10-11-2012
|
#4
|
Prof. Dr. Sinsi
|
Osmalıda İsyanlar (Tüm İsyanlar Özet)
Celali İsyanları
Yavuz Sultan Selim döneminde binlerce taraftarı ile ayaklanan Yozgatlı Celal,Osmanlı Devleti için büyük problem olmuştu Bu isyanlar bastırıldı ise deAnadolu'da meydana gelen iç isyanlar ve karışıklıklara yine Celali İsyanları denildi Sultan Birinci Ahmed döneminde Celali İsyanları tekrar patlak verdi Bunların en önemlileri;
Tavil Ahmed
Canbolatoğlu
Kalenderoğlu
Deli Hasan ayaklanmalarıdır
Bu sırada Sadrazam olan Kuyucu Murad Paşa son derece sert bir askerdi Acıma nedir bilmezdi Bunları bastırmak için çok şiddet gösteriyor, hatta şuçlu ile suçsuz ayırımı yapmadan "ibret osun" diye masumları da öldürtüyordu Öldürttüklerini açtığı kuyulara attırmak gibi bir alışkanlığı olduğundan kendisine "Kuyucu" lakabı takıldığı söylenir Kuyucu Murad Paşa'nın ısrarlı ve sert politikaları sonunda Celali İsyanları zor da olsa bastırıldı
İsyanlar
Celali İsyanları,16 ve 17 yüzyıllarda,Osmanlı yönetimindeki Anadolu'da toplumsal ve ekonomik yapının bozulmasından kaynaklanan ayaklanmaların tümüne verilen addır Bu ayaklanmaların adı, bu kapsamdaki ayaklanmaların ilkinin önderi olan Şeyh Celal’den gelir Bozoklu ( Yozgat) olan Şeyh Celal, Mehdi olduğu iddiasıyla 1519'da Osmanlı yönetimine başkaldırdı Tokat yöresinde başlayan Şeyh Celal ayaklanması,Alevi Türkmenler ve göçebe yaşayan diğer boylar arasında destek buldu ve devletin ağır vergi yükü altında ezilen binlerce çiftçinin de katılmasıyla hızla yayıldı Ayaklanma aynı yıl kanlı bir biçimde bastırıldı
Celali isyanlarının nedenleri
16 yüzyıl ortalarında Osmanlı Devleti'nde ekonomik ve toplumsal bunalım baş gösterdi Anadolu ve Akdeniz üzerinden geçen uluslararası ticaret yollarının keşifler sonucunda yön değiştirmesi de bunda etkili oldu Osmanlı Devleti, bu ticaret yollarının kendi topraklarından geçtiği dönemlerde sağladığı kazancı yitirdi Öte yandan Avrupa devletlerinin güçlenmesi karşısında fetihlerin durmasıyla ganimet gelirleri de ortadan kalktı Devlet, gereksinim duyduğu geliri sağlayabilmek için vergileri artırdı Osmanlı Yönetiminin Babadan-Oğula geçmemesinde titizlikle durduğu tımar sistemi saltanat haline geldi Oluşan bu yarı-feodal durum, vergileri ödeyemeyen köylülerin topraklarını terk etmesine, kasaba ve kentlere iş için göç etmesine yol açtı Geçim yolu bulamayanlar ise eşkıyalığa başladılar ya da eşkıyaya katıldılar Bütün bunların sonucunda Osmanlı toplumsal ve ekonomik düzenin alt üst oldu İşsizlik ve geçim sıkıntısı, medrese öğrencisinden askerine kadar toplumun bütün kesimlerine yansıdı
Diğer yandan Osmanlı Devleti'nin güttüğü sunni din politikası yine Alevi Türkmenler'de, göçebeyi yerleşik hayata geçirip vergilendirmeyi amaçlayan yerleştirme politikası diğer göçebe Türkmen ve Yürük boylarında rahatsızlık yaratmaktaydı Anadolu'da ilk büyük Celali hareketleri,medrese öğrencilerinin (suhte ya da softa) hareketi olarak ortaya çıktı Medrese öğrenciler ve medrese bitirip iş bulamayanlarBursa,Konya,Bolu ve Samsun yörelerinde büyük ayaklanmalar başlattılar Bu ayaklanmalar tarihe Suhte ayaklanmaları olarak geçti Daha sonra, asker sınıfından levent ve sekbanlar ayaklandılar Bu arada Osmanlı Devleti'nin yerel yöneticileri, güç kullanarak halktan vergi toplamaya başladılar Yerel yöneticilerin zulmü merkezi hükümet tarafından önü alınamaz duruma gelince, III Murat (1574- 1595), III Mehmet ( 1595- 1603) ve I Ahmet ( 1603- 1617) soygunlara, yöneticilere ve memurlara karşı köylülerin silahla mücadele etmesini isteyen fermanlar çıkardılar
Anadolu'daki önemli Celali ayaklanmaları ve önderleri
İlk Celali önderlerinden biri Bolu ve Gerede yöresinde 1581'de ortaya çıkan Köroğlu Ruşen'di Köroğlu, soyguncu devlet yöneticilerine ve beylere karşı mücadele etti Yaşamı ve serüvenleri, halk arasında derin izler bıraktı ve Köroğlu Destanı’na konu oldu
16 yüzyılın sonlarına değin Celali ayaklanmaları, daha çok yöresel bir özellik taşıyordu 1598'de Sivas ve Maraş bölgesinde çıkan Karayazıcı Ayaklanması, Celali hareketlerinin niteliğini değiştirdi Sekban askerlerinin komutanıyken ayaklanan Karayazıcı’ya, dirlikleri ellerinden alınan sipahiler, topraklarını terk eden köylüler, işsiz kalan sekbanlar, yönetimden hoşnut olmayan beyler ve paşalar da katıldı 20 bin kişilik bir ayaklanmacı ordusunu yöneten Karayazıcı, büyük kentlere bile baskınlar düzenleyip çekiliyordu Karayazıcı üzerine gönderilen Osmanlı ordusu karşısında Tokat'a çekildi ve 1601'de öldü
Karayazıcı'nın ölümünden sonra ayaklanmacıların başına kardeşi Deli Hasan geçti Osmanlı Devleti, Orta Anadolu'ya egemen olan Deli Hasan kuvvetlerini bastıramayınca, onunla anlaşma yolunu seçti Deli Hasan’ı paşa unvanıyla Bosna beylerbeyliğine atadı Ancak devletin bu tavrı öbür Celali önderlerini cesaretlendirdi 1603- 1607 arasında Celali ayaklanmaları bütün Anadolu'ya yayıldı Tavil Ahmed, Canbulatoğlu ve Kalenderoğlu gibi Celali önderler devlet otoritesini ortadan kaldırdılar Anadolu’daki köylüler canlarını kurtarmak için yerleşim yerlerini terk ederek dağlara sığınmak zorunda kaldılar Osmanlı tarihine bu dönem "Büyük Kaçgun" olarak geçmiştir
Sonunda Osmanlı Devleti, Celalileri kesin olarak ortadan kaldırmaya karar verdi Sadrazam Kuyucu Murat Paşa büyük bir orduyla 1606’da Anadolu'ya geçti 1610 yılına kadar giriştiği savaşlarda Celalileri ve adamlarını acımasızca öldürerek cesetlerini açtırdığı kuyulara doldurttu Bu dönemde öldürttüğü insan sayısı 65 bin civarındadır
Erzurum beylerbeyi Abaza Mehmed Paşa 1622'de yeni bir ayaklanma başlattı ve bu ayaklanma ancak 1627’de bastırılabildi Sultan I İbrahim döneminde ( 1640- 1648) Sivas Valisi Vardar Ali Paşa ve Isparta yöresinde Kara Haydaroğlu ile Katırcıoğlu ayaklanmaları çıktı Ama Osmanlı Devleti, ayaklanmacılara karşı siyasetini belli ölçülerde değiştirdi ve onları denetim altına alma yolunu kullandı Katırcıoğlu, Karaman beylerbeyliğiyle ödüllendirilerek etkisiz hale getirildi 1658'de ayaklanan Abaza Hasan Paşa'ya da devlet görevi verildi Anadolu'da 17 yüzyıl ortalarından sonra görülen yerel Celali toplulukları da II Viyana Kuşatması'ndan sonra Avusturya ve müttefiklerine karşı yürütülen savaşlarda asker olarak orduya alındı
Celali ayaklanmalarının sonuçları
Celali ayaklanmaları, Osmanlı toprak düzenini büyük ölçüde değiştirdi Ağır vergiler yüzünden ya da “Büyük Kaçgun” sırasında yerlerinden olan çiftçilerin toprakları mültezimlerin ya da yerel yöneticilerin eline geçti Vergiler yüzünden borca giren köylüler, işledikleri toprakları sonunda tefecilere kaptırdılar Osmanlı toprak düzeninin belkemiği olan tımar sistemi bozuldu Büyük nüfus hareketleri ortaya çıktı ve kentlere büyük göçler oldu Tarımsal üretim geriledi ve kıtlık tarım ürünleri fiyatlarının yükselmesine yol açtı On binlerce insan yaşamını yitirdi ve pek çok yerleşim yeri yıkıma uğradı
Türkçe'ye yerleşmiş olan "Celallenmek" deyimi de, Celali ayaklanmalarının günümüze bıraktığı miraslardandır
|
|
|