Yalnız Mesajı Göster

Panik Atak Ve Panik Bozukluk

Eski 10-11-2012   #2
Prof. Dr. Sinsi
Varsayılan

Panik Atak Ve Panik Bozukluk






Panik Bozukluğun Gidişatı ve Şiddeti

Aslında panik bozukluğun hem gidişatı hem de şiddeti üzerine açık bir tasnif ya da sınıflandırma yapılmamıştır Şu andaki bilgilere göre gidişat ve şiddet birbirine bağımlıdır

Öncelikle her panik atak geçiren kişi panik bozukluğa yakalanmış sayılmaz Bir kaç defa ardarda şiddetli panik nöbetler yaşamış ve beklenti endişeleri geliştirmiş kişiye de ilk birkaç ayda hemen panik bozukluk tanısı koymak ağır olabilir Bu durumu panik bozukluk başlangıç aşaması olarak kabul edebiliriz Ama bir kaç aydan sonra, hem beden hem düşünce belirtileri istikrarlı hale gelmiş, hem de beklenti endişeleri belirginleşmiş kişiler panik bozukluk tanısını hakederler

Panik bozukluğa yakalanmış kişilerden bazıları, ya tedaviye ya da tam olarak belirlenemeyen başka etkenlere bağlı olarak çabuk iyileşebilirler Diğer bazıları da bu hastalığı daha uzun yaşamak zorunda kalabilirler Süre tam olarak belirlenememekle birlikte ( belki bir yıl veya daha fazla ), bu hastalığı uzun yaşayan kişilerde ya da iyi dönemleri olsa da panik atağı nükseden kişilerde panik atağın kronikleştiği söylenebilir

Bize göre, panik atağın şiddetini, yaşanan nöbetlerin ya da diğer belirtilerin şiddetinden çok sürenin uzunluğu belirler Örneğin şiddetli belirtiler yaşayan panik ataklılar daha zor tedavi edilebilir denemezken, uzun süredir panik bozukluk yaşayanlar daha zor tedavi edilir denilebilir Panik bozukluğa yakalananların ne kadarının kronik seyirli bir tabloya doğru kayabildiğine dair hemfikir olunan bir istatistik yoktur


Panik Bozukluk Hakkında Genel Bilgiler

Farklı istatistiksel çalışmalara göre panik bozukluğun genel olarak nüfustaki yaygınlığı, dünyanın her yerinde aynı yaygınlıkta olmayarak %3- 6 arasında değişir Ancak hemen herkeste panik atağın istatistik verilerden çok daha yaygın olduğuna dair bir inanç vardır Çok kesin istatistiksel verilere ulaşılamamasının birkaç nedeni şudur: Öncelikle panik atağın sosyodemografik dağılımı çok değişkenlik göstermektedir Örneğin metropolde kırsaldan daha yaygın, batıda doğudan daha çok gözükmekte, yine, eğitimli orta üst sınıfta, düşük eğitimli guruptan daha yüksek oranda ortaya çıkabilmekte ve herhangi bir sosyokültürel gurupta herhangi bir zamanda çok hızlı epidemik (salgın hastalık) gibi hızlı yayılmalar gösterebilmektedir Örneğin ülkemizde de 1999 İzmit depreminden sonra böyle bir süreç gözlenmiştir ABD her yıl 100 kişiden yeni birinin daha panik atak ordusuna katıldığı kabul edilmektedir Ülkemizde de bu bu oranın geçerli olduğu kabul edilebilir Şu anda dünyada depresyondan sonra en yaygın psikiyatrik sorun panik bozukluktur

Panik bozukluk, kadınlarda erkeklerden daha fazla görülebilmekte, ama son gözlemlere göre bu fark giderek kapanmaktadır

İlk panik ataklar en çok delikanlılık çağında, 17-25 yaş gurubunda ortaya çıkmakta, ama panik bozukluğa 25-40 yaş gurubunda daha çok rastlanmaktadır Ancak hemen her yaşta bu hastalığa yakalanılabilmektedir


Panik Bozukluğun Nedenleri

Hastalığın açık, bilinir ve tek bir nedeni yoktur Şimdilik çok nedenli olduğu ve bazıları genel, bazıları da kişiye özel etkenlere bağlı olarak ortaya çıktığı kabul edilmektedir Panik atağa yakalanmaya neden olan özel bir psikolojik durum, özel bir stres türü, özel bir kişilik türü ya da karakter yapısı vb belirlenememiştir Ancak bağımlı ya da fobik kişilerde panik atağa yakalanma daha kolay olabilmektedir Artık kabul edilmektedir ki, halka tamamlandığında herkes panik atağa yakalanabilir Panik atağa yakalanmadan önce, yoğun psikolojik ya da fiziksel stres yaşama ya da kayıp öykülerine az olmayan miktarda rastlanır Ancak aynı stres faktörlerini yaşayan diğer bireylerde panik atak görülmemesi tek başına bu faktörleri sorumlu tutmayı engeller Yine bazı ailelerde panik atak yaygınlığı daha yüksektir Bu bulgu da tek başına genetik bir nedeni desteklemez Aynı aile modeline sahip olma, aynı stresleri yaşıyor olma gibi nedenler de o ailelerdeki panik bozukluk yaygınlığına neden olabilir Ancak neden olmamakla birlikte yukardaki faktörler bozukuluğun şiddetini, seyrini ve tedavi sürecini etkileyebilir


Panik Atağın Kişi Üzerinde Etkileri

Panik atak çok gürültülü ve şiddetli fiziksel belirtilere neden olmasına rağmen, örneğin şiddetli kalp atımları, ani yükselen ya da düşen kan basıncı vb gibi, ilginç olarak hemen hiç bir fiziksel hasara ya da organik bir hastalığa neden olmaz Bunun nedeni tam olarak bilinmemektedir ama tıbbi kayıtlar bunu göstermektedir Panik nöbet nedeniyle ölmüş ya da panik bozukluk stresi nedeniyle intihar etmiş bir hastaya dair de hiçbir kayıt yoktur Yine panik ataklı bireylerin en büyük korkularından biri olan aklını yitirme ya da delirme korkuları da geçersizdir Çünkü hiç bir panik bozukluklu birey, daha ciddi bir psikiyatrik bozukluğa, örneğin şizofreni vb gibi, sürüklenmez Aslında bu yönüyle insanı oldukca sağlıklı tutan bir hastalıktır Ayrıca bir çok panik ataklı birey, panik nöbet geçirme korkusuyla, sigarayı, içkiyi ya da tuzu şekeri kestiğinden, sık tıbbi tahlil yaptırdıklarından dolayı oldukça sağlıklı ve uzun bir ömür yaşama şansına sahip olur Ancak hastalığın psikososyal zararı büyüktür

Panik bozukluk, kişinin psikolojik kurgusuna yerleşmeye başladığı andan itibaren bir çok davranış ve tutumu etkiler Bir çok kişi panik atak olduktan sonra kendini eskisi kadar iradeli ve güçlü hissetmediğini, argo bir deyimle ' çaptan düştüğünü ' söyler Bu hastalarda, artan korkuları ve öfkeye karşı zayıflık nedeniyle, çabuk kaçınma, çabuk tepki gösterme sonra da kendini suçlama ya da pişmanlık geliştirme gibi davranış ve düşünce dizinleri ortaya çıkabilir Bu değişiklikler özellikle yakınları ile ilişkisine olumsuz yansır Kaçınmalar gelişmeye başladığı zaman ise kişinin hayat alanı daralır, genel işlevselliği azalır ve kendine güveni düşer Gelişen fobileri nedeniyle örneğin toplantı fobisi, topluluk önünde konuşma fobisi ya da uçak fobisi gibi, bir çok kişinin iş performansı olumsuz etkilenmeye başlar Panik atak kronikleştikçe kişinin iradesini ve güvenini zedeleyici etkisi belirginleşir, farklılaşmışlık duyguları, yalnızlık duyguları kuvvetlenebilir ve depresyona sürüklenme ihtimali artabilir Bir çok kişi kronik panik atağı nedeniyle çapının altındaki hedeflere razı olma, kendinden daha yetersiz insanlara muhtaç olma ya da etkisi altına girme gibi dramatik durumlara düşebilir Sonuç olarak, panik bozukluk uzun süre yaşandıkça kişinin hayatını kendi rengine boyamaya başlayabilir

Alıntı Yaparak Cevapla