10-11-2012
|
#1
|
Prof. Dr. Sinsi
|
Sen Fail-İ Muhtarsın
Sen Fail-i Muhtarsın
Hakkında Sen Fail-i Muhtarsın
Ey Rab! Senin dualara icabet etme mecburiyetin yoktur; ama bizim ona ihtiyacımız hissettiklerimizden de çoktur Bütün dileklerimizi kabul buyur ve bunları kabulünü vicdanlarımıza duyur; aç ve yalnızlıkla tir tir titreyen kalblerimizi iman ve itminanla doyur Ciddî bir yol almış sayılmasak da yıllar var hep yollardayız Ufkumuz gam ve kederle tülleniyor Önümüzdeki engebeler beşer takatini aşkın görünüyor Ümmet-i Muhammed (aleyhissalâtü ve´t-teslîmât) perişan, derbeder ve ızdırap içinde Müslümanlık gelenek ve göreneklerin darlığına mahkum ibadet ü tâat kültür televvünlü duygular, düşünceler fantezilere emanet mücadelelerin esası da çıkarlar, menfaatler, ırkî mülâhazalara dayalı Ölenler bir hiç uğruna ölüyor, öldürenler işledikleri cinayetleri mücahede sayıyor
Ey Rab! Elimizden tut, dostlarının yüzüne baktığın gibi bize de rahmetinle teveccühte bulun iç dünyamızı varlığının ziyasıyla nurlandır ve bizi Sensizliğin zulmetlerinden, zindanlarından halâs eyle; halâs eyle ve eşiğine baş koymuş kapının şu sadık kullarını yalnız bırakma Senden kalblerimize ışık, iradelerimize güç, düşüncelerimize istikamet, niyetlerimize de hulûs istiyoruz Bizleri iç dünyamızla yeniden inşa ederek ruhlarımıza ahsen-i takvîm sırrını duyur "N´olur ya Rabbî, n´olur ya Rabbî, neyin noksan olur ya Rabbî " (M Lütfî) Rahmet Senin sıfatın, inayet âdetin, af şanın; bizler de o rahmet, o inayet ve o mağfirete muhtaç kullarınız "Kerem kıl, kesme Sultanım keremin bînevâlerden / Keremkâne yakışır mı kerem kesmek gedâlerden " (M Lütfî) Senin kapının genişliği başımızı sokacak başka kapı aramaya ihtiyaç bırakmamıştır Başımızı o kapıdan içeriye sokabildiğimiz kadar sokuyor, sesimizi edep ve temkinle kalibre ediyor ve Senden arızasız ibadet ü tâat adına bir güç, masiyetler karşısında sarsılmayacak sağlam bir irade ve musibetleri iyi değerlendirebilecek bir idrak ve bir basiret istiyoruz İstediklerimizi ver ve bizi kendi darlığımıza mahkum etme
Biz her şeyimizle Seniniz; Sana hamd ü senâda bulunuyorsak, Senin lütfettiğin uzuvlarla bunu yapıyoruz; kulluğuna koşuyorsak, boynumuzdaki acz ü fakr tasmasının gereğini yerine getiriyoruz Bunlar Sana göre değil, bizim tutarsızlığımız çerçevesinde çırpınışlar evet, nerede Senin ululuk ve azametin, nerede bizdeki kulluk? Nerede o altından kalkılmaz lütuf ve ihsanlar, nerede bizdeki o kırık kol ve kanatlar?
Amin  
|
|
|