10-11-2012
|
#2
|
Prof. Dr. Sinsi
|
İptila Ve Nimet - Futuhul Gayb
- Nimet ehli değildir Onu şükürle bağlayınız
Buyurdu Nimetin şükrü, vereni itiraf etmektir Nimetin sahibi ise Allah tır Bu durumu her halde görmek lazım
Her yerde haddi aşmayarak, İlâhi mirler dahilinde hakkı ödemek gerekir Zekât, yemin kefareti, adak, fakir ve düşkünlere yardım gibi şeyleri esirgememekle beraber, gerek borçlu olanlara ve gerekse zaman zaman,çeşitli hadiseler karşısında çaresiz kalanlara yardım etmek yerinde olur Bilhassa bir hatanın sonunda bir iyilik yapmak, bolluğa, genişliğe kavuşmaya vesile sayılır 
Her nimetin kendine göre şükrü vardır Mesela: Vücud sağlığının şükrü, zayıflara yardım ve ayrıca bol ibadet yapmak olmalıdır Sonra kötü şeylere bakmamak, kötü yerlere gitmemek, günahtan sakınmaktır Sıhhatin ayrıca mal ve mülkün elden gitmemesi için de bir çaredir Hakkını gözeterek çaresizlere elindekinden vermelidir Aksi halde: Ağaç sulu meyvesini vermez, yaprakları düşer, tadı kaybolur, sanki yokmuş gibi olur İlâhi emirlere uyulduğu takdirde daima iyilik zuhur eder Her şeyde bolluk olur Dünya işleri yoluna girer Ahirete gelince: Peygamberler, şehidler, sıddıklar ve salihlerle beraber olunur Ayet:
- Bunların arkadaşlığı hoş olur
Eğer dünya zinetine aldanır ve geçici zevklerin peşinde olursan her iyilik kaybolur Hiçbir şeyin sade olmaz Herşey gözünde küçük görünür
İnsan, hoşlandığı hiçbir şeyi bulamaz, fakat yine de dünyayı bırakmaz
Her kim dışı süslü, içi öldürücü zehirlerle dolu olan işlere kapılırsa, onun için söylenecek şey; belanın yaklaşmış olduğu ve az zamanda geleceği olur Dünyada böyle olduğu gibi, öbür alemde de en güç azaba düçar olur
Her bela bir suçun cezasıdır ve her darlık işlenen bir suçun karşılığıdır Buna; bir deneme, bir tenbih denilebilir Günahlara kefaret demek de yerinde olur Büyük insanlara gelince, onlara bela yükselme sebebi olsa gerek Çünkü her belanın sonunda yüksek makam ve ulu dereceler vardır Zaman aşımıyla, bela gibi görünen şeyler aslında bir lütuf olduğu anlaşılır Her hareket ve adımda yükselme kaydedilir Çünkü büyüklerin darlığı perişanlık için olmaz, bilakis daha yüksek makamlara ermek için bir imtihan sayılır İmanın hakikatına ve güzelliğine erip ermedikleri, darlık zamanında çeşitli sebeplere baş vurmamaları ile meydana çıkar Böylece Allah onların sağlam iman sahibi olduklarını kullara anlatmak ister
İşte bir Hadis-i Şerif:
- Sabırlı ihtiyaç sahipleri, kıyamet günü Hak kın misafiridir Dünya ve ahirette Hak dan uzak olmazlar
Dünyada kalpleri hoştur, ahirette ise rahatları artar
Balâ onların kalplerini temizler Halkın ve sebeplerin tesiri olamayacağını bildikleri için, Allah a çok bağlanırlar Ona varmak için benlikleri ve şahsi hevesleri bir tuzak olduğu kanaatine sahip olduklarından yalnız Hak ka bağlanırlar İyi bilirler ki, her şey Hak dan ve Hak kındır
Son şunu diyelim: Bela onlar için nimet demektir  
Belanın gelişi iki sebebe bağlanır Birincisi, yukarıda da belirtildiği gibi sabırsızlığın ve kötü yolların tutumu neticesinde olur İkincisine gelince, yine anlatıldığı gibi günahlardan temizlenmek için olur Her iki halde iyi sabreden için netice hayırlıdır Bela ne kadar çoğalırsa çoğalsın sabretmek, taatı ve ibadeti bırakmamak yerinde olur  
Hal, sabırla devam ederse görülecektir ki; insan iyilikler ve hoşluklar içindedir Yani sabır devam ettikçe ilâhi fiiller zuhura gelir ve her kötülük iyiliğe çevrilir
İşte  Günler ve aylar devam ettikçe her halde sabretmek daha hayırlı olur   
|
|
|