Prof. Dr. Sinsi
|
Her İnsanın İçinde Bir Şeytanmı Var
Her İnsanın içinde Bir Şeytanmı Var
Hakkında Her İnsanın içinde Bir Şeytanmı Var
Her insana musallat olan şeytanlar vardır Nitekim bu konuda şöyle bir hadis-i şerif vardır: “Benim şeytanım bana teslim oldu ” (Tirmizi, Rada 17; Müsned, III 309)
Şeytanlar, hayra hiçbir kabiliyeti olmayan, sırf şer işleyen ruhani bir varlık türüdür “Dumansız ve harareti çok şiddetli bir ateşten yaratılmışlardır (Hicr Sûresi, 27) İblisin asıl adı, Azazil idi Cenabı Hakkın Hz Âdeme (as ) secde etme emrinden yüz çevirmesi ve bu secde emrine kibirlenerek isyan etmesinden sonra, “iblis” ve “şeytan” isimlerini aldı
İnsanlığın manevi terakkisinde, Allaha kulluk vazifesini yerine getirmesinde en büyük engel, şeytandır Kuran-ı Kerimde şeytan, insan için “adüvv-ü mübin-apaçık bir düşman” olarak tavsif edilmiştir Cenabı Hak, Kuran-ı Kerimde pek çok ayet-i kerimede müminleri şeytandan istiazeye, yani Allaha sığınmaya davet etmiştir Şeytanın en büyük hedefi insanları dinsiz yapmak, ateist yapmaktır Bunu başaramazsa onları şirke sevk eder Şeytan, insanı müşrik etmekle de yetinmez; zalim bir müşrik eder, sefih eder Bununla da kalmaz, onu şirk adına, gece gündüz çalışan bir dava adamı yapmaya çalışır Bu onun son hedefidir Zira, dava sahibi olmayan bir müşrik şeytanın bendesi ise, şirki dava edinenler onun can yoldaşlarıdır
Şeytan, bütün oyunlarını boşa çıkararak hakkı, doğruyu, hayrı seçen müminlerde taktik değiştirir Müminin imanına ilişemeyeceğini anladı mı, onun ibadetiyle uğraşır; ibadetsiz bir mümin olmasını arzu eder Bunu başaramazsa, farzlarla yetinmesini, sünnetlere, nafilelere yanaşmamasını ister Bu isteği de gerçekleşmezse, onun sadece şahsî ibadetiyle meşgûl olmasını, başkalara bir şeyler anlatmamasını arzu eder Ve mümine şu yollu telkinlerde bulunur: “Koyunu koyun, keçiyi keçi ayağından asarlar ” Şeytan, insanı yoldan çıkarmak için birçok hileye başvurur Bu hile ve desiselerin bazıları şunlardır:
1 Şehvet ve öfke: Bunlar şeytanın insana tesir etme yollarının en büyükleridir Bu sebepledir ki, hadis-i şerifte: “Şeytan kanın bedende cereyanı gibi insan vücuduna hulul eder Onun yollarını açlıkla (oruçla) daraltınız ” buyurulmuştur Çünkü şeytanın insana en büyük hulul yolu şehvettir Açlık ise şehveti kırar
2 Hased ve hırs: Hırslı insan, hakkı görmekten kör ve hakikati duymaktan sağır olur
3 Tama: Şeytan insana tama ettiği şeyleri çeşitli riya ve hilelerle sevdirir Öyle ki, adeta tama ettiği şey, insanın mabudu olur
4 Acelecilik : Acele anında insan düşünmeye fırsat bulamaz Şeytan da bu anda ona vesvese verebilir
5 Yoksulluk korkusu : Bu korku, insanı infaktan alıkoyar ve mal yığmaya davet eder
6 Taassup: Şeytanın kalbe nüfuz ettiği kapılarından biri de kendi meşrebinde olmayan müslümanlara karşı kin tutmak, onları küçümsemektir
7 İhtilâf
8 Şüphe: Şeytanın kalbe giriş kapılarından biri de cehalet ve gafletleri veya günahlara dalmaları sebebiyle akılları darlaşan bazı kimseleri, akıllarının almayacağı imani meseleler üzerinde şüpheye düşürmesidir
9 Sui-Zan: Kim bir insan hakkında kötü düşünmeye başlarsa, şeytan bu kimseyi o adamın aleyhinde gıybet etmeye sevk eder Yahut o adamın hakkına riayet ettirmez Ona hakaret gözüyle baktırır Şeytanın hile ve desiseleri, insana nüfuz yolları elbette sadece bunlardan ibaret değildir Kişilere, devirlere, şartlara göre çok değişik şekiller arz eder
Şeytan insana zorla yaptırım gücüne sahip midir?
Kur-an-ı Kerim'deki, "Şeytanın hilesi çok zayıftır" ayeti, şeytanın hile ve tuzaklarının zayıflığına dikkat çeker (Nisa suresi, 76) Pek çok ayet de şeytanın insanlar üzerinde bir yaptırım gücü (sultası) olmadığını bildirir (Mesela, İbrahim suresi, 22, Hicr suresi, 42; Nahl suresi, 99; İsra suresi, 65; Sebe suresi, 21) Bu durum, insanın sorumluluğu açısından son derece önemlidir Eğer şeytan, böyle bir güce sahip olsaydı, o zaman insanlar "Ya Rabbi, sen bize şeytanı musallat ettin O da bizim irademizi elimizden aldı Bize bu günahları zorla yaptırdı  " şeklinde Allah'ın huzurunda özür beyan ederlerdi Halbuki, şeytanın yaptığı sadece vesvese vermekten, çirkinlikleri, günahları güzel göstermekten ibarettir İnsan, isterse bu vesveseye uyar, günahkar olur; isterse uymaz, Allah katında derece kazanır
Şeytanla mücadelenin esası, onun direktiflerine muhalefettir Onun için bu düşmanı iyi tanımak gerekir Kalbine gelen ilhamın, şeytandan mı, yoksa melekten mi geldiğini ayırt edemeyenler, çoğu kere şeytanın vesvesesine aldanırlar İnsanın kalbi, melek ve şeytan ilhamlarının bir çarpışma alanıdır Ehl-i iman, bu çarpışmada Allah'a sığınarak şeytanın vesveselerinden kurtulmalıdır: " Şeytandan sana bir dürtü (vesvese) gelirse, hemen Allah'a sığın Çünkü O, işitendir, bilendir Takva sahipleri, kendilerine şeytandan bir vesvese dokunduğunda, tezekkür ederler (düşünürler, Allah'ı anarlar, azabını hatırlarlar  ) O zaman artık onlar, gerçekleri görenler haline gelirler " (A'raf suresi, 200-201) Böylece ehl-i iman, Allah'ın himayesindedir Şeytan onlara vesvese verse bile, hemen Allah'ı anmak, azabını hatırlamakla kendilerine gelirler, şeytana aldanmazlar Vesveseden kurtulup, gerçekleri görürler
1- Bu hadiste geçen “esleme” kelimesi hem teslim olup boyun eğmeye mecbur oldu hem de Müslüman oldu manalarına gelmektedir Bu sebeple Müslüman oldu anlamında alınırsa cennete girecek diye anlaşılabilir Ancak bu kelimeyi hadisçiler boyun eğip teslim oldu anlamında kabul etmişlerdir Çünkü şeytanın cevheri bozulduğundan Müslüman olmasının söz konusu olamayacağını ifade etmişlerdir (Tirmizi, Rada 17; İ Cevzi, Telbisü İblis s 34)
Şadi Eren (Doç Dr )
|