10-11-2012
|
#2
|
Prof. Dr. Sinsi
|
İslâm’İn En Güzel Ve Doğru Bir Şekilde Öğrenilebilmesi
Ashab-ı Kiram, bir pervane gibi Peygamberimiz (s a v )’in çevresinde dolaşır ve O’ndan bir şeyler öğrenmeye çalışırlardı Çeşitli dünya işlerinden dolayı Hz Peygamber (s a v )’in yanına gelemeyenler, ertesi günü o gün orada bulunanlara sorarak eksiklerini giderirlerdi Bunlardan bazıları İslâm’ı öğrenmek için, boğaz tokluğuna Peygamber (s a v )’i takip eder, bazıları da O’nun sözlerini yazmak için yanından hiç ayrılmazdı Ashab-ı kiram, Resûlullah (s a v )’in söylediklerini dikkatle dinler, O’nun yanından ayrıldıktan sonra da duyduklarını daha iyi öğrenebilmek için kendi aralarında tekrar ederlerdi (7)
İslâm’ın ahlâk bakımından amacı, ahlâk konularına sıradan bir nazariye ortaya koymak ve meraklı kimseleri tatmin etmek için kuru tartışmalara girişmek, kısaca, gerçek hayattan kopuk bir ahlâk felsefesi yapmak değildir İslâm pratik bakımdan insanların ahlâk alanındaki ihtiyaçlarına cevap vermek; zaman içinde onları, bu alandaki kusurlarının şuuruna vardırmak ve bu kusurları gidermelerine fırsat hazırlamak, kısaca, ahlâki prensiplerinin en iyi ve en güvenilir şekilde hayata geçirilmesini sağlamak ister Hz Peygamber (s a v )’e okumayı emreden ilk ayetlerin hemen ardından, insanları kötülükten sakındırmasını emreden ayetlerin inmesi (8) bu bakımdan çok anlamlıdır
İslâm dini, ahlâki hükümlerin hayata mal edilmesi, yalnız ‘bilinen’ değil, aynı zamanda ‘yaşanan’ bir ahlâk olması idealine, Asr-ı Saadet’te zaman ve ihtiyaç faktörlerini dikkate alarak ulaşmıştır
Bugün Müslümanlar, Peygamber (s a v )’in onbinlerce hadis ve sünnetine, rivayet zinciri senediyle yazılı belgeler halinde sahip durumdadırlar Müslümanlar bunu ashab-ı kiram’a borçludurlar Çünkü onlar bunu bir ibadet ve görev aşkıyla yapmışlar ve daha sonra dağıldıkları uzak yerlere taşımışlardır
İslâm ahlâkı, ‘yaşanan bir ahlâk’ olma hedefini Sahabe topluluğunda gerçekleştirmeyi başarmıştır Bu başarıya, doğal ve insan kaynağı şartları içerisinde sürdürülen bir eğitim yoluyla ulaşılmıştır Bu eğitimde ahlâkın temel hükümleri ve kanunları Kur’an-ı Kerim’den alınıyor; böylece gönüller ve ruhlar ahlâk dışı kaygılardan, niyet ve düşüncelerden olabildiğince arındırılıyor, uygulamada Hz Peygamber (s a v )’in hayatı örnek gösteriliyor ve bu hayat titizlikle izleniyordu Çünkü O’nun hayatının vahyin sıkı kontrolünde olduğu biliniyordu O’nun en küçük hatası bile ayetle düzeltiliyordu İşte bütün bu sürekli eğitim sayesindedir ki, Hz Peygamber (s a v )’in çevresinde “en hayırlı ümmet” (9) gerçekleşmişti (10)
(1) Tevbe sûresi, 9/100
(2) Fetih sûresi, 48729
(3) Buhari, Şehadat, 9; Fezailu'l-Ashab, 1; Müslim, Fezailu's-Sahabe, 214,
(4) Müslim, Fedailu's-Sahabe 221
(5) Tirmizi, Menakıb, 3793, 3794
(6) Tirmizi, Menakıb, 3662
(7) Şamil İslâm Ansiklopedisi
(8) Alak sûresi, 96/1-5
(9) Al-i İmran sûresi, 3/110
(10) Asr-ı Saadette İslâm, M Çağrıcı
|
|
|