Yalnız Mesajı Göster

Ermeni Meselesinin Milletlerarası Boyutu

Eski 10-11-2012   #2
Prof. Dr. Sinsi
Varsayılan

Ermeni Meselesinin Milletlerarası Boyutu



II OSMANLI-RUS İLİŞKİLERİ ÇERÇEVESİNDE

ERMENİ SORUNU (1912 -1914)

Osmanlı-Rus ilişkilerinin 1912-1914 arasındaki gelişmesini incelemek önemlidir; çünkü, bu kısa zaman diliminde Doğu Anadolu'nun mukadderatının tayini söz konusu olmuştur Bilindiği gibi, 1700'de imzalanan İstanbul Barış Andlaşması'ndan itibaren Rusya güneye doğru yayılmış, Karadeniz'in kuzeyini ele geçirdikten sonra, Osmanlı Devleti aleyhine Balkanlar ve Doğu Anadolu'da toprak kazanmaya başlamıştır Rus Çarlığı, 21 Temmuz 1774 tarihli Küçük Kaynarca Anlaşması ardında, Akdeniz'e inmek gayesiyle, Boğazlar'a hakim olmak siyaseti gütmüştür Nitekim 1787-1792, 1806-1812, 1828-1829, 1853-1856 ve 1877-1878 Osmanlı-Rus harpleri hep bu maksatla yapılmıştır Osmanlı Devleti Trablusgarp'ta İtalya ile savaş halindeyken, 1912 Ekimi'nde patlak veren Balkan harbi de Rusya'nın kışkırtması sonucunda çıkmıştır Osmanlı ordularının beklenmedik bir şekilde yenilmesi üzerine, 3 Aralık 1912'de mütareke imzalanmış, barış andlaşmasına hazırlık olarak, 17 Aralıkta Londra' da büyükelçiler konferansı toplanmıştır

Bu sırada Mısır Hidivi'nin hizmetinde bulunan ve Ermenistan bağımsızlığı için çalışan Bogos Nubar Paşa Avrupa'da Ermeniler hesabına faaliyete geçti Ermenilerin 7 Ekim 1912'de Tiflis'te yaptıkları konferansta alınan karar gereğince, 15 Temmuz 1878 tarihli Berlin Andlaşması'nın 61 maddesinde belirtilen Doğu Anadolu ıslahatının gerçekleştirilmesi meselesini Londra konferansı gündemine sokmakla görevlendirilmişti Ne var ki, Rusya bu karara karşı çıkmış ve büyük devletlerin Ermeni işine karışmasını önlemeye azmetmiştir

1910'lu yılların başında Avrupa devletleri iki bloğa ayrılmış bulunuyordu 1894'te Fransa ile Rusya arasında yapılan ittifak, 1907'de İngiltere'nin Rusya ile anlaşması üzerine Üçlü İtilaf'ın meydana gelmesini sağlamış, buna karşı Almanya, Avusturya-Macaristan ve İtalya aralarında Üçlü İttifakı kurmuşlardır XIX yüzyıl sonundan beri, Makedonya' da komitelerin yarattıkları huzursuzluklar dışında, Balkanlar ve Doğu Anadolu' da nisbi bir sükun hüküm sürüyordu Rusya Uzak Doğu'da genişleme siyaseti uyguluyor, Kafkaslar'da da Ermenileri Ruslaştırmaya gayret ediyordu

Osmanlı Devleti Balkan harbinde yenilince, İstanbul'daki Rus büyükelçisi De Giers, 9 Aralık 1912'de hükümetine gönderdiği bir raporda, şimdilik Doğu Anadolu'da Ermenilere ıslahat yapılmasını sağlamaya çalışmasını, fakat, ıslahatın başarısız kalması halinde, Rus ordusunun adı geçen bölgeyi işgale hazır bulundurulmasını teklif etmiştir15 Aslında Rusya'nın hedefi Doğu Anadolu'da bağımsız Ermeni devleti kurmak değil, orayı doğrudan doğruya topraklarına katmaktı Daha 1895-1896'da Hariciye Nazırı Prens Lobanov-Rostovski Rusya'nın sınırında ''Ermenisiz bir Ermenistan'' istediğini açıklamıştı16

Nubar Paşa, 1913 Martı ortasına doğru, Paris'te Rus Büyükelçisi İsvolski ile görüştü Bu görüşmede Osmanlı Devleti'nin 20 Ekim 1895'de ilan ettiği ıslahat tasarısında, Avrupa denetiminin kabulü gibi, Ermeniler lehine bazı değişiklikler yapılması ve yeni tasarının, Ecmiazin Katolikosu'nun tasvibinden geçtikten sonra, Rus hükümetine sunulmak üzere büyükelçiye verilmesi kararlaştırıldı Az sonra da, Rusya ile iş birliği yapan ihtilalci Ermenilerin Taşnak Cemiyeti 18 Mart 1913 tarihli gizli bir beyannameyi şubelerine göndererek Paris'te alınan kararın uygulanacağını açıkladı, Londra'daki İngiliz-Ermeni komitesinin harekete geçirilmesi ve Ermeniler lehine propaganda faaliyetinin arttırılmasını istedi17

Bu gelişmeler karşısında Osmanlı hükümeti tedbir almakta gecikmedi 26 Mart 1913'te mahalli idarelere özerklik tanıyan ''İdare-i Umumiye-i Vilayat Kanun-ı Muvakkatı''nı yayınladı18

Ermenilerin bu çabaları ve Rusya'nın onları desteklemesi İngiltere'yi kayıtsız bırakmadı Hükümetinden aldığı talimat üzerine, İstanbul'daki Büyükelçi Lowther 21 Nisan 1913'te Ermeni Islahatı meselesinin ciddiyet kazandığını Osmanlı hükümetine bildirdi19 Meselenin önemini idrak eden Sadrazam Mahmud Şevket Paşa hemen teşebbüse geçti Böylece Londra Büyükelçisi Tevfik Paşa 24 Nisan'da İngiltere Hariciye Nazırı Grey'e bir nota vererek, iki bölgeye ayrılacak Doğu Anadolu vilayetlerine birer İngiliz genel müfettiş ve yeteri sayıda müşavirler ile jandarma subayları gönderilmesini talep etti Büyükelçi talebini 4 Haziran 1878'de İstanbul'da imzalanmış olan Kıbrıs Anlaşması'na dayıyordu20

İngiliz hükümeti Osmanlı notasını etraflıca incelemek gereğini duydu Hariciye nazırı verilecek cevap hususunda, Londra'daki yetkililer dışında, Büyükelçi Lowther'in de görüşünü aldı Nazır 15 Mayıs'ta Tevfik Paşa'ya Osmanlı teklifini Rus hükümetine açıklayacağını haber verdi; İngiltere'nin resmi cevabını da 24 Mayısta yazılı olarak bildirdi Bunda Osmanlı teklifleri kısmen kabul ediliyor, bir genel müfettiş, bir jandarma müfettişi ve subayları yollanacağı, lakin ikinci bir genel müfettişle müşavirler gönderilmesinin mümkün olmadığı kaydediliyordu21

İngiliz hükümeti bu karara Rusya'nın görüşünü 21 Mayıs'ta öğrendikten sonra varmıştı Gerçekten, Hariciye Nazırı Sazonov Doğu Anadolu'da girişilecek ıslahata, kendi ülkesine komşu yerlerde yapılacak olması itibariyle Rusya'nın ilgisiz kalamayacağını belirtmiş, İstanbul'daki Rus, Fransız ve İngiliz büyükelçilerinin meseleyi birlikte incelemelerini uygun bulmuştu22 Rus hükümeti görüşünü 20 Mayıs'ta Fransa'ya da bildirmişti

Rus Hariciye Nazır Yardımcısı Neretov 7 Haziran 1913'de Paris, Berlin, Viyana ve Roma'daki elçilere telgraf çekerek nezdinde görevli oldukları hükümetlerden, Doğu Anadolu ıslahatı konusunu görüşmek üzere, İstanbul'daki temsilcilere talimat göndermelerini istedi Görüşmelerde 1895 tarihli ıslahat tasarısı esas alınacak, fakat zamanın gerektirdiği düzeltmeler de yapılabilecekti23

Alman hükümeti, Mahmud Şevket Paşa'nın Büyükelçi Wangenheim'a aktardığı bilgi sayesinde, Doğu Anadolu Islahatı konusundaki gelişmeleri yakından takip ediyordu Balkan harbini sona erdiren Londra Barış Anlaşması 30 Mayıs 1913'de imzalanınca, Almanya müdahale zamanının geldiğine inanmış olmalıdır Anlaşılıyor ki, Alman hariciye nezaretinin bu hususta yaptığı talebi Rusya kabul etmiştir

Fransa ve İngiltere Rusya'nın İstanbul'da konferans toplanması teklifine olumlu cevap verdiler Almanya, Avusturya-Macaristan ve İtalya, Osmanlı Devleti'nin bütünlüğünün korunması ve Osmanlı temsilcisinin de hazır bulunması şartıyla konferansa katılacaklarını bildirdiler Sazonov İttifak devletlerinin ileri sürdükleri şartların ikincisine itiraz etti Almanya'nın söz konusu şarttan vazgeçmesi üzerine, konferansın gerçekleşmesine hiçbir engel kalmadı24

Elçiler konferansı 30 Haziran 1913'de İstanbul'da toplandı Rus Büyükelçisi De Giers konferansa 22 maddelik ''Ermenistan'da uygulanacak Islahatın ön tasarısı''nı sundu Bu ön tasarı Rus büyükelçiliği Baş Tercümanı Mandelstam tarafından ''1895 tarihli Ermenistan Islahatı ve 1880 tarihli Avrupa Türkiyesi vilayetleri kanun tasarıları esas alınarak'' hazırlanmıştı25 Rus ön tasarısı altı Doğu Anadolu vilayetini bir eyalet halinde birleştiriyordu (1 madde) Genel vali büyük devletlerin tasvibiyle padişah tarafından beş yıl için atanacak ve Osmanlı tebaası Hıristiyan, tercihen de Avrupalı olacaktı (2 madde) Genel valiye icra kuvveti tanınacak, eyaletin idare, adliye ve polis amirleriyle jandarma kumandanını tayin yetkisine sahip bulunacaktı (3 madde) Eyalet meclisi kazalarda seçimle belirlenmiş eşit sayıda müslim ve gayrimüslim üyelerinden kurulacaktı (5 madde) Eyalet meclisinin kanun yapma yetkisi olacaktı Meclisten oy çokluğuyla geçen kanunu padişah iki ay içinde kabul veya reddedecekti (7 madde) Eyalet sancaklarının birer idare meclisi bulunacak ve meclis, tabii üye olan mülki ve dini reislerden başka, kaza idare meclisleri tarafından seçilmiş üçü Müslüman üçü Hıristiyan altı üyeden teşekkül edecekti (8 madde) Eyalette oturan erkekler askerlik hizmetini barış zamanında kendi bölgelerinde yapacaklardı (12 madde)26

Başlıca maddeleri yukarıda açıklanan Rus ön tasarısı elçi temsilcilerinden kurulu bir komisyona havale olundu İki gün sonra, yani 2 Temmuz 1913'te, Osmanlı hükümeti kendi ıslahat tasarısını komisyona bildirdi Bu tasarı 26 Mart 1913 tarihli ''İdare-i Umumiye-i Vilayat Kanun-ı Muvakkatı''na yedi ek madde getirmekteydi Bu maddelere göre, Doğu ve Kuzeydoğu Anadolu vilayetleri iki genel müfettişlik idaresine bağlanıyordu Şöyle ki, Erzurum, Sivas, Trabzon vilayetleri ile Canik müstakil sancağı Kuzeydoğu Anadolu genel müfettişliğine, Van, Bitlis, Diyarbakır ve Mamuretülaziz vilayetleri de Doğu Anadolu genel müfettişliğine tabi olacaktı Genel müfettişler Meclis-i Vükelaca, büyük devletlerin görüşü alınmadan, beş yıl müddetle yabancı kişilerden atanacaktı Genel müfettişlerle İstanbul'daki nazırlıklar arasında anlaşmazlık çıktığı takdirde son kararı Meclis-i Vükela verecekti27 Onların görev ve yetkileri Geçici Vilayetler Kanunu'ndan ayrı olarak çıkarılan 23 maddelik bir talimatnamede belirtilmişti Yusuf Hikmet Bayur bu talimatnameyi ''Genel müfettişlere ait talimat Osmanlı vilayet teşkilatına dokunmamakta ve işbu müfettişlere ancak gözetim (contrôle) ve kanunlarda gereken değişiklikler, göçebelerin yerleştirilmesi, vergilerde ıslahat yapılması, jandarma gibi işler için Bab-ı Ali'ye tasarı sunma hakkı tanımaktadır'' şeklinde özetlenmektedir28

Doğu Anadolu Islahatı Komisyonu 3 Temmuz 1913'te Yeniköy'de Avusturya-Macaristan büyükelçiliği yazlık binasında toplandı Tartışma sonunda Rus ön tasarısının esas alınması kararlaştırıldı Lakin, görüşmelerin daha başlangıcında Rus-Alman zıtlaşması meydana geldi Rus temsilci Doğu Anadolu'da tek eyalet olmasını savunurken, Alman temsilci bölgede iki idari kesim kurulmasında direndi Ayrıca meclislerde eşit sayıda üye bulunmasına karşı çıkarak üyelerin nüfus oranında seçilmesini teklif etti Bu yüzden anlaşma sağlanamadı ve komisyon 24 Temmuzda bir neticeye varmadan dağıldı29 Başarısızlığın asıl sebebi Almanya'nın davranışıydı Bu devlet Osmanlı Asyası'nın paylaşılmasında kendine düşen kısmı emniyet altına almak istiyor, Rusya'yı Anadolu ve Bağdat demiryollarının geçtiği yerlerden uzak tutmaya çalışıyordu

Rusya Almanya'nın Orta Doğu'da güttüğü siyasetin farkındaydı Bazı tavizler karşılığında bu devletle anlaşmayı denedi30 Ağustosta Berlin'deki Rus maslahatgüzarı Alman hariciye nezareti siyasi işler müdürüne bir nota vererek Doğu Anadolu ıslahatı görüşmelerinin yeniden başlaması dileğini açıkladı İki hükümet arasında gizlice sürdürülen görüşmeler uyuşma ile sonuçlandı Nitekim Rus Hariciye Nazır yardımcısı Neretov 6 Eylülde Paris ve Londra büyükelçilerine gönderdiği telgraflarda İstanbul'daki Rus temsilcisine ''Ermeni ıslahatı'' meselesini Alman meslektaşıyla görüşmesi talimatı verildiğini bildirdi30 De Giers ile Wangenheim 23 Eylül 1913'te altı maddelik bir tasarı üzerinde anlaştılar Buna göre, Doğu Anadolu vilayetleri iki kesime ayrılacak; her birinin başına büyük devletlerin tavsiyesiyle Osmanlı hükümeti tarafından beş yıl için genel müfettiş tayin olunacak; onların atayacağı yüksek memurlar ve hakimler padişahın tasdikine sunulacak; her kesimde eşit sayıda seçimle gelmiş Müslüman ve Hıristiyan üyelerden kurulu meclis bulunacak ve büyük devletlere ıslahatın yürütülmesinde denetim hakkı tanınacaktı31

Bundan sonra, Alman ve Rus büyükelçileri, 1913 Haziranı'nda bir suikasta kurban giden Mahmud Şevket Paşa yerine sadrazam olan Said Halim Paşa ile aralarında anlaştıkları esaslar çerçevesinde görüşmeye başladılar Büyükelçiler tasarının bütününü Sadrazama bildirmediler ve bir madde görüşülüp kabul olunması ardından diğerini açıkladılar Said Halim Paşa söz konusu tasarıya Ekim başlarında itiraz ederek, kendisini desteklemeleri için, 19 Ekim 1913'te, İngiliz ve Fransız hükümetlerine yazılı müracaatta bulundu Fakat, onlardan tatmin edici cevap alamadı32 Bu iki devlet Rus-Alman tasarısını benimsemişlerdi De Giers 1914 başlarında İstanbul'dan ayrılmış olduğundan, Said Halim Paşa Rus büyükelçilik maslahatgüzarı Gulkeviç ile görüşmeleri sürdürdü ve 8 Şubat 1914'te Doğu Anadolu ıslahatı konusunda anlaşma imzalandı Anlaşma metni 23 Eylül 1913 tarihli tasarıya uygundu Ancak, bir yıl içinde bölgede nüfus sayımı yapılması gibi, esasa dokunmayan ayrıntılar eklenmişti33

Genel müfettişlerin seçimi kolay olmadı Birçok aday arasından güney kesimi müfettişliğine Norveçli binbaşı Hoff'un, Kuzeydoğu kesimine de Felemenkli Westenek'in tayini kararlaştırıldı Onlarla 25 Mayısta kontrat imzalandıysa da görevlerine başlayamadılar Zira, 28 Haziran 1914'te Saraybosna'da Avusturya-Macaristan veliahdının öldürülmesi ardından 1 Dünya Savaşı çıkmış, Kasım başlarında da Osmanlı Devleti Almanya safında savaşa katılmıştır Bu durumda genel müfettişlerin kontratları iptal edilmiştir34

1 Dünya Savaşı dört yıl sonra Almanya ve müttefiklerinin yenilgisi ile sona erdi ve Osmanlı Devleti çöktü Bununla birlikte, Doğu Anadolu Balkanların akibetine uğramadı ve Milli mücadele sonunda kurulan Türkiye Cumhuriyeti'nin sınırları içinde kaldı

(*) Prof Dr, Hacettepe Üniversitesi Edebiyat Fakültesi Emekli Öğretim Üyesi

(**) Tarih Boyunca Türklerin Ermeni Toplumu ile İlişkileri Sempozyumu Ankara Üniversitesi Osmanlı Tarihi Araştırma ve Uygulama Merkezi Dergisi (Sayı:S, 1994, s 227-233) ''Osmanlı-Rus İlişkileri çerçevesinde Ermeni Sorunu (l912-1914)'' isimli makalelerden faydalanılarak hazırlanmıştır

(1) Muhedat Mecmuası, İstanbul, 1298, c V , s 139

(2) Kamuran Gürün, Ermeni Dosyası, Ankara, 1983, s 144

(3) William L Langer, The Diplomacy of Imperialism, 1890-1902, New York, 1968, s161

(4) Gürün, ae, s 149

(5) Esat Uras, Tarihte Ermeniler ve Ermeni Meselesi, İstanbul ,1976, s 328-329

(6) Roy Douglas, ''Britain and the Armenian Question, 1894-7'', The Historical Journal, c XIX (1976), s121

(7) Uras, ae, 354-355

(8) Douglas, ae, s130

(9) Langer, ae, s 330-331

(10) Aynı müel, ae, s 334

(11) Aynı müel, ae, s 337-338

(12) Aynı müel, ae, s 343

(13) Aynı müel, ae, s 348

(14) Aynı müel, ae, s 349

(15) Andre Mandelstam, Le sort de I'Empire Ottoman, Paris, 1917, 5 207-208

(16) Edgar Granville, ''Le Tsarisme en asie-mineure'', La Revue politique Internationale (Mart-Nisan 1917), s12-13

(17) Beyannamenin metni için bkz Ermeni Komitelerinin Amal ve Harekat-ı İhtilaliyesi, İstanbul, 1332, s61-62

(18) Kanunun metni için bkz Düstur, CV, İstanbul1332, s 186-216

(19) Akdes Nimet Kurat, Türkiye ve Rusya, Ankara, 1970, s 206

(20) Yusuf Hikmet Bayur, Türkiye İnkılabı Tarihi, C II, kıs 3, Ankara, 1951, 5 61-62

(21) Bayur, a

(22) Bayur, ae, c II, kıs 3, s72

(23) Granville, ae, s 54; Bayur, ae, c II, kıs 3, s96

(24) Mandelstam, ae, s 216-217

(25) Berlin Barış Andlaşması'nın 23 Maddesi gereğince, 17 Haziran 1880'de İstanbul'da toplanan milletlerarası komisyonun hazırladığı'' Avrupa Türkiyesi Vilayetleri Kanun Tasarısı"nı Padişah tasdik etmemişti (Ed Engelhardt, La Turquie et la Tanzimat, Paris, 1884, cII, s 249-253)e, C II, kıs 3, 568

(26) Mandelstam, ae, s 218-222

(27) Bayur, ae, C II, kıs 3, s119-120

(28) Bayur, ae, C II, kıs 3, s120

(29) Mandelstam, ae, s 227-234

(30) Bayur, ae, C II, kıs 3, s139-140; Mandelstam, ae, s 234, n 2

(31) Bayur, ae, c II, kıs 3, s145-146; Mandelstam, ae, s 234-235

(32) Bayur, ae, c II, kıs 3, s148-158

(33) Andlaşmanın Fransızca metni için bkz Mandelstam, ae, s 236-238, n 1 (34) Bayur, ae, c II, kıs 3, s186-187

Alıntı Yaparak Cevapla