10-11-2012
|
#1
|
Prof. Dr. Sinsi
|
Türkiyenin %99 Müslüman Mı
Türkiyenin %99 müslüman mı
Hakkında Türkiyenin %99 müslüman mı
Türkiyenin %99 müslüman mı
Müslümanlık

“% 99'u Müslüman bir ülkeyiz” klişesinin verdiği bir alışkanlıktan olmalı Müslüman olmakla teist olmayı birbirine karıştırıveriyoruz
23 ülkede gerçekleştirilen inanç anketine göre dünyanın en inançlı ikinci ülkesiymişiz (Endonezya birinci sırada) Ankette başka şeyler de var
Mesela bu inançlı kesimi de içine alan Türkiye’nin %14’ü öldükten sonra ne olacağı konusunda bilgisizler
Evrime inanan Türklerin oranı ise %19 olarak belirlenmiş
Cennet ve cehenneme inanıyor musunuz sorusuna evet cevabını veren Türklerin oranı %52 Ankete göre reenkarnasyon inancı da Türklerde öyle pek kabul görmüyormuş
Dünya ölçeğinde ruh göçüne en az inanan ülkeymişiz aynı zamanda
Ankete verilen cevapları yan yana getirdiğimiz vakit inanç noktasında ne kadar kafası karışık bir toplum olduğumuz ortaya çıkıyor
Öncelikle %91 oranında Allah’a inanan bir toplum oluşumuz aynı oranda Müslüman ya da dindar olduğumuz anlamına gelmemektedir
Kültürel Müslümanlıkla inanç ve amel düzleminde Müslümanlığı birbirinden ayırmadığımızda ne yöne baksak her tarafı Müslüman görebiliriz
Fakat bu son ankete de yansıdığı şekliyle “teist” olmakla %48 oranında cennete ve cehenneme dair kuşkusu bulunan, %14’ünün ahiretle ilgili kafası karışık olan bir toplum inanç problemini yeterince çözememiş demektir
Hiç kuşkusuz bunda din eğitimi ihmalinin yanı sıra parçacı inancın büyük rolü vardır
Allah’a inanıp, dinlere inanmayan (deist) ya da Allah’ı kabul edip yetkilerini sınırlayan, Yaratmaya ve yaratıcıya itirazı olmayıp Kuran’ın mesajına muhalefet eden bir sürü insanın olduğunu biliyoruz
Bir tanrının var olduğuna inanmak dinle ilişki açısından kapıdan içeri girmek değil kapının önünde beklemektir
Tanrıya inanmak bir sonuç değil tam tersi bir başlangıçtır
İnandıktan sonra atılacak adımdır önemli olan
Bu anlamda hiç tanrıya inanmayan adam inandığı halde ilk adımı atmayan adama nispeten daha mazur ve daha anlaşır durumdadır
Zira harekete geçirici olan inkâr etmek değil inanmaktır
Bir ülkede nüfusun %91’i Allah’a inanıyor, fakat bu inancın dini ve ahlaki tezahürü yoksa anketten çıkan en çarpıcı sonuç “En inançlı milletiz” değil, “Teist oranı yüksek bir milletiz” şeklinde olması daha uygun düşer
“%99’u Müslüman bir ülkeyiz” klişesinin verdiği bir alışkanlıktan olmalı Müslüman olmakla teist olmayı birbirine karıştırıveriyoruz
Bir de buna Türklükle Müslümanlığı aynı paranteze alma geleneğini katarsak durum büsbütün bağlamından kopuk bir hale dönüşüyor
Yerli malı dindarlığımızda her zaman iman ayrı amel ayrıdır
Ve her ikisi de ayrı telden çalabilir Ahlak ise bünyemizde inanç ve ibadetlerimizden çok daha bağımsız yol tutturabilir
Üstüne üstlük bu durum hiç de yadırganmayıp normal bir gidişat olarak algılanabilir ‘Ahlaksız dindarlık’ kavramı din literatürümüze modern zamanlarla birlikte giren böyle bir çürüme ve düalizmin eseridir
Ahlaksız dindarlık kavramını peşi sıra sürükleyen “İbadetsiz mümin”, “Kuransız Müslüman”, “Alisiz Alevi”, “Sünnetsiz Sünni” gibi nevzuhur kimlikler hep bu parçacı itikat anlayışının bir sonucudur
Yüzde doksan dokuzu Müslüman olan bir ülkenin elbette cennet olmasını bekleyemeyiz
Ama hiç olmazsa adalet, emniyet, hak, hukuk, vicdan ve ahlak açısından beslendiği dinin güzelliklerini yansıtabilmelidir
Müslüman bir toplumdan bunu istemek çok şey istemek değildir
Entrikada, hilede, dolap çevirmede, pornografide, taciz ve tecavüzde, insan haklarına riayetsizlikte dünya sıralamasını zorluyorsak Allah inancında dünyada ikinci sırada yer alışımız daha problemli bir hale dönüşür
Yaklaşık 20 bin kişi üzerinde uygulanan bu anketi şayet umuma şamil kılarsak meselenin Türkiye yüzünü şöyle okumak da mümkün: Türkiye’de halkın ekserisi dini inanç ve uygulanım yönünden kültürel olandan- değil tahkik- taklidi aşamaya bile yükselebilmiş değildir
Türkiye’de kimi zaman çarpık kimi zaman da resmi engellere takılan din eğitimi kafası ile kalbi, bedeni ile ruhu birbirini nakzeden bireylerin sayısını çoğaltmıştır
Eğer bu ülkede sürekli din mevzuları ısıtılıp ısıtılıp gündeme getirilerek tartışılıyorsa, bunun sebebi oturmamış eksik ve parçalı din anlayışında aranmalıdır
|
|
|