Yalnız Mesajı Göster

İngilizlerin İslâm Düşmanlığı

Eski 10-11-2012   #2
Prof. Dr. Sinsi
Varsayılan

İngilizlerin İslâm Düşmanlığı






Delhîye getirirken yolda, Hudson genç şehzâdeleri soydurup, bizâtihi kendisi göğüslerine kurşun sıkarak şehîd etdi Kanlarından içdi Bu genç şehîdlerin cesedlerini, halkı korkutmak için kal’a kapısına asdırdı Bir gün sonra başlarını, İngiliz genel vâlisi Henri Bernarda gönderdi Sonra, şehîdlerin etinden çorba yaparak şâha ve hanımına gönderdi Çok aç olduklarından hemen ağızlarına aldılar Fekat, neeti olduğunu bilmedikleri hâlde çiğneyemediler, yutamadılar Kusdular, çorba tabaklarını yerebırakdılar Hudson hâini, (Niçin yemediniz? Çok güzel çorbadır Oğullarınızın etinden yapdırdım) dedi1275 [m 1858] senesinde, tahtından zorla indirilen İkinci Behâdır Şâh, ayaklanmaya veAvrupalıların öldürülmesine sebeb olmak suçlarından muhâkeme edildi 29 Martda ömürboyu hapse mahkûm edildi ve Hind-i Çine [Rangona] sürgüne gönderildi 1279 [m 1862]senesi Kasım ayında, vatanından uzak bir ülkede, Gürgânî İslâm İmperatorluğunun son sultânı Behâdır Şâh, zindanda hayâta gözlerini yumdu Allâme Fadl-ı Hak da, 1278 [m 1861]de, Andoman adalarındaki bir zindanda İngilizler tarafından şehîd edildiİngilizler 1294 [m 1877] de, Osmânlı-Rus harbi sırasında, Hindistânı, İngiltere krallığına bağlı bir devlet i’lân etdiler Meşhûr İskoç mason locasına kaydlı Midhat Pâşanın Osmânlı devletini harbe sokması, İslâmiyyete yapdığı zararların en büyüğü oldu Sultân Abdül’azîz Hânı şehîd etdirmesi de, İngilizlere yaradıİngilizler, kendi yetişdirdikleri adamları Osmânlı devletinde kıymetli mevki’lere getirmişlerdi Bu devlet adamları, ismi Osmânlı, fikri ve zikri İngiliz idiler Bunların en meşhûrlarından Mustafâ Reşîd Pâşa son sadrâzamlığında, altı günlük sadrâzam iken, 28101857 de İngilizlerin Hindistân müslimânlarına yapdığı büyük Delhî katliâmını tebrîketdi Dahâ önce de, Hindistândaki İngiliz zulmüne karşı ayaklanan müslimânları basdırmak için, İngiltereden gelen yardımın Mısrdan geçirilmesi için Osmânlılardan izn istediler Bu iznde, yine masonlar vâsıtası ile verildiHindistânda İngilizler yeni mektebler açmadıkları gibi, İslâm şerî’atinin temeli ve en bâriz vasfı olan bütün medrese ve sıbyan mekteblerini de kapatmışlar, halka liderlik yapabilecek bütün âlimleri ve din adamlarını şehîd etmişlerdir Hattâ, talebeleri bile katl etmişlerdirBurada 1391 [m 1971] senesinde Hind ve Pâkistânı ziyâret eden bir ahbâbımızın anlatdığı küçük bir hâtırâyı nakl etmeyi uygun görüyoruzHindistânda, Serhend şehrindeki İmâm-ı Rabbânînin ve diğer evliyânın “kaddesallahü sirreh” kabr-i şerîflerini ziyâretden sonra Pânipüt şehrine, oradan da Delhîye gitdim Pânipütün en büyük câmi’inde Cum’a nemâzını edâ etdikden sonra, imâm bizi misâfir edip, evine götürdüYolda kalın bir zincirle halkalarından kilitlenmiş gâyet büyük bir kapı gördüm Üzerindeki kitâbeyi okuyunca, buranın bir sübyân mektebi [ilkokul] olduğunu anladım ve imâm efendiye, bu kapının niçin kilitli olduğunu sordum İmâm efendi, 1367 [m 1947] den beri kapalıdır İngilizler hindûları kışkırtarak Pânipütdeki bütün müslimânları, kadın-erkek, ihtiyar-çocuk demeden katl etdirdiler Bu mekteb, o günden beri kapalıdır Bu zincir ve kilit bize, İngiliz zulmünü hâtırlatır Bizler buraya sonradan muhâcir olarak gelip yerleşdik, dedi İngilizler, hâkim oldukları bütün İslâm memleketlerinde yapdıkları gibi, İslâm âlimlerini, İslâm kitâblarını, İslâm mekteblerini yok etdiler Tâm din câhili bir gençlik yetişdirdiler 1834de Kalkütaya gelen meşhûr ingiliz Lord Macauley, fârisî ve arabî her dürlü kitâbın basılmasını ve yayılmasını, hattâ baskısına başlanılmış olanların bile baskısının durdurularak yasaklanmasını emr etmiş ve İngilizler tarafından büyük destek görmüşdür Bu zulmleri de, müslimânların hâkim olduğu yerlerde, bilhâssa Bengalde titizlikle tatbîk edilmişdirİngilizler, Hindistânda islâm medreselerini kapatırken, sekiz adedi kızlara mahsûs olmak üzere, yüzaltmışbeş kolej açmışlardır Bu kolejlerde yetişdirdikleri talebeleri, babalarının dinlerine ve ecdâdlarına düşman etmişler, beyinlerini yıkamışlardır Hindistânda zulm ve vahşet yapan İngiliz ordusunun üçde ikisini, bu şeklde beyinleri yıkanmış, kendi milletine düşman edilmiş, hıristiyanlaşdırılmış veyâ para ile satın alınmış yerli ehâlî teşkîl ediyordu1249 [m 1833] kânûnları, misyonerlik fe’âliyyetlerinin gelişmesini sağlamış ve protestan dînî teşkîlâtı Hindistânda kuvvetlenmişdi Misyonerlik fe’âliyyetleri yayılmadan ve Hindistân tam olarak İngiliz hâkimiyyetine geçmeden evvel, İngilizler müslimânların îmânlarına saygılı davranmış, bayramlarda toplar atdırmış, câmi’ ve mescidlerin ta’mîrine yardımcı olmuş, hattâ câmi’, tekke, türbe ve medreselere âid islâm vakflarında vazîfe almışlardı 1833 ve 1838 de İngiltereden gelen emrlerle İngilizlerin bu fe’âliyyetleri yasaklanmışdır İngilizlerin islâm dînine hücûmlarında tatbîk etdikleri siyâsetin, evvelâ dost görünerek, yardım ederek, müslimânları sevdiklerini, islâmiyyete hizmet etdiklerini, her memleketde yayıp, dünyâ müslimânlarını aldatmak, buna muvaffak oldukdan sonra, islâmiyyetin esâslarını, kitâblarını, mekteblerini, âlimlerini, yavaşca ve sinsice yok etmek olduğunu, bu fe’âliyyetleri açıkca göstermekdedir Bu iki yüzlü siyâsetleri ile, müslimânlara en büyük düşmanlığı yapmakda, islâmiyyetin kökünü kurutmakdadırlar Dahâ sonra, İngilizceyi resmî lisân olarak kabûl etmek ve hıristiyanlaşdırılmış yerli gençler yetişdirmek gayretleri artdı Bu maksadlarla temâmen misyonerlerin kontrolünde olan mektebler açıldı Hattâ, İngiliz başvekîli Lord Palmerston ve pek çok İngiliz lordları, Hindistân halkının hıristiyanlık ni’metlerinden fâidelenmeleri için Allah'ın Hindistânı, İngilizlere verdiğini söyledilerLord Macauley, Hindistânda kan ve renk bakımından Hindli, fekat zevk, düşünce, inanç, ahlâk ve zekâ bakımından İngiliz bir cem’iyyet yetişdirilmesi için çok çalışdı ve desteklendi Böylece misyonerler tarafından açılan mekteblerde, İngiliz dil ve edebiyyâtı ve hıristiyanlık öğretilmesine ehemmiyyet verildi Fen bilgilerine (matematik, fizik, kimyâ, vs) hiç ehemmiyyet verilmedi Böylece İngilizce lisânından ve edebiyyâtından başka hiç bir şey bilmeyen hıristiyanlaşdırılmış kimseler yetişdirildi Bunlar me’mûr olarak istihdâm edildi Müslimân iken dinden çıkan mürted olduğu için ve Hindûlarca, dinlerinden dönen dinsiz kabûl edildiği için, hıristiyanlaşdırılan yerli gençler, âilelerinin mîrâsından bir hak alamıyorlardı Misyonerler buna mâni’ olmak için, 1832 de Bengal için, 1850 de de, umûm Hindistân için, bir kânûn çıkararak, hıristiyan olan yerli mürted ve dinsizlerin mîrâsdan pay almasını te’mîn etdiler Onun için Hindliler, Hindistândaki İngiliz mekteblerine, (ŞeytânîDefter) ismini vermişlerdir [Hindistânda ve Osmânlılarda resmî dâire ve kuruluşlara (Defter) denilmekdedir] 1344 [m 1925] senesinde Hindistânı ziyâret eden Fransız muharrir Marcelle Perneau neşr etdiği kitâbında diyor ki: (Hindistânın birinci şehri olan Kalkütadaki sefâlet hakkında, Pâris ve Londranın civârındaki batakhâne mahalleleri aslâ bir fikr veremez Kulübelerde insan ve hayvanlar birbirine karışmış, çocuklar ağlıyor, hastalar inliyor Onların yanında ispirto ve esrar içmekden bîtâb kalmış insanların, ölü gibi yerlerde yatdığını görürsünüz İnsan bu kadar aç, sefîl, za’îf ve bîtâb vücûdları seyr ederken, ister istemez bunların ne iş yapabileceklerini kendi kendine soruyorFabrikalara doğru koşan bunca insana, fabrikalar kazançlarının ne kadarını tediye ediyor? İhtiyâç, meşakkat, sârî hastalıklar, içki ve esrâr, za’îf, mukâvemetsiz ehâlîyi kırıyor, yok ediyor Dünyânın hiç bir yerinde, insan hayâtına karşı olan ilgisizlik, burada olduğu kadar hayâsızca olmamışdır Hiç bir zahmet, hiç bir iş, ağır ve gayr-ı sıhhî kabûl edilmemekdedirİşçi ölecekmiş ne zararı var? Yarın yerine derhâl diğeri geçer İngilizlerin burada düşündükleri yegâne şey, istihsâli çoğaltmak ve çok para kazanmakdır)ABD eski hâriciyye nâzırı Williams Jennings Bryan,


Alıntı Yaparak Cevapla