Yalnız Mesajı Göster

Ermeni İsyanları

Eski 10-11-2012   #3
Prof. Dr. Sinsi
Varsayılan

Ermeni İsyanları



BİRİNCİ DÜNYA SAVAŞI SIRASINDAKI ERMENI ISYANLAR

BİTLİS İSYANLARI

Ermeni isyanları, Birinci Dünya Savaşı döneminde de sürmüş ve 1915 yer değiştirme (tehcir) uygulamasını mecbur kılacak kadar devlet güvenliğini tehdit eder hale gelmiştir Yurt dışındaki Ermeniler, Osmanlı'nın seferberlik ilanıyla birlikte "intikam alayları" kurarken, Osmanlı topraklarında yaşayan Ermeniler de özellikle yoğun bulundukları bölgelerde isyan hareketlerine hız vermişlerdir

Ermeni komiteleri en çok önemi, Van'dan sonra Muş ve Bitlis yörelerine veriyorlardı Bölgenin yolları, genellikle açık ve ulaştırma için uygundu Bitlis kenti, Van-Diyarbakır-Halep-İskenderun yolu üzerinde önemli bir yerleşim merkeziydi Ermenilerin Muş ve Talori İsyanları da bu yörede yapılmıştır

Bu bakımdan Patrikhane tarafından en seçkin kimseler ve din adamları bu bölgede görevlendirilmiştir Patrikhanenin ve komitelerin Osmanlı yönetimine karşı Avrupa'ya yaptığı şikayet ve başvurmalarda daima bu iki ildeki olaylardan söz edilmiş; ıslahat sorununda da yine bu iller ileri sürülmüştür Bu bölge, bir gün bile Ermenilerin saldırı ve isyanlarından kurtulamamıştır

Bitlis yöresindeki Ermeniler, sudan sebeplerle olay çıkarmaya çalışıyorlardı Taşnak komitesi tarafından Van'da yayınlanan Eşhadank ve Vandosb, Erzurum'da yayınlanan Haraç gazeteleri bu olayları, yabancı ülkelerdeki Ermenilere duyuruyorlardı Komiteler, bu olaylarla Ermenilerin bir özerkliğe kavuşturulmasını amaç ediniyorlardı Seferberliğin ilanından sonra Taşnak komitesi Rusya'dan gereken talimatı alarak bu bölgede tanınmış komitacılardan Van Mebusu Vahan Papasyan'ı getirmişti

Seferberlik ilanına uyan Türk gençleri vatan savunmasına giderken, Osmanlı vatandaşı olan Ermenilerin pek çoğu bu çağrıya uymamış, uyanlar da silahlarıyla birlikte kıtalarından kaçmaya başlamışlardı Ocak 1915'te Bitlis'in Hizar kazasının Sekür Köyü Ermenileri, asker kaçağı aramaya giden jandarma müfrezesine, Osmanlı Hükümeti'ne asker vermeyeceklerini ve hükümeti tanımadıklarını söyleyerek silah kullandılar ve jandarmaları öldürdüler

Aynı durum, Korsu, Akhis, B**** ri, Arşin, Tasu gibi büyükçe köylerde de tekrarlandı Komitalar Van-Bitlis arasında Gevaş yolunu ve buradan geçen önemli haberleşme hattını kestiler Bu köylerde isyan devam ederken merkeze bağlı Viyris Köyü'nde de 20 Şubat 1915'te çarpışmalar çıktı Bunu Hizan ve Bitlis bölgesindeki isyanlar izledi

Muş Ovası'nda da olaylar görülmeye başlandı Akan bucağı Kümes Köyü'ne giden Bucak Müdürü'yle yanındaki jandarmaların oturdukları eve sekiz saat süreyle ateş edildi Jandarma ve milislerden 9 kişi öldü Buradaki harekatın Muş Taşnak delegesi Rupen ve komite başkanlarından tanınmış Esro ve Papazyan tarafından yönetildiği açıklığa kavuştu Asker toplamak için Hizan'a giden Bitlis Jandarma Alay Komutanı'yla emrindeki müfrezenin Karkar Der8esi'Nde yolları kesildi Yedi saat çarpışmadan sonra bir jandarma eri şehit düştü

Tanınmış Üzümlü Lato da emrindeki Van Ermenilerinden oluşan çetesiyle Mükes ve Hizan civarında eşkıyalık yapıyordu

Ermenilerin bu isyanlarındaki amaçları, harekat, ulaşım ve askeri haberleşmeyi aksatmak, askeri kuvvetleri meşgul etmekti

Bitlis'teki Rus konsolosu, İstanbul'daki Rus elçisine gönderdiği 24 Aralık 1912 gün ve 63 sayılı raporunda şöyle diyordu:

"Ermeni kamuoyunun yukarıda belirtilen duruma gelmesinde Taşnak Komitesi'nin büyük bir payı vardır Komite, Ermenilerle Müslümanlar arasında çatışmalar çıkarmaya ve meydana gelecek kötü durum üzerine Rusların işe karışmasını sağlamaya ve buraların Rus askerleri tarafından ele geçirilmesine bütün güçleriyle çalışmaktadırlar"

KAYNAK:

SAKARYA, İhsan-, Belgelerle Ermeni Sorunu, 2 Baskı, Genelkurmay ATASE Yayınları, Ankara 1984, s 190-192

ERZURUM İSYANLARI

Ermeniler tarafından Erzurum'un Garin bölgesi, komitacılar tarafından çok önemli görülüyordu Rus Ermenileri, Kafkasya'dan Osmanlı ülkesine buradan geçmişler ve önemli merkezlerini de burada kurmuşlardır Birinci Dünya Savaşı'ndan önce yapılan Taşnak Komitesi son kongresi de burada toplanmıştı Erzurum, Trabzon-Van yolunun üzerinde bulunduğu için hem karayoluyla Kafkasya'dan ve hem Trabzon yoluyla Batum, Köstence ve diğer yerlerden düzenli bilgi alınır ve buradan içeriye silah ve cephane sokulabilir

Seferberliğin ilanından sonra yıllarca Ermeni isyanlarına, kıyım ve kırımlara sahne olan Erzurum bölgesinde savaş başladığı zaman, il merkezi ve sancaklarda Ermenilerden silah altında bulunanlar, kendi silahlarıyla birlikte Ruslara sığınmışlardır Rus Hükümeti bunları silahlandırarak çeteler kurmuş ve Anadolu içerisine salmıştır Ermeni gençlerini askerlikten kurtarmak için kilise adamları büyük çaba göstermişlerdir

Ermeniler, bir yandan Türk ordusunun lojistik yollarını tıkamaya çalışırken, bir yandan da halkın moralini bozmak için Osmanlı'nın ve müttefiklerinin başarısız olduğunu propaganda ettiler ve düşmanların zaferi için kiliselerde dua ettiler Ermeniler Erzincan'da kendilerine uzun süre yetecek yiyecek ve eşyaları daha seferberlik başında hazırlamışlar ve saklamışlardır Bunlar daha sonraki aramalarda meydana çıkmıştır

Kasım 1914'de Kemah'ın Karni Köyü civarındaki Çanlıvank Manastırı'nda toplanan komitacılar isyan planlarını hazırladılarsa da uygulama alanına konmadan meydana çıkarıldı Erzurum ve sancaklarında Ermeniler silahlı olarak evlere saldırmaya, Müslüman kadın ve çocukları öldürmeye başladılar Bu sayede bölgeden cepheye gönderilen askerlerin morallerini bozacak ve onların ailelerinin yanına dönmelerini sağlayarak Türk kuvvetlerinin gücünü azaltacaklardı Erzincan bölgesinde pek çok silahlı asker kaçağı, silah, cephane, bomba ile ele geçirildi Azgın bir komiteci olan ve yalnız bu nedenle Patrikhane tarafından Kemah'a atanmış bulunan Kemah Murahhasası çevresinde topladığı gönüllüleriyle Türklere pek çok zulümler yapmıştır

Osmanlı güvenlik kuvvetleri tarafından tutuklanan Erzincanlı Dikran Papazyan adındaki bir şahıs "üç beş gün daha gecikme olsaydı, komitelerin aldıkları tertibat ile Erzincan'ı tüm ateşler içinde bırakacaklarını, yakıp yıkacaklarını; bütün Türkleri, askerleri öldüreceklerini, ancak hükümet uyanık bulunduğu için bu girişimin başarılı olamadığını" açıkça söylemiştir

KAYNAK:

SAKARYA, İhsan-, Belgelerle Ermeni Sorunu, 2 Baskı, Genelkurmay ATASE Yayınları, Ankara 1984, s 192-193

ELAZIĞ İSYANLARI

Seferberlikten sonra Elazığ'da da Ermeni askerlerin kaçmaları ve müslüman halka saldırıları yaygın bir halde aldı Bunların en önemlileri şunlardır:

Elazığ İngiliz Konsolosluğu tercümanlığını yapan Osmanlı uyruklu bir Ermeni, 11 Kolordu hakkında bilgi topladı Bu haberler İstanbul'daki İngiliz Elçiliği'ne gönderilirken yakalandı

Yine il içindeki Ermenilerin Paskalya yortularını Rus bayrağı altında geçirmeyi istediklerine dair birçok mektup yakalandı

Doğu aşiretlerini kışkırtmak ve Ermenilerle birleşmelerini sağlamak için yapılan çalışmalar meydana çıkarıldı Eğin'den (Kemaliye) orduya gönderilmek üzere hazırlanmış olan ikmal maddeleri Eğinli Filipos ismindeki bir Ermeni tarafından yakılmak istenmiştir Filipos yangında ölmüş; fakat, evinde yapılan aramada bu işi Eğin Ermeni Murahhasası'nın teşvikiyle yaptığı, bu olaydan birçok tanınmış Ermeni'nin de haberi olduğu meydana çıkmıştır Başta en büyük dini liderleri olduğu halde, hükümete sadık olduklarını ve asla silahları olmadığını söyleyen Ermenilerden, arama sonunda yalnız il merkezinde 5000'den fazla silah, 300 kadar bomba, 40 kg kadar bomba fitili, 200 paket dinamit, 5000 adet dinamit misketi bulundu Arapkir Ermeni Kilisesi'nde de silah, cephane ve iki derviş elbisesi ele geçirildi

Ocak ve Şubat 1915 aylarında Türk askerlerinden yaralı ve sakat olarak evlerine dönenlerin birçoğunun yollarda ve Ermeni köylerinde pek barbarca öldürüldükleri anlaşılmıştır

Ruslarla savaşa başlamadan ve başladıktan sonra, Rus ordusuna yardım ve Osmanlı Hükümeti aleyhinde hareket etmeyi bir görev sayan Ermeniler, gönüllü taburları kurarak Van bölgesine, İran sınırına gitmişlerdir; bunların büyük bir çoğunluğu ilden kaçan veya yabancı ülkelerden gönüllü olarak gelen Elazığ Ermenileriydi

KAYNAK:

SAKARYA, İhsan-, Belgelerle Ermeni Sorunu, 2 Baskı, Genelkurmay ATASE Yayınları, Ankara 1984, s 193-194

DİYARBAKIR İSYANLARI

Ermeniler, bu bölgede müslüman halka oranla azınlıkta kalmalarına karşın komite örgütünün ihtilal düzenini hazırlamışlardır Rus işgalini kolaylaştırmak, Türk ordusunun hareketini geciktirmek ve oyalama yolunda ellerinden geleni yapmışlar, askerden kaçmayı teşvik etmişlerdir Savaştan önce büyük bir umuda kapılan Ermeniler, her türlü taşkınlığı yapmada bir sakınca görmemişlerdir

Askere gitmeyen veya askerden kaçan Ermenilerin oluşturduğu "Dam Taburu" için halktan zorla ihtiyaç maddeleri toplanmıştır Rusların ileri harekatı halinde yapacakları işleri kararlaştırmışlardır Alınan haber üzerine yapılan aramada, komitacıların adamları yakalanmış ve planları öğrenilmiştir

27 Nisan 1915'te yapılan baskında da pek çok silah, cephane, bomba ve asker kaçağı ve komitenin şu bildirisi ele geçirilmiştir:

"Van tarafında Ruslar başarılı olarak ilerlerse bütün Ermeniler, yapılmış olan plan ve özel emirler gereğince başkaldıracaklar, müslümanları öldürecekler, şehri yakacaklar, resmi binaları yıkacaklar, hükümeti zorlayarak Ermeni önerilerini kabule zorlayacaklar ve Rusların işgalini kolaylaştıracaklar"

Asker kaçakları, kovuşturmadan korkan gönüllüler Muş, Kiğı, Bitlis, Van, Talori gibi yerlerden gelenlerle birleşerek her tarafa saldırmaya başlamışlar, rastladıkları perakende askerleri, müslümanları öldürmüşler, askeri ikmal maddeleri ulaştırmasını hedef olarak seçmişlerdir

Diyarbakır Valiliği'nin İçişleri Bakanlığı'Na 27 nisan 1915 tarihli mesajı şöyledir:

"Diyarbakır'da asker kaçağı, silah ve mermi araması yapılmıştır; sonucunda pek çok silah, cephane, askeri elbise, patlayıcı madde bulunmuştur Ermeni komitacılarından yalnız merkezde 1000'den fazla asker kaçağı ele geçirilmiştir"

KAYNAK:

SAKARYA, İhsan-, Belgelerle Ermeni Sorunu, 2 Baskı, Genelkurmay ATASE Yayınları, Ankara 1984, s 194-195

SİVAS İSYANLARI

Sivas, öteden beri Ermeni isyanlarına sahne olmuş bir ildir 1894 yılındaki isyanlar, Merzifon, Amasya, Tokat bölgesinde yapılmıştır

Sivas, Ermeniler için, Erzurum kadar önemliydi Tanınmış Daniel Çavuş ve Murat gibi birçok çete reisleri buralarda yetişmiş ve büyük olaylar çıkarmışlardır Sivas'ın Şebinkarahisar ve Suşehri bölge komitacılar için önemlidir

Komitacılar buralarda köy köy dolaşarak "Türklerin meşrutiyetten, hürriyetten amaçları Ermenileri yok etmektir Eşitlik, kardeşlik sözlerine sakın aldanmayın Ermeniler, hürriyetlerini silah ve bombayla alacaklardır Öküzünüzü satın bomba alın" diyorlardı Bu propagandacıların başında Penganlı Piza Mıgırdiç, Gökdenli Murat, Suşehirli Dagisyan Aram, Şebinkarahisarlı Karagözyan Hemayak vardı

1913 yılı Ağustos ayı tatilinde Şebinkarahisar ve Suşehri'ne giden Amerikalı öğretmen Mr Huborg Şebinkarahisar'dan dönüşünde Suşehri'nde bir gece bahçede yatarken tüfekli öldürülmüştü Katillerin önceleri müslüman olduğu sanılmış, birçok suçsuz Türk tutuklanmış ve haklarında inceleme başlatılmıştı Sonunda cinayetin siyasi nedenlerle Ermeniler tarafından yapıldığı anlaşılmış ve sanıklar serbest bırakılmıştı Bu cinayetleri yapanlar meydana çıkarılamamışsa da, Türkiye'de güvenlik olmadığını ve Türkleri barbar göstermek, yabancı devletlerin işe karışmalarını sağlamak için Ermenilerin yaptıkları anlaşılmıştır

Yine 1913 yılı Ekim ayında Suşehri'nin Ezbidir bucağı Ermeni Papazı Kerih'in bazı hareketleri hükümeti kuşkulandırmış ve bir hırsızlık olayından dolayı evi arandığında çalınan eşyadan başka birçok yasak silahlar da bulunmuştur Kerih'in tutuklanması, Şebinkarahisar Murahhaslığını telaşlandırmış ve yaptığı girişimler gözden kaçmamıştır Bundan da anlaşılıyor ki, Kerih'in yaptığı her iş, Şebinkarahisar Murahhasalığının isteği ve bilgisiyle olmuştur

Şebinkarahisar İsyanı'nda Kerih'in oynadığı rol, sonradan daha iyi anlaşılmıştır Şebinkarahisar'ın Yaycı Köyü Papazı Siponil bir papazdan çok komitacı olarak tanınmış Siponil, papaz olmadan önce Ermeni hareketlerini bizzat yönetmiş, kasım ayında kilise aidatını toplamak üzere köylerde dolaşırken, "Osmanlılar yenilecekleri bir harbe başladılar Kısa bir zaman sonra Ruslar cepheden, biz geriden saldıracağız Size önceden verilen silahların kullanılma zamanı geldi Önce silah almakta kuşkuluydunuz Bugün elinizdeki silahların yararını göreceksiniz Silah bulan ve dağıtanları siz yücelteceksiniz" diyerek propaganda yapıyordu

Papaz Siponil'in arkasından Panganlı Piza Mıgırdıç, deri ticareti bahanesiyle köyleri dolaşmaya ve yapılan propagandaları pekiştirmeye başladı Ermeniler, bütün önlemleri aldıklarını, pek yakında başarıya ulaşacaklarını sanıyor; fakat, beklenilen bu yakın gün bir türlü gelmiyordu Bu beklemeye daha fazla tahammül edemeyen Suşehri Pürek Köyü Muhtarı Agop, "Bu silahları hangi gün için saklıyoruz" diye bağırarak Zara Özel Örgütü Kafile Memuru Nuri'yi tabancasıyla yaraladı Böylece önceden hazırlanan ihtilal olayı meydana çıktı Yapılan aramada, 150 tüfek ve 10000 kadar cephane ele geçti Bu olay, diğer Ermeni köylerindeki silahları da meydana çıkardı

Yalnız Suşehri ilçesi Ermeni köylerinden 160 silah bulundu Şebinkarahisar Murahhasası, silahların hükümet eline geçmesinden düşükleri maddi zararı, moral çöküntüsünü görüyor ve "Ne yapmak gerekirse yapılsın, silahlar verilmesin" diye ilgililere haberler gönderiyordu Bu haberlerin etkisiyle köylerde saklanan silahlar Karahisar Kilisesi'nde toplandı İleride çıkan Şebinkarahisar İsyanı'nda kullanıldı

Seferberlikten önce, Zara ilçesinde Ermeni komite reislerinden Gemisli Tanil ve arkadaşları, Zara ve Hafik ilçeleri arasındaki Sakar Dağı'nda harman süren 12 Türkü, Karahisar Savcısı Cemal ile 2 jandarmayı ve bölgede daha birçok kimseyi öldürüp soydular Yalnız Zara kazasında 30 adet bomba, 45 parça dinamit ve çeşitli silahlar bulundu

10 Kolordu Komutanlığı'nca 3 Ordu Komutanlığı'na gönderilen 27 Mart 1915 tarihli mesajda şöyle denilmektedir:

"a Tokat'ta bir Ermeni evinde silah ve cephane bulunmuştur

b Sivas'ın Kangal kazasının Ulaş bucağındaki Ermenilerden silah ele geçirilmiştir

c Suşehri'nin Purek köyü Ermenileri, 25 Şubat 1915 tarihinde oradan geçen gönüllü ve silahsız Osmanlı askerlerine saldırmış ve ateş açmışlardır Bu köyde yapılan aramada silah ve mermi ele geçirilmiş, 95 asker kaçağıyla 25 suçlu er yakalanmıştır"

Sivas Valiliği'nin İçişleri Bakanlığı'na gönderdiği 22/23 Nisan 1915 tarihli mesajda ise şöyle denilmektedir:

"Vilayet içinde Ermenilerin toplu olarak bulunduğu yerler, Şebinkarahisar, Suşehri, Hafik, Divriği, Gürün, Gemerek, Amasya, Tokat ve Merzifon'dur Şimdiye kadar Suşehri'nin Türk köyleriyle, civarında ve Hafik'in Tuzhisar, Horasan köylerinde ve merkeze bağlı Olataş bucağında yapılan aramalarda pek çok yasak silah ve dinamit bulundu Ermenilerin bu vilayetten 30000 kişiyi silahlandırdıkları, bunlardan 15000 kişinin Rus ordusuna katıldığı ve diğer 15000 kişinin de, Türk ordusunun başarısızlığı halinde ordumuzu gerisinden tehdit edeceği, yakalanan sanıkların ifadeleriyle kesinleşmiştir Taşnak Komitesi, Ermeni çete reisi Murat''n sığındığı Tuzhisar köyüne gönderilen güvenlik birliğiyle Ermeniler arasında çarpışmalar olmuştur, kaçanlar kovalanmaktadır"

Kaçak Ermeni Murat'ın aranması için Horasan'a gönderilen müfrezenin aramasında Murat bulunamamış ise de bir sandık gra tüfeği, bir sandık bomba ve dinamit ele geçirilmiştir

Hafiğin Tuzla köyündeki aramada da 16 sandık silah, 20 adet bomba bulunmuş; Murat'ın arkadaşları ile jandarmalar arasında çarpışmalar olmuştur

KAYNAK:

SAKARYA, İhsan-, Belgelerle Ermeni Sorunu, 2 Baskı, Genelkurmay ATASE Yayınları, Ankara 1984, s 195-198

TRABZON OLAYLARI

Samsun ve Trabzon, önemli ithalat ve ihracat limanları olduğundan Ermeniler, Anadolu'ya sokmak istedikleri silah ve cephane için buralardan yararlanıyorlardı Bu nedenle, buralarda düzenli bir komite örgütü kurulmuştu Dışarıdan haber alma ve yabancı memleketlere de bilgi verme işleri, buralardan kolaylıkla yapılabiliyordu

Giresun İskelesi de önemliydi Burada komisyonculuk yapan Vahan Badilyan ve Kel Artin adındaki iki Ermeni, silah ulaştırmasını yönetiyorlardı Bir gün, vinçten düşen bir saman balyasının içinden çıkan pek çok tüfek ve mermi, kaçakçılık olayını meydana çıkardı

Buralarda ekonomik yönden üstün olan Ermeniler, seferberlik davetine uymadıkları gibi müslümanları da uymamaya zorladılar

Giresun'un bir Rus torpidosu tarafından bombardımanında büyük sevinç gösterileri yaptılar Hükümet memurlarını ve Müslüman halkı küçük düşürücü hareketlere yeltendiler

KAYNAK:

SAKARYA, İhsan-, Belgelerle Ermeni Sorunu, 2 Baskı, Genelkurmay ATASE Yayınları, Ankara 1984, s 198-199

YOZGAT OLAYLARI

Birinci Dünya Savaşı döneminde Yozgat'ta da birçok Ermeni olayları çıkmıştır İlk olarak Boğazlıyan'ın Orih Ermeni köyü halkı tarafından, Çayırşehri köyünün çeşitli yerlerine dinamitler yerleştirilmiş ve bunlardan birisinin patlamasıyla bir Türk çocuğu ağırca yaralanmıştır Bunun üzerine Orih, Menteşe ve İğdeli Ermeni bölgesinde arama yapılmış, birçok silah, cephane ve patlayıcı madde ve komitelerin propaganda evrakı bulunmuştur Asker toplamak üzere köylere giden jandarma komutanına ve jandarmalara silahla saldırılmıştır Çatkebir köyü yanındaki ormanlığa sığınan yüzden fazla silahlı Ermeni, jandarmalara, askerlere ve yoldan geçen suçsuz halka saldırmışlardır Akdağmadeni kaza merkezinde Ermeniler birkaç defa bomba atmışlar ve gösteriler yapmışlardır

Buradaki komitacılar, diğer bölgelerden haber alıyorlar ve onlarla şifreli olarak konuşuyorlardı Askere gitmemek, tek tek saldırılarla Türk halkını kışkırtmak ve aşağılamak, askere giden Türk ailelerini korkutmak, genel bir şekilde sürüp gidiyordu

KAYNAK:

SAKARYA, İhsan-, Belgelerle Ermeni Sorunu, 2 Baskı, Genelkurmay ATASE Yayınları, Ankara 1984, s 199

II VAN İSYANI

Konunun ilk bölümünde IVAN isyaniyla birlikte IIVAN isyanida anlatilmistir

ŞEBİNKARAHİSAR OLAYI

Anadolu'da Ermeni isyanlarının yanı sıra pek çok ayaklanma meydana geldi Bunlardan biri 5 Haziran 1915 tarihli Şebinkarahisar olayıdır

Sivaslı Murat (Hamparsum Boyacıyan) adında bir Ermeni çete reisi, 500 kadar adamıyla Şebinkarahisar'ı basmıştır Türk ordusu Doğu Cephesi'nin ana ikmal yolu buradan geçtiği için bölgenin stratejik önemi vardır Ermeniler bu bölgeyi ele geçirdikleri takdirde TSK'nin ikmal ve geri hizmetleri aksayacak, Rus ordusunun ileri harekatı kolaylayacaktır Çeteciler Şebinkarahisar'ın Müslüman mahallesini yaktılar Rastladıkları Türkleri, işkenceler yaparak öldürmeye başladılar Çevreden toplanmış olan asker ve jandarma müfrezelerine de saldırdılar

Bu durum karşısında başka bölgelerden kuvvet tasarruf edilerek Şebinkarahisar'a getirilmiş ve Ermeni isyancılar kuşatılmıştır

Sivas'taki 10 Kolordu Komutanlığından Başkomutanlığa gönderilen 15 Haziran 1915 tarihli mesajda, olayla ilgili olarak şu ifadeler kullanılmıştır:

"Şuradan buradan toplanan 500 kadar Ermeni eşkıyasının Şebinkarahisar'da eski kaleye sığınarak isyan ettikleri öğrenilmiştir Güvenlik kuvvetleriyle çeteciler arasında çarpışmalar olduğu Sivas Valiliğinden bildirilmiştir"

Sivas Valiliğinin 3 Kolordu Komutanlığına gönderdiği 18-19 Haziran 1915 tarihli mesajda ise şöyle denilmektedir

"Şebinkarahisar isyanının bastırıldığı, Ermeniler 800 kadar kadın, erkek ve çoğunun kaleye sığındığı, isyancılardan 200 kadarının silahlı olduğu bildirilmiştir"

KAYNAK:

Sakarya, Em Tümg İhsan-; Belgelerle Ermeni Sorunu, Gnkur Basımevi, Ankara 1984, s 227-228

BURSA OLAYI

Ermeni isyan ve olaylarının artması üzerine Adapazarı ve İzmit'teki aramalar sonunda pek çok silah elde edildiğini duyan ve Çengiler, Soloz, Orhangazi, Gemlik, Bilecik bölgelerinde öteden beri hazırlanmış bulunan Ermeni çeteleri, Türk halkına saldırmaya başlamışlardır Hükümeti, jandarmayı ve askeri birlikleri kendilerini izlemeye zorlayarak cephedeki kuvvetleri zayıflatmayı amaçlayan Ermeniler, cephede düşmanla savaşan askerlerin morallerini bozmak yolunu tutmuşlardır

Ellerinde en modern silah ve hatta sıhhi malzemeler bulunan Ermeni çeteleri, İzmit ve Adapazarı'ndan kaçan çetecilerle de birleşerek, 60-70 kişilik gruplar halinde, öteye beriye saldırmaya başlamışlardır Ermeni çetelerinin başında Başpapaz Vekil Barkef, onun sekreteri Sokpas, Bursa Ermeni Okulu Müdürü, kilise hademesi ve diğer din görevlilerinin oldukları belirlenmiştir

KAYNAK:

Sakarya, Em Tümg İhsan-; Belgelerle Ermeni Sorunu, Gnkur Basımevi, Ankara 1984, s 239

Alıntı Yaparak Cevapla