10-10-2012
|
#1
|
Prof. Dr. Sinsi
|
Soru 20
20 MU'CİZELER (İnsanlar ve milletler arasında fevkalbeşer olaylar Eski zamanlarda olan mu'cizelerle mukayesesi )
CEVAP: 20
Mu'cize peygamberlerin, peygamberliklerini te'yid için Allah'ın izniyle gösterdikleri hârikulâde hâdiselerdir
Mu'cize, Allahu Teala'nın kendi eseri olan kainatta ve kainatta cârî bulunan kanun ve nizamlar üzerinde istediği gibi tasarrufa kaadir bulunduğunuve ilâhî kudret ve irade karşısında herkesin ve herşeyin aciz olduğunu ifade eder
Müslümanlık, zâhirî sebepleri, âlemin nizâmını ve âdî illet ve maslahatlarını kabul etmekle beraber, bu sebep ve illetlerin fevkinde onların hepsine hâkim bulunan ilahî kudret ve iradeye inanmayı da emreder Ve ilâhî irade bu kâinatı ve nizamlarını idare eder
İşte mu'cize de bu ilâhi irâdenin başka bir sünnetve Âdet-i İlâhiyyesi olarak eseridir
Çünkü, ilâhî irâdenin cârî âdetler ve zâhir sebeb ve illetler dâiresinde görülmekte olan tecelliyâtı, bu ilâhî irâdenin tam vaktinde zuhur eden tecelliyâtı demektir
Fakat ilâhî irâde bazan da vâsıtasız ve maddî sebepsiz olarak ölülerin dirilmesi, kamerin bölünmesi ve parmaklardan ve kuru taşlardan suların fışkırması ve cansız eşyâdan seslerin gelmesi gibi tecellî eder de bu hâdiselerin gördüğümüz ve bildiğimiz cârî kanunlarla ve zâhirî sebeplerle îzâh edilmesi güç olur
Zâten mu'cizeliği de bu güçlüğünden ileri gelmektedir
Mu'cize haddi zâtında aklen mümkün bir nizâmın ve âdetin kezâ mümkün olan diğer bir nizam ve âdetle li-hikmetin ve maslahatın tebdilinden ibaret bir harikuladedir
Tabiî kanunların ittıradına ve bilinen ve tecrübe edilen hadiselerin ma'lüm olan seyir ve cereyanların da halen bir ihtilâfa rastlanmamasına bakılarak bunların asla değişmezve değiştirilemez olduklarına hükmetmek kudret-i İlâhiyenin şümûlünü ve mâhiyyetini anlamamak demektir
Tabiat kanunları için vâciblik ve zarûrîlik olmadığını anlamayan akl-ı selîm sâhibi kalmamıştır Belki bunlarda imkânlık vardır; îcâbında değişebilir Bu değişme ise mücerred tesâdüf veya galat-ı tabiat demekle izah edilemez Onun için peygamberlik ancak bu mucize ile sâbit olmuş ve peygambersiz din olmadığı gibi, mucizesiz de peygamber bulunmamıştır
Mûcizeler, Allah'ın iznive irâdesi ile sâir peygamberler gibi Peygamberimiz tarafından da gösterilmişve O'ndan sonra bu kapı kapanmıştır
Şu kadar ki, Peygamberimiz'in ümmetinden olup ibadetve istikametleri ile Allah'a manen yaklaşan evliyadan da peygamberimize izâfeten ba'zı harikulâdeliklerin zuhuru mümkün bulunmuştur
Fakat buna kerâmet denir ve kerâmetle mu'cize arasında büyük farklar vardır
insanların ilim ve fenle yahud herhangi bir maddî vâsıta ile gösterdikleri fevkaladelikler, maddî sebeplere dayandığından mu'cize ve keramet değildir
Bunların mûcize ve kerametle mukayese edilerneyecegine ve aralarında bir münasebet bulunmadığına inanırız
* * *
|
|
|