10-11-2012
|
#8
|
Prof. Dr. Sinsi
|
Türk Tarihinde Bilinmeyen Kavramlar
Arpalık
Osmanlılar'da devlet memurlarına vazifeleri sırasında maaşlarına ilaveten, görevden ayrıldıktan sonra ise tekaüt veya ma’zuliyyet maaşı olarak tahsis edilen gelir
Arpalığın ne zaman ve ne gaye ile ihdas edildiği, kesin olarak bilinmemektedir On altıncı asrın başlarında verilmeye başlanan arpalığın, memurluğu dolayısıyla at beslemek durumunda olanlar için konduğu tahmin edilmektedir Arpalık, kendisinden başka kalabalık maiyeti, uşak ve hizmetkârları bulunanlara, masrafları gözetilerek bağlanırdı Bu aylık, önceleri yeniçeri ağası, bölük ağası gibi askerî şahıslara verilmekte iken, sonraları şeyhülislam, kazasker, müderris gibi yüksek ilmiye sınıfına, sultan hocalarına, güç vazifelerde bulunan idare amirlerine, on yedinci asırdan itibaren de vezirler ile ümeraya verilmeye başlandı
Arpalık, ya belli bir kaza veya sancağın senelik gelirinin bir kısmı tahsis olunarak veya hazineden belli bir gündelik verilerek olurdu Bunun birincisine Bervech-i arpalık dirlik, ikincisine Bevech-i arpalık ulufe denilirdi Arpalığın en fazlası; idare amirleri için senelik 100 000, ilmiye sınıfı için 70 000, yeniçeri ağaları için 58 000, saray mensupları için ise 19 999 akçe idi Ulufe olarak verilenlerin senelik toplamı da, bu değerleri aşmazdı
Arpalık sahibi olanlar, bizzat arpalık olarak tahsis edilen kazaya gitmeyip, yerlerine bir naip gönderdikleri gibi, bazen de kendileri giderlerdi Sultan Üçüncü Selim, bozulan ilmiyenin ıslahına teşebbüs ettiği sırada, arpalık sahibi olan ma’zul (azledilmiş) vilayet kadıları ile kazaskerlerden, vilayet kadılarından mazereti olmayanların bizzat arpalıklarına giderek hakimlik etmeleri ve sakat ve ihtiyar olanların da arpalıklarını iltizama vermeyip emanet suretiyle beşte bir üzerinden ehliyetli dürüst naiplere vermeleri gibi hususları içeren fermanında; cahil kimselere naiplik verilmemesini ve imtihansız hiç kimsenin, yeniden kadılığa tayin edilmemesini emretti
Arpalık, birçok suiistimallere meydan verdiği için, on sekizinci asırda kaldırılarak aylığa bağlandı Bu durum daha sonra genişleyerek, arpalık maaşı; Tanzimat'tan sonra, isim değişikliği ile tarik maaşı ve en son olarak rütbe maaşı adını aldı Meşrutiyet'ten sonra ise, ilmiye sınıfına da, diğer devlet memurları gibi muntazam aylık ve emekli maaşı bağlandı Böylece, arpalık, tarihe karışmış oldu
|
|
|