Yalnız Mesajı Göster

Kıbrıs'ın Fethi Ve Fethin Hazırlık Süreci

Eski 10-10-2012   #2
Prof. Dr. Sinsi
Varsayılan

Kıbrıs'ın Fethi Ve Fethin Hazırlık Süreci



Osmanlı Devleti'nin Kıbrıs Halkının

Hak ve Hürriyetlerine Gösterdiği Saygı

Osmanlı Devleti, hem Akdeniz'in içinde ve özellikle de Mısır, Suriye ve Anadolu'nun arasında bir çıbanbaşı gibi durması açısından stratejik sebeplerle; hem Ebussuûd Efendi'nin Kıbrıs'ın belli zamanlarda Dar'ül-İslâm statüsüne gelmesi ve bu sebeplerle ve hem de Kıbrıs'da idareyi elinde tutan idârecilerin hem halka ve hem de gemicilere zulm etmeleri gibi sosyal sebeplerle, Sokullu Mehmed Paşa'nın görüşü hilafına, Lala Mustafa Paşa ve Ebussuûd Efendi'nin görüşlerini esas alarak fetih kararını vermiştir II Selim'in emriyle 1570 yılının Mayıs ayında ve Kaptan-ı Derya Müezzinzâde Ali Paşa komutasında başlayan fetih hareketi, 978/1571 yılının Ağustos ayında Magosa'nın da ilhak edilmesiyle tamamlanmıştır

Osmanlı Devleti, bundan tam 421 sene evvel fethet*tikleri Kıbrıs'da yaptıkları ilk icraat, adanın tapu-tahrir işlemini yaptırdıktan sonra, ada ahalisi arasında hak ve hukukun hâkim kılınması gayretleridir Fetihden önce Venediklilerin bu ada halkına yaptığı zulümler ve Avrupalıların tasallutu altına girmeleri ve hususan Rumların ista*lasına uğradıktan sonra meydana gelen zulümleri hayale getirip tefekkür etmek şartıyla, Osmanlı Devleti'nin bu ada halkı arasında nasıl hak ve hukuku hâkim kıldığını, şu iki belgeden anlamak mümkündür:

Kıbrıs Halkının Hukukuna Ri’âyet

Ve Adaletle Hükmetmeyi Emreden Bir Ferman



II Selim, Kıbrıs'ın fethini tamamladıktan sonra hemen, Venedikliler devrindeki şiddetli baskı idaresinin izlerini silmiş; araziye bağlı esaret demek olan feodalite sistemini kaldırmış ve yerli gayr-i müslimlere meşru dairede tam bir din hürriyeti tanımıştır Ada, Kıbrıs Eyaleti haline getirilip Tarsus, Alâiye ve İçel buraya bağlandıktan sonra, ilk Osmanlı valisi zamanında yapılan bir nüfus sayımına göre, 120000 erkek nüfusu bulunan Kıbrıs halkı arasında hak ve adaletin tesisi için gönderilen (23 Zilhicce 979) 1572 tarihli şu ferman, Osmanlı Devleti ve Kıbrıs münasebetleri açısından tarih içinde parlayan altın bir sayfadır:

Fermanın Asıl Metni

"Kıbrıs çavuşlarından Ali'ye verildi Fî 23 Zilhicce sene 979

Kıbrıs beglerbegine ve Kadısına ve defterdârına hüküm ki:

Cezire-i Kıbrıs kuvvet-i kâhire-i hüsrevânem ile begile feth olunmuş memleket olup re‘âyâsına dahi nev‘an za‘f târi olup cezire-i mezbûre re‘âyâsına zulüm ve te‘addî olunmayup adâlet olunup, eger icrây-ı şer‘-i şerîfde ve eger tahsil-i emval-i beytülmalde ve eger sâir tekâlif-i ör*fiyye ve avârız-ı divaniyeden himâyet ve sıyânet olunub; takviyet verilmekle memleket ve vilayet eski hali üzere ma‘mûr ve âbâdân olmak mühimmâtdan olmağın buyur*dum ki;

Bu bâbda her biriniz bizzat mukayyed olub tâife-i re‘âyâ beğe vedâyi‘-i hâlık-ı berâyâdır Mehmâ emken himâyet ve sıyânet eyleyüb kimesneye zulm ve te‘addî et*dürmeyüb, eğer icrây-ı ahkâm-ı şer‘-i şerîfde ve eğer mîrî hidemâtda ve eğer beytülmal cem‘ ve tahsilinde tedrîc ve adâlet ile tutub eyleyesiz Eyyâm-ı hümâyûn-ı adâlet-makrûnumda her biri ferâğ-ı bal ve huzûr-ı hâl ile kâr u kisblerinde olmağla cezire-i mezbûre eski hali üzere ma‘mûr ve âbâdan ve re‘âyâ ve berâyâsı emn ü emân ve refâhiyyet ve itmi‘nân üzere olması, nihâyet-i âmâl-i behçetme‘âbımdır

Bu hususda gereği gibi her birinüz mukayyed olub her vechi ile şeneldüb ma‘mûr ve âbâdân olması bâbında mesâ‘i-i cemilenüz vücuda getürüb bâb-ı ikdâmda dakika fevt eylemeyesiz fiöyle ki, re‘âyâya zulm ve te‘addî olunub fevkal-hadd tekâlif ile müte’ezzi olmağla mâbeynlerine tefrika ve ihtilâl verüldüği istimâ‘ oluna, beyân olunan gadrinüz kabul olmak ihtimâli yokdur Âna göre gaflet eylemeyesiz"

Fermanın Sadeleştirilmiş Şekli

"Kıbrıs beylerbeyi, kadısı ve defterdârına hüküm;

Kıbrıs adası beyim vasıtasıyla fethedilmiş bir memle*kettir Yeni fethedildiğinden ahali, kısmen zayıf düşmüştür Ada ahalisine zulüm ve haklarına tecavüz olunmayıp adaletle hareket edilmek; ister şer‘î hükümlerin yani İslâm hukukunun tatbikinde ve ister hazine gelirlerinin tahsilinde azami titizlik göstermek ve gerekse örfî ve divanî vergilerden ada ahalisini muaf tutarak ahaliyi koruma yolunu takip etmekle, adanın güçlenmesine çalışmak ve adayı eski hâli üzere ma‘mûr kılmak en önemli hizmetlerdendir

Bu sebeple buyurdum ki, her biriniz azami dikkat gösterip zulüm etdirmeyesiz ve haklara tecavüze müsaade etmeyesiz

Gerek İslâm hukukunun hükümlerini icrada, gerek hazineye ait vergi gelirlerinin tahsilinde ve gerekse devlet hizmetlerinin görülmesinde, adalet ve tedrîcilikle hareket edip ahaliye tefrika ve ihtilal verebilecek hallerden kaçınasız

Adaletle dolu olması gereken benim saltanat günlerimde ahalinin her ferdi, gönlü hoş ve huzurlu olarak iş ve kârına devam eyleye, eski halleri aynen koruna, ma‘mûr kalalar

Mezkûr adanın şen ve ma‘mûr, ahalisinin ise emniyet, refah ve itminan içinde olması, en güzel emelimdir

Bu hususa gereği gibi dikkat edesiz Her açıdan adanın şen ve ma‘mûr olması için güzel gayretler gösteresiz Üzerinize düşeni yapmakda dakika fevt etmeyesiz şöyle ki, ahaliye zulüm ve haklarına tecavüz olunarak güçlerinin üstünde vergiler yüklenerek rahatsız edildikleri ve aralarına tefrika ve ihtilal verecek davranışlara girildiği tarafımdan duyula, gadr ve zulmünüzün kabul edilmesi ihtimali asla mevcut değildir Âna göre gaflet eylemeyesiz"

Kıbrıs Kanunnâmesi Ve Venediklilerin Zulmüne Karşılık

Osmanlı Devletinin Vergi Adaleti

Osmanlı Devleti, bu fermanı göndermekle de kalmamış ve Kıbrıs'da adaletin tam tesisi ve Venediklilerin vergi adaletsizliklerinin ortadan kaldırılması için gereken bütün hukuki düzenlemeleri de yapmıştır İslam hukukunun tatbiki yanında, özellikle haracî arazi vergilerinin düzenlenmesi ile alâkalı olarak 1572 tarihli Kıbrıs Adası Kanunnâmesi hazırlanmıştır Kıbrıs'daki vergi adaletini sağlayan giriş mahiyetindeki kısmının özeti ise şöyledir:

Kıbrıs Kanunnâmesi'nin Mukaddemesi:
"Venedikli kâfirler zamanında Kıbrıs ahalisinin mahsulatından, bazılarından altıda bir; bazılarından beşte bir; bazılarından dörtte bir ve bazılarından da üçte bir alınıyordu

Ada halkı arasında Farikoz denen bir gurup haftada iki gün beglerine ve toprak sahiplerine çalışmakla mükellefdi

Ahali ve büluğa eren gençler, 60, 80, 90 akçe arasında değişen maktu vergilerini verdikden sonra kendileri, oğulları ve kızları için ayrı ayrı tuz hakkı adı altında ayrıca beşer akçe verirlerdi

Ziraat edilen arazilerden kesin olarak üçte bir ürün alınırdı

Ahalinin kısrağı katır doğursa 60 akçe; tay doğursa 25 akçe; inekleri doğursa beş akçe; her koyun ve kuzudan bir akçe alınırmış

Limasol ve Odime kazalarında mahsulatdan üçte bir aldıktan sonra her dönüme 15 akçe dönüm resmi verirlermiş

Bütün bu vergiler kaldırılmış ve yerine daha hafif olan şu şer‘î vergiler konmuştur:

Parikoz denen grup haftada bir gün devlet hizmet*lerini ifâ edecek: Ürünlerinden üçte bir yerine beşte bir haraç verecekler; harac-ı muvazzaf denilen şer‘î vergileri 30'ar akçe olacak; cizye olarak da mükellef olanlardan durumuna göre 100, 80 veya 60 akçe alınacak; koyun zekâtı da iki koyuna bir akçe olacaktır

Kıbrıs adası böylece tahrir edilmiş; vergileri kanunla tayin olunmuştur Kanuna aykırı olarak ahaliden kimseden bir habbe nesne taleb olunmayacaktır

[ Kaynak: Prof Dr Ahmet Akgündüz ]

Kıbrıs Seferine Katılan Bazı Osmanlı Gemileri

Baştarda-i Üveys Danişmend Reis

Baştarda-i Hacı Osman Reis

Baştarda-i Behram Reis

Baştarda-i Memi Reis Dumdum

Baştarda-i Ali-i Zerd Dümenî

Baştarda-i Hacı Mustafa Kapudan

Baştarda-i Ali-i Büzürk

Baştarda-i Hüsrev Reis-i Hassa

Kadırga-i Mehmed Reis

Kadırga-i Ali Nakkaş Reis

Kadırga-i İskenderiye

Kadırga-i Ali-i Çerkes Reis-i Hassa

Kadırga-i Hacı İlyas Reis

Kadırga-i Ahmed

Kadırga-i Memi-i Koska Reis-i Hassa

Kadırga-i Ahmed Arab Kapudan

Kadırga-i Mehmed Dümenî Reis

Kadırga-i Şuca Çavuş

Kadırga-i Hüsam Tâbi-i Sipah-ı Küçük

Kadırga-i Süleyman Reis

Kadırga-i Hasan Birader-i Hüseyin Bey

Kadırga-i Mahmud Tâbi-i Turgut Bey

Kadırga-i Mustafa Reis

Kadırga-i Memi-i Kürekî

Karamürsel-i Derviş Reis

Karamürsel-i Hasan Reis

Karamürsel-i Murad Reis

Karamürsel-i Nasuh Reis

Karamürsel-i Rasül Reis

Karamürsel-i Pervane Reis

Karamürsel-i Mahmud Dîvane

Karamürsel-i Muslu-ı Zerd Reis

Karamürsel-i Mehmed

Karamürsel-i Hüsam İskandil

Karamürsel-i Hacı Bayram Reis

Karamürsel-i Hacı Reis

Karamürsel-i Hüsam Birader-i Şaban Çavuş

Karamürsel-i Hasan Faakı

Karamürsel-i Memi-i Billur Reis

Karamürsel-i Bekir Çavuş

Karamürsel-i Sefer Çavuş

Karamürsel-i Memi-i Aydın

Keştihâ-i esb Hasan Pilavî Reis

Keştihâ-i esb Sipah Ali Tâbi-i Emin-i Şehr

Keştihâ-i esb Hacı Nebî

Keştihâ-i esb Kara Mustafa Ser-Oda

Keştihâ-i esb Arab Mehmed Reis

Keştihâ-i esb İsa Reis

Keştihâ-i esb Ali Reis Vardiyan

Keştihâ-i esb Nasuh Reis

Keştihâ-i esb Mehmed bin Hasan Reis

Keştihâ-i esb Hüdaverdi Reis

Keştihâ-i esb Muslihiddin Reis

Keştihâ-i esb İsa Reis

Keştihâ-i esb Hüseyin Karamanî

Mavna-i Kara Muslu

Mavna-i Sarı Ahmed Reis

Mavna-i Abdi-i Zerd Reis ve Musa Reis Arab

Mavna-i İskender Reis

Mavna-i Hıdır bin Müeyyed Reis

Mavna-i İsa bin Yusuf Sipah

Igrîb-i Yunus Divane

[Bu liste Kıbrıslı esirlerin kaydedildiği Pençyek Defteri'nden yararlanılarak hazırlanmıştır Kıbrıs Seferine katılan donanmanın bir kısmını ihtiva etmektedir Kaynak: İdris Bostan / Osmanlılar ve Deniz]

Alıntı Yaparak Cevapla