10-11-2012
|
#1
|
Prof. Dr. Sinsi
|
Ömrünün Yırtık Sayfalarını Yamala...
Kim bilir kaçıncı aldanışın eşiğindeyim ?
Kim bilir kaçıncı kez yok saymaya çalıştığım,
Dünlerimin altında ezildim?
Bu katmer katmer biriken acılarım
Hangi günahımın bedeli acaba ?
Ne yana baksam hüzün,
Ne yana baksam karanlığa gömülmüş bir gökkuşağı  
Bir lahza gücüm olsaydı keşke
Keşke,
Mazimin elem dolu karelerini silebilseydim
Ama serzenişlerim boşluğa yolculukta,farkındayım
Farkındayım,yaşanan ve yaşanmasıyla bir olan hatıraların
Beni terketmeyeceğinin  
İşte bu yüzden,
Bu yüzden yarınlarıma kol kanat geremiyorum!
Bu yüzden bana gülümseyen bakışların gerçekliğini göremiyorum!
Herşey sahteliğe yüz sürmüş gibi  
Tek hakikat geçmişim sanki  
Yalan bir hayatın yalan oyunlarında boğulurken,
Doğru bildiklerimin altında eziliyorum
Kurşuni bir renge dönüyor ömrüm  
Korkuyorum siyahın bana yakışır hale gelmesinden
Oysa bir zamanlar,
Yedi ayrı renkte,yedi ayrı duygu vardı gönlümde,günlüğümde
Şimdi  
Boşverebilmek mümkün olsaydı maziyi,
Adım adım yaklaşabilirdim mutluluğun geçtiği sokaklara
Geçtiğim bütün kaldırımlar,dünlerime selam eder oldu
Artık takatim kalmadı,dirhem dirhem tükeniyorum sanki
Mıhlanıp kalsam diyorum olduğum yere,
Dilim lal,
Gözlerim kör,
Kulaklarım sağır olsa  
Görmesem,konuşmasam,duymasam diyorum  
Belki o vakit kurtulurum geçmişimin gölgesinden
Belki o vakit kurtulurum adını "mazi" koyduğum bestemin
Yüreğimi ezen melodilerinden  
Bilirim,aslında herşey faydasız!
Bilirim,uçmaya muhtaç ömrüm kolsuz,kanatsız!
Tek çaren var yüreğim   
Hadi başla yamalamaya ömrünün yırtık sayfalarını
Belki o vakit hafifletirsin geçmişin sancılarını
Belki o vakit kucaklayabilirsin,seni bekleyen yarınlarını  
Hadi başla artık yüreğim başla!
Ömrünün yırtık sayfalarını yamalamaya…
|
|
|