Prof. Dr. Sinsi
|
Dua İle Evleneceğim Kişiyi Değiştirebilirmiyim?
Soru
kader konusunda yazmis oldugunuz cevabi okurken icime böyle bir soru dogdu: calistigimiz is, evlendigimiz es, yasadigimiz yer, (kazandigimiz)- rIzkImIz, Allah'in bizim icin secmis oldugu-kaderimizdir demi? yani hersey Allah'in dilemesiyle olur bu süphesiz böyledir, ama bize secme imkani verilmis ve Allah'in bizim icin yazmis oldugu ve degismeyecek olanlar nelerdir? hakkinizi helal edin 
1- Kader konusunda akliniza takilan her seyi sorabilirsiniz Bu durum inkar ettiginiz anl----- gelmez Nitekim Kurandan ögrendigimize göre Hz Ibrahim aleyhisselam ölülerin nasil diriltilecegini sormus, sonra da Allahim inanmadigimdan degil, kalbim tatmin olsun diye soruyorum demistir Bu nedenle bizler de aklimiza takilan sorularimizi sorabiliriz Biz de elimizden geldigi kadar cevap vermeye çalisiriz
2- Kaderin esas anlami Allah’in, olmus olacak her seyi bilmesi demektir Dikkat edersek insan iradesini yok saymiyor Bilmek ayri yapmak ayridir Bilen Allah’tir, yapan kuldur Bu konuya bir misal verelim;
Peygamberimiz Istanbulun fethini ve komutanini yüz yillar önce müjdelemis ve haber vermistir Zamani gelince de dedigi gibi çikmis Simdi, Istanbul Peygamberimiz dedigi için mi fethedildi, yoksa fethedilecegini bildigi için mi söyledi O zaman Fatih Sultan yatsaydi, çalismasaydi, ordular hazirlatip savasmasaydi yine olacak miydi Demek ki Allah Fatihin çalisip Istanbul’u fethedecegini biliyordu ve bunu elçisi Hz Peygambere bildirdi
Buradaki ince nokta: Allah bildigi için yapmiyoruz Biz yapacagimiz için Allah biliyor Zaten Allah’in gelecegi bilmemesi düsünülemez Bilmese veya bilemese yaratici olamaz
Buna bir örnek verelim; Allah dostu evliyadan bir ögretmen düsünelim Ögrencilerinden birisine “yarin seni su kitaptan imtihan edecegim ” diyor Fakat ögretmen Allah’in izniyle onun filim, maç, oyun, eglence, derken sabah okula çalismadan gelecegini bilerek, aksamdan karnesine “0” yaziyor Ertesi sabah ögrenci sorulan sorulara cevap veremiyor ve sifiri hak ettigini bildigi anda, ögretmen cebinden not defterini çikarip “senin çalismayip sifir alacagini bildigim için önceden deftere sifir yazmistim” diyor Buna karsi ögrenci “Hocam sen sifir yazdigin için ben sifir aldim Yoksa geçer puan yazsaydin geçerdim ” diyebilir mi?
Demek ki Allah yazdigi için biz yapmiyoruz, bizim yapacagimiz seyleri bilerek Allah yaziyor Iste buna kader diyoruz
3- Kaderi ikiye ayirabiliriz: izdirari kader, ihtiyari kader
"izdirari kader"de bizim hiçbir tesirimiz yok O, tamamen irademiz disinda yazilmis Dünyaya gelecegimiz yer, annemiz, babamiz, seklimiz, kabiliyetlerimiz izdirari kaderimizin konusu Bunlara kendimiz karar veremeyiz Bu nevi kaderimizden dolayi mesuliyetimiz de yok
Ikinci kisim kader ise, irademize baglidir Biz neye karar vereceksek ve ne yapacaksak, Allah ezeli ilmiyle bilmis, öyle takdir etmistir Sizin sordugunuz soruda bu alanda müzakere edilmektedir Yani siz bir aday tipi belirliyorsunuz ve ariyorsunuz Allah’ta sizin istediginiz vasiflara sahip birkaç kisiyi önünüze çikariyor Sizde bunlardan birini iradenizle begenip kabul ediyorsunuz Alah’in alacaginiz esin kim oldugunu ezelde bilmesi kader, fakat sizin iradenizle seçmeniz cüz’i irade dedigimiz insanin mesuliyet sinirlaridir
Kalbimiz çarpiyor, kanimiz temizleniyor, hücrelerimiz büyüyor, çogaliyor, ölüyor Vücudumuzda, bizim bilmedigimiz birçok isler yapiliyor Bunlarin hiçbirini yapan biz degiliz Uyudugumuz zaman bile bu tür faaliyetler devam ediyor
Ama sunu da çok iyi biliyoruz ki, kendi istegimizle yaptigimiz isler de var Yemek, içmek, konusmak, yürümek gibi fiillerde karar veren biziz Zayif da olsa bir irademiz, az da olsa bir ilmimiz, ciliz da olsa bir gücümüz var
Yol kavsaginda hangi yoldan gidecegimize kendimiz karar veriyoruz Hayat ise, yol kavsaklariyla dolu
Su halde, bilerek tercih ettigimiz, hiçbir zorlamaya maruz kalmaksizin karar verip isledigimiz bir suçu kendimizden baska kime yükleyebiliriz?
Insanin cüz-i ihtiyari adi verilen iradesi, önemsiz gibi görülmekle beraber, kainatta geçerli olan kanunlardan istifade ederek büyük islerin meydana gelmesine sebep olmaktadir
Bir apartmanin üst katinin lütuflarla, bodrum katinin ise iskence aletleriyle dolu oldugunu ve bir sahsin bu apartmanin asansörü içerisinde bulundugunu farz ediniz Kendisine, apartmanin bu keyfiyeti daha önce anlatilmis bulunan bu zat, üst katin dügmesine bastiginda lütfa mazhar olacak, alt katin dügmesine bastiginda ise azaba duçar olacaktir
Burada iradenin yaptigi tek sey, sadece hangi dügmeye basilacagina karar vermesi ve tesebbüse geçmesidir Asansör ise, o zatin kudret ve iradesiyle degil, belirli fizik ve mekanik kanunlarla hareket etmektedir Yani, insan üst kata kendi iktidariyla çikmadigi gibi, alt kata da kendi iktidariyla inmemektedir Bununla beraber asansörün nereye gideceginin tayini, içindeki sahsin iradesine birakilmistir
Insanin kendi iradesiyle yaptigi bütün isler, bu ölçüyle degerlendirilebilir Mesela; cenab-i hak, meyhaneye gitmenin haram, camiye gitmenin ise faziletli oldugunu insanlara bildirmis bulunmaktadir Insan bedeni ise kendi iradesiyle, misaldeki asansör gibi her iki yere de gitmeye müsait bir yapidadir
Kainattaki faaliyetlerde oldugu gibi, beden içindeki faaliyetlerde de insanin iradesi söz konusu olmamakta ve insan bedeni, kanun-u külli adi verilen ilahi kanunlarla hareket etmektedir Fakat onun nereye gideceginin tayini, insanin irade ve ihtiyarina birakilmistir O hangi dügmeye basarsa, yani nereye gitmek isterse, beden oraya dogru hareket etmekte, dolayisiyla da gidecegi yerin mükafati veya cezasi o insana ait olmaktadir
Dikkat edilirse, kaderi bahane ederek, “benim ne suçum var” diyen kisinin, iradeyi yok saydigi görülür
Eger insan, “rüzgarin önünde sürüklenen bir yaprak” ise, seçme kabiliyeti yoksa, yaptigindan mesul degilse, o zaman suçun ne manasi kalir? Böyle diyen kisi, bir haksizliga ugradigi zaman mahkemeye müracaat etmiyor mu?
Halbuki, anlayisina göre söyle düsünmesi gerekirdi: “bu adam benim evimi yakti, namusuma dil uzatti, çocugumu öldürdü, ama mazurdur Kaderinde bu fiilleri islemek varmis, ne yapsin, baska türlü davranmak elinden gelmezdi ki ”
Hakki çignenenler gerçekten böyle mi düsünüyorlar?
Insan yaptigindan sorumlu olmasaydi, “iyi” ve “kötü” kelimeleri manasiz olurdu Kahramanlari takdire, hainleri asagilamaya gerek kalmazdi Çünkü, her ikisi de yaptigini isteyerek yapmamis olurlardi Halbuki hiç kimse böyle iddialarda bulunmaz Vicdanen her insan, yaptiklarindan sorumlu oldugunu ve rüzgarin önünde bir yaprak gibi olmadigini kabul eder
Selam ve dua ile  
|