Yalnız Mesajı Göster

Örnek Kaynana

Eski 10-11-2012   #2
Prof. Dr. Sinsi
Varsayılan

Örnek Kaynana



Saliha, görümceden kurtulmuştu Bu arada, eve bir gelin daha gelmişti Saliha, işleri yeni gelen gelinle yapacağı için, rahatlayacağını düşünüyordu Kaynanası daha çok mu yaşayacaktı? Bilemiyordu Ne olursa olsun, sıkıntılara metanetle sabretmesini becerebiliyordu Elektriği söndürmeyi başkası unutsa bile, Saliha kendi üzerine alıyor, (Bir daha unutmam anne) diyordu

Komşular, kaynananın geçimsizliğini biliyorlardı Bir gün, bu komşulardan biri gelerek, Saliha’nın yarasını deşmek istedi Kendi kaynanasının geçimsizliklerini anlattı Ağzının payını verdiğini bildirdi Saliha, bu kadına dedi ki:
— Sizin kaynananız kötü olabilir Ama benimki kötü değildir Ben bu eve kavga etmeye, kaynanamın ağzının payını vermeye gelmedim Büyüklerime hürmetim çoktur Ben kaynanamı severim O ne söylerse, benim iyiliğim için söyler

— Yoo, kızım yanlış anladın beni Ben kendi kaynanamın huysuzluğunu söylemek istiyordum

— Sizin kaynananızın huysuzluğu beni ne ilgilendirir? Hem gıybet ediyorsun

— Ne münasebet, ben olanları söylüyorum

— Zaten olanları söylemek gıybettir Olmayanı söylemek ise iftiradır Gıybet de iftira da büyük günahtır

* * *
Yeni gelen gelin, yani Saliha’nın eltisi Pakize, hiç uysal görünmüyordu Kaynanasının verdiği işleri istemeyerek, mırın kırın ederek yapıyordu

Saliha, birlikte görülmesi gereken işleri bile, tek başına kalkıp yapıyordu Evi o süpürüyor, bulaşıkları o yıkıyor, yemeği o pişiriyordu Kaynana, bu durum karşısında iki gelinini çağırarak dedi ki:
— İşlerimiz müşterektir Mesela bulaşık mı yıkanacak, bir gün Saliha, bir gün Pakize

Saliha hemen atıldı:
— Peki anne, dedi Bugün ben başlayayım

Her gün o başlıyordu Nedense hiç Pakize’ye sıra gelmiyordu Kaynana bu işten hiç memnun değildi Pakize’yi çağırdı:
— Kızım şu işi yap, dedi

Pakize sert karşılık verdi:
— Yapacağım işi senden öğrenecek değilim

— Kendi işini kendin yap kızım Sen bu eve niçin geldin?

— Kaynanama hizmetçi olmak için gelmedim

Saliha, hemen atıldı:
— Anne ben yaparım Tartışmaya gerek yok

Görülmesi gereken işleri gördü Kaynanası olmadığı bir zaman, Pakize’ye bir abla nasihati vermek istedi

— Kardeşim, bak, dedi Bugün az kalsın kaynananla kavga ediyordun

— Ederim n’olacak? Gerekirse dayak da atarım

— Geçimsizlik her kişinin kârıdır İyi geçinmek, er kişinin kârıdır Kimse bize geçimsiz demesin! O bizim annemiz, bize ne söylese haklıdır Bizim iyiliğimiz için söyler

— O benim annem değil, kaynanam

— İyilik istiyorsan, anne diyeceksin, onu anne bileceksin

— Anne falan bilmem Kendimi onun kölesi yapmam Sonra sana ne oluyor? Benim işime karışma! Sen de bu evde iş yapmayacaksın Anne dediğin karı yapsın işleri Eğer bir iş yapmaya kalk, eşek sudan gelinceye kadar sana dayak atarım

Saliha’dan biraz daha iri vücutlu olduğu için onu haklayacağını zannediyordu Saliha, oradan ayrılıp, iş yapmaya koyulunca, Pakize arkadan iki tekme vurup, Saliha’nın saçını çekmeye başladı Saliha, Pakize’nin midesine bir yumruk vurdu Pakize âdeta nakavt olmuştu Sesi soluğu kesilmişti Pakize ayılınca, Saliha dedi ki:
— Pakize seni affettim Sakın bir daha böyle bir şey yapayım deme! Seni doğduğuna pişman ederim

Pakize, gücü yetmeyeceğini iyice anlamıştı Ama mağlubiyetini hazmedemiyordu Bir fırsatını bulsa, başına taş atacaktı

İki gelinin kavgası üzerine evleri ayırmaya karar vermişlerdi Tam bu sırada, Saliha’nın kocası, İstanbul-Ankara yolunda geçirdiği bir trafik kazasında öldü Saliha genç yaşında, hamile olarak dul kaldı Kocasından kendine düşen bir evde, yalnız olarak yaşamaya başladı Dikiş dikerek geçimini sağlamaya çalışıyordu

Sonra, Saliha’nın bir oğlu dünyaya geldi Adını Salih koydular Salih, ölen babasının adıydı Annesi Salih’e çok itina göstererek bakıyordu Mümkün mertebe çocuğuna abdestsiz süt vermiyordu Hep besmele ile süt veriyordu Besmeleyle yatırıyor, besmeleyle kaldırıyordu Biricik çocuğuna helâl süt vermek için çok gayret gösteriyordu

Pakize ise dövüşerek, çekişerek, kaynanasıyla geçinip gidiyorlardı Pakize, kendisi gibi olan gelinlerle, kaynanalarını çekiştirip duruyorlardı Kaynanasından şikâyet ediyordu:
— Kaynanam üç yıldan beri bizde oturuyor Tahammülüm kalmadı

Komşu gelin tavsiyede bulundu:
— Kendisine söyle, evi terk etsin!

— Nasıl söyleyebilirim, ev kaynanamın

Komşu kadın:
— Eltim, kaynanamın kaza geçirdiğini söyledi Ben de ne oldu diye sordum Duvardaki saat az daha başına düşüyormuş Eltime, (O saati ben bilirim her zaman geç kalır) dedim

Diğer kadınlar gülüşmeye başladılar Pakize dedi ki:
— Pastacıların gelini, kaynanasını o kadar çok seviyormuş ki, bileziklerini satmış Kaynanasına hac parası olarak vermiş

Helvacıların gelini söze karıştı:
— Siz işin iç yüzünü bilmiyorsunuz Kaynanası devamlı, (Kâbe’yi görmeden Allah canımı almasın) diyormuş Gelin de, kaynanasının duası kabul olursa, diye bileziklerini hediye etmiş Ümit dünyası!

Pakize anlamıştı:
— Demek kaynanasının ölmesi için bileziklerini vermiş öyle mi?

Tekrar gülüşmeler duyuldu

Pakize konuşmaya başladı:
— Zülfiye ablanın sütçü beygiri, kaynanasını teperek öldürmüş Ama kadıncağızın cenazesine epey gelin gitmiş Sebebi ne olabilir ki?

Helvacıların gelini söze karıştı:
— Ben biliyorum Zülfiye ablayı kandırıp beygiri satın almak istedikleri için gelmişler Onların ki de ümit dünyası işte!

Yine gülüşmeler duyuldu

Pakize yine konuşmaya başladı:
— Kaynanamın yüzünden kocamla kavga ettim Annemin yanına dönmekle onu tehdit ettim

Helvacıların gelini söz aldı:
— Nasıl, ayaklarına kapanmadı mı?

— Ne gezer, çıkarıp bilet paramı verdi

Helvacıların gelini söze başladı:
— Bugün çok üzüntülüyüm

— Hayrola neyin var?

— Kaynanam benimle bir hafta konuşmayacağına karar verdi

— İyi ya, sevinmen lazımken niye üzülüyorsun?

— Bugün konuşma müddetinin son günü de ondan

Pakize söze karıştı:
— Kaynanam doktora gitti Dili yaraymış da

— Doktor ne demiş?

— Dilin paslanmış demiş Kaynanam da, (İki gündür gelinimle kavga etmiyorum, ondan mı oldu acaba?) demiş

Yine gülüşmeler

Helvacıların kızı, anlatmaya başladı:
— Kaynanam ağır hastaydı Bir bayan doktora götürdüm Doktor hanım, (Hastanız ağır) dedi (Aman doktor hanım, hastamızı kendi kaynananız gibi tedavi etmenizi rica ediyorum) dedim Doktor hanım gülmeye başladı Tedavinin fayda vermeyeceğini söyledi Ama çok geçmeden turp gibi iyi oldu Öldürmeyen Allah öldürmüyor

Pakize anlatmaya başladı:
— Geçen gün bizim üçüncü elti, kaynanamı dövüyordu Kocam bana, niye müdahale etmediğimi sordu Ben de, (Eltimin yardıma ihtiyacı yoktu Evire çevire dövüyordu) dedim Bizimki bana darıldı

[Dinimizde uğursuzluk olmadığı halde, bilhassa kadınlar, çeşitli şeylerde uğursuzluk ararlar] Pakize’nin de o anda gözü seğirdi
— Acaba dedi, fena bir haber mi alacağım?

— Kötüye yorma, belki kaynananın ölüm haberini alırsın, dediler

— Allah saklasın?

— Ne o kaynananı çok mu seviyorsun?

— Sevdiğimden değil, sevincimden yüreğime iner diye korkuyorum

Helvacıların gelininin yüzünde duman lekeleri vardı

Sebebini sordular Dedi ki:
— Kaynanam bir aydır bizde misafirdi Yolcu ettim de, ondan oldu

— Kaynananın yolcu edilmesiyle, siyah is lekelerinin ne ilgisi vardır?

— Kaynanam trene binince lokomotife sarılıp dakikalarca öptüm de ondan…

Pakize, tekrar söz aldı:
— Geçen gün, kitap okuyordum Önce kaynanam geldi Elinde süpürge, evi süpürmeye başladı Ardından kocam geldi (Anne, bu işler gençlerin işidir, sen yaşlısın, ver de ben süpüreyim) dedi Annesi, (Aman oğlum, sen hem şirkette çalış, hem de eve gelince dinlenme, hiç olur mu?) diyerek, bana laf duyurmaya çalışıyorlardı Öfkelenerek, (Çok uzattın kaynana Bir gün sen süpürürsün, bir gün de oğlun süpürür Olur biter Fazla konuşmayın okuduğumu şaşırıyorum) diye cevap verdim

Helvacıların kızı, Pakize’ye dedi ki:

— Sen her zaman lokantanın önündeki köpeğe ekmek veriyorsun Sebebi nedir?

— Geçen sene kaynanamı ısırmıştı da Şu dünyada kaynana derdi çekmemiş gelin var mı acaba?

— Elbette var Havva validemiz

Tam bu sırada, kapının zili çalındı Gelen Pakize’nin kaynanası idi Kaynanalarının aleyhindeki konuşmayı kestiler Hoş geldin dediler Sonra da şöyle sordular:
— Teyze, kızının geçimi nasıl? Küçük oğlunu da evlendirmişsin Onun durumu nasıl?

Pakize’nin kaynanası anlatmaya başladı
— Kızım, iyi bir kocaya düştü Kocası, kahvaltısına varıncaya kadar bütün hizmetlerini görüyor Küçük oğlumun şansı iyi çıkmadı Küçük gelinim, hiç bir işle meşgul olmuyor Bütün işleri oğlum yapıyor

Çok geçmeden dağıldılar

Alıntı Yaparak Cevapla