Konu: Sustuk
Yalnız Mesajı Göster

Sustuk

Eski 10-11-2012   #3
Prof. Dr. Sinsi
Varsayılan

Sustuk



Susuyorum…

Ne keyifle okuduğum şiirler ezberimde, ne de bağıra çağıra söylediğim şarkıların

sözleri Dalgın gözlerle yürüdüğüm caddelerde kayboluyorum

Sonsuz bir inatla sarıldığım radyodan gelen o harika melodilerin de tadı yok?

Peki ya o yağmurda iliklerime kadar ıslanmalarımı kim çaldı benden? Bilmiyorum!

Susuyorum artık Sustukça susuyorum Sustukça, üzerime gelen insanlardan

kurtarmak için ruhumu, suskunluğuma sarılıyorum Ama yine de saplanıyor yüreğime

bazı kelimeler Bazıları da acıtıyor üstelik…

Sessiz geceler benim için sığınılan bir liman sanki Kendimi bulup bulup

kaybettiğim karanlıkta, şöyle bir uğradığım kelime hazinem de bir anlam ifade

etmiyor Düşünüyorum da bu güne kadar hep; gibi yazmışım, gibi okumuşum, gibi

söylemişim ve en önemlisi; gibi sevmişim

Elbette hiçbir şey, ben ol deyince olmaz Bunu biliyorum ama zaman da geçiyor

hızla Tükenmez sandığım bütün sözler bitiyor ve ben de yavaş yavaş

tükeniyorum Onca yıldan sonra; hayata dair ne kaldı ki elimde? Kocaman bir

hiç! Öyleyse neden bunca çaba, neye bunca isyan…

Öyle anlamsızki yaşadığım hayat Her şey az sonra gerçekleşecekmiş gibi duruyor,

elimi uzatıyorum tutmak için, kayboluyor Benim dışımda kopuyor bütün kıyametler

ve ben kendime uyan bir kıyamet beğenmiyorum…

Kalbime bir kurşun sıkacak gönüllü katilimi arıyorum ya da yüreğime su serpecek

elin sahibini Toprağa ateşi düşürecek, denizi yakamozlarla süsleyecek sesin

sahibini… Artık basit şeyler bekliyorum yaşamdan Örneğin, kimselerin bilmediği

sırlarım olmalı ölürken Kimselerin gitmediği sokaklarım olmalı İçimi

kanatan özlemlerle yaşlanıp, sonra da sessizce gitmeliyim bu dünyadan

İşte yine susuyorum; siyah bir geceye dönüyor her anım ve okuduğum her şiir

kanatıyor yaralarımı İçimdeki çocuk ölüyor Yalancı gülümseyişlerle beni

ciddiyete çağıran insanları da önemsemiyorum Elimden kayıp gidenlerden

korkmadığımı bilmiyor ki hiç biri…


Alıntı Yaparak Cevapla