Birgün Ölecem Biliyorum
Birgün Ölecem Biliyorum
Hakkında Birgün Ölecem Biliyorum
Birgün Ölecem Biliyorum
Korkumu bastıramıyorum
Kendimi kabrin içine koyamıyorum
Korku beni yiyip bitiriyor
Bir türlü mezarın içine giremiyorum
Hep aklıma o dua geliyor
"Bizler de öldüğümüz zaman, o karanlık evimize getirip de yatırdıkları zaman, üstümüze toprağı çabuk çabuk atıp herkes evine gittiği zaman, nefsimizle o karanlık kabirde yalnız başımıza kaldığımız zaman, bizleri selim eyle Yârabbi!"
Nedense geceleri bastırıyor bu korku Gündüz daha az endişeliyim
Eskiden kışın, bir de geceleri ölülerin ne yaptığını merak ederdim Bir gece mezarlığın önünden geçmek zorunda kalmıştık da, kendime zor gelmiştim
Neydi, niçin bu kadar korkuyordum ölümden?
Ölüm neydi?
Hem ölüler ne yaparlardı yapayalnız; üşürler miydi?
Ölüm fizyolojik olarak beyin fonksiyonlarının iflas etmesi miydi?
Peki ya ruh, duygular, hisler nereye gidiyordu?
Biz ölmek için mi yaşıyorduk?
O zaman niyeydi bütün çabalar?
Ölümle ciddi olarak ilk yüzleşmem anneannemin ölmesiyle oldu Anneannem ölmüştü Ölmemeliydi, bizi yalnız bırakmamalıydı Acım çok derindi Hiç bitmeyecek sandım Herkes üzülüyordu ama, kimse ölüm sonrasını anlatmıyordu Keza vicdanım soruyordu feryat figan; Görmüyor musun sonunu Sermayeyi tüketme!" diyordu Ama biz insanoğulları bazı şeyleri çabuk unuturuz Bu çok derin acı nefsimce bastırıldıSonrasını tahmin etmek zor değil Birçok insan gibi ruhum yara alıyor; kahroluyor ve daha anı yaşamadan biteceğini düşünerek üzülüyordum
Artık ölüm düşüncesini bastıramıyorum
Konuşuyorum, düşünüyorum
Korkmamak zor
Ölümden, yani ölüme ne kadar hazır olduğumuzdan, kabre ne kadar nurlu gireceğimizden
"Nasılsa ölüyoruz, boşver, yaşamana bak!" dese de nefsim ve şeytanım, kalbim kanmıyor buna artık
Çünkü kendimi oyalamak istemiyorum
Azap çekiyorum yoksa
Aklıma takvimden okuduğum şu öykü geliyor:
Adam ölüyor Ama şuuru yerinde "Bir yanlışlık var" diyor "Yapacak çok işim var" diyor Kabre konuluyor Kimseye derdini anlatamıyor Çıldıracak iken ter içinde uyanıyor Haline şükrediyor
Bu adam hepimiziz
Ama hepimize sadece bir fırsat veriliyor; çok kıymetli tek bir fırsat
Geri dönüşü yok
Zor bir imtihan
Karşılığı ise tahayyül edemediğimiz sonsuz bir hayat
Hani o matematikte işareti bulunan sonsuz!
Yani, ya sonsuz mutluluk ya da sonsuz azap Seçim bize kalmış
Selametle!
Sibel Yenigün
|