Yalnız Mesajı Göster

Ayak Dîvânı

Eski 10-10-2012   #1
Prof. Dr. Sinsi
Varsayılan

Ayak Dîvânı



AYAK DÎVÂNI


Osmanlı Devleti’nde âcil ve fevkalâde hâller karşısında, pâdişâhın da katıldığı dîvân, toplantı Pâdişâh hâriç, dîvânda bulunanların hepsinin ayakta durarak karar almaları sebebiyle bu tür toplantılara ayak dîvânı denilmiştir

Bu dîvânda üzerinde durulan iş derhâl bir karara bağlanırdı Eğer bu dîvânın pâdişâhın bulunmadığı bir yerde, meselâ seferde toplanması gerekirse; o zaman sadrâzam ve serdâr-ı ekrem dîvâna başkanlık yapardı Saraydaki ayak dîvânlarında pâdişâhın oturmasına mahsus taht, sarayın bâbüsseâde denilen kapısının önünde, mermer sütunlara dayalı revak veya eyvanın altında bulunurdu Pâdişâhların yapmak mecburiyetinde kaldıkları ayak dîvânı; ya mühim gördükleri ve şüphe ettikleri bir yolsuzluğun halledilmesi münâsebetiyle veya askerin isyânı, yâhud da halkın bir şikâyeti üzerine yapılırdı Sadrâzamların yaptıkları ayak dîvânı ise ekseriyetle savaş zamanında ordugâhda olurdu Ordu erkânı ve ocak zabitlerinin katıldıkları dîvânda serbest müzâkere yapılarak mes’ele sür’atle karara bağlanırdı Bunlardan başka, pâdişâhların herhangi bir işin tahkikine gittikleri yerlerde de ayak dîvânları kurdukları olurdu



Ayak dîvânlarının kurulmasına sebeb teşkil eden pek çok târihî hâdiseler vuku bulmuştur Meselâ Kânûnî Sultan Süleymân Han’ın İstanbul’daki nüfûs artışından dolayı su ihtiyâcının karşılanması hususunda bir rum mîmâr ile görüşmesi bunlardandır

Bir başka misâl de şöyledir: Tüccarlar ve hacılarla dolu bir Osmanlı gemisine Malta şövalyeleri tarafından el konması sebebiyle derhâl bir ayak dîvânı toplanmıştır Bu dîvânda Malta mes’elesi görüşülmüş, vezirler ile devlet erkânının hazır bulunduğu bu dîvânda sefere karâr verilmiştir

Bu ayak dîvânları pâdişâhın arzusu ve acele karar alınması sebebiyle yapılan dîvânlardır Bir de pâdişâhın yapmak mecburiyetinde kaldıkları ayak dîvânları vardır Bu tip ayak dîvânları da vuku bulmuştur Meselâ 1602 (H 1011) senesinde, kapıkulu süvarileri Anadolu isyânları sebebiyle üçüncü Mehmed Han’ı ayak dîvânına davet etmişlerdi Bunun üzerine Pâdişâh, Akağalar kapısı denilen harem-i hümâyûn kapısına çıkıp, istekleri dinlemişti

Dördüncü Murâd Han zamanında kapıkulu askerlerinin isyânları sebebiyle iki defa ayak dîvânı kurulmuştur

1651 (H 1061) de, noksan kestirilen ayarı düşük bir para mes’elesi sebebiyle esnaf ayaklandı ve pâdişâh ayak dîvânına davet edildi Bâbüsseâde’ye kadar gelen esnaf ve halk, kurulan ayak dîvânında dertlerini dördüncü Mehmed Han’a söylediler Müftî Kara Çelebizâde de esnafın şikâyetinin mâhiyetini pâdişâha îzâh etti Bunun üzerine Pâdişâh; “Böyle zulme rızâm yoktur” diyerek hatt-ı hümâyûn verip mes’elenin halli için söz verdi

1658 (H 1069) senesinde dördüncü Mehmed Han zamanında, Anadolu’daki vezirlerin Köprülü Mehmed Paşa’ya karşı muhalefetleri üzerine sadrâzam Erdel işleriyle meşgul iken, acele Pâdişâhın yanına Edirne’ye davet edildi Otağ-ı hümâyûnda bizzat Pâdişâhın huzurunda vezirler, şeyhülislâm, kazaskerler, yeniçeri ağası, bölük ağaları ve diğer bütün ocak ağalarının davet edilmesiyle bir ayak dîvânı kuruldu Bu, Osmanlı devletinde son ayak dîvânı oldu

Alıntı Yaparak Cevapla