Yalnız Mesajı Göster

Furkan 27 Ve 28. Ayetler, Bizlere Neler Anlatıyor

Eski 10-11-2012   #2
Prof. Dr. Sinsi
Varsayılan

Furkan 27 Ve 28. Ayetler, Bizlere Neler Anlatıyor






Onlar elleri altındaki benim gönderdiğim rehbere, Tevrat a bakmayıp, nasıl olurda sana geliyorlar diyor Allah

Daha sonrada senin sözlerine de inanmayıp, yüz çeviriyorlar diyor İşte Allahın ayetleri o kadar çok örneklerle dolu ki, yeter ki biraz düşünelim

Bu ayetten de anlaşıldığı gibi, peygamberimiz her konuda Kur’an dan hüküm çıkarmış ve sorunlara çözüm bulmuştur Çünkü yukarıdaki ayette, Yahudilere gönderdiği Tevrat a bakmamalarını, ona danışmamalarının yanlışlığından bahsediyor Allah Dikkat edin Musa peygamberimiz hayatta değil Allah onun sünnetine, hadislerine bakın demiyor İşaret ettiği, danışılmasının istendiği, kendisinin indirdiği Tevrat

Şimdide aşağıdaki ayetler üzerinde dikkatle düşünelim Çünkü aşağıdaki iki ayette, peygamberimizin yalnız ve yalnız, Allahın indirdiğiyle, yani Kur’an ile hükmetme görevi aldığını görüyoruz

Maide 49:Aralarında Allah'ın indirdiğiyle hükmet ve onların hevalarına uyma Allah'ın sana indirdiklerinin bir kısmından seni şaşırtmamaları için diye onlardan sakın Şayet yüz çevirirlerse, bil ki, Allah bir kısım günahları nedeniyle onlara bir musibeti tattırmak istemektedir Şüphesiz, insanların çoğu fasıklardır

Maide 50: Onlar hâlâ cahiliye hükmünü mü arıyorlar? Kesin bilgiyle inanan bir topluluk için hükmü,Allah'tan daha güzel olan kimdir?

Tüm bu ayetleri apaçık okuyup tebliğ aldığımız halde, adeta cahiliye döneminde olduğu gibi, peygamberimize iman etmek istemeyen, atalarının inançlarından vazgeçmemekte ısrar edenler gibi, değil miyiz bizlerde bugün Allah kesin bilgiye inanan bir toplum için HÜKMÜ ALLAHTAN DAHA GÜZEL OLAN KİMDİR,diyen Yüce Rabbimin lütfen sözlerini işitelim Daha sonrada günümüzde yaptığımız yanlışlar ile karşılaştıralım

Peygamberimiz yaşarken, tartıştığımız herhangi bir konuda ona gidilmesini istiyordu, ona müracaat etmemizi ve onun verdiği kararlara uymamızı istiyordu Allah Çünkü peygamberimiz bizzat Allahın kontrolünde olup, ona da yalnız Kur’an ile hükmetme görevi vermişti Hata yapmasını önlüyor, hata riskini sıfıra indiriyordu Yukarıda verdiğim Yahudilerin ellerindeki Tevrat a danışmadan, peygamberimize geldikleri ayeti hatırlayınız Allah ne diyordu onlara?

(Allah'ın hükmü bulunan Tevrat yanlarında iken, nasıl oluyor da senin hakemliğine başvuruyorlar )

Demek ki onlarda bizlerin Kur’anı devre dışı bıraktığımız gibi, Tevrat ı devre dışı bırakıp, hurafe inançlara inanır olmuşlar ki, Allah bakılması gereken başka bir kaynak önermiyor, dikkat ederseniz Elinizdeki Tevrat a bakın diyor

Peki, bu durumda yani peygamberimiz hayatta yok, din ve iman adına danışacağımız rehber ne olmalıdır? Sanırım yukarıdaki ayet bunu çok net anlatıyor Anlamayana, anlamak istemeyene sözüm meclisten dışarı

Şimdide bir başka örnekle konuyu anlamaya çalışalım Kur’an a baktığımız, danıştığımız halde, ayrılığa düştüğümüz bir konuda, nasıl hüküm vereceğiz? Tabi bu genel İslam hukuku değil, onlar açık ve nettir tartışılmaz uyulur Kişisel bir konuda aramızda anlaşamadığımız, tıpkı tartıştığımız sitelerde, bir konuda farklı düşündüğümüz, Kur’an dan farklı anladığımız gibi İşte onu da elbette söylüyor Rabbim Çünkü her şeyden nice örnekleri değişik ifadelerle verdim, yeter ki düşünün, aklınızı kullanın diyor

Şura 10: Ayrılığa düştüğünüz herhangi bir şeyde hüküm vermek, Allah'a mahsustur İşte, bu Allah, benim Rabbimdir O'na dayandım ve O'na yönelirim

Ne dersiniz, sizce her şey çok açık değil mi? Bizler din ve iman adına, anlaşamadığımız bazı konularda, bırakın hükmünü Allaha bırakmayı, birbirimize tahammül dahi edemeyip, saygısızca küfürlerle birbirimizi kırmıyor muyuz? Hâlbuki hangimiz birbirimizden sorumluyuz ki? Hangimiz bir başkasının yaptığından hesaba çekilecek? İşte Allahın öğütleri, işte bizlerin gittiği yol Peygamberimizin İslam ı anlatırken takındığı tavırla, bizlerin birbirimize gösterdiği tavır, birbirine benziyor mu? Sizce bizler Allahın istediği yolu, takip ediyor olabilir miyiz?

Allah yüzlerce ayetinde, bizleri Kur’an a yönlendirmiştir Fakat bizler ne yazık ki, cahiliye devrini aratmayan inançlarımızla, peygamberimizin adını kullanıp, ona adeta iftiralar atarak, İslam inancına hakkı, batıl ile karıştırmışız

Elbette peygamberimizin hayatı, yaşamı, Kur’anı hayatına geçirdiği hadis örnekleri, bizler için ibrettir, ondan gereği gibi yararlanmalıyız Ama onun adına uydurulan, ona atılan iftiraları da, yine KUR’AN ile ortaya çıkarmak, onun ümmeti olan bizlere düşmektedir

Gelin peygamberimizin üzerinden yayılan, ama asla onun sözleri olmayan bilgileri, hadisleri elimizdeki FURKAN ile temizleyelim Böylece onun gerçek ümmeti olduğumuzu gösterelim

Sizlere günümüze kadar gelen hadis konusunun, önemini anlatabilmek için, bir örnek vermek istiyorum Hatırlayınız, peygamberimizin veda hutbesini yaklaşık yüz bin kişinin izlediği söylenir Veda hutbesini bu kadar kalabalık izlemesine rağmen, günümüze kadar 7 den fazla, birbirinden farklı konuların yazdığı veda hutbesi ulaşmıştır Düşünün lütfen, yüz bin kişinin izlediği bir konuşma, bilgi bu kadar farklı günümüze ulaşmış ise, iki ya da üç kişinin kendi arasında konuştukları, acaba günümüze nasıl ulaşmış olabilir, işte bunun yorumunu da sizlere bırakıyorum Çünkü herkes kendi inancından, yaptıklarından hesaba çekilecektir

Veda hutbesinin içinden bir örnek vermek istiyorum, gerisini lütfen araştırınız Bakın peygamberimizin bir sözü dahi, nasıl farklı gelmiş günümüze

—Size iki emanet bırakıyorum O emanetler, Allah'ın kitabı Kur-an-i Kerim ve Peygamberin sünnetidir

—Size iki emanet bırakıyorum O emanetler, Allah’ın kitabı Kur-ân-ı Kerim ve diğeri Ehl-i Beyt'imdir

—Size bir emanet bırakıyorum ki, ona sıkı sarıldıkça yolunuzu hiç şaşırmazsınız O emanet Allah Kitabı Kur'an dır

Sizce hangisi doğru olabilir? Sanırım gönlünü Kur’an ın nuruyla dolduran, gönül gözleri gören, doğrusunu bulacaktır

Dilerim Rabbimden Kur’an gerçeklerini gören, onun nurunu gönlüne doyasıya alan, hakkı batıl ile karıştırmayan, kulları arasında oluruz


Alıntı Yaparak Cevapla