10-11-2012
|
#1
|
Prof. Dr. Sinsi
|
Ben, Hüzünlerime Geri Dönüyorum ...
Ben, hüzünlerime geri dönüyorum  
Yine mi dönüyorum hüzünlü saatlere?
Oysa geceye beş kala çağırışlarını duymuştum
Belki sensindir diye bir umut kapladı içimi
Nafile, sana uzanan bütün yollar kapalı  
öğrendim, evet geç de olsa öğrendim bunu
Çok geç olsa da 
Uzaklardan bir ses olmak istedi bir dostum,
uzaklardan bir el  Üşüme diye
Olamadı, olamazdı, yokluğun her şeyden daha soğuktu Yokluğun soğuk, yokluğun buz gibi 
Hani; öyle üşürsün ki, artık hiç bir şey hissetmez uzuvların,
uyuşur kalır da manâsız bir donukluğun çizgileri oluşur, ardından bir kabuk içindeki parçalanmayı döker,
ezip de geçer tüm bedenini,
acısı en derinden gelir de yakar her yerini 
İşte ben de öyle üşüdüm gece yarısını beş geçe  Manâsız buluyorum sanki artık her şeyi
Sevgi deseler sadece bir iç çekebilirim,
sonra gülüp geçerim gibi geliyor
Aşkı sorsalar,
aynı dili mi konuşuyoruz diye anlamsızca bakabilirim gözlerine 
Anlatın derim durmayın, bırakın tüm şiirleri, şarkıları, masalları 
Dokunabilir miyim AŞK'a,
dokunabilir miyim ellerimle diye sorarım,
geçer mi üşümesi yüreğimin, geçer mi üşümesi içimin  ??
Aşk dediğiniz şey gelince ansızın,
anlar mı beni aşkla gelen, beni ben olduğum için mi, kendi var ettigi için mi ister  !!
Varolanlara, benden kalanlara hoş geldin mi der,
yoksa bir iki zaman sonra herkes gibi o da mı çekip gider 
Bakışlarım dondu sanki, yüreğim donunca
Nasıl da manasız bakıyorum etrafa
Görmesin istiyorum hiç kimse gözlerimi, görmesin hiç kimse hüzün tanelerimi 
Susuyorum artık derin derin Nasıl da konuşmak istiyorum oysa
Saatlerce susmadan konuşmak istiyorum
Tüm biriktirdiklerimi en başından başlayıp sonuna kadar anlatmak istiyorum
Anlatmak yetmez biliyorum, anlaşılmak da istiyorum 
Bir el istiyorum başımda  Saçlarıma dokunsun istiyorum,
tüm bedenimden söküp alsın yalnızlığımı tılsımıyla 
Bir el istiyorum dokunsun saçlarıma yumuşacık  
ve alsın tüm donuklukları usulca
Bir göz istiyorum gözlerimde 
Anlamsız bakan gözlerimin içini görsün,
hâlâ arkalarda kalmış ışık huzmelerinin içine dalsın, çıkarsın tüm umutlarımı eski sandığın içinden,
açsın da ışığı ile umut olsun yollarıma,
yolum olsun yordamım olsun istiyorum 
Bir omuz istiyorum  Başımı yaslayıp uzun uzun ağlayabileceğim
Yıllardır biriktirdiğim hüzün tanelerini tek tek dökebileceğim bir omuz istiyorum
Ona yaslanınca her şeyi unutmak istiyorum, sıcacık olmak 
İçimi huzur kaplasın istiyorum,
hiç konuşmadan saatlerce orada kalmak,
hiç konuşmadan anlaşılabilmek istiyorum 
Biliyorum, ne de çok şey istiyorum 
Bunların sadece puslu bir hayal olduğunu da biliyorum Seni bende var edişimi, aslında sadece bende olduğunu, aslında sadece bir hayal olduğunu çok iyi biliyorum
Ama yine de seni çok özlüyorum,
yine de çok üşüyorum,
ve yine de seni istiyorum 
Ben, hüzünlerime geri dönüyorum
|
|
|