefe günü ’ın cehennemden kullarının çoğunu azat ettiğini, Ramazanda yapılan umrenin hac sevabına veya Peygamberle beraber yapılan hac sevabına eşit olduğunu, hacca sıhhaten güç yetiremeyecek kimseler adına başka birinin vekaleten hac yapabileceğini, küçük yaştaki çocuklara da hac yaptırılabileceğini ve sevabının velisine de olacağını, her türlü vasıtayla hacca gidilebileceğini, hacda alış-veriş yapmanın yasak olmadığını öğreneceğiz [1]
“  Kabe’yi haccetmek, gücü yeten tüm insanların yerine getirmek zorunda oldukları bir görevdir Kim bu vazifeyi inkar edip yapmazsa bilsin ki alemlerden bağımsız olup her bakımdan kendi kendine yeterlidir” (Al-i İmran: 3/97)
* Bu ayetin açıklayıcısı durumunda olan fakat Nevevi’nin buraya almadığı (Tirmizi, Hacc, 3)’de bildiren bir hadiste peygamberimiz şöyle buyururlar: “Kim yiyecek ve ’ın evine ulaştıracak bir bineğe sahip olur da hac görevini yerine getirmezse, Yahudi veya Hristiyan olarak ölmüş fark etmez ” Çünkü hristiyan ve Yahudiler namaz kılarlar asla hac yapmazlar (Müslim, İman, 194)de namazı kılmayan da Müşrik’e benzetilmiştir ki müşrikler de namaz kılmazlar fakat haccederler [2]
1274 İbni Ömer raıyu anhümâ'dan rivayet edildiğine göre Resûlullah sallu aleyhi ve sellem şöyle buyurdu:
"İslâm dini beş esas üzerine kurulmuştur: 'tan başka ilâh olmadığına ve Muhammed'in 'ın Resulü olduğuna şehâdet etmek, namaz kılmak, zekât vermek, hacca gitmek ve ramazan orucunu tutmak "[3]
* (Buhari, İ’tisam, 3)’de Rasûlü, “Suçu günahı en ağır olan kişi yasaklanmamış olan bir meselede soru sormak üzere o işte yasak getirendir” buyurmaktadır Yani insanlar lüzumsuz bazı sorularla bazı sınırlamaların getirilmesine sebep olur İşi zorlaştırıyorlarsa dikkatler buraya çekilip böyle sorular sorarak işlerin zorlaştırılmaması gerektiği vurgulanmış oluyor Böylelikle kişi yasaklara mutlaka uyacak, emirleri de gücü yettiği kadarıyla yapacaktır Yani içki, faiz, zinayı herkes yapmayacak, zekat ve hacca gücü yeten imkanı olan yapacaktır [4]
1275 Ebû Hüreyre radıyu anh şöyle dedi: Resûlullah sallu aleyhi ve sellem bize bir gün bir konuşma yaptı ve:
– "Ey müslümanlar! size haccı farz kıldı, haccedin!" buyurdu Sahâbilerden biri:
– Her sene mi, ey 'ın Resulü? diye sordu
Hz Peygamber, adam sorusunu üç defa tekrarlayıncaya kadar cevap vermeyip sustu Sonra şöyle buyurdu:
– "Eğer "evet" deseydim, her sene haccetmeniz farz olurdu, siz de onu yerine getiremezdiniz!” Sonra sözlerine devamla:
– "Ben sizi kendi halinize bıraktığım sürece siz de beni kendi halime bırakın Çünkü sizden öncekiler peygamberlerine çok sual sormaları ve aldıkları cevaplar konusunda ihtilâf etmeleri sebebiyle helâk oldular Bundan dolayı size, bir şey emrettiğim zaman onu gücünüz yettiğince yerine getirin Herhangi bir şeyi de yasaklarsam ondan da kesin olarak kaçının!" buyurdu [5]
1276 Yine Ebû Hüreyre radıyu anh şöyle dedi: Nebî sallu aleyhi ve sellem'e:
– En üstün amel hangisidir? diye soruldu
– "Allah ve Resulün’e iman etmektir" buyurdu
– Sonra hangisidir? denildi
– "Allah yolunda cihad etmektir" buyurdu
– Sonra hangisidir? denildi
– "Makbul olan hacdır" buyurdu [6]
1277 Yine Ebû Hüreyre radıyu anh dedi ki, ben Resûlullah sallu aleyhi ve sellem'in şöyle buyurduğunu işittim:
"Kötü söz söylemeden ve büyük günah işlemeden hacceden kimse, annesinden doğduğu gündeki gibi günahsız olarak (evine) döner "[7]
1278 Yine Ebû Hüreyre radıyu anh'den rivayet edildiğine göre Resûlullah sallu aleyhi ve sellem şöyle buyurdu:
"Umre ibadeti, daha sonraki bir umreye kadar işlenecek günahlara kefârettir Mebrûr haccın karşılığı ise, ancak cennettir "[8]
|
|
|
|