Prof. Dr. Sinsi
|
Orhun Yazıtları-Türkçe Çevirisi
Dil ve Alfabe
İslamlıktan önceki Orta Asya Türkçe sinde başlıca iki edebi lehçe meydana gelmiştir Bunlar, en kuvvetli örneği şu yazıtlarda gördüğümüz Göktürk lehçesi ile aşağıda göreceğimiz Uygur lehçesidir
Bu yazıtlar çok işlek nesir üslubu ile yazıldığına göre, aynı lehçe ile meydana gelmiş, fakat ele geçmemiş daha birçok eserler olsa gerektir İlk devre edebiyatının en kuvvetli örneklerini veren bu lehçe, bazı değişmelere uğramış olmakla birlikte Batı (Anadolu) Türkçe sinin kaynağı olmuştur
Göktürkçe’nin Anadolu Türkçesi'nden farkları şöyledir:
# 1-Bugün (G) ile başlattığımız sözler, Göktürkçe’de (K) ile başlar Göz, gelmek, görmek kelimeleri köz, kelmek, körmek şeklindedir
# 2-Göktürkçe’deki bazı (T) ler bugün (D) olmuştur Timiş, tiyip yerine demiş, diyip gibi
# 3-Bugün kullandığımız bazı (Y) lerin yerine Göktürkçe’de (D) kullanılmıştır Ayak, boy, uyumak yerine adak, bod, udımak gibi
# 4-Bugünkü bazı (V) lerin yerine Göktürkçe’de (B) vardır: vermek, var, ev yerine bermek, bar, eb gibi
# 5-Göktürkçe’de olmak fiili bolmak, su ismi sub şeklindedir
# 6-İsmin (i-) hali Göktürkçe’de (-g veya –ig) şeklinde bulunur Kişi-y-i, ordu-y-u, iş-i, yerine kişiğ, ordug, işig gibi
# 7-İsimin (e)hali Göktürkçe’de (-ke, -ga)şeklindedir Kime kağana yerine kim-ke, kağan-ka gibi
# 8-Göktürkçe’de belirsiz isim takımları çoğunlukla takısız söylenir Türk milleti, Türk hakanı, Gök tanrısı yerine Türk budın, Türk kağan, Kök tengir gibi
# 9-Kelimelerden isim ve sıfat türetmeye yarayan –li (lı, lu lü) eki Göktürkçe’de –lig, lıg şeklindedir Vatan-lı millet, Hakan-lı millet yerlerine il-lig budın, kağanlığ budın gibi
Göktürk yazıtlarında dil hemen hemen arı Türkçe’dir Bununla birlikte Konçuy, biti-yad, yalmas (elmas) kamag (kamu) gibi yabancı kelimeler bu metinlerde de bulunmaktadır
Aradan 1200 yıl geçtiği düşünülürse Gök-Türkçeye göre bugünümüzdeki dilimizde görülün bu değişmeler pek önemli sayılmaz Yazıtlardaki kelimelerin pek çoğu (Kara, il, kanı (hani), kağan, bey, işitmek, oğul, kul, sözleşmek, taşra, özüm, sakınmak vs ) bugün hemen hiç değişmemiş bulunmamaktadır Ayrıca anlam veya biçim bakımından az çok değişmiş olarak yaşayan kelimeler pek çoktur
Göktürk yazıtları, Türklerin icadı olduğu sanılan Orhun alfabesi ile yazılmıştır Yazıtlarda bu alfabenin en gelişmiş biçimi görülüyor 6 yy ait bulunan, Yenisey Kırgızları’nın mezar taşlarında ise, bu alfabenin daha ilkel şekillerine rastlanmıştır Bu hal, Orhun yazısının Türkler tarafından bulunup geliştirildiğini düşündürmektedir Ayrıca bu yazının, Türk damgalarından çıkmış olduğu anlaşılıyor Çünkü, ok ve yay resmini andıran iki harf aynen "ok" ve "ya" diye okunmaktadır Bu yazının Arami alfabesinden alınmış olup, Türkçüye uydurularak geliştirildiğini söyleye bilginler de vardır
Köktürk alfabesi 38 harflidir Harflerin ayrık olarak, sağdan sola veya yukardan aşağıya doğru yazılır Bu ayrık düzen, Köktürk harflerini kağıda yazılmaktansa, taşa yazılmayı daha uygun kılmıştır Ne var ki bu yazının kağıt üzerindeki örnekleri de ele geçmiştir 38 harfin, (4)ü sesli, (26) sı sessiz, 8 tanesi ise birleşik harflerdir
Göktürklerde İslamiyet'e yakınlık
Göktürkler ve diğer Türk kavimleride, İslamiyet’ten önce, genellikle “put ve maput”lar yoktu Türkler “mekanı” belli olmayan ve çoğunca gökte oturduğu tasarlanan bir yüce kudrete inanıyorlardı
Türkler, onun için, hiçbir zorluk ve direniş göstermeden, en kısa bir tarih, döneminde, toptan Müslüman oldular O kadar ki, bugün kendini Türk olarak bilen 300milyon insanın (Japon Denizinden Adriyatik’e kadar) hepsi Müslüman’dır Hıristiyan veya Musevi olduğu ileri sürülen, az sayıda Türk toplulukları, bu kuralı bozmayacak kadar küçük aykırılar (istisnalar) sayılırlar
Bu gönülden benimseyişin sebebi, ileride açıklanacağı gibi, bütün Türk kütlerlerin, belki Hunlar’dan bu yana soyut bir tek tanrıya (çoğunda Gök Tanrıya) inanmış bulunmalarıdır
Türklerin İslam içindeki bu durumları, son ölçüde önemli bir keyfiyettir Çünkü, Kur’an-ı Kerim’in indirildiği Arap dilini konuşan, Araplar içinde dahi azımsanmayacak sayıda hıristiyan’lar hala mevcuttur Arap ırkındandırlar ama Hz İsa dinine mensupturlar
Türkler ve Araplardan sonra İslamiyet’in diğer büyük kavimlerinden İranlılar arasında da bir miktar “hıristiyan” bulunuyor Ancak, daha önemlisi: İranlıların bir bölüğü kendi eski dinlerinin ve esatir (mitoloji)’lerinin etkisi ile İslamiyet’i, esasında uzaklaştırmış ve hatta tanınmaz hale koymuşlardır Buna karşılık Türklerin ezici çoğunluğu ise Kuran müslümanıdır
Kul Tigin Yazıtı
Tanrı gibi gökte olmuş Türk Bilgi Kağanı, bu zamanda oturdum Sözümü tamamiyle işit Bilhassa küçük kardeş yeğenim, oğlum, bütün soyum, milletim, güneydeki şadpıt beyleri, kuzeydeki tarkat, buyruk beyleri, Otuz tatar ! Dokuz Oğuz beyleri, milleti! Bu sözümü iyice işit, adamakıllı dinle:
Doğuda gün doğusuna, güneyde gün ortasına, batıda gün batısına, kuzeyde gece ortasına kadar, onun içindeki millet hep düzene soktum O şimdi kötü değildir Türk Kağanı Ötüğen ormanında otursa ilde sıkıntı yoktur
Bu yerde oturup Çin milleti ile anlaştım Altını, gümüşü, ipeği, ipekliyi sıkıntısız öylece veriyor
Çin milletinin sözü tatlı, ipek kumaşı yumuşak imiş Tatlı sözle, yumuşak ipek kumaşla aldanıp uzak milleti öylece yaklaştırırmış Yaklaştırıp, konduktan sonra, kötü şeyleri o zaman düşünürmüş İyi bilgili insanı yürütmezmiş Bir insan yanılsa, kabilesi, milleti, akrabasına kadar barındırmazmış Tatlı sözüne, yumuşak ipek kumaşına aldanıp çok çok, Türk milleti öldün: Tanrı buyruğu için, kendim devletli olduğum için, kağan oturdum Kağan oturup aç, fakir milleti hep topladım Yoksa, bu sözümde yalan var mı?
Türk beyleri, milleti, bunu işitin! Türk milletini toplayıp il tutacağını burada vurdum Yanılıp öleceğini yine burada vurdum Her ne sözüm varsa ebedi taşa vurdum Ona bakarak bilin Şimdiki Türk milleti, beyleri, bu zamanda itaat eden beyler olarak mı yanılacaksınız?
Göktürk Yazıtlarının ortaya çıkarılması
Orhun Yazıtları, Göktürk İmparatorluğu'nun ünlü hükümdarı Bilge Kağan devrinden kalma altı adet yazılı dikilitaştır Moğolistan'ın kuzeyinde, Baykal gölünün güneyinde, Orhun ırmağı vadisindeki Koşo Saydam gölü yakınlarındadır Bu yazıtlardan Kül Tigin ve Bilge Kağan yazıtları, Koçho Tsaydam bölgesindeki Orhun Irmağı civarında; Bilge Tonyukuk yazıtları ise, Kül Tigin ve Bilge Kağan yazıtlarından yaklaşık 360 km uzakta, Tola Irmağı'nın yukarı yatağındaki Bayn Tsokto (Bayn Çokto) bölgesindedir Bilge Tonyukuk yazıtlarının, (Orhun Irmağı civarında olmamasına rağmen), Orhun yazıtlarıyla birlikte düşünülmesi, anılması Kül Tigin ve Bilge Kağan yazıtları ile aynı döneme ait olması ve aynı konuları içermesindendir Yazıtlar, Türk dili, tarihi, edebiyatı, sanatı ve töresi hakkında önemli bilgiler vermektedirler Türk ve Türkçe adı, ilk kez Doğu Göktürkler dönemine ait bu yazıtlarda geçmektedir
Yazıtların üçü çok önemlidir İki taştan oluşan Tonyukuk, 720; Kül Tigin (Kültigin), 732; Bilge Kağan, 735 yılında dikilmiştir Kül Tigin yazıtı, Bilge Kağan'ın ağzından yazılmıştır Kültigin, Bilge Kağan'ın kardeşi, buyrukçu ihtiyar Tonyukuk ise veziridir Anıtların olduğu yerde yalnızca dikilitaşlar değil, yüzlerce heykel, balbal, şehir harabeleri, taş yollar, su kanalları, koç ve kaplumbağa heykelleri, sunak taşları bulunmuştur
|