Prof. Dr. Sinsi
|
Kuranı Kerim Ve Kürtaj Meselesi, Kuran’A Göre Kürtaj Caizmi
(Anne karnında en önemli safha, cenine ruhun üflendiği andır (Taberî XVNI/9) Bir başka deyişle canlanmasıdır Insan, ya ruhla cesedin bütünüdür ki; genel kabul gören görüş budur; ya da sadece ruhtur (Râzî XXlll/85) Bundan; ceninin üçüncü devre sonundan yani 120 günden önce insan olmadığı anlaşılır Insan oluş, bu noktadan itibaren başlar (Taberi XVN/11) Hem diğer bir yaratış, hem de, ruhun üflenmesi bunu gösterir
İşte bütün bunlardan, ötürü, Hz Ali (r a ), bu yedi devre geçip ruh üflenmedikçe cenine müdahalenin “ve’d” (çocuğu diri diri gömme, yani öldürme) olmayacağını söyler (Ibnü’I-Cevzi, Zâdü’I-Mesir V/462) Imâm Ebû Hânîfe de bunu delil olarak kullanır Bütün bu temel gerçeklerden ötürü tüm İslâm fıkıhçıları, döllenmenin üzerinden yüz yirmi gün geçtikten sonra ve de zaruret yokken çocuk aldırmanın (kürtajın) haram olduğunda ittifak etmişlerdir )
Yukarıda yazdığım düşünceye karşı çıkanlarda vardır Bu düşünce döllenmenin başladığı andan itibaren, artık gebeliğe son verilemeyeceğini, bunu yapanların bir insanı öldürmüş sayılacağı düşüncesini savunmaktadırlar Bu düşünce farklılıkları geçmişte de, günümüzde de vardır ve olacaktır Herkes birbirine saygı duymalıdır
Hepimiz bu Dünyada, imtihandan geçiyoruz Bu farklı düşünce, imtihan oluşumuzun özeliğindendir Yalnız unutmamamız gereken, Kur’an dan imtihan olduğumuz gerçeğidir Allah ayetlerinin üzerinde düşünmemizi ve akıl ederek hayatımıza geçirmemizi emreder Onun içindir ki, din adına farklı düşüncelerimizi yaşarken, hiç kimse diğerine baskı yapmamalı, zorla kendi düşüncesini kabul ettirmeye çalışmamalıdır
Örneğin kürtaj konusunda geçmişte de farklı düşünce ve inançlar olduğu halde, hiç kimse bir diğerine baskı yapmamıştır Fakat birleştikleri bir konu varsa, çocuğun anne karnında geçen evrenin sonunda, ruhun üflenmesinden sonra, artık asla kürtajın, haklı bir neden yokken yapılamayacağıdır Bu dönemin bir kısım din âlimine göre, 120 gün olduğu bir kısmına göre de, bundan daha kısa olduğuna inanılır
Yüzlerce yıl önce yaşamış âlimler, kendi devirlerinin ilmine göre bir araştırma yaparak toplumu yönlendirmişlerse, bizlere düşende günümüz ilmiyle, tıbbıyla bunları daha dikkatle, itinayla araştırmak olmalıdır
Allah Kur’an ı bizler için yemin ederek, kolaylaştırdığını birçok kez söylüyorsa, bu konu üzerinde düşünürken bunu unutmamalıyız Kendi nefsimizde, Kur’an ın vermediği bir hükmü vermeye kalkarsak, dini zorlaştırmış olacağımız gibi, kadınlarımızı da hak etmediği bir zorlukla karşı karşıya bırakmış olacağımızı bilmeliyiz
Allah Kur’an da birçok konuda, detaylara girerek bizlere anlatmıştır Örneğin bebeğin, 24 ay süt emmesinin öneminden bahseder Boşanan kadının, 3 ay hali geçtikten sonra evlenebileceği, Mirasın nasıl dağıtılacağı, kimlerle evlenemeyeceğimizin açıkça belirtilmesi gibi Buna benzer birçok konuda ince detayları veren Yaradan, eğer isteseydi, hamile sonlandırması konusunda da çok ince detaylar verip, hükmünü verebilirdi Fakat Yaradan bunu asla yapmamıştır Eğer yapmış olsaydı, özellikle kadınlarımız çok zor durumlarda kalır, sorumluluk altına girerlerdi
Allah biz her şeyden nice örnekleri Kur’an da sıraladık diyor da, bu konuda açıkça bir hüküm vermeyip, bizleri zora sokmadan bir yol, yöntem öneriyorsa, bizlere düşen bu yolu yöntemi Kur’an dan bulmak olmalıdır
Bizler her nedense özellikle, kadınlarımızı ilgilendiren, Kur’an ın açıkça hüküm vermediği konularda kararlar verip, birçok konuyu zorlaştırarak, din adına kadınlarımızı zorluklarla karşı karşıya bırakıyoruz Sanırım hesap günü, yaptıklarımız önümüze getirildiğinde, kadınlarımıza karşı yaptıklarımızdan, biz erkeklerin yüzleri pek gülmeyeceğe benziyor
Allah bizlerin uyması gerektiği konularda, apaçık hükmünü vermiştir Hatta hiçbir eksik bırakmadığını, açıkladığını da apaçık söylüyor Bazı konularda ise kesin bir hüküm vermeyip bizlere rahmet, kolaylık olsun diye bahsetmemiştir Çünkü bizlerin, zayıf yaratıldığımızı söyler Allah Bunun içindir ki, uymamız gereken kitabı, yemin ederek kolaylaştırdığını söyler bizlere
Peygamberimizde bir hadisinde, bu konuda bakın nasıl uyarıyor ve bilgilendiriyor bizleri
(Allah bazı farizalar vazetmiştir, onları aşmayın Bazı hadler koymuştur, onlara yaklaşmayın Bazı şeyleri haram kılmıştır, onları yapmayın Bazı şeyleri de unutmaksızın size rahmet olması için hatırlatmamıştır, onları da araştırmayın
Mahmud Ebu Reyye, Muhammedi Sünnetin Aydınlatılması, sayfa 403 )
Bizler ne yazık ki Allah ın şeriatından uzaklaşmış, kendi nefsimizin etkisiyle beşeri bir şeriat kurmuşuz Allah ın şeriatından uzak yaşayıp, dini zorlaştırdığımız için, huzur ve mutluluktan uzaklaşmışız Bugün İslam toplumunu düşünün lütfen, ne demek istediğimi anlayacaksınız
Kürtaj konusunda yüzlerce yıl öncesinde dahi, büyük bir sorun yaşanmamış, bu konu çok fazla gündeme dahi gelmemiştir O devrin ilmi ve Kur’an ın verdiği bilgilerle, kürtaj konusu çözümlenmiş, sınırlar tespit edilmiştir Günümüz ilmi çok daha ileri olduğu halde, Kur’an ın ışığında değil, nefsimizde yarattığımız beşeri şeriatla, bu konuya günümüzde bakışımız, bizleri geçmişten daha geriye götürmektedir Bu gidişle cahiliye devrinden, bir farkımız kalmayacak
Kur’an ı devre dışı bırakan bizler, edindiğimiz velilerin şeriatıyla, Allah ın şeriatından çok uzaklaşmışız Hesabın görüleceği O gün, bakın peygamberimiz ne söyleyecekmiş
Furkan 30; Ey Rabbim! Benim toplumum bu Kuran’ ı devre dışı tuttular
Gerçekten artık Kur’an, devre dışı bırakıldı Onun içindir ki, İslam toplumlarında bu acı gerçek artık su yüzüne çıktı Kur’an dan bahseden, onun ayetleri üzerinde düşünen ne yazık ki yok Allah ın şeriatı terk edildi ve beşeri bir şeriat yaratıldı Daha da kötüsü bu Allah katındandır diyerek, toplum Allah ile aldatılır oldu
Rabbim ne olursun yardım et bizlere Gönül gözlerimizi, senin güneşinle aydınlat Yoksa beşerin yarattığı bataklığın içinden, asla kurtulamayacağız
|