10-10-2012
|
#1
|
Prof. Dr. Sinsi
|
Sultan Abdulhamid Han'ın Tıp Ve Eczacılığa Verdiği Büyük Önem
Her türlü teknik gelişmeyi dikkatle takip eden Sultan Abdulhamid Han tıbbî sahadaki araştırma ve gelişmelerle de yakinen ilgileniyordu Bu konuda Said N Duhani şunları yazıyor:
Pasteur’le Mektuplaşırdı
Rum-Ortodoks bir Osmanlı olan Ferik Dr Zoeros Paşa II Sultan Abdülhamid tarafından, insanlığın velinimetlerinden birine, Louis Pasteur'e gönderilmişti

Zeoros Paşa, Pasteur'ün meşhur enstitüsünün kurulmasına yardım olmak üzere 10 bin altın frank götürmüş ve ona padişah tarafından gönderilen Murassa Osmanlı Nişanı'nı takmıştı Hattâ Padişah, İstanbul'da açmayı tasarladığı kuduz enstitüsünün bizzat Pasteur tarafından kurulmasını istiyor, bu hususta Pasteur ile mektuplaşıyordu Ancak ünlü bilginin işleri onun Fransa'dan ayrılmasını imkânsız kılıyordu
Bu yüzden kendisinin yerini tutacağından emin bulunduğu yakın dostu Dr M Nicolle'ü Padişah'a gönderdi Son derece tecrübeli bir âlim olan Dr Nicolle, İstanbul'da bulunduğu sırada hiçbir zaman hasta muayenesine gitmemiş, bu konuda: “Benim İstanbul'da belirli bir işim var Üstelik burada çok iyi Türk doktorlar var” demiştir
Buna rağmen Dr Nicolle bir istisna yapmaktan da kendisini alamamış, egzama illetine yakalanan bir küçük kızı tedavi etmiştir Zamanın her türlü tedavisiyle iyileşmeyen çocuğu iyileştiren Dr Nicolle, kızın ailesinin teklif ettiği parayı almamış ve şu cevabı vermiştir: “- Hükümet bana aylığımı veriyor; ayrıca doktorluk yapmıyorum Mesleki insiyatifim ve vakayı bana anlatan dostunuz Süleyman El- Bostâni'ye olan sevgim beni hastanıza bakmaya sevketti ” Bu olayı ban Merhum Süleyman el-Bostanı anlatmıştı
Louis Pasteur'le devamlı olarak mektuplaşan Sultan Hamid, ona yazdığı nâme-i hümâyûnlarında, bilgine daima “Mon Cher Monsieur Pasteur” (Azizim Mösyö Pasteur) diye hitabeder, mektuplarını aynı hitapla bitirirdi
Sultan Abdulhamid Han Serumu
Sultan Abdulhamid'in tıbba ve eczacılığa büyük merakı vardı Söylendiğine göre Padişah, Sertabîb-i Hazret-i Şehriyârî Mavroyeni Paşa'nın yazdığı reçeteleri özel eczanesinde bizzat yaparmış Her ne olursa olsun merhum hükümdarın tıp ve eczacılık alanındaki yeni buluşlarla ilgilendiği ve bunları çok yakından takip ettiği, bilinen bir gerçektir
Bundan başka Sultan Hamid, ızdırap çeken insanların dertlerini gidermek, ıztıraplarını hafifletmek yolunda büyük gayretler sarfeden değerli ilim adamlarına her vesileyle takdirlerini bildirir, onlara ceyb-i hümâyûnundan (kendi kesesinden) çok yüksek rakamlara baliğ olan nakdî yardımlarda bulunurdu
Çok muhtemel olarak; ilk defa tedavide kullanılmasına başlanan “antipnömokoksik serumu” tatbiki sırasında, Padişah'ın yaptığı bu kabil bir âlicenaplığa karşı bir cemile olmak üzere, zamanın Amerikalı doktorları yeni seruma “Sultan Abdülhamid Serumu” adını vermişlerdi
1941 yılının 27 kasım perşembe gecesi şehrimiz Lâle sinemasında gösterilmesine başlanan “Untamed” adlı Paramount filminde de aktörlerden biri yüksek sesle bu ismi “Sultan Abdülhamid's Serum” şeklinde söylemiştir
Kaynak: Hayat Tarih Mecmuası
|
|
|