Ne Kadar Uzak Sana Aşk…

Ne kadar uzak sana aşk… Sanki bir yanardağ lavı kadar derinlerde, patlamayı bekliyor gibi Sanki bir boşluk bulmaya çalışıyor kendi çevresinde sızabileceği Ama sen buna izin vermeyecek kadar korkuyorsun aştan…

Ya gerçekten düşmansın sevmelere yada sevmeler senin esirin

Eğer esirinse sevmeler, yetmiyorsa sana tutsakların o yüzden de düşman olabilirsin aşka Çünkü aşk yarı esaretliği kabul etmez Bir tatmin duygusu ister sürekli, içini ısıtacak nağmeler bekler tutsaklarından Aşk kendini kandırma sanatıdır işte, sana bağırsalar da seni sevdiklerini, sen kendini gerçeklerden gizlersin ve dönersin yine ilkel duygusuzluk kavramlarına

Ya gerçekten aşk sana uzaktır, yada esirindir bütün sevmelerin

Kırmızı bir gül, yağan yağmur hatta camında serenat bile avutmazsa gönlünü sevmelere, tatminsiz bir hal alırsa içinde duygular; bil ki sen bir cam kırığı kadarsındır Bir cam kırığı kadarsındır çünkü sadece sana basanı kesersin Ve kaybedersin senin olan sevmeleri onları hor görürsen…

Belki aşk uzaktır sana…

Belki kendi kapında saklansa da bulamayabilirsin, göremeyebilirsin

Ama kendini bu bilinçsiz sürüklenmenin önüne geçiremezsen ömür boyu aşk sana uzaktan ve çaresizce bakmaya devam edecek Aşkı ağlatacaksın, kanatacaksın… ki o seni çok seviyorken

Kendi satırlarında aşk seni boğacak Aşka inanmayacak kadar soğuksan sevmelerden o seni zamanı geldiğinde bulacak