10-11-2012
|
#2
|
Prof. Dr. Sinsi
|
Osmanlı Valide Sultanları

Handan Sultan
Handan Sultan (1576-26 Kasım 1605) Osmanlı padişahı I Ahmet'in annesi, Valide Sultan ve III Mehmet'in eşidir
Handan Sultan 1576 yılında doğdu Rum asıllıdır ve doğduğu zamanki ismi Helen'dir 1603 yılında oğlu I Ahmet 13 yaşında tahta çıkarılınca Valide Sultan oldu 2 yıl boyunca oğlu adına bizzat Osmanlı Devletini yönetti Kendisine Devletlu İsmetlu Handan Valide Sultan Aliyyetü'ş-şân Hazretleri olarak hitap edilirdi Handan Sultan oğlunun çocuk yaşta tahta çıkmış olması bakımından çok güçlü bir konuma sahip olmasına rağmen hiçbir zaman kayınvalidesi Safiye Sultan veya gelini Kösem Sultan kadar güçlü olmadı Handan Sultan'ın oğlu tahta geçtiğinde Safiye Sultan hala hayattaydı Leslie Pierce'e göre Handan Sultan oğlu adına bizzat devleti yönetmesine rağmen ancak 1000 akçe maaş almaktayken, aynı dönemde babaanne Safiye Sultan 3000 akçe maaş alıyordu Bu güçsüzlüğün birkaç nedeni vardı: Handan Sultan'ın eşi olan III Mehmet hiçbir cariyesini haseki (padişahın gözdesi) düzeyine yükseltmemişti III Mehmet'in padişahlığı döneminde hep Safiye Sultan'ın sözü geçmişti Ayrıca I Ahmet çocuk yaşta tahta geçmesine rağmen babası gibi annesinin etkisi altında kalmadığını kanıtlamak konusunda çok titizdi Kuvvetli bir kişiliği vardı Annesinin sözünü her zaman dinlemezdi
Handan Sultan oğlunun saltanatı sırasında fazla yaşamadı İki yıl sonra 1605 yılında genç yaşta öldü O yüzden de gücünü arttıracak fazla zamanı da olmadı Aynı yıl Kösem Sultan saraya girdi ve kısa zamanda eşi I Ahmet'in gönlünde taht kurdu Yarım yüzyıla yakın bir süre boyunca (1605-1651) kocası, oğulları ve torununun saltanatı döneminde Osmanlı Devletine damgasını vurdu

Hayme Hatun veya Hayme Ana
Hayme Hatun veya Hayme Ana Osmanlı Devleti'nun kurucusu olan Osman Gazi'nin annesi, Ertuğrul Gazi'nin eşidir
Hayme Hatun'un hayatı yarı mitsel olarak sisler içinde kalsa da bazı nesnel veriler bize onun hakkında ipuçları vermektedir Hayme Ana'nın eşi, Kayı Boyunun beyi Ertuğrul Gazi'dir
Hayme Ana'nın 4 Eylül'de kışlağa dönüşte öldüğü rivayet edilir O tarihten beri burada Hayme Ana kutlamaları yörükler tarafından (özellikle Karakeçili yörüklerince) devam ettirilmektedir Kendisi öldüğünde yuvasını kurduğu yere defnedilmiştir Bugün görülmekte olan türbe II Abdülhamit tarafından yaptırılmıştır
Osmanlı padişahlarının müslüman olmayan cariyelerle evlenmeleri geleneği henüz başlamadığı için Hayme Hatun'un Türk olduğu kesindir Günümüzde Hayme Hatun'un türbesi ve Hayme Ana heykeli Kütahya'nın Domaniç ilçesinde görülecek en önemli yerlerden biridir Ayrıca Ankara'nın Haymana ilçesi Hayme Ana'nın adından gelmektedir
Hayme Ana
Ertuğrul Gazi'nin annesi ve Osman Gazinin annesi olan Hayme Ana ile karıştırılmamalıdır Hayme Ana, Gündüz Alp'in eşi, Ertuğrul Gazi'nin annesi ve Osmanlı İmparatorluğu'nun kurucusu Osman Gazi'nin de büyükannesi Kocası Gündüz Alp'in Fırat Nehri'ni geçerken boğularak ölmesi üzerine Kayı Boyu'nun başına geçen Hayme Ana, Selçuklu Sultanı Alaaddin Keykubat'ın yer göstermesi üzerine önce Ankara Karacadağ, ardından da Domaniç ve Söğüt'e yerleşir Domaniç Yaylası'nı yazlık, Söğüt'ü kışlık olarak seçen Hayme Ana, oğlu Ertuğrul Gazi'yi yetiştirir, torunu Osman Gazi'yi elinde büyüterek imparatorluğun temelini atar Ertuğrul Gazi, "Devlet Ana" diye de anılan annesi Hayme Anayı, Çarşamba'da her yıl çadır kurduğu bir tepe üzerine defnettirdi Sultan 2 Abdülhamid Han, 1892'de Hayme Ana'nın kabri üzerine bugünkü türbeyi yaptırdı Çarşamba Köyü'nde vefat eden Hayme Ana için mezarı başında 725 yıldır anma töreni düzenleniyor

Hüma Hatun
Hatice Âlime Hüma Hatun,Fatih Sultan Mehmed’in öz annesidir Hakkındaki bilgiler çok sınırlıdır Mezarı Bursa'dadır ve Hüma Hatun veya Hatuniye Kümbedi olarak bilinmektedir Bu türbenin 1449 tarihli (hicri 853) kitabesinde isim belirtilmez ama yapının Çelebi Mehmed (Fatih) tarafından annesi için yaptırıldığı yazılıdır Bursa'daki bir mahkeme kaydında ise Fatih'in annesinin ismi Hüma Hatun olarak geçmektedir
Babasının ismi bilinmemektedir Yalnızca bir vakfiyede Hatun binti Abdullah, "Abdullah kızı" olarak geçer Bu ibare, onun mühtedi (İslâmiyet’i sonradan kabul eden) olduğuna delil olabilir Zira, o dönemde mühtediler asıl babalarına değil, "bin Abdullah" veya "binti Abdullah" şeklinde, jenerik isim olarak Abdullah’a (Allah’ın kulu) isnad edilirdi
Bazı kaynaklarda Fatih Sultan Mehmet’in annesinin Fransız olduğu, bazı batılı kaynaklarda ise bunun Fransız asıllı bir Yahudi olan Ester Stella olduğu kayıtlıdır Bu iddia İbrahim Peçevi gibi tarihçiler tarafından ciddi bulunmamıştır
Tarihçi Babinger ve yazar Lord Kinross’a göre Fatih'in annesi gayrimüslim bir köledir Yine Babinger’e göre ölümünden sonra Türk-Acem efsanelerindeki cennetkuşu hümadan esinlenilerek Hüma Hatun olarak adlandırılmıştır Fatih Sultan Mehmed üvey annesi Mara Branković Hâtûn tarafından yetiştirilmiştir

I Gülbahar Hatun
Gül-Bahar Hatûn Osmanlı padişahı Fatih Sultan Mehmed’in eşlerinden biridir O dönemde henüz Valide Sultan unvanı kullanılmaya başlamamıştı Ancak Gül-Bahar Hatûn’un saraydaki rolü sonraki Valide Sultan’lardan hiç farklı değildi II Bayezid’ın öz annesi olan Sitt-î Mükrime Hatûn, II Bayezid’ın tahta çıkmasından ondört sene evvel vefat ettiğinden Gül-Bahar Hatûn Fatih Sultan Mehmed’in dul eşi ve II Bayezid’in manevî annesi olarak Valide Sultan’ın eşdeğeri olan bir rolü üstlemiştir, zira henüz bu dönemde resmen Valide Sultan sıfatı ve görevleri belirlenmemişti Tarihte bu sıfat ilk defa Kanunî Sultan Süleyman’ın annesi Ayşe Hafsa Sultan tarafından kullanılmıştır
Gül-Bahar Hatûn’un Arnavut, Kosova veya Sırp asıllı olduğu sanılmaktadır O zaman Edirne’de bulunan Osmanlı sarayına 1446 yılında girdiği sanılmaktadır Sonradan Fatih Sultan Mehmet olarak anılacak olan Şehzade Mehmet’le olan evliliği büyük ihtimalle Fatih’in ilk tahta çıkışının ardından tahtı tekrar babasına (II Murat) geri bırakması sonrasında gerçekleştiği tahmin edilmektedir Gül-Bahar Hatûn’un Akkoyunlular’a gelin giden Gevherhan Sultan’ın annesi olduğu bilinmektedir Şehzade Mehmet 1450 yılında Edirne’de Dulkadiroğulları Beyliği’nin 6 Hükümdârı olan Süleyman Bey’in kızı Sitt-î Mükrime Hatûn’la üçüncü evliliğini yaptı Yeni eşiyle birlikte gelenek üzere padişah II Murat tarafından Manisa’ya sancak beyliği yapmak üzere gönderildi Gül-Bahar Hatûn’un Şehzade Mehmet’le birlikte Manisa’ya gidip gitmediği bilinmemektedir Fatih Sultan Mehmet padişah olup 1453 tarihinde İstanbul’u fethinden sonra Osmanlı Devleti’nin başkentini de İstanbul’a nakletti Ancak Gül-Bahar Hatûn’un bir süre küçük yaştaki oğlu II Bayezid ile birlikte Edirne’de kalmış olduğu sanılmaktadır Bayezid dokuz yaşına geldiğinde yine yukarıda söz edilen gelenek üzere 1456 yılında babası tarafından Amasya’ya sancak beyliğine atandı Gül-Bahar Hatûn daha sonra Sitt-î Mükrime Hatûn’un 1467 yılında vefatı üzerine üvey oğlunun yanına Amasya’ya taşındı ve 1481 yılında II Bayezid’in tahta çıkmasına kadar orada yaşadı Yaşamının geri kalan kısmını ise İstanbul’da geçirdi
Gül-Bahar Hatûn’un üvey oğlu Sultân Bayezid-î Velî Han’ın padişahlığı sırasında etki sahibi olduğu bilinmektedir Oğluna yazdığı elimizde mevcut olan iki mektuptan birinde Hersekzade Ahmet Paşa aleyhinde, bir diğer mektupta da oğlunun lalası Ayas Paşa ve Hızırbeyoğlu Mehmet Paşa lehinde oğluna tavsiyelerde bulunduğu açıkça görülür
Gül-Bahar Hatûn yaklaşık 1492 yılında vefat etti İstanbul’da Fatih Camii avlusunda Fatih Camii Haziresi karşısında kendi adı ile anılan türbesine gömüldü Ölümünden sonra Sultân Bayezid-î Velî Han Tokat’ta annesinin hatırasına Hatûniye Camii’ni ve bir de okul yaptırdı

Kösem Sultan
Mâh-Peyker Kösem (1590-2 Eylül 1651) Osmanlı devlet yönetiminde etkin bir rol oynamış Valide Sultan Osmanlı padişahı I Ahmed'in eşi olup, padişah IV Murad ve I İbrahim'in annesidir Osmanlı tarihinin en güçlü kadın sultanıdır
Osmanlı tarihinin ünlü ve etkili kadınlarından olan Kösem Sultan, 1590 yılında Yunanistan'da Anastasya adıyla doğdu Bosna Beylerbeyi tarafından İstanbul'a kızlarağasına gönderildi 15 yaşındayken Sultan I Ahmet'e haseki oldu Keskin zekasıyla padişahı etkisi altına aldı ve bütün saraya nüfuzunu kabul ettirdi Kösem Sultan'ın dört erkek doğurdu: Murad Süleyman, İbrahim ve Kasim ve kızları Ayşe, Fatma, Atike ve Hanzade
Kocası ölünce önce tahta geçen kocasının kardeşi Sultan I Mustafa ve daha sonra da kocasının başka bir kadından olma oğlu Sultan II Osman zamanında devlet işlerinde etkinliği arttı Fakat II Osman yaşı çok genç olmakla birlikte Kösem Sultan'ın devlet işlerine çok karışmasından rahatsız oldu ve muhtemelen annesi Valide Sultan Mahfiruz Hadice Sultan'ın da etkisiyle onu eski saraya gönderdi Genç Osman'ın tahtan indirilmesi ve tekrar yerine geçen I Mustafa'nın da tekrar tahttan indirilmesi üzerine tahta nihayet Kösem Sultan'ın kendi oğlu IV Murat çıktı IV Murat tahta çıktığında sadece 11 yaşındaydı ve Kösem Sultan artık oğlu adına devleti büyük ölçüde yönetmeye başlamıştı
Zamanla Sultan IV Murat olgunlaşarak annesinin faaliyetlerini bir ölçüde engellemeye başlamışsa da genç yaşta ölümü üzerine tahta Kösem Sultan'ın diğer oğlu İbrahim çıktı ve Kösem Sultan'ın nüfuzu tekrar arttı İbrahim tahta çıktığında Osmanlı Hanedanı büyük bir krizle karşılaştı İbrahim hanedanın tek erkek varisi durumundaydı ve acil bir şekilde hanedanın devamını sağlama zorunluğu vardı Oysa I İbrahim bir ölçüde dengesiz görünüyor ve kadınlarla olan ilişkilere ilgi duymuyordu Osmanlı hanedanının devamını sağlama görevi büyük ölçüde Kösem Sultan'a düştü Oğlunu tedavi amacıyla ülkenin her yanından üfürükçüler getirtti Bu üfürükçülerin en ünlüsü Cinci Hoca lakabıyla tanınan Safranbolulu Karabaşzade Hüseyin Efendi'ydi Nihayet İbrahim'in tahta çıkmasından 2 yıl sonra şehzade Mehmet doğdu kösem sultan buna karşılık olarak Hüseyin Efendi'ye safranbolu da daha sonra cinci hanı olarak anılacak han'ın yapım masraflarını karşılayacak para verdirmiştir En nihayetinde hanedanın devamı sağlanmış oldu Hatta Cinci hoca o kadar güçlendi ki Cinci Hoca'nın öldürülmesinden sonra hazineye aktarılan paralar askere cülus olarak dağıtıltı ve bu paralar halk arasında 'cinci hoca akçesi' diye anılır oldu
I İbrahim, İstanbul'da patlak veren bir isyan sonucunda öldürüldükten sonra yerine Kösem Sultan'ın torunu 6 yaşındaki Sultan IV Mehmet geçti Önceleri Kösem Sultan'ın nüfuzu devam etti ama bir süre sonra Kösem Sultan'a rakip olan bir başka kadın ortaya çıktı IV Mehmet'in annesi Turhan Sultan'la Kösem Sultan arasında kıyasıya bir rekabet başladı Bu rekabet 3 yıl sürdü ve Kösem Sultan'ın bir gece, dairesinde basılarak boğdurulmasıyla noktalandı Bu olaydan sonra Köprülü ailesinden sadrazamlar iş başına geldi ve Valide Sultanların (padişahların anneleri) devlet siyasetindeki etkileri sona erdi Kösem Sultan'ın cenazesi Sultan Ahmet Camii'ndeki I Ahmet türbesine gömüldü

Mahfiruz Hadice Sultan
Mahfiruz Hadice Valide Sultan (d 1590- ö 1620) Osmanlı padişahı II Osman'ın annesi, Valide Sultan ve Sultan I Ahmet'in eşidir
1590 yılında doğdu Rum veya Sırp asıllıdır ve doğduğu zamanki ismi Mari'dir Oğlu Genç Osman'ın 1618 yılında 14 yaşındayken tahta geçmesi üzerine Valide Sultan oldu Kendisine Devletlu İsmetlu Mâh-Firûze Hadice Valide Sultan Ahiyât üs-Şan Hazretleri unvanıyla hitap edilirdi 1620 yılında oğlunun saltanatı sırasında öldü 2 yıl sonra da oğlu tahttan indirilerek öldürüldü
|
|
|