10-11-2012
|
#2
|
Prof. Dr. Sinsi
|
Fena Ve Keyfiyeti - Futuhul Gayb
Halkın eli, bu durumda ona musallat olur Neredeyse tırnaklarıyla vücudunu parçalarlar Dilleri ırzına malına dokunur İlk halinden bazı şeyler anlatmak isterse, diyemez Evvelce gördüğü nimete karşı, şimdiki belayı hoş görse yapamaz Bu halde, nefis onu böyle yok eder Heva, şahsi arzu onu ilk halden alıkoyar Manevi yolculuğu tükenir Oluşlar durur Manevi hal kapanır Daimi bir telaş içinde kalır Her gün sıkıntısı üzüntüsü çoğalır Bu haller devam ederken haberi olmadan manen yükselir Birden kapı açılır, bu açılış ani olur, açılışla beraber maddi ve manevi varlık yok olur, yalnız ruh kalır
İşte bu halde işler başka olur Batıni deruni sesler işitir İlk söz; Hz Eyyub a olduğu gibi tecelli eder:
- İşte sana, tatlı su, iç ve şifa olduğunu bil, yıkan! Ayağını vur, o çıkar  
Kalbinde rahmet çeşmeleri akmağa başlar İlâhi rahmet ve şevkat onu diriltir, ona hakikat kapıları açılır Gönül yolları gösterilir Her kuvvet karşısında söner Her varlık hizmetine koşar Diller onu över Her canipten onun ziyaretine koşarlar Şah diye geçinen, kendilerini yaratıcı olarak tanıtanlar, onun kapısında köleye benzerler
O, insan olmuştur Rahmet onun yüzünden okunur İlâHİ NUR, gözlerinden çıkar Kendisini de halinden memnun eder Bu hali hakka varıncaya kadar devam eder
Sonra kavuşacağına kavuşur Dünya gözü onu görmez, buranın duygusu o alemi sezemez Allah-ü Taâla onlara hazılanan nimetleri anlatırken şöyle buyuruyor
- Onların mükafatı büyüktür Buradaki ölçüler ve tartılı bilgi onları bilemez O göz kamaştırıcı nimetleri hiçbir nefis bilemez
|
|
|