10-11-2012
|
#1
|
|
Prof. Dr. Sinsi
|
Keşke Elma Olsaydım...
Keşke eskimiş bir gazete sayfası olsaydım
Silinmeye yüz tutmuş yazılarımla avunsaydım
Sonra küçük bir çocuk bulsaydı beni kıvrılıp yattığım bir köşede,
Minicik ellerine zor bela sığdırabildiği demirden bir makasla ;
Yüreğimden başlasaydı doğramaya en muzip gülüşüyle
Ve bir ip bağlayıp her iki koluma,
Uçurtma yapıp uçursaydı beni göklere
Keşke dalından yeni düşmüş bir elma olsaydım,
Basma etekli yüzü kırışmış,
İhtiyar,köylü bir ninenin nasırlı avuçlarına uzansaydım
Sonra tozumu toprağımı bedenimden arındıran bir çeşme altında yıkanıp,
Allah kaçtır sorusuna ;
Biiiiiir diye haykıran torunlarından birine hediye olup dişlerinde parçalansaydım 
Ey Merhameti okyanusların ötesinde benim güzel Rabbim !
Oysa sen hiç bir karşılık gözetmeksizin beni İNSAN diye yarattın
Kaçamamki kaderimden ve bürünenmemki başka cisimlere 
Ama bunca günahla nasıl İNSAN'lığımla iftihar ederim,
Ne yüzle çıkıp karşına Ya Rabbi bir elma kadar olamadım derim
Ey Elmaya beş dakika bana yetmiş yıl ömür biçen Güzel Allah'ım !
Utanıyorum şu nankör ruhumdan,
Utanıyorum günahlarımdan,
Utanıyorum İNSAN'lığımdan
Lakin ;
Okyanuslar kadar büyük merhametinden başka hiç bir tesellim yok biliyorum
O yüceler yücesi Kudretinle sendende,
İNSAN'lığımı yerle bir eden Elmadanda özür diliyorum (
|
|
|
|