Prof. Dr. Sinsi
|
Turizmin Tanımı Ve Önemi
TEMEL KAVRAMLAR VE ÖZELLİKLERİ
TURİZMİN TANIMI
Turizmin tarihsel süreç içerisinde pek çok tanımı ve ifadesi vardır Günümüzdeki tanımlarından birkaçını şöyle sıralamak mümkün :
“Turizm; kazanç sağlamak amacına yönelik olmamak ve sürekli yerleşmemek koşulu ile yabancıların bir yere seyahatleri ve orada konaklamaları sonucunda ortaya çıkan ilişkilerin tümü ya da sürekli yaşanan yer dışında tüketici olarak yapılan geçici konaklama olayıdır ”
Diğer bir tanım da şöyledir; “Turizm, insanların sürekli ikamet ettikleri, çalıştıkları ve her zamanki olağan ihtiyaçlarını karşıladıkları yerlerin dışına seyahatleri ve buralardaki genellikle turizm işletmelerinin ürettiği mal ve hizmetleri talep ederek geçici konaklamalarından doğan olaylar ve ilişkilerin bütünüdür ”
Diğer bir tanım ise; “Turizm, herhangi bir amaç izlemek üzere insanların kendi konaklama yerleri dışında seyahat ve konaklamalarından meydana gelen olaylar, ilişkiler bütünüdür ”
Yukarıdaki tanımlardan da anlaşılacağı gibi turizmin öznesi insandır ve turizme ilişkin belirleyici üç ana özellik vardır Bunlar:
1 Seyahatin, devamlı ikamet edilen, çalışılan ve günlük olağan ihtiyaçların sağlandığı yerler dışına yapılması,
2 Konaklama sırasında turizm kesimi işletmelerinin ürettiği mal ve hizmetlerin talep edilmesi,
3 Konaklamanın geçici olması durumudur
Öncelikle gezip görme, dinlenme, eğlenme gibi psikolojik, sosyal ve kültürel gereksinmelerin karşılandığı, ekonomik ve sosyal alanda geniş etkiler doğurduğu günümüz turizm anlayışı ile ilgili olarak bu tanımlar bir fikir verebilir
TURİZMİN ÖNEMİ
Turizmin önemini genel olarak aşağıdaki ana maddeler altında toplayabiliriz:
1 Turizm milyonlarca insanı tüketici ve üretici olarak ilgilendirir
2 Turizm sağladığı döviz gelirleri ile dış ödemeler ve dış ticaret bilançolarının düzeltilmesini sağlayan bir faktördür
3 Turizm gelişmemizin itici ve sürükleyici bir elemanıdır Herşeyden önce turizm amaçlı mal hizmetlerin tüketimi bu hizmetleri üreten firmalar için bir gelirdir Bu ihtiyaçların artması daha çok mal ve hizmet üretmek zorunluluğunu, yatırımları, üretimi ve gelirleri arttırmıştır
4 Turizm faaliyetleri yeni çalışma alanlarının açılmasını sağlamaktadır Bu olay geliştikçe de yeni turizm işletmeleri açmak ve daha çok personel kullanmak gerekmektedir
Turizm faaliyetlerinin sosyal bakımdan önemi ise;
1 Turizm, insanlar ve uluslar arasındaki karşılıklı tanımanın bir aracıdır
2 Turizm, ülkenin birbirinden farklı anıtsal ve kültürel değerlerini karşılıklı olarak tanımaya, insanların genel kültür düzeylerini yükseltmeye imkan veren bir araçtır
3 Turizm, doğal, sosyal ve kültürel çevrenin korunmasını ve değerlendirilmesini sağlayan bir elemandır
HALKLA İLİŞKİLERİN TANIMI
Halkla İlişkiler ile ilgili bazı ansiklopedik tanımlar şöyledir: “Kişilerin veya kuruluşların karşılıklı iş yaptıkları gruplarla ilişkiler kurması veya varolan ilişkilerini geliştirmek için gösterilen çabalardır ”
“Kişi, şirket ya da bir kurumla ilgili halk arasındaki karşılıklı iyi niyeti ve anlayışı geliştirme bilimi veya sanatıdır ”
“Bir sanayi kolu, sendika, şirket, meslek grubu, işçi, ortak gibi özel kamuoyları ya da geniş anlamda halkla sağlam, verimli bağlar kurup, bunları geliştirerek kendisini çevresine kabul ettirme, topluma tanıtma için giriştiği çabadır ”
Uluslararası Halkla İlişkiler Birliği’nin (IPRA) 1954’te yaptığı kongrede kabul edilen tanım ise şöyledir:
“Bir işletmenin, özel ya da kamusal kuruluşun bağlantı kurduğu veya kurabileceği kimselerin anlayış, sempati ve desteğini elde etmek ve bunu devam ettirmek için yaptığı sürekli ve örgütlenmiş bir yönetim görevidir ”
Bu tanımı incelediğimizde şu özelliklerle karşılaşırız:
Halkla İlişkiler bir işletmenin özel ya da kamu kurumunun yönetim fonksiyonudur
Sürekli örgütlenmiş ve planlı bir yönetimdir
İlişki kurulmuş ya da kurulabilecek kişilerle geliştirilen karşılıklı ve çok yönlü bir çabadır
Kandırıcı değil inandırıcı, yanıltıcı değil kanıtlayıcı ve karşılıklı iyi niyetlere dayanan dürüst bir uygulamadır
O halde diyebiliriz ki; 21 yüzyıla yaklaşırken bir şirket yöneticisinin, bir sendika başkanının olduğu kadar bir bakanın, başbakanın da halkla ilişkilerin ne olduğunu bilmesi gerekmektedir
HALKLA İLİŞKİLERİN GELİŞMESİ
Halkla İlişkiler olarak nitelenebilecek çabaların tarihin ilk yıllarında dahi göründüğünü söylemek olasıdır Her ne kadar eski çağlarda sürdürülen çabalar bugünün modern dünyasında olduğu kadar bilinçli ve ayrıntılı değilse de bu tür çalışmaların çok eskilere kadar dayandığı söylenebilir Örneğin Mısır’da , İran’da, Mezopotamya’da yapılan kazılar sonucu bulunan tabletlerin, sanat eserlerinin çoğu o dönemin yöneticilerini halka tanıtmak, yapılan olumlu işleri bildirmek amacını taşımaktadır Yine Roma ve eski Yunan’da halkın katılmasıyla yapılan forumlar, halkla ilişkiler amacıyla düzenlenen toplantılardır
Tanım olarak halkla ilişkilerin adı ilk kez 1897’de ABD’de Yale Üniversitesi’nde “Halkla İlişkiler ve Hukukçuların Yükümlülükleri” adlı konferansta geçti 20 yüzyıla kadar rast gele methodlarla yürütülen halkla ilişkiler çalışmaları bu yüzyılda büyük bir gelişme göstererek bilimsel bir çalışma durumuna gelmiş bulunmaktadır
Bugünkü anlamda halkla ilişkilerin doğuşu ve gelişmesi önce ABD’de olmuştur 1807’de ABD Başkanı Thomas Jefferson bu deyimi kongreye gönderdiği bir mesajda kullanmıştır Halkla İlişkilerin yönetim ve işletmeler açısından kaçınılmaz olduğunun anlaşıldığı dönemse 1929 Büyük Bunalımlı Dönemi’dir O zamana kadar savaş, başkanlık, seçimler ve yerel grevler dolayısıyla başvurulan halkla ilişkiler özel kesimde de önemli bir yer tutmaya başladı Zira bu bunalım işçiler ve tarımla uğraşanlar kadar öteki tüketici kategorilerini de etkilemeye başlamıştır Bunun yanında 1929 bunalımı ile halkla ilişkiler uygulaması toplumsal bir içerik kazanmaya başladı Zira o döneme dek yalnızca kar amacını güden firmalar karın yanında sürekliliğini de sağlamak ve çevreyi etkileyici yeni çalışmalara gitme zorunluluğunu duymaya başladılar Bu arada özel kesimin öncülük rolü halkla ilişkilerin kamu kesiminde de anlaşılması sonucunu doğurdu
Çağdaş anlamıyla öncelikle ABD’de uygulanmaya başlanan halkla ilişkiler ikinci Dünya Savaşı’ndan sonra da Kara Avrupa’sında önem kazanmaya başlamıştır
Bugün dünyada 50-60 yıllık bir geçmişi olan halkla ilişkiler ülkemizde 1950 olayı ve 1961 Anayasasından sonra başlamıştır Milli Savunma Bakanlığı ve Genel Kurmay Başkanlığı Basın ve Halkla Münasebetler Şubeleri dar anlamda da olsa ilk halkla ilişkiler üniteleridir Devlet Planlama Teşkilatı (DPT) Yayın ve Temsil Şubesi 1961’de kurulan gerçek anlamda halkla ilişkiler ünitesidir Sonra sırasıyla 1964 Nüfus Planlaması Genel Müdürlüğü Tanıtma ve Halk Eğitim Şubesi izlemiştir Bu arada basılı yayınlar, radyo programları, basın bültenleri ve basın büroları kurulmuştur Bunların en önemlileri Basın Yayın Enformasyon Genel Müdürlüğüdür 1966 yılında ise halkla ilişkiler Ankara Üniversitesi Siyasal Bilgiler Fakültesine bağlı Basın Yayın Yüksekokulu Halkla İlişkiler Bölümü öğretime başlamış ve halkla ilişkiler başlı başına bir ders olarak üniversite programlarına alınmıştır
Tüm bu gelişmelerin ışığında, halkla ilişkiler fonksiyonunun gelişmesi, önem kazanması aşağıdaki faktörlerin bir sonucudur
Kuruluş ile çevresi arasındaki ilişkiler son derece kompleks bir özellik kazanmış bulunmaktadır Ekonominin, teknolojinin ve eğitimin düzeyinin hızla geliştiği, iletişim araçlarının büyük gelişme gösterdiği bir çağda teşebbüsün rakipleri ve müşterileriyle olan ilişkileri de artmıştır
Teşebbüsün ticari ve yönetsel boyutları büyük gelişme göstermiş, teşebbüsü idare edenlerle dış çevresindeki daha çok insanlarla daha çok ilişki kurma zorunluluğu doğmuştur
Teşebbüsün dış çevreye olan bağımlılıkları artmış, birçok kurumlarla beklenmeyen ilişkiler kurmak zorunluluğu doğmuştur
Eleştiriye hazır, son derece meraklı bir kamuoyunun varlığı çevreden gelen eleştirileri arttırmıştır Bu nedenle işletmeler kendilerine yönelmiş sayısız sorunlarla ve eleştirilerle karşı karşıya bulunmaktadır
TÜRKİYE’ DE HALKLA İLİŞKİLERİN GELİŞİMİ
Türkiye’de 1920 yılında Anadolu Ajansı kurulmuş, reformların halkla tanıtımı doğrudan Atatürk tarafından yapılmıştır 1919’da İrade-i Milliye normal gazetesi yayınlandı ve 1920 yılında yine şimdiki Basın- Yayın Ve Enformasyon Genel Müdürlüğü Atatürk’ün Teşkilatı içinde “ Yayın ve Temsil Şubesi ” kuruldu, daha sonra Dışişleri Enformasyon Dairesi, çeşitli bakanlıklarda Basın ve Halkla İlişkiler Daire Başkanlıkları oluşturulması başlandı Özel kesimde ise nacak 1970’li yıllardan sonra halkla ilişkiler çalışmalarının başladığı izlenmiştir 1970’lerde Koç, Eczacıbaşı, Yaşar Holding gibi büyük holdinglerde halkla ilişkiler üniteleri kurulmuştur 1966 yılında Türkiye’de üniversite düzeyinde halkla ilişkiler eğitimi başladı Bugün üniversitelerde bu eğitim verilmektedir Bu tabloya bakıldığında halkla ilişkiler gelişiminin ne kadar hızlı olduğu görülecektir Ancak bu kadar hızlı gelişme beraberinde birçok dezavantaj getirmiştir Öncelikle halkla ilişkiler eğitimi gören pek çok kişi eğitim gördüğü alanda çalışamamaktadır
İlk kez 1971 yılında İstanbul’da Halkla İlişkiler Derneği kurulmuş, ikinci dernek ise 1985 yılında İzmir’de açılmıştır
Ülkemizde halkla ilişkilerin yeni bir uzmanlık dalı olarak hızla geliştiği dikkatleri çekmektedir Bu dala ilgi her geçen gün artmaktadır Ne var ki işletmelerimizin bir çoğunda halkla ilişkiler birimi, reklam ve tanıtım ünitesi içerisinde yürütülmektedir
HALKLA İLİŞKİLERİN TEMEL İLKELERİ
Her alanda olduğu gibi halkla ilişkiler çalışmasında da uyulması zorunlu bazı temel ilkeler vardır Bunların başlıcaları :
1 DÜRÜSTLÜK
Her şeyden önce bu ilke bu konudaki çalışma ve çabalara halkla ilişkiler adının verilebilmesini etkileyebilecek kadar önemlidir Belli bir süreç içerisinde yürütülebilecek çalışmaların tüm aşamalarında dürüstlük ilkesinden ayrılmamakta titizlik göstermek gerekmektedir Araştırma, değerlendirme, yöntem ve araçların saptanmasında, mesajların saptanmasında ve planların uygulanmasında dürüstlük ilkesi en sağlıklı bir biçimde uygulanmalıdır Zira bu titizlik çalışmanın başarısını geniş ölçüde etkileyecektir Bu ilkeyi aynı zamanda onurlu çalışma, doğruluk ve güvenirlilik ilkesi olarak da incelemek mümkündür Halkla İlişkiler çalışmalarında yalnız gerçeğin yeri vardır Açıklık ve dürüstlük vazgeçilmez öğelerdir
2 İNANDIRICILIK
Halkla İlişkilerde diğer bir ilke ise mesajların sunulmasında inandırıcı olabilmektir Bu da çeşitli etkenlere bağlıdır Konuya önce inanmak sonra da hedef kitleyi tanımak ve özelliklerini bilmek gerekmektedir Bu iki olgu gerçekleşirse mesajın inandırıcı olması beklenebilir Bu konuda en etkili özelliklerden biri de dildir, dilin iyi kullanılmasıdır
3 YİNELEME
Diğer bir ilke ise önemli mesajların bir çok kez tekrarlanmasıdır Böylece hedef kitlenin konuyu unutmadan belleğine yerleştirmesi sağlanır
4 SABIRLI ÇALIŞMA
Halkla İlişkiler çalışmaları yürütülürken bazen uzun bir süreç gerektirebilmektedir Bu çalışmalar esnasında aceleci davranılmalı, konu tüm yönleriyle araştırılmalı, tartışılmalı daha sonra uygulamaya geçilmelidir
5 AÇIKLIK
Belli bir süreç ve teknik içerisinde yürütülecek olan çalışmaların tüm aşamalarında açıklık ilkesine uyulmalıdır Yapılan çalışmalar tüm boyutlarıyla açıkça göz önüne serilmeli, karşı tarafın kafasında soru işaretleri oluşması önlenmelidir
HALKLA İLİŞKİLERİN ORGANİZE EDİLMESİ
Halkla İlişkiler organizasyonuna temel anlamda iki ayrı yönden yaklaşmak olasıdır:
A Boyutlar yönü
B Faaliyetler yönü
A Boyutlar Yönü
a) Yatay : Konaklama işletmelerinin kendi aralarında otel zinciri oluşturmaları ile ulaştırma şirketlerinin beraber çalışma alanları ile tur tertipleyici ve perakendicilerin örgütlenmeleriyle oluşur
b) Dikey : Turizm Endüstrisinde ürünü oluşturan tüm kuruluşların (resmi turizm büroları, konaklama, ulaştırma, tur tertipleyiciler vb ) işbirliğiyle gerçekleşir
Turizm de halkla ilişkileri yürütenlerin her şeyden önce kamuoyunun belirli bir yöre hakkında ne düşündüğü, o yörede neler beklendiği, hangi tabaka, sınıf toplumunun o yöreye ilgi göstereceğini bilmesi gerekir
B Faaliyetler Yönü
Halkla İlişkiler faaliyetlerinin organize edilmesi beş aşamadan oluşur Bunlar sırasıyla;
1 Bilgi Toplama : Teşebbüs her şeyden önce çevrenin kendi gelecek faaliyetleri ile ilgili başlıca akımları incelemelidir İlişki kurulacak hedef kitle hakkında ilişkileri yürütmek için bilgi toplanması, bilimsel bir araştırma çalışması gerekir Bilgi toplama değişik yöntemlerle yapılabilir Örneğin; hedef olarak seçilmiş bir toplumun özellikleri o toplumla ilgili yayınlanmış makale, kitap, inceleme gibi yayınlardan, o toplumda yaşamış kişilerden elde edilir Burada önemli olan kullanılan araçların güvenilir olması ve uygun, verimli biçimde kullanılmasıdır
2 Planlama : Bu aşamada eldeki bulgulardan yararlanılarak çalışılır, plan hazırlanır Seçilen hedefe neyin nasıl söyleneceği kararlaştırılır ve haberleşme mesajları hazırlanır Hedef kitlenin eğitim durumu, eğilimleri, sosyolojik durumları dikkate alınır Bu aşamada kısa ve uzun vadeli amaçlar ve strateji de saptanır Ayrıca amaç ve hedefler doğrultusunda uygun araçlar ve bütçe hesaplanır
3 Ön Deneme ve Uygulama : Hazırlanan planın ve özellikle belirlenen mesajların küçük gruplar üzerinde ön deneme ile uygulama sonradan çıkabilecek bir takım aksaklıkların giderilmesinde yarar sağlar
4 Uygulama : Ön denemeden sonra hazırlanan planın uygulanmasına geçilir Haberleşme araçlarından ve kitle ile ilişki kuracak çeşitli yollardan yararlanılarak hedef kitleler için hazırlanan mesajlar yerine ulaştırılır, dikkatle takip edilir, gerekli denetimler yapılır
5 Sonuçların Değerlendirilmesi : Teşebbüs yöneticileri geleceği keşfetmek, değerlendirmek, çevrenin etkilerini dikkate almak, çevre ile iyi ilişkiler kurmak bu ilişkileri değerlendirmek ve etkin yolları buldurarak, politikaların saptanmasında dikkate almak zorunluluğundadır Çünkü, yönetimin görevi sadece kar sağlamak değil çevrenin neyi, niçin üretmekte oldukları sorularının cevabını da vermektir Burada kampanyanın nasıl sonuç verdiği ve hedef kitlenin tepkileri incelenir Bu aynı zamanda uygulama sonuçlarının değerlendirilmesi ve sonraki çalışma içinde bir ön araştırmadır
HALKLA İLİŞKİLERİN SINIRLANDIRILMASI VE İLETİŞİM
1 HALKLA İLİŞKİLER VE İNSAN İLİŞKİLERİ
Örgütün çevreye verdiği hizmet ve çalışmalarda halkın etkili olmasını amaçlarından biri olarak benimseyen halkla ilişkiler örgüt içi ilişkilere de ilgi duyar Örgütte ast-üst ilişkilerini iyileştirme, etkin bir haberleşme ve verimi arttırma teknikleri halkla ilişkilerin alanına girer Günümüzde insan ilişkileriyle halkla ilişkilerin belirli uygulamalarını birbirinden ayırmak gerçek anlamda olası değildir Hatta belirli konu ve alanlarda beşeri ilişkiler anlayış ve uygulamasını kapsadığını söyleyebiliriz
2 HALKLA İLİŞKİLER VE REKLAMCILIK
Halkla ilişkilerin karıştırıldığı tekniklerden biri de reklamcılıktır Ancak, aralarında bazı benzer özellikler bulunmakla beraber her ikisi de farklı alanlardır Halkla ilişkilerde çevreyi tanıma ve örgütü çevreye tanıtma ilkesi vardır Bu ilkeleri yerine getirirken de “Uluslar arası Halkla İlişkiler Ahlak Yasası” ya da “Atina Yasası” olarak bilinen metne bağlılık halkla ilişkiler uygulamasını belirli sınırlar içinde tutma ve bazı sakıncalardan arındırma bakımından gereklidir Reklam ise yer ve zaman alma eylemidir Her şeyden önce amaç kar etmek amacıyla müşterileri etkilemek, malı satmak, hizmeti pazarlamak ya da onlara karşı talebi arttırmaktır Karlılığı sürdürmek, örgütü çevreden ve kamudan gelecek tehlikelere karşı korumak esastır Ancak, firmalar arasında bir rekabet aracı da değildir Kısaca halkla ilişkiler bir işletmenin esenliği için yürütülen bir görev iken reklam karı maksimize etmek için yapılan ve karşılığı kar olarak, para olarak geri gelebilecek bir harcamadır
3 HALKLA İLİŞKİLER VE PROPAGANDA
Propaganda da bireye verilmek istenen düşünce biçimi ile ilgili mesajların tek yönlü olması ve tek merkezden yönetilmesi zorunludur tartışmaya açık değildir Mesajların sayısız denebilecek ölçüde tekrara özen gösterilir Propaganda da kitle iletişim araçları çok önemli bir yer tutar Halkla ilişkilerde ise, yüz yüze ilişkiler de en az bu araçlar kadar önemlidir Propaganda da birey belleğe yerleştirilen sembol ve kavramlarla belirli olaylar ve uyarılar karşısında istenilen biçimde davranmaya hazır duruma getirilir Halkla ilişkilerde tam aksine bireye karşılaştırma yapması, sorunu tartışması kendiliğinden tanınmış bir haktır Sonuçta halkla ilişkiler ve propaganda arasındaki farkları şöyle sıralamak mümkün :
Halkla İlişkiler
İki yönlüdür
Temel olan doğru bilgi ve dürüst harekettir
Tartışmaya açık ve demokratiktir
Gerçekleri açıklamak yoluyla inandırmaya çalışır
Yanıltıcı değildir
Yıkıcı olamaz
Propaganda
Tek yönlüdür
Abartma üzerine kuruludur
İyi niyet , doğru bilgi ve dürüstlüğü her zaman yer vermez
Dogmatik ve diktacıdır, kalıplaşmıştır, çok tekrar yoluyla inandırır
Yanıltıcı olabilir
Yerine göre yıkıcı olabilir
HALKLA İLİŞKİLER VE İLETİŞİM
Halkla ilişkilerin uygulanmasının temelinde iletişim yatar Halkla ilişkiler olayı aynı zamanda bir iletişim olayıdır Doğal olarak iletişimde kaynaktan hedefe mesaj yollanıp ve mesajın hedef tarafından algılanmasıyla iletişimin bittiği kabul edilir Ancak, yanıtın kaynağa geri dönmesi kendiliğinden olmaz, bunu elde etmek için kaynağın özel bir çaba harcaması, planlı davranması gerekmektedir Buna “Besleyici Yankı” denir Bu özelliğinden ötürü de halkla ilişkilerin iki yönlü bir iletişim olayına dayandığı kabul edilir İletişiminde her şeyden önce bir plana bağlanması gerekmektedir Özellikle kaynağın niteliği göz önünde durmaktadır Bu arada hedefin niteliğini de unutmamak gerekir İletişimi oluştururken hedef kişi ya da kitlenin ilgisini çeken onun ilgi alanı içinde kalan mesajların seçilmesi oldukça önemlidir Mesaj anlamı bozmadan hedefe istenilen şeyleri aktarabilecek biçimde oluşturulmalıdır Mesajı oluşturan simgeler kaynak ve hedef için aynı anlama gelebilecek ortak simgeler olmalıdır Halkla ilişkiler kimi kez fizyolojik gereksinmeleri kimi kez güvenlik gereksinmesini kimi kez de kültürel gereksinmeyi karşılamak üzere uygulamaya konabilir Birey mesajlar içinden beklentisine uygun olanı algılar, beklentilerine ters düşen mesajla ise reddeder
HALKLA İLİŞKİLERDE İZLENEN AMAÇLAR
Çağdaş işletmeler kamuoyunun önemini göz önünde bulundurarak halkla ilişkiler politikalarını belirlerler Günümüzde artık halkla açılmayan ve onunla bütünleşmeyen işletmelerin uzun ömürlü olma şansı yoktur
İşletmelerin kendi bünyelerinde oluşturdukları halkla ilişkiler politika ve uygulamalarından bir çok beklentileri vardır:
• Özel girişimciliği aşılama
• İşletmeyi koruma
• Finansal güçlenme
• Saygınlık sağlama
• Satış arttırma
• İş gören bulma
• Endüstri ilişkilerini geliştirme
Özel işletmelerin yöneticileri çalışmalarının yerindeliği ve düşüncelerindeki farklılığı gerçekçi biçimde topluma açıklarlar ve onun desteğini kazanırlar İşletmeler, çalışmalarıyla yurt içinde ve yurt dışında saygınlıklarını koruyarak tanınmış bir işletme özelliği kazanırlar Satış arttırma ise işletmelerin verimli çalışmalarıyla ilgili görülen bir sonuçtur Halkla ilişkilerin sonuçlarından birisi de işletmelerin nitelikli iş görenler bulmasıdır
Dünyada ve Türkiye’de yeni yapılanlara göre bir işletmenin halkla ilişkiler birimine sahip olması demek, o firmanın tüm halkla ilişkiler faaliyetlerinin sorumluluğunu üstlendiği departman ile yapması demek değildir Asıl önemli olan koordinasyonu sağlamak ve başarının temelinde ise paylaşmak ve kollektif çalışmak vardır
Toplumsal açıdan izlenen amaçlar şu şekilde özetlenebilinir:
Halkla ilişkiler halkı aydınlatmak, halkla işbirliği sağlayarak hizmetlerin daha çabuk ve kolay görülmesini sağlamak ve halkın yönetimle olan ilişkilerinde işlerini kolaylaştırmaktır İşletmenin halkla açılması, halkın sorunlarına sahip çıkması toplum tarafından çok iyi karşılanır
Halkla ilişkilerde temel ilkeler otel işletmelerinde halkla ilişkiler departmanında önemle üzerinde durması gereken ilkelerdir Bunlar:
• İki yönlü ilişki kurma
• Doğru bilgi verme
• İnandırıcılık
• Sabırlı çalışma
• Yaygın sorumluluk
• Açıklık
• Yineleme ve süreklilik
• Otel imajı olarak sıralanabilir
Halkla ilişkilerin her aşamasında dürüst davranmak, araştırma ve değerlendirmelere, mesajların ve programların hazırlanmasında, planların uygulamasında dürüstlükten ayrılmamak, çalışmaların başarı ortamını arttırır
Halkla ilişkilerin otel işletmeleri açısından en önemli ilkelerinden ve belki de amaçlarından birisi kamuoyunda olumlu bir firma imajı yaratma çabasıdır
TURİZM SEKTÖRÜNDE HALKLA İLİŞKİLER FAALİYETLERİ
Herhangi bir turizm ürününün, bir konaklama işletmesinin rekabet ortamında başarı sağlayabilmesi açısından geniş tüketici kitleler arasında yaygın olarak benimsenmesi ve tutunması son derece büyük bir öneme sahiptir Turizmde belirli bir ürünü yaygın olarak benimsetme ve tutundurma çabaları içinde tanıtma ve halkla ilişkilerin büyük yeri ve önemi bulunmaktadır be bu önem diğer endüstri dallarında olduğundan çok daha fazladır
Turizm alanındaki tanıtıcı çabalarda öncelikle tarafsızlık ve dürüstlük imajı yerleştirerek ve kamuoyu aydınlatıcı ve bilgi kılıcı bir ifade tarzı kullanılarak bir turizm ürününün benimsetilmesine çaba gösterilir
Halkla ilişkiler; bir kuruluşun veya işletmenin çevresi ile olan ilişkilerini düzenlemek ve geliştirmek amacıyla yaptığı tanıtım çalışmalarında ortaya çıkar Bu özelliğini turizm açısından ele aldığımızda, kamu yönetimleri de toplumun özelliklerini, yapısını, gelenek ve göreneklerini diğer toplumlara tanıtmak zorundadırlar Amaç; ülkeye veya turistik işletmeye karşı çevrenin sempati ve desteğini kazanmak, bunu olumlu bir imaj yaratarak devam ettirmektir
Turizm verilerinin dış ülkelerde tanıtılması alanında bugüne kadar denenmiş en etkili tekniklerden birinin halkla ilişkiler olduğu bilinmektedir Halkla ilişkilerin her alanda büyük önemi ve etkisi olmakla birlikte, özellikle turizm alanında tanıtılacak ve pazarlanacak, sonuçta ekonomik bir menfaat sağlanacak olan turizm ürününün alışkanlıkları, gelenekleri, kültür düzeyleri, mensup oldukları dini ırkları birbirinden çok farklı olan kişilere hitap etmesi, halkla ilişkileri turizm alanında daha da önemli bir faaliyet haline getirir
Turistik tanıtımda halkla ilişkilerin etkinliğini arttırıcı etkenler aşağıdaki gibidir:
1 Turistik ürünün farklı tüketici gruplarının eğilimleri, zevkleri, istekleri önceden saptanmalı,
2 Turistik ürünün uluslar arası piyasada çok çeşitli tüketici gruplara hitap etmesi nedeniyle, halkla ilişkilerin bu farklı tüketici gruplarıyla ilişkiler kuracak şekilde yürütülmesi gereklidir
3 Halkla ilişkilerin, diyalog kuracak toplumun niteliklerine göre belirlenmesi zorunluluğu vardır
4 Halkla ilişkilerin en önemli hedefi duymayı ve duyurmayı sağlamayı gerçekleştirmesidir
5 Halkla ilişkiler programlarının uygulanmasına yardımcı olan gazeteler, seyahat acentaları gibi kuruluşlar mali ve teknik bakımdan desteklenmelidir
Tanıtmanın amacı, tüketim toplumlarının değişik kesimlerinde tanımı yapılan bölgeye, ülkeye ve ürüne karşı bir sempati, yakınlık be benimseme duygusu oluşturmaktır Bu aşamada önem kazanan bir unsurda tanıtımda hedef alınacak pazarların belirlenmesinde öncelikle bu pazarların analiz edilmesi ve iyi tanınmasının gerekliliğidir Hedef kitlelerin eğilimleri, zevkleri ve tatilden beklentileri bilinirse ancak halkla ilişkiler çalışmalarıyla potansiyel turistin ilgisini çekmek mümkün olabilir
Görüldüğü gibi halkla ilişkiler, öncelikle etkilemek istediği kitlenin nasıl bir iklimden hoşlandığını, tatilini, araştırmayla mı, güneşlenerek mi, kültürü tanımakla mı veya nasıl geçirmek istediğini en çok neden etkilendiğini kısaca hedef kitle hakkındaki bütün özellikleri öğrenmek durumundadır Edindiği belirleyici bilgiler ışığında tanıtım çalışmalarını yürütmelidir
Bu tür bilgilerin edinilmesinde bilinen tüm bilimsel methodların yanı sıra halkla ilişkiler koordinatörü hedef kitlenin ait olduğu toplumları sürekli takip etmek ve bu toplumlara sürekli bir iletişimi sağlamak durumundadır
Toplumların birbirinden çok farklı özellikler taşıdıkları bilinmektedir Farklı toplumların değişik istek ve beklentilerine cevap verebilmek için halkla ilişkiler çalışmalarında etkilemek istenilen toplumun ilgi alanına uygun ve anlayacağı bir tarz ile farklı kampanyalar düzenlemelidir
Halkla ilişkilerin en önemli ilkelerinden birisini teşkil eden “duymak ve duyurmak ” ilkesi, özellikle turizm alanında önem taşımaktadır Bu açıdan halkla ilişkiler basın – yayın kuruluşlarıyla daima samimi ve sürekli geliştirici ilişkiler kurmak zorundadır
Turizm sektöründe halkla ilişkilerin görevlerini kısaca özetlemek gerekirse;
• Tanıtmayı ilgilendiren halk kesimlerinin tutumları konusunda bilgi toplamak,
• Ekonomik sosyal ve siyasi düşüncelerindeki değişimleri incelemek, değerlendirmek,
• Bir kamuoyu paketi biçiminde tanıtma yöntemine sunmak,
• Değişimlere göre yeni halkla ilişkiler politikaları ve stratejileri geliştirmek,
• Tanıtma yönetiminin halk kesimiyle daha iyi ilişki kurmasını sağlayacak önerilerde bulunmak,
• Kamuoyu araştırmaları yürütmek,
• Halkla ilişkiler plan ve programlarını hazırlamak,
• Yararlanılacak iletişim araçlarını seçmek,
• Tanıtmada her türlü halkla ilişkiler çabalarını düzenlemek ve denetlemek olarak sıralayabiliriz
Bir işletme insan doğasına uygun olarak çalışmalıdır İnsanlar ve davranışlar karmaşıklaştıkça, bunlarla uğraşmak tecrübe ve uzmanlık istemektedir İletişim becerileri önemli olduğu halde kıttır ve giderek daha kıtlaşmaktadır Halkla ilişkiler, toplumsal değişmede bir köprü görevi görür ve değişmenin neden olduğu yeni tutumlara insanları uyarlama aracıdır Aynı zamanda katı tutumları yumuşamaya ve değişmeye teşvik eden bir araçtır Halkla ilişkiler, işletme görüntüsünü ve ününü yaratmaz fakat işletmenin görünümünü ve ününü yaratan etkinlikleri ve politikaları önerir ve yorumlar Böylece halkla ilişkilerin bu alandaki “Tanıma ve Tanıtma ” özelliği oluşmaktadır
Tanıtma faaliyetlerinde hedef kitle olayına ayrıntılı olarak değinilmesi söz konusu olduğunda, hedef kitle özellikleriyle, alışkanlıklarıyla, istekleriyle, beklentileriyle, eğilimleriyle, stratejileri belirleyici bir rol oynamaktadır
Halkla ilişkiler faaliyetlerinde tamamen hedef kitlenin ilgi ve desteğini çekecek nitelikte planlanması ve uygulanması gerekmektedir Aksi taktirde istenilen sonuca ulaşmak mümkün olamayacaktır
Turistik tanıtma söz konusu olduğunda halkla ilişkilerin hitap edeceği gruplar şunlardır:
1 Kitle : Tatil geçirme amacıyla gelenlerden; avcılar, dağcılar, balıkçılar, kayak sporu yapanlar, ata binenler gibi özel merakı olanlardan ve değişik meslek gruplarına mensup iş adamlarından oluşabilir
2 Özel Gruplar : Turizm ile ilgili seyahat acentası, ulaştırma şirketleri, dini teşekküller, öğrenci dernekleri, meslek oda ve teşekkülleri olabilir
3 Özel Kişiler : Kamuoyunu etkileyebilecek güçte olan parti ve hükümet başkanları, din adamları, gazeteciler, yazarlar, ses sanatçıları, tanınmış sporcular ve benzeri kişilerdir
Sonuç olarak denilmelidir ki;
Turizm sektörü büyük ölçüde kar amacıyla turistik mal ve hizmet üreten, pazarlayan, sonuçta katma değer yaratan turistik teşebbüslerden oluşmaktadır Turistik teşebbüsler;
• Konaklama, yiyecek, içecek
• Seyahat
• Pazarlama
• Yan teşebbüsler
gibi dörtlü bir sınıflamada ele alınmalıdır
KONAKLAMA İŞLETMELERİNDE HALKLA İLİŞKİLER
DEPARTMANI
• OTEL İŞLETMELERİNDE HALKLA İLİŞKİLERİN YERİ
İŞLETMEDE HALKLA İLİŞKİLER BÖLÜMÜNÜN ANLAMI
Günümüzde özellikle demokratik ülkelerde kamuoyunun önemi artık gayet iyi bilinmektedir Halkın inanmadığı, desteklemediği eylemleri gerçekleştirmek çok zordur, hatta olanaksızdır Gerçekleştirilse bile ileride olumsuz sonuçlar doğurmaktadır Bu yüzden ; hem özel işletmeler, hem de hükümetler kamuoyunu yakından izlemeye, politikalarını da buna göre belirlemeye başlamışlardır
Yüzyılın başında özellikle özel işletmelerin tek hedefi daha çok kar elde etmekti Bu yüzden de kamuoyunu hiç dikkate almıyorlardı Ancak 1930’larda tüm dünyada etkisini gösteren ekonomik bunalımdan sonra, ilk önce kamu kesimindeki, daha sonraları ise özel kuruluşlardaki yöneticilik anlayışındaki önemli değişiklikler başladı Temel amaç olarak görülen, işletmenin dolayısıyla ortakların kazançlarının katlanarak büyümesi ilkesine kamuoyu için doyum ve beğeni yaratmak görüşü de katıldı Böylece; işletmenin toplum içerisinde kendini tanıtmasını , ilişki kurduğu çevreleri tanıması ve bu ilişkiden gerek işletmenin gerek çevrenin daha çok yararlanabileceği bir düzeye getirilmesini sağlayacak bir kavramın, halkla ilişkilerin gerekliliği ortaya çıktı
Günümüzde işletmeler sadece teknik ve ekonomik olarak tanımlanmayıp, sosyal bir kuruluş olarak da tanımlanır Toplumun işletmelerden beklentileri yeni boyut kazanınca işletmeler de topluma karşı tutum ve davranışlarını değiştirerek üstlerine düşen sosyal sorumluluklarını yüklenmek ya da yeniden gözden geçirmek durumunda kalmışlardır Çağdaş işletme sadece mal üreten, pazarlayan ve sonuçta kar eden kuruluş olmaktan çıkmakta ve topluma karşı belirli sorumluluklar taşıyan kuruluş haline dönüşmektedir
İşletme, çevresiyle sürekli bir etkileşim içerisindedir ve varlığını sürdürebilmek için toplumun ekonomik, sosyal ve kültürel yapısına uyum sağlamak zorundadır
Bunu en bilinçli ve sürekli şekilde yürütebilmek için de bünyesinde bir halkla ilişkiler bölümü bulundurmalıdırlar
Konaklama İşletmesinin ulaşmaya çalıştığı toplulukla iyi ilişkiler kurmasını, güçlü ve güvenilir bir izlenim yaratmasını sağlayan Halkla İlişkilerdir Halkla İlişkiler Bölümü çalışmaları esnasında, basın ilişkileri, işletme tanıtımı, işletme içi ve dışı iletişim, danışmanlık, lobicilik gibi birçok farklı araç ve yöntem kullanır
Özellikle yüz yüze iletişimin egemen olduğu otel işletmelerinde halkla ilişkiler bölümü; otelin bu sektörde iyi bir isim yapmasında ve/veya mevcut adının daha iyi olarak tanıtılmasında böylece otelin karlılığının artmasında ve işletmenin sürekliliğinin sağlanmasında en önemli sektördür
Otel işletmelerinin halkla ilişkiler uzmanları tarafından yapılan kısa ve uzun vadeli planlar, otelin yaratılmak istenen olumlu izleniminin oluşmasını ve sürdürmesini sağlar
Halkla İlişkiler Bölümü; iki yönlü haberleşmeye, karşılıklı açıklığa, iyi niyete ve dürüstlüğe dayanan, gerçekleri tam ve doğru bir biçimde, tartışmaya açık olarak ortaya koyan, bu nedenle de yanıltıcı ve yıkıcı etkiler doğurmayan faaliyetler yürütür
İSTANBUL’ DAKİ OTELLERDE HALKLA İLİŞKİLER DEPARTMANI’NIN
YERİ
20 yüzyılın ikinci yarısında yeni ve zincir otellerin sayısı Amerika ve Avrupa’da hızla artmaya başlamıştır Bu da otel işletmeciliğinde bir takım gelişmelerin meydana gelmesine yol açmıştır
Otellere oranla daha düşük bir ücret karşılığında hizmet veren motel işletmelerinin ortaya çıkmasıyla 1950’li yıllarda otellerin doluluk oranında belirgin bir düşüş yaşanmıştır Bu olumsuz düşüşü engellemek, gelişen uluslar arası turizm hareketlerinin sonucunda doğan kongre turizmin de yer edinmek ve karlarını arttırmak isteyen otel işletmeleri yeni yapılanmalara gitmişlerdir Önceleri basit bir organizasyona sahip olan otel işletmeleri günümüzde birçok farklı hizmet bölümünü çatısı altında toplamaktadır
Oteller büyüklük, istihdam ettiği personel, izlediği politikalar, kuruluş yerelleri, müşterilerine sağladıkları olanaklar açısından birbirlerinden farklıdır Bu nedenle tüm otel işletmeleri için geçerli kabul edilen tek bir organizasyon şeması yoktur Ancak belirli bir büyüklüğe sahip olan tüm otel işletmelerinin iç bünyelerinde satışı gerçekleştirecek ve destekleyecek konusunda uzman birimler bulunmaktadır Satış personeli, halkla ilişkiler uzmanları, uluslar arası satış temsilcileri ve diğer satış görevlileri ortaklaşa bir çalışma yürütmektedir
Otel işletmelerinde görev yapan halkla ilişkiler yöneticisi doğrudan genel müdüre bağlıdır Otelin diğer bölümleriyle sıkı bir işbirliğine girerek, karşılıklı bilgi akışını sağlayan halkla ilişkiler bölümü, çeşitli tanıtım faaliyetlerini organize ederek tüm bölümlere destek vermektedir
Ancak ülkemizde hizmet veren beş yıldızlı otellerin birçoğunda bu durum olması gerektiğinden farklıdır İstanbul’daki beş yıldızlı otellerin organizasyon şemaları incelendiğinde halkla ilişkiler bölümlerinin genellikle satış ve pazarlama bölümlerinin altında yer aldığı görülmektedir Otelin halkla ilişkiler sorumlusu pazarlama müdürüne ya da satış müdürüne bağlı olarak çalışmalarını yürütmektedir Satış ve pazarlama müdürleri ise doğrudan genel müdüre bağlıdır
Pazarlama ve Satış Bölümü’nün çalışmaları otelin Pazar payını doğrudan etkiler, olumlu ya da olumsuz sonuçları kısa zamanda ortaya çıkarır ve aylık mali raporlar yardımıyla izlenebilir Halkla İlişkiler Bölümü’nün çalışmaları ise uzun vadeli planlar çerçevesinde yürütülür ve sonuçlar pazarlama ve satış bölümünün sonuçları gibi net biçimde görülemez
Halkla İlişkiler ve Pazarlama Bölümleri kullandıkları teknikler bakımından birbirine çok yakındır İki bölüm de; araştırma, bilgi toplama, plan yapma, bütçeleme, hedef kitle saptama, mesajı ve kullanılacak araçları belirleme ve sonuçları değerlendirme konularında benzer yöntemlerden faydalanırlar Ancak Pazarlama Bölümü ile karşılaştırıldığında Halkla İlişkiler Bölümünün ne derece etkili olduğu zamanla ortaya çıkar
Dolayısıyla ülkemizde halkla ilişkilerin otelin karlılığıyla doğru orantılı bir etken olduğu kabul edilmekle beraber yönetimde gerektiği kadar söz sahibi değildir
OTEL İŞLETMELERİNDE HALKLA İLİŞKİLER UYGULAMALARI
VE ORGANİZASYON YAPISI
Başarılı bir halkla ilişkiler faaliyeti birçok alanda araştırma yapılmasını gerektirir Marketing Türkiye dergisinde yayınlanan bir yazıda bunlardan beş ana araştırma şu şekilde sıralanmıştır:
1 Çevre Taraması : Bu tarama üç seviyeli olarak gerçekleştirilebilir Bir kriz anında ne olduğu, neden bu noktaya gelindiği geçmiş olaylara bakılarak belirlenir Bu şekilde hemen ne yapılması gerektiği konusunda çevreden bilgi toplanır Bir başka yöntem ise kriz anını beklemeden her yıl düzenli olarak ne olup bittiğinin değerlendirilmesidir Bu çalışmada belli bir konuya veya karara odaklanır
2 Halkla İlişkiler Denetlemesi : Kurumun, çeşitli kamuoyu gruplarının gözündeki yerini belirlemek için yapılan çalışmadır Amaç grupların tavrı ile kurumun ( otel işletmesinin ) tavrını karşılaştırmak, kampanyaları hedef kitlelerin tavrını göz önüne alarak daha etkili hale getirmektir
3 İmaj Araştırması : Tutum araştırmaları ile ilgili kitlelerin kurumu nasıl algıladıkları saptanır Böyle bir çalışmadan sonra imaj hedefleri belirlenir ve amaca götürecek stratejik plan hazırlanır
4 İletişim Denetimi : Halkla ilişkiler denetimi gibi iletişim denetimi de çeşitli yöntemlerle yapılır Amaç, iletişim kanallarını, mesajı ve iletişim iklimini belirlemek ve değerlendirmektir
5 Sosyal Denetim : Toplumsal araştırmalar ile kurumun ilgili kitleler üzerindeki etkileri saptanmaya çalışılır Bu amaçla bazı kurumlar düzenledikleri veya sponsor olarak destekledikleri toplumsal faaliyetleri broşür halinde toplarlar
Halkla İlişkilerin Temel Özellikleri :
• İletişim – Araçlar,
• Kalite,
• Süreklilik,
• Araştırma – Geliştirme,
• İmaj ve Prestij Yaratma,
Prestijin Oluşabilmesi İçin Gerekli Olan Kriterler İse;
• Yüksek kalite,
• Güvenirlik,
• Satış sonrası hizmet,
• Tekniktir
Otel işletmelerinde imajı yükseltmek ve prestiji sürekli kılmak gereklidir Prestij, kalitenin sürekliliğini sağlamak için yapılan çalışmalardır
Halkla ilişkiler de çalışma ortamını en iyi şekilde oluşturmanın bir takım kriterleri vardır Bunlar:
• Görev,
• Göreve verilen önem,
• Öneme verilen değer, özendiricilik,
• Huzur
Ticaret ve seyahat etmenin artmasıyla, otelciliğin kaynağını oluşturan hanlara da ihtiyaç artmıştır Geçmişte hanlar olduğu gibi, günümüzün çağdaş otellerinde de her zaman temel amaç, insanlara rahat bir ev ortamı yaratmak olmuştur Ancak geçmişin hanlarında kuralları koyan genelde hancı olurken ve insanlara sadece para ödeyen müşteriler gözüyle bakılırken, günümüzde bu düşünce tarzının yerini kuralların büyük ölçüde misafir isteklerine bağlı kılınarak koyulduğu ve insanların otel sahipleri ve yöneticileri tarafından misafir olarak kabul edildiği bir düşünce şekli ve uygulaması almıştır
Zamanla otelcilik sektöründe, otel standartlarında meydana gelen bu değişimin yanı sıra, otel sayılarında artış ve müşterilere sunulan hizmette de önemli gelişme olmuştur Bu gelişmeler, aynı zamanda oteller arasında hızlı bir rekabet ortamına yol açmış ve sadece broşürler yoluyla yapılan kısıtlı tanıtımlar yerine, daha farklı tanıtım metodlarına yönelme ihtiyacını doğurmuştur Oteller; müşteri çekmek için otel hizmetlerini, tüketim malları gibi halkla ilişkiler ve reklamcılık yoluyla satmak durumunda kalmışlardır
Bu ortamda otel, işletmenin sunduğu ana hizmetleri ve yan hizmetleri müşterilerine tanıtmak ve onlarla iyi ilişkiler kurmak için en etkili yöntem halkla ilişkiler olmuştur
Günümüzde toplumun beklentileri ve değer yargıları, hızla değişmektedir Bu nedenle otel işletmeleri varlıklarını ve faaliyetlerini sürdürebilmeleri için toplumdaki bu değişikliğe ayak uydurmaları, toplumun nabzını sürekli ellerinde tutarak, gerekli düzenlemeleri yapmaları gerekmektedir Gerekli düzenlemelerden bir tanesi de çağdaş işletmecilik anlayışının gerektirdiği halkla ilişkiler faaliyetleridir
Halkla ilişkiler çalışmalarıyla otel için, müşterilerde yaratılmak istenen imaj, müşterinin değişik alanlardaki çeşitli öğeleri karşılaştırması sonucu edindiği duygusal ve rasyonel görünümlerin bütününü oluşturmaktır Otel işletmesi hakkında kişilerin sahip olduğu imaj, otel hizmetinin satın alınıp alınmayacağı kararını büyük ölçüde etkilemektedir Otel için kullanılan isim ve sembollerin kişi zihninde yarattıkları etkileşimler oluşturulan imajın bir parçasını teşkil etmektedir ve bu nedenle çok önemlidir
Otel işletmelerinde tanıtıcı nitelikte halkla ilişkiler faaliyetleri;
• İsim ve sembol
• İmaj yaratma olmak üzere iki ana başlıkta toplanabilir
İSİM VE SEMBOL : Bir otel hakkında elde edilen bilgiler ve bizzat yaşanan tecrübelerin yanı sıra otelin adı duyulduğunda zihinde oluşan imaj sembolle ifade edilir Bu isim veya semboller otellerin diğerlerinden ayırt edilebilmesi için biçimleri ve renkleri farklı olarak düzenlenmektedir Sembollerin kullanımında değişik ülkelerde kurulu otel zincirine ait otellerde farklı kullanım şekilleri vardır
İMAJ YARATMAK : Otel hizmetlerinin satın alınmasında karar verme süresi büyük ölçüde otel hakkında edinilen imaja bağlı bulunmaktadır
Otel işletmelerinin kamuoyunda imaj yaratmaya çalışması ancak kaliteli hizmet ve etkin bir iletişim ile sonuca gidebilir Bunun için:
a) Haber Görünümünde Tanıtma
Haber görünümünde imaj yaratmanın en yaygın şekli yöresel, bölgesel ve ulusal düzeyde halkın ilgi duyduğu konulara ilişkin bilgi ve haberlerin halkla ilişkiler biriminde hazırlanıp basına gönderilmesidir Bu iki şekilde olabilir :
• Planlı Haberler
• Önceden Planlanmış Haberler
Planlı haberlere örnek olarak, periyodik olarak gerçekleşen veya önceden bilinebilen açılış törenleri; festival, sergi ve yarışmaların düzenlenmesi, ödül verilmesi, restorasyon çalışması, yıl dönümleri, yeni bir mal sahipliği veya yeni bir yönetim, personel arasında geçen esprili bir olay, fuarlar düzenlenmesi gibi yöresel, bölgesel ve ulusal değeri olan olaylar sayılabilir
Açılış Törenleri
Otel işletmeleri tarafından yaptırılacak yeni otel projelerinin kamuoyuna ilanından, temel atma törenine kadar otele ilişkin bilgilerin sürekli basına iletilmesine temel atma törenine ilişkin bilgilerin basına verilmesi ve medya mensuplarının davet edildiğinden, otelin takriben açılış tarihini gösteren basın bültenlerinin dağıtılmasına, resmi açılışın organize edilip lanse edilmesine, açılış galasının planlanmasına ve açılışa katılanlara basın aracılıyla teşekkür edilmesi gibi bir yelpaze oluşturmaktadır
Festival, Sergi ve Yarışmaların Düzenlenmesi
Basın sergisine konu olabilecek,planlı haber niteliği taşıyan olaylar, festival, sergi ve yarışma düzenlemektedir Festivaller, sergiler veya yarışmalar olsun amaçlı – amaçsız hem toplumsal bir hizmet, hem de kuruluşun adının duyurulması amacını taşıyan faaliyetler olmakta ve toplumun değişik kesimlerinin belirli bir amaca doğru yönlendirerek ve özendirerek, sonuçta katılanları ödüllendirmek büyük yararlar sağlamaktadır
Ödül Verilmesi
Otele müşteri getiren turizm şirketlerine veya ülke turizmine katkılarından dolayı başarılı turizmcilere ödül vererek bazı otel işletmeleri otel isminin kamuoyuna duyurulmasını ve turizm işletmeleriyle turizmcileri motive etmeyi amaçlar
Restorasyon Çalışması
Halkla ilişkiler açısından restorasyon çalışmalarıyla eskiden faaliyette olan bir otelin yeniden düzenlenerek açılması ve bu olayın basında yer alması büyük önem taşımaktadır
Yıldönümleri
Yıldönümlerinde yani otelin ilk kez faaliyete açıldığı günün kutlamalarında halkla ilişkiler ile kuruluşun başlangıçtan beri ne gibi gelişmeler kaydettiğini ve başarılarını belirtmek ve bu sayede kuruluş hakkında varsa yanlış izlenimleri silerek kuruluşun saygı kazanması ve tanınması fırsatı doğar
Yeni Bir Mal Sahipliği Veya Yeni Bir Yönetim
Bu tür olayların kamuoyunda yanlış anlaşılmayacak şekilde basına duyurulması da önemli ve dikkatli bir halkla ilişkiler çalışması gerektirir
Yurtdışında Fuarlara Katılma Veya Haftalar Düzenleme
Bu faaliyetlerdeki amaç, otelin hem yurtdışındaki hem de yurt içindeki tanıtımını gerçekleştirmektir Bu nedenle böyle katılımların ve organizasyonların basına duyurulması çok önemlidir
Röportaj ve Makale Türü Yazılar
Röportajlar, belirli bir okuyucu kitlesine seslenmek üzere kaleme alınmış, çoğunlukla resimlendirilmiş, bazen de belli ölçüde yorumu olan makaleleştirilmiş yazılardır Röportaj, genellikle bir endüstri dalına ait sorunları tanımlar ve bu sorunlara etkin çözümlerin nasıl bulunabildiğini anlatmaya çalışır Otel imajı her safhada en etkin medyalardan bir başkası da makale türü yazılardır Bu tür yazıların ( ücretli yada ücretsiz olarak ) iş ve meslek dergilerinde, gazetelerde yayınlanması başlı başına bir tanıtma politikası olabilmektedir
Resim ve Fotoğraflarla Tanıtma
Bir çok otel örgütlerinde çeşitli olay ve gelişmeleri orijinal ve haber değeri bulunan fotoğraflarla satmak amacıyla fotoğrafçı kadroları oluşturmuşlardır ya da serbest çalışan fotoğrafçılardan yararlanmaktadırlar
Fotoğrafların otellere maliyeti, fotoğrafların birçok amaçlarla kullanılmaları sağlanarak düşürülebilir
Olağanüstü Durumlarda Tanıtma
Otel işletmelerinde meydana gelen fazla rezervasyon, kaza ve felaket olayları v b basınla ilişkilerde önemli sorunlar yaratır Bu tür olaylar halkla ilişkiler birimlerince değerlendirildiği taktirde, basın ve yayın organlarıyla olumlu, etkin ve uzun süreli ilişkiler kurulmasında önemli bir rol oynayabilir Aniden ortaya çıkan olağanüstü olaylardan zarar görülmemesi veya az zararla olayın giderilmesi için önceden hazırlanmış bir programa ihtiyaç vardır Bu gibi durumlarda otel adına konuşmak, basına gerekli bilgileri vermek ve basın mensuplarının sorularını cevaplandırmak üzere bir kişiye yetki verilmesi yararlı olur Bu kişi veya olay yerindeki üst kademe yöneticiler dışında herhangi bir personel olayla ilgili olarak basına bilgi vermesi bazen çok sakıncalı sonuçlar doğurabilir, bu nedenle de personelin olağanüstü durumlar için eğitilmesi faydalı olacaktır Halkla ilişkiler birimi,yönetim ile basın arasında bağ kurmalı ve yöneticilerin bilgilerin ve haberlerin doğru biçimde aktarılması sağlanmalıdır
Olağanüstü olaylar basından gizlenmemelidir Eldeki bütün bilgiler en iyi biçimde ve doğru olarak basın mensuplarına sunulmalıdır Bu amaçla halkla ilişkiler görevlileri olay yerinde mutlaka hazır bulunmalıdırlar
HALKLA İLİŞKİLER DEPARTMANI’NIN KULLANDIĞI TEKNİK VE
ARAÇLAR
1 Dış Tanıtım Teknikleri
• HABERLEŞME
Haberleşme halkla ilişkiler çalışmalarını temelini oluşturur ve kısaca insanlar arasında ortak kılmak işlemi olarak tanımlanır Haberleşmede anlatılmak istenen konular ister sözlü ister yazılı biçimde olan sözcüklerle nakledilir Ancak; sözcüklerin kullanılmadığı resim, işaret, duman gibi haberleşme yöntemleri de vardır Yalnız tüm bu yöntemlerin ortak yanı; anlamların belli sembollerle taşınmaya çalışılmasıdır Bir haberleşme işleminde kullanılan araç ne olursa olsun, başlıca üç öğenin bulunması gerekir Bu öğeler;
Göndereceği bir mesaj olan kaynak,
Mesajın gönderilmesinde kullanılan sembol,
Mesajın ulaşacağı alıcıdır
Haberleşmenin başarılı olabilmesi için kullanılan sembolün anlatılacak konuya en uygun sembol olması ve bu sembolün alıcının kolaylıkla anlayabileceği biçimde olmasıdır Uygun seçilmeyen sembol başarılı olmayı engeller, yanlış anlaşılmalara, gereksiz tekrarlara sebep olur
İnsanlar birbirleriyle olan ilişkilerine haberleşme ile başlar ve yine haberleşme tarafından ilişkiler azaltılır, bitirilir Haberleşme sürecinin bir başka boyutu da haberleşme yönüdür Bu tek yönlü ve çift yönlü olabilir Bu boyut diğer boyutlardan bağımsızdır Ayrıca haberleşmeyi biçimsel ve biçimsel olmayan boyutlarıyla da ele almak olasıdır
Biçimsel haberleşme işletmenin gereksinmelerini karşılamakta, biçimsel olamayan haberleşme ise bireylerin sosyal eylemlerini karşılamakta kullanılmaktadır
• ENFORMASYON (DANIŞMA)
Danışma, bilgi almak ve bilgi vermek gibi iki anlamda kullanılan çift yönlü bir kavramdır
Bilgi Alma Yönüyle Enformasyon : Genel tanıtımda da turist tanıtımında da başarı ve etkinlik işlerini yürütmede yararlanılan bilgilerin sağlam ve güvenilir olmasına bağlıdır Tanıtma faaliyetleri geçmişte yapılmış ve bugün yapılmakta olan çalışmalardan edinilen bilgilerle geleceğin tahmin esasına dayanır Rakip firmalar da dahil olmak üzere yapılan tüm turistik faaliyetlerinin yarattığı sonuçlar incelenmek suretiyle, en etkin tanıtım teknikleri tespit edilip, gelecekteki faaliyetler planlanır
Bilgi Verme Yoluyla Enformasyon : Bilgi verme yoluyla enformasyonun amacı; herhangi bir ülke ya da yörenin ilgi çekici bir imajın yaratılmasında katkıda bulunmaktır Ülke ya da yöre hakkında elverişli bir ortam yaratmak ve tüketicilere güven verebilmektir Enformasyon, ticari reklamcılıktan etkilenerek, özündeki bilgi verme niteliği değiştirilmemelidir
|