10-11-2012
|
#2
|
Prof. Dr. Sinsi
|
Mescid-İ Aksâ Daha Önce Kilisemiydi
MESCİDÜL AKSA MI SALOMON MABEDİ Mİ? İsrail’in Mescid’i Aksa ile ilgili bu çalışmalarını daha iyi aydınlatabilmak için özellikle 29-30 Temmuz 2001 tarihinde Kudüs'te gerçekleşen önemli gelişmelere yakın çekim yapalım Nitekim, Siyon mabedi hayallerinin arka planında duran gerçekler ve Mescidi Aksa'yı ortadan kaldırma çabaları iyiden iyiye gün yüzüne çıksın istiyoruz  Malum, İşgalci Yahudiler, uzun süredir Mescidi Aksa'yı bir şekilde yıkarak yerine Siyon Mabedi veya Süleyman Heykeli adını verdikleri Yahudi mabedini inşa etmek için çalışma yapıyorlar Bunun sadece fanatik sivil teröristler tarafından yürütüldüğü sanılmamalı Bu işi her alanda olduğu gibi iki yüzlü siyaset gütmeyi maharet sanan İsrail işgal devleti bizzat çeşitli şekillerde teşvik ve finanse etmektedir Biz özellikle, 29 Temmuz Pazar günü Yahudi takvimine göre 9 Ağustos’a denk gelen güne gelelim, çünkü Yahudiler bu tarihin “Siyon mabedinin yıkılışının” yıldönümü olduğunu ileri sürüyorlar Dolayısıyla söz konusu mabedin yıkılışının 1931 yıldönümü olduğunu iddia ettikleri 29 Temmuz 2001’de artık bu mabedi yeniden inşa etmek için çalışmaların başlatılması gerektiği iddiasıyla günler öncesinden çalışmalar yapmaya başladılar Bu amaçla İsrail Devleti tarafından bir araya getirilmiş kendilerini "HEYKEL DAĞI" veya "TAPINAK DAĞI İNANANLARI " olarak adlandıran zihni yıkama programa uğramış saldırgan gruplar, Kudüs'teki işgalci emniyet teşkilatına yazı göndererek kendilerinin 29 Temmuz Pazar günü temel atma töreni gerçekleştireceklerini bildirdi ve gerekli tedbirlerin alınmasını istediler Bu arada, İsrail Yüksek Mahkemesi de adı geçen cemaate Mescidi Aksa'nın yani başında bir temel atma töreni gerçekleştirmesi için izin verildiğini açıkladı Bu cemaat normalde devletten bağımsız ve "aşırı sağcı" bir Yahudi cemaati olarak yansıtılmaktadır ki işin hakikati hiç de öyle değildir AĞLAMA DUVARI BURAK DUVARI MI? Oysa bu cemaat gerçekte, Beyrut kasabı olarak bilinen sonradan Başbakan olan Ariel Şaron'un sahiplendiği, desteklediği ve çalışmalarını finanse ettiği bir cemaattir Yani işgal devletinin himayesi altındadır ve çalışmaları da işgal yönetimi tarafından teşvik edilmektedir İşgal güçleri ayrıca birkaç gün önceden, Yahudilerin "Ağlama Duvarı" adnı verdikleri gerçekte ise adı İslam alemince “Burak Duvarı” olan meşhur duvarın önünde birtakım dikkate değer çalışmalar başlattılar Dönemin Kudüs müftüsü İkrime Sabri, buradaki çalışmanın Siyon mabedinin temelini atmak için bir ön hazırlık çalışması olduğuna dikkat çekmişti Yine zikredilen Yahudi cemaatinin mensupları Cumartesi günü sabah erkenden Kudüs'ün değişik yerlerinde el ilanları dağıtarak Yahudileri Pazar günkü temel atma törenlerine davet ettiler Bu el ilanlarında, Mescidi Aksa'nın enkazı üzerine yapılmış bir Süleyman Heykeli resminin çizilmiş olması dikkat çekiyordu Bu da Yahudilerin amaçlarını bütün açıklığıyla ortaya koyuyordu Bütün bu gelişmeler sebebiyle Filistin tarafından da Müslümanlara çağrı yapılarak Mescidi Aksa'nın korunması için gereken her şeyin yapılması istendi Sonunda korkulan Pazar günü geldi ve Yahudiler geceden Mescidi Aksa etrafına ve "Ağlama Duvarı" olarak adlandırdıkları Burak duvarının önündeki meydanda toplanmaya başladılar İşgal güçleri Müslümanların, Mescidi Aksa'yı koruma konusunda kararlılık göstereceklerini bildiklerinden bu mabedi adeta asker ve polis ablukasına aldılar Kudüs'e dışarıdan gelecek Müslümanların yollarını kestiler Ama bütün bu engellemelere rağmen Müslümanlar yine de Mescidi Aksa'ya toplanarak bu kutsal mabedi korumayı başardılar Yahudilerin yapmak istedikleri sembolik temel atma işlemi için getirilen taşı konulan yerinde bırakmaktı Sonra da tedrici bir şekilde üstüne yeni eklemeler yapmak ve aynen Hz İbrahim Camisi'ni gasp etme konusunda izledikleri "zamanla yedirme" politikasıyla Mescidi Aksa'ya yönelen tehlikeyi büyütmek istiyorlardı Fakat uyanık Müslümanların tepkileri karşısında o taşı tekrar geri götürmek zorunda kaldılar Son derece kararlılıkla kurgulanan bu fanatik yahudi gurubu istedikleri sonucu alamadıklarını görünce arkalarındaki asker gücüyle vahşet ve şiddet metodunu kullandılar Bu da çatışmalara sebep oldu ve Müslümanlardan onlarca insan işgal güçlerinden de 16 polisle birçok sivil terörist yaralandı Bu durum ayrıca “Aksa İntifadası”nın kıvılcımını çakan girişimdi Siyon Mabedi Nedir?  Yeri gelmişken şimdi de Siyonistlerin Mescid’i Aksa’yı hangi gözle gördüklerine değinelim Zira Siyonist Yahudi Dünya’yı her zaman Şeytani Büyü Mistizmi olan Kabala’nın tütsülediği gözle görür Yahudiler bugünkü Mescidi Aksa'nın yerinde daha önce, Süleyman Heykeli diğer adıyla Siyon Mabedi adını verdikleri bir mabedin bulunduğunu ve bu mabetten bugün geriye kalan tek şeyin “Ağlama Duvarı” adını verdikleri duvar olduğunu ileri sürmektedirler
Bu duvarın Müslümanlar tarafından Burak duvarı olarak adlandırıldığını yukarıda belirtmiştik Bu yüzden Yahudiler Mescidi Aksa'nın mevcut seklini yıkarak daha önce yerinde bulunduğunu ileri sürdükleri Siyon Mabedi'ni inşa etmeyi amaçlamaktadırlar Siyonistler bu konudaki niyetlerini gizlemiyorlar Örneğin hahambaşı Mordohay Elyahu bu konudaki niyetlerini şu şekilde dile getirmişti: "Biz bu camiyi yıkmak, onu buradan tamamen silmek ve yerine Süleyman Heykeli'ni inşa etmek istiyoruz " Ünlü terörist ve haham Meir Kahane de Israil parlamentosu üyeliğine seçildiğinde, Süleyman Heykeli tepesinde Yahudilerin ibadetlerine baslık etmek ve Mescidi Aksa ile Kubbetu's Sahra'nın yıkılması için mümkün olan her yola başvuracağı üzere yemin etmişti Haham Salom Harokohin de: "Diasporada’ki Yahudilerin bir araya gelmelerinin en önemli sebebi Siyon mabedinin yeniden inşasıdır" demişti İşgal yönetiminin eski başbakanı Benyamin Netanyahu da başbakanlığı kazanmadan önce aşırı Siyonist hareketlerden birinin liderlerinden olan Yehuda Atsayon'a yazdığı bir mektupta söyle diyordu: "Yahudilere Süleyman Heykeli tepesinde (yani Mescidi Aksa'nın kurulu olduğu mekânda) ibadet imkânı sağlamak ve bu imkânı garantilemek için çalışmak gerekir  Bu konunun gerekli duyarlılıkla ele alınıp çözümlenmesi gerekir Likud Partisi'nin yeniden iktidara geldikten sonra bu konuyu uygun bir şekilde sonuca bağlamak için çalışacağını da özellikle vurguluyorum  Yahudi halkının kutsal mekânıyla ilgili hakli tartışma kabul etmez bir haktır " KUTSAL TABUT/ TABUT’U SEKİNE AHD-İ ATİK SANDUKASI Ahd-i Atik Sandukası; Allah'ın Kuran'da bildirdiği ve içinde
|
|
|