Yalnız Mesajı Göster

Osmanlı İmparatorluğu Döneminde Önemli Kişiler - Kronolojik Sıralama

Eski 10-11-2012   #7
Prof. Dr. Sinsi
Varsayılan

Osmanlı İmparatorluğu Döneminde Önemli Kişiler - Kronolojik Sıralama







Gülbaba

Budapeşte'nin Buda kısmında hala türbesi bulunan meşhur bir Türk mücahididir Evliya Çelebi'nin rivayetine göre Merzifonlu bir Bektaşi dervişidir Fatih, İkinci Bayezid, Birinci Selim ile Kanuni Sultan Süleyman' ın muharebelerinde bulunmuş ve 1541'de Osmanlının Buda kalesi önündeki muharebelerinde şehid düşmüştür

Orduda çok değer verilen Gülbaba' nın cenaze namazını Şeyhülislam Ebussuud efendi kıldırmış ve Kanuni Sultan Süleyman hazır bulunmuştur



Hacı İlbey
Osmanlıların Rumeli fetihlerinde büyük hizmeti geçmiş bir Türk kumandanı olan Hacı İlbey, Balıkesir'de doğmuştur Karesi Beyi Dursun Bey'e vezirlik yapan Hacı İlbey, Karesi beyliği Osmanlı imparatorluğuna dahil olunca, Osmanlı beylerinden biri haline geldi Şehzade Süleyman Paşa ile hizmetlerde bulunarak serasker oldu Konurhisar'ı fethetti Burayı kendine üs yapan Hacı İlbey, Malkara, İpsala ve Dimetoka'yı aldı Osmanlı kuvvetlerinin Edirne'yi almasında, Hacı İlbey ile beraberindeki kuvvetler önemli rol oynadı Çirmen Savaşı'nda Haçlıları bozguna uğrattı Efsanevi kimliği ile Osmanlı tarih geleneğinde Rumeli'yi fetheden Osmanlı uç beyleri arasında gösterilen Hacı İlbey, 1364 yılında vefat etti

Hadım Ali Paşa
Hadım Ali Paşa, Sultan İkinci Bayezid zamanında sadrazamlık yapmış Osmanlı vezirlerindendi Sultan İkinci Bayezid tahta çıktığı zaman Karaman beylerbeyi oldu Eflak seferinden başarı ile dönen ve 1486'da vezir olan Hadım Ali Paşa, Mısırlılarla yapılan savaşlara katıldı 1500'de Mora, Modon ve Koron kaleleri ile Kefalonya ve Ayamavri adalarını aldı 1501'de ilk kez sadrazam oldu İki yıl sonra azledilerek yerine Hersekzade Ahmed Paşa getirildi

1506'da ikinci defa sadrazamlığa getirilen ve Şah Kulu isyanında başarı gösteren Hadım Ali Paşa, bu isyan sırasında Şehit oldu Hadım olmakla beraber cesur, bilgili bir devlet adamıydı İstanbul'da Divanyolunda, Atık Ali Paşa Camini ve yanındaki medrese, mektep ve imareti o yaptırmıştır



Halil Hamid Paşa

Küçük yaşlarda İstanbul'a gelmiş, katipliklerde ve Beylikçi maiyetinde çalışmıştır Sultan I Abdülhamid zamanında sadrazamlıkta bulunan Osmanlı Vezirlerindendir

Babadağı'nda görev yaparken Divanı Hümayun Hocalığı rütbesini kazandı Devlet işlerindeki başarılarından dolayı 1779 yılında Büyük Tezkereciliğe ve Dahiliye Nazırlığı görevlerine getirildi 1780 yılında Tersane Emini ve bir sene sonra da Dahiliye Nazırı oldu 1782'de Sadrazamlığa atandı Daha sonra görevinden azledildi ve Gelibolu'ya sürgün edildi Bir süre sonra Bozcaada'ya getirildi ve burada başı kesilerek öldürüldü



Hünyadi Yanoş

Hunyadi Yanoş, 1388 yılında doğdu Aslı Erdel, yani Transilvanyalı eski bir aileye mensup olup, Macarlar onu ortaçağlarda yetişen milli bir kahraman sayarlar

Gençliğinde Kral Sigismund'un askeri hizmetine girdi Bulgarlara, sonra Osmanlılara karşı savaşlarda yararlılıklar gösterdi Macaristan ve Lehistan kralı Vladislas, onu Erdel Beyi tayin etti Hunyadi, Sultan İkinci Murad'ın son zamanlarında Osmanlı ordusunu Belgrad civarlarında birkaç defa bozguna uğrattı Fatih Sultan Mehmed'i yerine geçirerek Manisa'ya çekilen Sultan İkinci Murad, Macarlarla 1444 yılında Segedin barışını imzalamıştı İki hükümdar kutsal kitaplarına el basarak yemin etmelerine rağmen, papanın teşviki ile barış bozuldu İçinde Hunyadi'nin de olduğu Haçlı ordusu, Varna'yı kuşattı Varna savaşında Haçlılar müthiş bir bozguna uğradı Hunyadi ölen kralın yerine Beşinci Vladislas'ın çocuk olmasından dolayı, kral sıfatı ile Macaristan'a hakim oldu 1456'da ordusunda çıkan bulaşıcı hastalık yüzünden öldü



Hürrem Sultan

Hürrem Sultan, 1506 yılında doğdu Kanuni Sultan Süleyman'ın eşi ve Osmanlı tarihinde önemli roller oynamış bir haseki sultandır Aslen Rus olan Hürrem Sultan'ın asıl adı Roxelanne'dır Güzelliği nedeniyle küçük yaşta Kırım hanı tarafından Osmanlı sarayına sunulan Hürrem Sultan, sarayda özel bir eğitim gördü Dişiliği, zekası ve becerisi ile padişahın dikkatini çekmeyi bildi Harem kadınları ve saray ileri gelenleri arasında kendine yer edindi

Kanuni'nin aşırı güven ve sevgisini kazanarak onun nikahlı eşi olduktan sonra belli bir plan dahilinde çalıştı, el altından çeşitli entrikalar uygulayarak on altıncı yüzyıl Osmanlı tarihini olumsuz yönde etkiledi Kanuni'nin, Gülbahar Hatun'dan olan veliahtı Sultan Mustafa'yı ortadan kaldırmak için çeşitli entrikalar ile önce Gülbahar Hatun'u, ardından kırk yaşındaki veliaht Mustafa'yı boğdurttu Devlet yönetimine de hakim olan Hürrem Sultan, İran savaşını destekledi Ruslar ve Lehlerle barış içinde yaşanılmasını sağladı Tüm bunlara rağmen, oğullarından birinin tahta çıkışını göremeden elli iki yaşındayken öldü



Hüsameddin Paşa

Türk mutasarıfı ve Kaptan-ı Derya' sıdır Tersanede yetişti Zamanla tersane kethüdalığına getirildi Bu görevinden azledilen Hüsameddin Paşa 1668 yılında mirmiran olarak mutasarrıflığa getirildi Bir yıl sonra vezirlik verilerek Kaptan-ı Derya'lığa tayin edildi

Çeşme olayında İngilizlerle karşılaştı Cezayirli Hasan Paşa' nın tavsiyelerine uymayarak Osmanlı donanmasını Çeşme limanında topladı Bu durum Osmanlı gemilerinin hareket etmesine engel oldu İngiliz amirali Elfinston limanın ağzını kapayarak Osmanlı gemilerini ateşe verdi Kaptan-ı Derya Hüsameddin Paşa, baştardısı ile Sakız Adası'na sığındı ve daha sonra İzmir'e geldi Burada iken azledildi (1770)



Hüseyin Avni Paşa

Hüseyin Avni Paşa, 1820 yılında Isparta Gelendost'ta doğdu İstanbul'da medresede okudu Harbiye'ye girdi 1848 yılında kurmay yüzbaşı olarak mezun oldu Bir süre Harbiye mektebinde tabiye hocası olarak görev aldı Kırım savaşına katıldı Serdar-ı Ekrem Ömer Paşa'nın kurmay başkanı, daha sonra da Mektebi Harbiyeyi Şahane nazırı oldu Hassa müşiri ve serasker kaymakamlığına getirildi Girit kumandanı iken (1867), adanın valiliğine tayin edildi 1868'de önceden vekalet ettiği seraskerlik makamına getirildi Mahmud Nedim Paşa sadrazam iken, seraskerlikten alındı Isparta'da on bir ay sürgünde kaldı (1871)

Affedilerek Aydın valiliğine getirildi Daha sonra Bahriye nazırı oldu 1873'te ikinci defa seraskerliğe tayin edildi 1874'te sadrazamlığa getirildi On dört ay sonra azledilerek önce İzmir, sonra da Bursa valiliklerine gönderildi Dördüncü defa seraskerlik verildiği zaman yenilik taraftarlarıyla birleşti Sadrazam Mütercim Rüştü Midhat ve Süleyman Paşa'nın sarayında toplanan vekiller heyeti, Sultan Abdülaziz'i indirerek yerine Sultan Beşinci Murad'ı geçirdi Taht değişikliğinden sonra meşrutiyet isteyenlerle fikir ayrılığına düştü Özellikle Midhat Paşa ile anlaşamadı Sultan Beşinci Murad'ın saltanatı zamanında seraskerlikte kaldı Midhat Paşa'nın sarayında yapılan Vekiller heyeti toplantısına, Sultan Abdülaziz taraftarı Çerkez Hasan bir baskın düzenledi Hüseyin Avni Paşa'ya şahsi bir meseleden dolayı kırgın olan Çerkez Hasan, toplantı odasında Hüseyin Avni Paşa'yı öldürdü (1876)



Itri

Asıl adı Buharizade Mustafa olan Itri, 1640 yılında İstanbul'da doğdu İlk öğreniminden sonra Yenikapı Mevlevihanesi'ne devam etti ve Türk dini musikisini öğrendi Zenci Ahmet Efendiden edebiyat ve hat, bestekar Hafızdan musiki dersleri aldı Kırım hanı Selim Giray'ın himayesini gördü Sultan Dördüncü Mehmed'in takdirini kazandı Padişaha nedimlik ve hanendelik yaptı

Enderun'da musiki dersleri verdi Elli yaşında saraydan ayrıldı Esirciler kahyalığına getirildi Ölümüne kadar bu görevinde kaldı Itri, musikiden başka hattatlık ve meyve yetiştiriciliği ile de meşgul oldu Itri mahlasıyla şiirler ve hece vezniyle türküler yazdı Dini ve dindışı binden fazla eser besteledi 1712 yılında vefat etti

İbn Kemal
Şemseddin Ahmed İbn Kemal, 1468 yılında Edirne'de doğdu Gençliğinde sipahi askeri olarak orduya katıldı Edirne'de medreseye girdi Öğrenimini tamamladıktan sonra, Edirne'deki Taşlık Medresesine müderris olarak atandı Bu görevde iken Sultan İkinci Bayezid'in emriyle, Tarih-i Al-ı Osman adlı ilk eserini yazdı Daha sonra Üsküp'teki İshak Paşa medresesine atanan İbn Kemal, oradan da Edirne'deki Sultan Bayezid Medresesi müderrisliğine getirildi Yavuz Sultan Selim'in gözüne girmeyi başaran İbn Kemal, Çaldıran zaferinden sonra Edirne kadılığına, sonra da Anadolu kazaskerliğine getirildi Mısır seferine katıldı 1519 yılında Anadolu kazaskerliği görevinden alınarak Edirne Darülhadis müderrisliğine atandı Kanuni Sultan Süleyman döneminde şeyhülislam olan İbn Kemal 1534 yılında vefat etti

İbnül Emin
Asıl adı Mahmud Kemal İnal olan Türk tarihçisi ve yazarıdır 1870 yılında İstanbul'da doğdu Şehzadebaşı rüştiyesini bitirdi, bir süre Mülkiye'de okudu Hukuk fakültesine devam etti Arapça, Farsça, Fransızca, din bilimleri, hadis ve hat sanatını öğrendi Vilayatı Mümtaze ve Muhtare kaleminde, Sadaret Mektubi kaleminde ve Vilayeti Sitteyi Teftiş ve Islahat komisyonunda çalıştı Vilayeti Mümtaze kalemi müdürü oldu Türk İslam eserleri Müzesini kurdu ve müdürlüğünü yaptı Biyografi ve tarih alanında eserler verdi Eserlerinden bazıları şunlardır : Son Asır Türk Şairleri, Osmanlı Devletinde Son Sadrazamlar, Son Hattatlar, Hoş Sada



İbrahim Müteferrika

Türk matbaacısı olan İbrahim Müteferrika, 1674 yılında Macaristan'ın Kolojvar kentinde doğdu Protestan bir Macar ailesinin oğlu olan İbrahim Müteferrika İlahiyat öğrenimi gördüğü sırada Türklere esir düştü İstanbul'a getirildi ve Müslüman oldu Osmanlı Devleti'nde (vezirlerin emirlerini ilgililere duyurma görevi) müteferrikalık yaptı Dil bilmesinden dolayı başka devletlerle olan müzakere heyetlerinde bulundu Bir süre, Türkiye'ye davet edilmiş bulunan Macar beyi FRakoezi'nin hizmetine verildi

Macaristan'daki öğrenimi sırasında basım ve hak işlerini de öğrenmiş bulunduğundan bir matbaa kurmayı amaç edindi 1719-1720 yılları arasında matbaayı kurdu İbrahim Müteferrika'nın bu teşebbüsüne karşı çıkan din taassubunun yenilmesinde, Damad İbrahim Paşa'nın büyük yardımı oldu Bununla birlikte, matbaanın açılmasına ancak dini olmayan eserler basmak şartıyla fetva verildi Bu matbaada basılan ilk önemli eser Vankulı Lugati'dir Bundan başka 16 önemli eser ve bazı haritalar da basıldı İbrahim Müteferrika'nın matbaası tarihteki ilk Müslüman Türk matbaasıdır Fakat Türkiye'de gayrimüslimlerin daha önce açmış bulundukları matbaalar vardır



İbrahim Paşa

İbrahim Paşa, 1789'da Kavala'da doğdu Babası Kavalalı Mehmed Ali Paşa'dır Babası Mısır'da yarı bağımsız bir idare kurduğu sırada İbrahim İstanbul'daydı İbrahim, buradan Mısır defterdarlığına tayin edildi Kölemen ve Vahhabilerin isyanlarını bastırmak üzere Said'e (Yukarı Mısır) gönderildi Burada Bedevilerle mücadele etti

Vahhabi harketi Suriye ve Irak'ı tehdit etmeye başlayınca, babası tarafından bu sorunu çözmekle görevlendirildi İbrahim, bunun üzerine 1816 yılında Hicaz'a hareket etti Bir süre Medine'de kaldı Halka iyi davranarak kendine taraftar topladı Bu sırada kendisine "Paşa" ünvanı verildi El-Reis ve El-Şekre gibi önemli yerleri ele geçiren İbrahim Paşa, isyanı bastırdı Mora isyanı başlayınca, Osmanlı devleti tarafından yardımı istenen Kavalalı Mehmed Ali Paşa, isyanın bastırılması işini oğlu İbrahim Paşa'ya verdi İbrahim Paşa, Osmanlı donanması ile birleşmek üzere Rodos'a gitti Sonra Mora'ya geçti Modon'a girdi Navarin'i kuşattı ve teslim olmaya zorladı Yunanlılara yardıma gelen İngiltere, Fransa ve Rusya, Navarin'de Osmanlı donanmasını yaktı Bu sırada Yunanistan bağımsızlığını ilan etti İstediği Suriye valiliğini alamayan Kavalalı Mehmed Ali Paşa, İbrahim Paşa'yı Suriye'ye gönderdi Kısa sürede Kudüs ve Nablus'u aldı Sur, Sayda, Beyrut ve Trablus gibi şehirleri ele geçiren İbrahim Paşa, burada sükuneti sağlamaya çalıştı Müslüman olmayanlara bazı imtiyazlar verdi Halkın ve Avrupalıların takdirini kazandı

Üzerine yollanan Osmanlı kuvvetlerinin hepsini yenen İbrahim Paşa, Adana'ya kadar ilerledi Daha sonra da Osmanlıların kendisini durdurmak için atadıkları Mehmed Reşid Paşa ile karşılaşmak üzere Konya'ya gitti Yapılan savaşta İbrahim Paşa, Osmanlı Ordusunu yendi ve Kütahya'ya kadar ilerledi Yapılan Kütahya antlaşması gereği Suriye, Filistin ve Adana Mısır'a bırakıldı İbrahim Paşa Suriye genel valiliğine getirildi Bir süre sonra, Kavalalı Mehmed Ali Paşa ve Osmanlılar arasındaki antlaşmazlık, Mısır valiliğinin veraset usulü ile (hidivlik) Mehmed Ali Paşa ailesine bırakılması ile son buldu İbrahim Paşa, bu gelişmelerden sonra Suriye'yi terk etti ve Mısır'ın içişleri ile uğraşmaya başladı Babasının yaşı ilerleyince Mısır idaresini eline aldı İstanbul'a çağrılarak valiliği tasdik edilen İbrahim Paşa, Mısır'a dönüşünden kısa bir süre sonra, 1848 yılında Kahire'de öldü

İdris-i Bitlisi
Akkoyunlu Sultanı Uzun Hasan' ın oğluYakub' un yanında memur olarak çalıştı Daha Osmanlıların himayesine girerek Sultan Birinci Selim' in yanında bulundu Padişahın İran seferine katılan İdris Bitlisi' nin Doğu bölgesinin fethinde büyük yardımları olmuştur Mardin' i ele geçirdi Musul' un ilhakında etkin rol oynadı Memleketin dahili işlerini düzenlemek amacıyla çalışmalar yaptı Mısır' ın fethinde de bulunan Bitlisi, ilk sekiz osmanlı padişahı hakkında Farsça manzum bir tarih yazdı Heşt Behişt (Sekiz Cennet)

İsa Çelebi
İsa Çelebi, Yıldırım Bayezid'in oğullarından biridir Timur'un, babası Yıldırım Bayezid'i 1402 yılında Ankara Meydan Savaşı'nda yenmesinden sonra Bursa ve Balıkesir'e yerleşti Yıldırım Bayezid'in ölümü ile şiddetlenen kardeş kavgalarına katıldı Fetret Devri içinde yaşanan bu taht mücadeleleri sırasında, Saruhan ve Menteşe beyliklerinden yardım aldı Ancak kardeşi Musa Çelebi tarafından öldürüldü



İsmail Dede Efendi

Klasik Türk Müziğinin en büyük isimlerindendir III Selim, II Mahmud ve Abdülmecid tarafından çok sevildi Beşyüzden fazla bestesinden günümüze 267'si ulaştı



İsmet İnönü

Asker, devlet adamı ve Türkiye'nin ikinci Cumhurbaşkanı Mustafa İsmet 1884 yılında İzmir'de doğdu İlköğrenimini Sivas'ta bitirdi 1882'de Sivas Askeri Rüştiyesi'ne girdi 1895'te Rüştiye'yi tamamladı Bir yıl Sivas'ta, Mülkiye İdadisi'nde okudu 1897'de bu okulu bitiren Mustafa İsmet, Halıcıoğlu'nda (İstanbul) o zaman "Mühendishane-i Berrii Hümayun" denilen kara topçu okuluna girdi 1903'te Harbiye'yi bitirdi Yüksek askeri eğitime yatkın görüldüğünden, 1903'te Pangaltı'daki Harp Okulu'nda bulunan Erkânı Harbiye'ye (Kurmaylar Akademisi) alındı Mustafa İsmet'in Mustafa Kemal, Kâzım Karabekir, Fethi Okyar, Ali Fuat Cebesoy, Asım Gündüz vd ile aynı çatı altında buluşup tanışması bu okulda başladı

Mustafa İsmet Bey, kıta stajını tamamlamak üzere, Edirne'de merkezleşen İkinci Ordu'da görevlendirildi Edirne'de 8 Topçu Alayı 3 Bölük komutanlığına atandı İki yıl bu görevde kaldı (12 Eylül 1906) Bölük stajı bitince 2 Ordu kurmay heyetine alınarak (25 Eylül 1908), Edirne'de 2 Süvari Tümeni'ne verildi 1907 yılı içinde, o sırada Selanik'te bulunan arkadaşı Fethi Bey'den dolaylı olarak aldığı bir mektupla, İttihat ve Terakki Partisi'ne girmiş, gizli teşkilatın başına geçmişti Genç Türkler İhtilali patlayınca (24 Temmuz 1908) Edirne'de fiilen, orduya ve sivil idareye el koydu Ertesi yıl 31 Mart 1909 irtica hareketi olarak bilinen İstanbul askerî ayaklanmasını bastırmak için Rumeli'den yürüyen Hareket Ordusu'na katıldı

İnönü, hayatının en önemli başarılarından birini Yemen'de elde etti Asi Yemen İmamı Yahya Hamidettin'le, hem de imamın elinde olan dağlık bölgede açık müzakereye girişti İmparatorluğun tarihinde devletin topraklarında, fakat Türk olmayan bir halkla, ilk defa önemli bir anlaşma imzalandı, yüz yıllık Yemen isyanları kesildi İsmet Bey'in oradaki görevi 26 Şubat 1910 ve 5 Mart 1912 tarihleri arasındadır

5 Mart 1912'de İstanbul'a geldi ve Harbiye Nezareti'nde, çoğunlukla Harbiye nazırı ve Başkomutan vekili Enver Paşa'nın emrinde, 1915 yılına kadar görevde kaldı 26 Nisan 1912'de binbaşı, 23 Kasım 1914'te kaymakam (yarbay) oldu 30 Ocak 1916'da kıta hizmetini yapmak üzere 4 tümen komutanlığına atandı Ondan sonraki askeri görevleri, Birinci Dünya Savaşı içinde ve hepsi de Doğu cephesiyle Suriye cephesinde geçti 14 Mayıs 1917'de 20 ve 2 Temmuz 1917'de 3 Kolordu komutanlıklarına atandı Ocak 1920'de Garp Cephesi komutanlığı görevini aldı Kuruluş halindeki düzenli ordu ile cephede Yunan kuvvetlerine karşı savaşan İnönü (İnönü Savaşları), yine aynı cephede Çerkez Ethem'le mücadele etti Birinci İnönü Savaşı sonunda tuğgeneral olarak İzmir'e varışından birkaç gün sonra, 13 Eylül 1922'de tümgeneral, aynı yılın 30 ağustosunda da korgeneral oldu

Mudanya Mütarekesi görüşmelerini yürütmek üzere Mustafa Kemal tarafından görevlendirildi (26 Ekim 1922) Daha sonra Lozan Konferansı'na gidecek heyete başkan olarak seçildi Bu görevi bakan düzeyinde yerine getirmesi gerektiği için Dışişleri bakanlığına getirildi Lozan'a giden İsmet Paşa, buradan başarılı bir diplomat olarak döndü Lozan'dan dönüşünde başbakanlığa getirildi (29 Ekim 1923) ve kısa bir süre bu görevden ayrıldıktan sonra 3 Mart 1925'te tekrar hükümet başkanı olunca, bu görevi 1937'ye kadar sürdü

Atatürk'ün ölümünden sonra yeni bir devlet başkanı seçiminde ilk akla gelen isimdi Nitekim 11 Kasım 1938'de 348 üyenin hazır bulunduğu Millet Meclisi'nde yapılan seçimde İnönü'nün aldığı oy sayısı 348'di

1950 seçimleri Türkiye'de 27 yıllık CHP iktidarına son verdiği vakit, 14 yıllık Başbakan ve 12 yıllık devlet başkanı İsmet Paşa sonucu kaçınılmaz sayıyordu İsmet paşa, 1972'de partiden ayrıldıktan ve siyasî hayatını eski cumhurbaşkanı olarak yararlandığı Senato üyeliğine inhisar ettirdikten sonra, yalnız 1973 seçim kampanyası sırasında siyasi sahnede bir kez daha göründü İsmet Paşa, 25 Aralık 1973'te öldüğü vakit nereye gömüleceği konusu karara bağlandı ve Anıtkabir olarak belirlendi

Alıntı Yaparak Cevapla