Yalnız Mesajı Göster

Batıl İnançların Olumsuz Etkileri

Eski 10-11-2012   #5
Prof. Dr. Sinsi
Varsayılan

Batıl İnançların Olumsuz Etkileri






Ünlü düşünür, yazar ve eğitim bilimci NFS Grundtvig’nin de (1783-1832) bir keresinde söylediği gibi, hayatı yaşamadan tarif etmek mümkün değildir Halbuki batıl inançların bir olumsuz fonksiyonu da geleceğe ve yaşamın geneline yönelik doğruluğu şüpheli önermeler kurulmasına zemin hazırlamasıdır Yaşantımızda deneyimlediğimiz olayları ve dış uyaranları sağlıklı bir şekilde birbirine bağlamak, kurduğumuz anlam sistemlerinin işleyebilirliği açısından muazzam bir önem taşıyor Gerek zararlı sonuçlardan kaçınabilmek için yasaklanmış davranışlar diğer bir deyişle tabular olsun, gerekse arzu edilen bir sonuca ulaşabilmek adına uygulanan ritüeller, tüm hurafelerin, bilim ve teknoloji bu denli ilerlemiş olsa bile, gerçeklik payı taşımamalarına rağmen halen nasıl varlıklarını sürdürüyor oldukları halen net bir yanıt bulamamıştır Açıklamayı yine “öğrenme” alanındaki literatürde aramak doğru olabilir

Öğrenme deneylerinde, ödül farelere kesintisiz olarak da sunulsa, kimi zaman verilip kimi zaman verilmese de, öğrenmenin gerçekleşebildiği ve sönmeye uğramadığı görülmüştür Ancak bu kesintisiz ve kesintili ödül sunumlarının, öğrenmenin farklı aşamalarında farklı etkileri bulunmaktadır Öğrenilmemiş bir davranış, organizma bu davranışı her yaptığında ödüllendirilirse, ara sıra ödüllendirildiği duruma göre çok daha hızlı öğrenilecektir Örneğin, en sevdiği eteğiyle üst üste gittiği tüm iş görüşmeleri olumlu geçen bir kız, bu eteğinin uğurlu olduğunu düşünmeyi hemen öğrenecektir Oysa görüşmelerin birkaç tanesi olumsuz geçseydi, öğrenme bu kadar hızlı olmazdı Ancak sönme söz konusu olduğunda dengeler değişir

Sönme, daha önce pekiştirilen bir davranımın pekiştirilmemeye başlanmasıyla, artık tekrar edilmemesidir Sönme sonucu öğrenilmiş davranım zayıflar ve en sonunda yok olur Kesintili ödül sunumu sönmeye daha dayanıklıdır Aynı etekle gittiği kimi iş görüşmesi olumlu, kimisi olumsuz geçen bir kızın bu eteğin uğurlu olduğunu düşünmesi daha uzun bir süreç içerisinde gerçekleşmesine rağmen, o etek üzerindeyken üst üste pek çok kez “uğursuz” deneyimler yaşasa bile, eteğin uğurlu olduğuna dair inancının zayıflaması ve sonunda yok olması kolay olmaz

Bireylerin temel ihtiyaçlarından bir tanesi de tutarlı ve işlevsel bir anlam sistemi oluşturabilmektir Bu sistem oluşturulurken, insanlar özellikle de özel hayatlarıyla ilgili, bilimin yanıtlamakta yetersiz kaldığı soruların yanıtlarını batıl inançlarda arayabilirler Bu açıdan bakıldığında, günümüz dünyasında batıl inançların nasıl olup da halen yok olmadığı konusunda bir ipucu yakalayabiliriz Bireyin birincil ihtiyaçları her ne kadar toplumunkinden bağımsız görünse de, toplumun ihtiyaçlarının tatmin edilmesi, birey için dolaylı olarak en az kendi birincil ihtiyaçları kadar hayati önem taşıyabilir İnsanların geleceği tahmin edebilmek adına kafalarında kurguladıkları teorileri kültürel öğeleri de harmanlayıp ritüeller haline dönüştürmeleri batıl inançlara toplumsal bir nitelik kazandırır Bu noktada, toplumsal iletişime hizmet eden bilim ve sanatın misyonunu da sekteye uğratabilir Bu ortaklık, batıl inançlara sahte sanat ve bilim kimliklerini yükler -ki bu, belki de insanlığa yönelik en büyük tehditlerden biridir Sonuç olarak, yazarların ortak görüşü şu şekilde özetlenebilir: Mantık ve sağduyu arttıkça batıl inançların etkilerinde bir düşüş görülmesi olasıdır

alıntı



Alıntı Yaparak Cevapla