Prof. Dr. Sinsi
|
Türk Boylarının Tamga 'Ları
Türk Boylarının Tamga'ları
Tamgalar
Orhun Türkçesiyle :
Tarihsel kökeni çok eskilere dayanan tamgalar (damgalar) bir iletişim gereksinimi olarak türemiştir Bu sebeple hayvan, eşya ve hatta silahların damgalanması gibi harmanda elde edilmiş olan hububat da damgalanırdı Erken Türkler, Kuzey Avrasya kıtasında yaygın olarak yaşamışlar, geçimlerini çobanlık ve avcılıkla sağlamaya başlamışlardı Yazın yaylakta, kışın kışlakta yarı göçebe hayat sürdürmüşlerdi Mevsim göçleri sırasında, sürülerin birbirlerine karışmaması için her boy, sürülerine kendi tamgasını vuruyordu Harzemşahlar çağında yazılmış olan Mukaddimetü’l-Edeb’de "Mühür bastı, bugdayga" şeklinde bir cümle görülmektedir Daha sonraki çağlara ait olan Moğolca karşılığında ise yarı Türkçe yarı Moğolca olarak "Tamga daruba bugdayda" denmektedir
Oğuz boyları tamgaları
Aileler (oguşlar) birleşerek urug (oymak)ları, uruglar birleşerek boyları, boylar birleşerek bodunları, bodunlar da birleşerek elleri (illeri) oluşturur Bu kelimenin baş harfi "i" ile "e" karışımı bir sesle okunmaktadır Bozkırda en yüksek siyasal örgütlenme biçimi eldir Bodun yöneticisine han, el yöneticisine kağan denilmektedir
Kayığ, Afşar, Bayat, Yazgır dört Oğuz boyları Reşideddin Fazlullah'a göre Bozoq boy (sağ kolu) birliğine, diğer on ikiside Üčoq boy (sol kolu) birliğine uygundur Cami’üt-Tevarih adlı kitabında iki grubun her biri oniki boyların Ordu'nun sağ ve sol kolundan oluştuğu aktarılmıştır
Kaşgarlı Mahmud'a göre Divanü Lügati't-Türk'teki yirmi iki Oğuz bölüğünün tamgaları: Kaşgarlı bu tamgaların davarlara, yılkılara vurulduğunu söyler

Yazıcızāde ʿÂlì'nin, Tevārih-i Āl-i Selçuḳ adındaki eserinde Oğuz boyları;
Sağ Kol;
Gün Ḫan, Ay Ḫan, Yılduz Ḫan
Ḵayı, Bayat, Yazur, Döger, Ușar (Avşar), Ḳayzıḳ (Kızık), Alḳaövli, Ḳaraövlü, Davdarḡa (Dodurğa), Yaparlu, Bigdeli, Ḳarḳın
Sol Kol;
Gök Ḫan, Ṯaḳ Ḫan, Dingiz Ḫan
Payındur (Bayındur), Becene (Biçene), Salur, İgdür, Bügdüz, Çavundur, Cibini (Çepni), Alayundlu, Evdagir (Üregir), Yıva, Ḳınuḳ
Anadolu’da bugünkü söylenişe göre Oğuz boylarının adları:
Boz-oklar: Kayı, Bayat, Kara-Evli, Ak-Evli, Yazır, Döğer, Dodurğa, Avşar, Kızık, Beğ-Dili, Karkın
Üç-oklar : Bayındır, Peçenek (Beçenek), Çavundur, Çepni, Salur (salır), Eymir, Alayuntlu, Yüreğir, İğdir, Büğdüz, Kınık
Oğuz boylarının simgeleri
Damga-sembol (ongun) olarak sıkça kullanılan kartal, kudret ve kuvvetin temsilcisidir Göksel hâkimiyeti, yükseklerde uçabildiği için yaratıcı’ya yakın oluşu ve insanlar arasında olan hadiseleri yaratıcı’ya haber verdiğine inanılması dolayısıyla kutsal sayılmıştır
Ongunlar
Eski Oğuzca'da "Ongun" kelimesi "Totem" anlamındadır L Rásonyi'de Ongun'un Türkçe bir kelime olduğunu, Abdülkadir İnan, ise bu kelimenin moğolca kökenli olduğunu ifade eder Bahaeddin Ögel'de, aslında Ongun sözü moğolcadır Bunun Türkçesi "Töz"dür Töz türkçede "kök-menşe" anlamına geldiğini söyler Oğuz destanlarına göre, her boyun bir kuş sembolü vardır Bu kuşlar da genel olarak yırtıcı kuşlardan seçilmiştir Moğol tarihçisi Reşideddin Fazlullah, bu kuşlara Ongon deyimini kullanmış ve bu suretle deyim günümüze kadar ulaşmıştır
Ebulgazi Bahadır Han'ın Şecere-i Türk eserine göre: Salur boyunun ki kartal, Dodurğa boyunun kızıl kartal, ve Kınık boyunun da ak kartal'dır Kartal, Altay mitolojisinde en büyük Tanrı sayılan Ülgen'in yedi oğlundan biridir
Kınık boyu : cürre karcığay, yani çakırdoğanın erkeği (Farsça cürre = kuşların erkeği)
Kayı boyu : sungur (Reşideddin Fazlullah’ın listesinde şahin'dir ), yani şahinlerin en büyüğü olan akdoğan'dır
Bayındır boyu : laçin (Reşideddin Fazlullah’ın listesinde şahin'dir), gezgin şahin
Yıva boyu : tuygun, yani yaşlı erkek çakırdoğan Prof Bazin Özbekçedeki karşılığını bulmuştur: kari erkek karcıyağ
Salur boyu : bürgüt, yani kral kartal
Afşar boyu : çure-laçin, yani erkek Bayağı doğan falco peregrinus
Begtili boyu : bahri, yani pandion haliaetos, yani küçük balıkçıl kartal ya da balık-kartal
Büğdüz boyu : italyu (tam olarak köpekleri alan anlamındadır), yani falco lanarius (Rusçada balaban), av için yetiştirilen dişi ya da kutsal doğan'dır
Bayat boyu : ükü, yani grandük
Yazır boyu : turumtay (Reşideddin Fazlullah’ın listesinde çakır'dır ), yani bozdoğan (Falco columbarius aesalon)
Eymür boyu : adı bilinmeyen bu kuşa isperi, falco subbuteo, yani delicedoğan denebilir
Karabölük boyu: küyenek sarı, yani küçük sarı kerkenez (küye’nin nek’le kısaltılmışı)
Alkaevli boyu : küyenek, yani kerkenez
İğdir boyu : karcığay, falco columbarius, yani çakırdoğan
Üreğir boyu : biku, yani gecekuşu
Tukirka boyu: kızıl karcığay, yani kızıl çakırdoğan
Ulayundluğ boyu : yağalbay, falco vespertinus, yani gece çakırdoğanı
Tüger boyu : küçügen, yani kuzuların büyük çakırdoğanı
Peçenek boyu : ala toğunak, lanius exubitor, yani haşarat yiyen boz saksağan'dır
Çavuldur boyu : buğdaınık Kononov’un bunu Humay olarak yorumlaması yanlıştır Bu kuş da humay gibi Kırgız halkbiliminde yer alan efsanevi bir kuştur Adı buğdaykuşu olduğu düşünülür
Çepni boyu : humay Farsçası hüma olan efsanevi bir kuştur Bir önceki kuşta olduğu gibi yine bir hata yapılmıştır, fakat bu kez hatayı Ebulgazi Bahadur Han yapmıştır Efsanevi kuşların burada yeri yoktur Gerçekte ongun’ları kumay, yani kar çakırdoğanı'dır
Çarukluğ boyu : sarı karcığay, yani sarı çakırdoğan
|