Prof. Dr. Sinsi
|
Er-Rahman Beni De Kat Sevdiklerine
Rabbim,
Bu dünya gurbetinde yalnızken, ruhumda alevler tutuşmuşken başka çarem yok Başka yörem yok yok, başka yönüm yok Yaradanımsın, sana geliyorum Sana sığınıyorum bir ikindi vaktinde Çöllerdeyim Ruhumda damar damar çatlaklarım var rahmetine muhtaç Çöllerde seni sayıklayan bir mecnunum, Leylasını arayan Tüm çölleri , tüm dağları, tüm yokuşları aşmak diler gönül dağım Bir viraneyim dil hanesinde
Senden merhamet diliyorum
Kendimi görüyorum aynada Bin mezarlık var kalbimin kadranında Dar-ı dünya kederli, ben kederliyim Yüreğim karanlık, sensiz seneleri ağırlıyor Kötülükler firari yeni saatini kuruyor yeni sabahlara Ben uyanıyorum Yüreğimi açıyorum, ellerimi açıyorum arz-ı semaya  
Rahman ve rahim olan Rabbim,
Bu dünya gurbetinde yalnızım, sana sığınıyorum  
Beni de kat sevdiklerine
Cennetine, rahmetine, merhametine 
Rabbim,
Yağmur yağmıyor artık Gönül kıyılarımız kurak kerbela misali Göller kuruyor, çöller uyanık Hayat uğulduyor son soluk Çok incittik dünyanın haritasını Bu yaşadığımız cümle mahlukatın bedduasıdır Emanetti bütün kainat Bütün karanfiller barıştı Cennetten bir parçaydı bütün çocuklar, anneler Hamisiz sanarak insanlığı, gaddar ve yüreği kör eller yağmaladı dünya bağını Dehşet ve hüzün yumağı kıtalar, denizler, yorgun nehirler senden himmet diler  Yanıyoruz rabbim Rahmeyle cümle mahlukata Senin sonsuz merhametin kucaklasın bizi Rahmetinin sınırı yok Şefkatinin denizi büyük Bizi de kat denizine İçimde devinen çağlayanlarla açıyorum ellerimi Yüreğimi koyuyorum senin göklerine  
Rahman ve rahim olan Rabbim,
Bu dünya gurbetinde yalnızım, sana sığınıyorum  
Beni de kat sevdiklerine
Cennetine, rahmetine, merhametine 
Rabbim,
Dünya kokularını üzerimden silmek ve bir yatsı zamanı gelmek kapına Sonsuz bir secdeye kapanmak Ellerimi bağlasam, huzurunda secdeye dursam ve donsam sonsuza kadar Rüzgarlarına karışmak yaprak misali  Bu sevdanın düşündeyim Göğsümde düğümlenen sırlarımı çözsem Dile gelse günahlarım huzurunda Hüznüm son bulsa Göğsüme iliştirdiğim ismin dışında hafızam unutsa bildiğim her şeyi Duymasam, görmesem, ilişmesem yaşadığım hiçbir şeyi/e Merhametin ilaç kanayan yüreğime Sen Rahman’sın Beni koruyan, gözetensin Beni yalnız ve ıssız bırakmayansın Hep yanımdasın Bana benden daha yakınsın Sonsuz merhametine sığınıyorum  
Rahman ve rahim olan Rabbim,
Bu dünya gurbetinde yalnızım, sana sığınıyorum  
Beni de kat sevdiklerine
Cennetine, rahmetine, merhametine  
Rabbim,
Sen Rahman’sın  Cümle mahlukatı kuşatansın Şefkatten ,merhametten, rahmetten, iyilikten güzellikten yana ne varsa selsebil üstümüze yağdıransın Ilık merhametin, ipekten şefkatin, gani gani rahmetin olmasa ben olmam İnsanlık olmaz Tufanım olur, tufanımız olur dar-ı dünya Bir kadim gerçektir sana olan aşkım, aşkımız Kaderim yanmaksa yıllarca yanarım Erimek dilerim ateşinde pervane misali Bu gönül sensiz neylesin nefes almayı Yaşamayı Ruhumun adresinde sen varsın Doksan dokuz adın var Hayatım kaderin dizginindedir Sahibimsin, efendim, sultanımsın Sahip olmadığın hiçbir şeyim yok  
Rahman ve rahim olan Rabbim,
Bu dünya gurbetinde yalnızım, sana sığınıyorum  
Beni de kat sevdiklerine
Cennetine, rahmetine, merhametine  
Rabbim,
Efendim, Büyük Allahım  
Ulu yolculuğuma yok iken hazırlığım, gürültülü bir denizin içinde savruluyorum Öylesine yalnız, öylesine kederliyim Kuytularda kalmışım Mevsimler bir bir geçiyor Hep geçen baharları özlüyor yüreğim Bahar akşamlarının erguvani rengi ruhumdaki sonsuzluğu derinleştiriyor Hüzünden feracemi giyiniyor ve cumalardan bir Cuma bütün yaşadıklarımı topluyor, yola düşüyorum Bu yol beni sana getirecek Biliyorum Sana inanıyor, güveniyorum Diğer bütün yolları geçtim Şimdi çöllerden geçiyorum Rahmetine kavrulmuşum Dualarım bir yıldız şehrayini senin göklerine yol alan Onları kabul buyur Rabbim Beni bağışla sonsuz şefkatinle, merhametinle  
Rahman ve rahim olan Rabbim,
Bu dünya gurbetinde yalnızım, sana sığınıyorum  
Beni de kat sevdiklerine
Cennetine, rahmetine, merhametine  
Meryem Aybike Sinan
|