Yalnız Mesajı Göster

Ahirete İnanmayan Kimse

Eski 10-11-2012   #2
Prof. Dr. Sinsi
Varsayılan

Ahirete İnanmayan Kimse






Yürümenin ardında yorgunluğun saklandığı, tebessümlerin riyaya büründüğü, yemenin doyma ile sınırlandığı, elemlerle sevinçlerin gece ile gündüz gibi birbirini durmadan kovaladığı bu sûretler âlemine aldanmayanlar, asıla kavuşacaklar Gerçek saadeti orada bulacaklar “Allah’a karşı hüsn-ü zan ibadettir” hadis-i şerifinden güç alarak, rabbimizin lütfuna itimaden, hep cennetten söz ettik Cehennem de asıllar âleminden bir başka köşe Elemin, ıstırabın, pişmanlığın, hüznün, ahın, eyvahın da aslı orada Buradakiler onlara göre gölge ve resim kabilinden Onlardan o kadar zayıf, o kadar geri

Elbette böyle bir azaba ebediyen duçar olacak bir insan da bu dünyadakinden farklı bir yaratılışa sahip olmalıNitekim öyle de Cehennem ateşinde yanıp kavrulan bir âsinin bedeni, ânında yeniden yerine gelecek ve azap böylece aralıksız sürüp gidecek Âhiret için “kudret âlemi” tabiri kullanılıyor Orada her şey zamansız, ânında vücut bulacak Ama kudretin bu zamansız tasarrufu da yine hikmet üzere yürüyecek Cennet ve cehennem, mizandan sonra O halde, bu âlemlerdeki bütün icraatlar ölçülü ve mizanlı olacak Mizanda zerre mıskal hayır da şer de tartıldığı gibi, cennetteki haz da cehennemdeki azap da çok ince bir adaletle taksim edilecek Herkes sevabınca lezzet alacak ve günahınca elem çekecek

Yavaş yavaş olan hızla da olur Safha safha meydana gelen bir anda da vücut bulabilir Kanunu koyan kaldırabilir veya değiştirebilir Hayâlimiz dünyanın öte ucuna bir anda gidiyor, ayaklarımız ise seyrini adım adım yürütüyor Âhirette ayaklarımıza hayal kanunu uygulansa buna kim mâni olabilir? Nitekim öyle de olacak Kaldı ki, yavaş gitmemiz de Allah’ın kudretiyle, hızlı gitmemiz de Bizim işin içinde neyimiz var?

2- Ölüm, ruhun bedenden ayrılmasıdırŞehadet aleminden "berzah alemi"ne bir hicrettir Ruh, Azrail Aleyhisselam vasıtasıyla "berzah alemi"ne götürülür Göreceğimiz ilk melek Azraildir En kıymetli cevherimiz olan ruhumuzu gönül rahatlığıyla teslim edebileceğimiz güvenilir bir emanetçidir o

Ölüm anında, ruh, beden hapsinden kurtulur; fakat bütün bütün çıplak kalmaz Çünkü, "misali bir cesetle" başka bir tabirle "latif bir gılaf" ile kuşatılmıştır

Dünyada kaldığı sürece bedene bağlı olan ruh, ölüm sebebiyle bir derece serbest kalır Bedendeyken görmek için göze, işitmek için kulağa, düşünmek için beyne muhtaçken, artık bu aletlerin varlığına gerek duymadan görür, işitir, düşünür ve bilir Rüyada olduğu gibi…

Berzah, "geçit" demektir ve berzah alemi, dünya ile ahiret arasında bulunan bir "bekleme salonu"dur Ruhlar, orada kıyameti ve dirilişi beklerler "münker ve nekir taifesinden" olan sorgu melekleriyle karşılaşma, ilk mahkeme, ilk ceza ve ilk mükafat burada gerçekleşir
Berzah, başka bir tabirle kabir hayatı, hadisin ifadesiyle, "ya cennet bahçelerinden bir bahçe" veya "cehennem çukurlarından bir çukurdur"

Ancak, burada azabın veya lezzetin muhatabı, cisimden mahrum kalan ruhtur Kabir hayatından sonra, "mahşer"de, yeniden yaratılan bedenine döner, dünyada yaptıkları için o "büyük mahkeme"de hesap verir Sonrası, ebedi cennet veya cehennem!

Haşir Bütün bedenlerin yeniden yapılanması ve canlanmasıRuhların bir anda bedenlere dönüşü Büyük olay! Dar akıl kabulde zorlanıyor Kabirde kemikleri çürüyen ve etleri toprak olan bir insanın yeniden, dirilebileceğine akıl erdiremeyenler var Bunlar, yanlış bir kıyasın kurbanı oluyorlar

Nasıl mı?

Bedeni yaratma ve insanı diriltme fiillerini kendileri üstlenerek Hayalen, bildikleri bütün yolları deniyor, bir insan yaratmaya çalışıyorlar Mümkün olmuyor Gölgeden farkı olmayan azıcık ilim, irade ve kudretleriyle meseleyi halledemeyince, "ben yapamıyorum, şu halde başkası da yapamaz" hükmünü veriyorlar Muhakeme ederken kendilerini ölçü kabul ediyorlarŞüphesiz, bu bir vehimdir ve insanı aldatır

Nitekim, asırlar önce bazı münkirler, peygamber efendimizin yanına gelmiş, "ölmüş, çürümüş kemikleri kim diriltecek?" diye sormuşlardıBu meydan okumaya karşı ayet indi: "onları önceden kim yarattıysa o diriltecek O, her türlü yaratmayı bilendir" bu kesin cevaptan sonra, söyleyecek söz bulamamışlardı

Bunların hali, kendileri beceremediği için aya gitme haberini inkar eden cahillerin haline benziyor Bir zamanlar, ilim ve teknikten mahrum bazı kimselerin, "ben yapamıyorum, başkası da yapamaz" mantığıyla ay seyahatini reddettiklerini görmüştük Onlar da, hayallerinde, bildikleri bütün usulleri deniyor, yine de bir yol bulamadıkları için, açık bir gerçeği kabule yanaşmıyorlardı

Akıl, malumatının mahkumudur ve zamanın esiridir Böyle olmasa, dün söylenince yalanlanan bir olay, bugün sıradan bir hakikat haline gelir miydi? Acaba, üç asır önceki insanlara, "bir kutu içinde bütün dünyayı seyredeceksin" deseydik, ne der, ne düşünürlerdi? Herhalde inkar edenler olacak ve zaman da onları haksız çıkaracaktıYanlış anlaşılmasın, biz, her söylenene hemen inanalım demiyoruz, ancak, sınırlı aklın yeterli ölçü olamayacağını hatırlatmaya çalışıyoruz Vahiy nurudur ki, akla ışık verir ve yol gösterir, o da hakikatı anlar

Bakmayı bilen göz, görür Düşünmenin yollarını bulan akıl, anlar Evet, insaflı bir akıl, yeryüzündeki harika sanat eserlerine bakar ve anlar ki: Allah, sonsuz ilim, irade ve kudret sahibidir

İşte bahar! Zamanı geldi mi kış, soğuğunu, karını, fırtınasını toplar, gider Toprak, tatlı bir esneyişle uyanır, gevşer, çözülür Kupkuru ağaçlara su ile birlikte hayat da yürür Tohumlar açılır, yumurtalar çatlar, dış dünyaya canlılar doğar Her canlı, kendine has "suret libasını" giyer

Bahar! Sümbüllerin tebessümü, menekşelerin neşesi, rüya gibi kelebeklerin uçuşu, çiçeklenmiş badem ağaçlarında kuşların cıvıldayışıKışın soğuk nefesiyle ölen, silinen, kuruyan canlıların "öldükten sonra diriliş" sırrını yaşayışı"öldüren ve dirilten" bir görünmez kudretin, görünen mucizeleri

Sonbaharda kıyameti kopan bir alemin, kış kabristanında bekledikten sonra bahar sabahında yeniden dirilişi Ölümden sonraki hayatın ve mahşerin göze görünen misali

Allah, bize her baharda sonsuz ilim, irade ve kudretini bir kere daha gösteriyor Ölüleri dirilteceğini, ahireti getireceğini ispat ediyor Ve her akıl sahibine şu kanaati veriyor: Alemi yoktan var eden ve insanı modelsiz yaratan Allah, elbette ölüleri diriltebilir, yeni bir dünya yaratabilir

Bir defa yaratan, bir daha niçin yaratamasın!


Alıntı Yaparak Cevapla