Yalnız Mesajı Göster

'Anadolu Kadınları Müdafaa-İ Vatan Cemiyeti'

Eski 10-10-2012   #2
Prof. Dr. Sinsi
Varsayılan

'Anadolu Kadınları Müdafaa-İ Vatan Cemiyeti'



Anadolu Kadınları Müdafaa-i Vatan Cemiyeti Başkanı Melek Reşit imzasıyla, Halide Edip Hanıma çekilen ve Cemiyetin yapmak istediği bazı girişimler hakkında düşüncelerini sorup yardımım isteyen 8 Ocak 1920 tarihli telgraf:

Dersaadet’te Hilâl-i Ahmer Kâtib-i Umumîsi Adnan Beyefendi vasıtasiyle

Halide Edip Hanımefendiye takdim

Muhterem Türk kadını!

Anadolu Türk Kadınları Müdafaa-i Vatan Cemiyeti namiyle bir cemiyet teşkil eylediğimizi Heyet-i İdaremiz azasından Makbule Hanım vasıtasiyle size arz eylemiş ve nizamnamemizi, protestolarımızı havi Irade-i Milliye gazetesinin nüshalarını takdim eylemiştik Şimdi de cemiyetimiz namına müracaat ediyoruz Memleketini bihakkın seven güzide Türk hemşiremizin münevver fikirlerinden istifade etmek istiyoruz Amerika ve Fransa Reisicumhurlarının madamları ile İngiltere ve İtalya Kraliçelerine ve Amerika Ayanına telgraf çekmek istiyoruz Ve oralardaki kadın cemiyetlerine de telgrafla müracaat etmek fikrindeyiz Bu düşüncelerimizi musîb buluyor musunuz? Ve hangi cemiyetlere müracaat edelim İsimlerini bildirecek cevabınıza şiddetle intizâr eyler ve münevver fikirlerinizden bizleri daima istifade ettirmenizi istirham eyleriz Hürmet ve tazimlerimiz

8 Kânun-ı sanî 336

Anadolu Kadınları Müdafaa-i Vatan Cemiyeti namına Reisesi Melek Reşit

************************************************** ********

Anadolu Kadınları Müdafaa-i Vatan Cemiyetinin İzmir’in Yunanistan’a katılması hazırlıklarını protesto etmek üzere İtilâf Devletleri ve Amerika temsilcilerine çektiği 17 Ocak 1920 tarihli telgraf:

Dersaadet’te Amerika, İngiltere, Fransa, İtalya mümessil-i siyasîlikleri cânib-i âlisine

İzmir’in Yunanistan’a ilhakı maksadıyla istihzaratta bulunulduğunu işittik Azîm bir galeyan içinde Sivas’ın bütün kadınları toplanarak işbu protestonamemizle milletlerin hukukunu temin için harp ettiğini söyleyen devletlerinize, milletlerinize hitap ediyoruz Bu adaletsizliğe Türk milleti, hakkından başka bir şey istemeyen Türk milleti artık tahammül edemeyecek, İzmir, tarihen ve ırkan Türk olduğu gibi bugün de yarın da Türk olacaktır Söz namustur Biz Türkler öyle biliyoruz, işte bu iman ile devletlerinizin, milletlerinizin sözlerine itimat ederek terk-i silâh eyledik Ahd üzerine terk-i silâh eyleyen masum bir milletin boğazlanması canavarlıktır Cihanın sulh ve müsâlemeti için harp ettiğini söyleyen medenî Avrupa, Amerika milletleri, devletleri tarihlerini bu derece şâibedâr etmekten korkmuyorlar? Günden güne artmakta olan bu zulümler, bu haksızlıklar karşısında değil erkeklerimiz, biz kadınlar bile buna inkıyat ve tahammül gösteremeyeceğiz Biz Türkler artık bu sürüncemeli hayattan bıktık Ya insanca yaşamak, yahut ölüm! Yaşamak bizim hakkımızdır, ölüm ise katillerin bizi öldürmesi ile kabil olabilir Bunu da medenî Avrupa, Amerika milletlerinden beklemiyoruz Mütarekeden, bilhassa işgalden evvel İzmir’de asayiş yerinde, Müslümanlar sükûn içinde adaletli bir sulha intizar etmekte iken, bilasebep asayişin temini bahanesiyle itilaf Devletleri namına yapılan bu haksız, adaletsiz işgalin mesuliyeti bütün vicdan-ı beşeri sızlatır, İzmir’de yapılan fecâyi, yağmagerlik, ihrak, taarruz, katliam, namusu ile iftihar eden zavallı Müslüman hemşirelerimizin namuslarının pâyımal edilmesi, yapılan cinayetlerin hangi birini tadat edelim Bu söylediklerimiz müttefikin tahkik heyetinin itirafıyla da sabittir Bu kadar fecâyi-i vahşiyâneye sebebiyet veren bu halin bütün şiddetiyle devam eylemekte bulunduğu bu an-ı mühimde milletin bu haksız işgallere, bu vahşi hunharlara karşı meşru olarak başladığı mücadeleye daha şiddetle devam edeceği pek tabiî olduğundan bu halin temadisi halinde memleketimizin kadın ve erkekten mürekkep bütün evlâdı bir kitle halinde lâzım gelen her türlü vesaite başvurmağa mecbur kalacaktır Ve bunun ise selâmet-i cihan için ne kadar tehlikeli olacağı düşünülmelidir Bundan terettüp eden bütün mesuliyet doğrudan doğruya işgali takrîr ve tertip edenlere râci olacaktır Belki bir asır daha bütün milletler sulh ve sükûn göremeyecektir Bunun müsebbipleri tarihten, azab-ı vicdanîden yakalarını nasıl kurtaracaklar? Bunu bütün milletler, devletler bilsinler ki Türkler, Anadolu’da ikinci bir Makedonya ihdasına asla müsaade etmeyeceklerdir Medenî milletler birçok bigünah kanların dökülmesine razı değilse bizleri bu galeyana sürükleyen, bütün milleti yeis ve eleme sokan bu sözlerin bir yalan olduğunu, böyle bir haksızlığın yapılamayacağını ispat için İzmir’i hemen bize iade etmelidirler Hak ve adaletin icabı budur Biz Türk kadınları kendimizi bu ümitten kurtaramıyoruz Hürriyet ve adalet vaat eden devlet ve milletlerinize bu hakikatleri siz anlatacaksınız, sizi anlatmağa tevkil ediyoruz Bu vesile ile ihtiramat-ı mahsusamızı takdim eder, icraat-ı âdilaneye serîan intizar eyleriz Efendim

17 Kânun-ı sanî 336

Anadolu Kadınları Müdafaa-i Vatan Cemiyeti

************************************************** ********

Anadolu Kadınları Müdafaa-i Vatan Cemiyetinin, Fransa Cumhurbaşkanı Poincari’nin eşine ateşkes anlaşmasına güvenerek silahlarını bırakmış olan bir milletin uğradığı ağır saldırı ve haksızlıkların durdurulması ve anlaşmaların çizdiği sınırlar içindeki vatanın tümüyle Türklere teslim edilmesi yolunda eşini etkilemesi için çektiği 19 Ocak 192O tarihli telgraf:

Fransa Cumhuriyet-i Fahîmesi Reisi Mösyö Poincare’nin zevce-i muhteremeleri Madam cenaplarına, Haşmetlû İngiltere, italya Kıraliçeleri Hazretlerine

Bugün Sivas’ın umum İslâm kadınları içtima ederek işbu telgrafname-mizle size rica ediyoruz Kadın olmanız hasebiyle büyük bir şefkatle memlû olacağı tabiî bulunan kalbinize müracaat ediyoruz Milletimizi kurtaracak, bizi yaşatacak sulh istiyoruz Bugün elimizde kalan memleketimizin müdafaası için erkeklerimizle beraber ölmeğe yemin eden biz Türk kadınları bu harbi istemedik Yirminci asır medeniyetinde biz Türk kadınları harbi şekavet diye telakki ediyorduk Esasen kadın, erkek bütün millet harp istemiyordu Harbi isteyen millet değil, hükümet idi Fakat araya ebedî düşmanımız Çarlık Rusya’sı girince millet de hükümetin arkasından yürüdü Türk milleti Alman’la iştiraki ilminden ve irfanından istifade ettiği, evlâtlarını gönderip o memleketlerde tahsil ettirdiği Fransa’ya harp etmek için yapmadı Hindistan gibi İslâmiyetin mecmaı bir memleketin hamisi olan İngiltere’ye harp etmek için de yapmadı İtalya’ya olan intikamı ise unutmuştu Çünkü Trablusgarp memleketinin müdafaasını İslâmiyete lâyık bir surette kendisi yapmıştı Türkler Alman’larla iştiraki Çarlık Rusya’sı için yaptılar Çünkü ebedî düşmanı olan Çarlığa Boğazlarını açamazlardı Onun ile bir safta harp edemezlerdi Türk milleti bu harbe hükümetin arkasından bu düşünce ile yürüdü Haşmetmeap! Siz de anasınız Bir ana olmak itibariyle sızlayan kalplerimizin elemlerini kendinizinkileriyle mukayese ederseniz ne kadar muztarip olduğumuzu hissedeceksiniz Mütarekeden beri memleketimizin duçar olduğu taarruzat ve tecavüzat-ı hakşikenâneden müteessir olan biz Anadolu kadınları bütün dünyaya hürriyet, adalet vaat eden zevçlerinize, milletlerinize memleketlerinizin mümessilleri vasıtasıyla müracaat ettik Hakk-ı meşrûumuzun tanınmasını, yapılan haksızlıkların tamirini rica ettik Vicdan-ı beşeri sızlatan, tarih-i milelde ender tesadüf olunan vekayi-i hazırayı protesto ettik Ekseriyet-i azîmesini Türk teşkil eden İzmir, Antalya, Maraş, Ayıntap, Urfa gibi vatanımızın en aziz aksamının işgal altına alınması ahd üzerine silâhını bırakmış olan masum bir milletin boğazlandırılması, şeref ve namus ve haysiyetimizin paymal edilmesi, İzmir’de vahşi Yunanlıların milletimize yaptıkları zulümlere göz yumulması, Yunan vahşetinden kaçmış bugün karlar, çamurlar içinde aç, sefil, çıplak ölüm ile pençeleşmekte olan muhacirlerimizin yurtlarından cüda olarak süründürülmesi, zalim Yunanlıların elan izmir’deki kardeşlerimizi imhaya çalıştıkları görüldüğü halde sükût edilmesi, İzmir’de Yunanlıların tadadı gayr-ı kabil yaptıkları cinayetler müttefikin heyetinin ittifakıyla da sabit olduğu halde bugün izmir’in Yunanistan’a ilhak edileceğinden bahsolunması insaniyete, adalete tevafuk eder mi? Haşmetmeâp! Anadolu kadınları sizin âli vicdanınıza, pek müşfik olacağı tabiî olan kadın kalbinize danışıyor Cihana sulh ve müsâlemet temini için harp ettiğini söyleyen zevçlerinizin, milletlerinizin bu fecâyi karşısında sükût etmesi yakışır mı? Aziz Madamlar! Biz Türk kadınları tekrar sizden rica ediyoruz Zevçlerinize hak ve adaleti kendilerinden isteyen bir kadın tahakkümü ile söyleyiniz Biz âdil ve devamlı bir sulh istiyoruz Bunun için mütarekenin imzalandığı gün elimizde olan memleketlerimizin her türlü müdahaleden azade olarak bilâ kayd ve şart bizim elimizde kalması lâzım gelir Buna tavassut ediniz Aziz Madamlar! Bize yapılan haksızlıkları düşününüz Bunun tamiri için vicdanınızın emriyle hareket ediniz Biz Anadolu kadınları sizin vicdanınızın emrine razıyız Çünkü kadın kalbi haksızlığa razı olamaz, kadınların elleri gibi kalpleri de yumuşaktır Madamlar! Zevçlerinizi ikaz edecek, bu yapılan haksızlıkları tamir ettirecek sizlersiniz Anadolu’nun biz islâm kadınları sizi bu vicdan vazifesine davet ediyoruz Bu davete icabeti yine vicdanınıza terk ediyoruz Memleketlerinin müdafaası yolunda evlâtlarını, kocalarını, kardeşlerini kaybeden Anadolu’nun gözleri yaşlı anaları, kızları, kardeşleri size hürmet ve tazimlerini yollar Sadre şifa verecek icraatınıza, cevabınıza intizar eyliyoruz Efendim

Kânun-ı sanî 336

Anadolu Kadınları Müdafaa-i Vatan Cemiyeti

************************************************** ********

Anadolu Kadınları Müdafaa-i Vatan Cemiyetinin, Amerika Cumhurbaşkanı Wilson’un eşine, ortaya koyduğu ilkelere güvenerek teslim olan Türk milletine haklarının verilmesi yolunda esini etkilemesi için çektiği 17 Ocak 1920 tarihli telgraf:

Dersaadet’te Amerika Mümessil-i Siyasîliği Vasıtasıyla Amerika Reisicumhuru Wilson Cenaplarının Refıka-i Muhteremeleri Madam Wilson Cenaplarına

Aziz Madam!

Sivas’ın umum İslâm kadınları bugün içtima ederek işbu telgrafname-mizle pek müşfik olacağı tabiî olan kalbinize, âlem-i insaniyete hizmet eden Amerika milletinin muhterem bir kadını sıfatıyla size müracaat ve istirhamda bulunuyoruz Ve istirhamatımızı lâzımı veçhile kabul edeceğinizden biz Türk kadınları pek ümit varız Sulh ve müsâlemet-i cihanın iade ve idamesi için Yenidünya’nın âlim, filozof, muallimi olarak tanıdığımız zevc-i muhtereminiz Mister Wilson tarafından vaz’ ve ilân olunarak bütün milel ve akvamın selâmet ve saadet-i âtiyesini temin edeceği ümidiyle herkes tarafından büyük bir memnuniyetle mazhar-ı hüsn-i kabul olan prensiplere biz Türkler de rabt-ı kalp ve izhâr-ı İtimat eylemiştik Devletimizin itilâf hükümetleri ile akdeylediği mütareke şeraitinin esaslarını Wilson prensipleri teşkil eder Bugün hal-i mütarekede bulunduğumuz bedahette iken ve henüz mütarekenamenin mürekkebi kurumamış iken maatteessüf bu prensiplerin hiçbirinin hükmüne riayet edilmediğini teessür ve teessüfle görüyoruz, İzmir’in Yunan’a, Adana, Ayintap, Urfa, Maraş gibi sevgili topraklarımızın diğer devletlere işgal ettirildiğini müşahede eyledik Bu işgallerin bütün milletlere temin-i hukuk edecek olan Wilson prensiplerine muvafık, hakikate mukarin olup olmadığı, bu prensiplerin vâzıı olmak itibariyle zevc-i muhtereminizden sormağa kendimizi haklı görerek bunun için de biz Anadolu Türk kadınları sizi tevkil ediyoruz Hukukumuzu kendi hukukunuz gibi müdafaa edeceğinize de itimat ediyoruz, ilim ve irfanı, mevki-i siyasîsi itibariyle pek yüksek tanıdığımız zevc-i muhtereminizin herhalde bu haksızlıkları hüsn-i telakki etmeyeceklerini takdir ve tahmin ediyoruz Fakat yalnız hüsn-i telakki etmemek kâfi değildir aziz Madam Biz Türkler müşarünileyhin sözüne, söz ki namustur, namusuna, mevkiinin nüfuzuna itimat ederek mukadderatını Wilson prensiplerine terk etmiş olan koca bir milletiz Bütün Türklerin hakkını vermesini kendilerinden talep ediyoruz Ve talebe de salâhiyetimiz vardır Wilson cenaplarının salâhiyettar bir lisan ile ilân ettikleri prensiplerin hükmünü bilfiil icra ettirmeği kendileri deruhde buyurmalıdır-lar Aksi takdirde ya bütün milel ve akvamı iğfal etmiş, yahut yapamayacağı şeyleri söyleyerek mevki-i acze düşmüş olmaları iktiza eder ki Amerika Cumhuriyet-i fahîmesinin reis-i muhteremi için bu iki şıkkı da biz Türk milleti asla lâyık görmeyiz Binaenaleyh bu harbe kendi arzusu ile girmeyen ve hükümetin arzusuna da ebedî düşmanımız olan Çarlık Rusya’sına kapılarını açmamak için tebaiyyet eden ve ancak bu düşünce ile Alman iştirakini kabul eden Türk milletinin harpte evlâtlarını, kocalarını, kardeşlerini, babalarını kaybeden gözleri yaşlı kadınları bu prensipler dairesinde hukukumuzun muhafazasını yine sizin vasıtanızla zevç-i muhtereminizden, Amerika hükümet-i âdilesinden rica ve büyük yardımınıza intizar eyler ve namütenahi hürmetlerimizin kabulünü ayrıca istirham eyleriz

17 Kânun-ı sanî 336

Anadolu Kadınları Müdafaa-i Vatan Cemiyeti

************************************************** ********

Anadolu Kadınları Müdafaa-i Vatan Cemiyetinin, Wilson ilkelerinin memleketimizin için de uygulanmasını sağlaması için Amerika Ayanına çektiği 17 Ocak 1920 tarihli telgraf:

Dersaadet’te Amerika Mümessil-i Siyasîliği Vasıtasıyla Muhterem Amerika Ayanına

Sivas’ın umum islâm kadınları bugün içtima ederek işbu telgrafname-mizle âlem-i insaniyete ve hakikate yardım ettiğine kani olduğumuz Amerika milletinin muhterem Ayanına hitap ediyoruz Sulh ve müdâlemet-i cihanın iade ve idamesi için Yenidünya’nın âlim filozof olan muhterem Reisicumhurunuzun vaz’ ve ilan ettiği Wilson prensiplerini siz Amerika Ayanı alkışladıktan sonra bugün o prensiplere riayet edilmediğini işittiğiniz ve gördüğünüz halde nasıl sükût edebiliyorsunuz? Cereyan-ı umumîye kapılarak hükümetimizin girmiş olduğu harpten bu prensiplere rabt-ı kalp ederek çıkan ve akdeylediğimiz mütarekenin bütün esaslarını Wilson prensipleri teşkil ettiği halde bunun hükmüne riayet edilmediğini teessürle, teessüfle gören, izmir, Adana, Maraş, Ayıntap, Urfa gibi sevgili topraklarımızın haksız işgalleri karşısında mütehayyir kalan, şimdi de sevgili İzmir’imizin Yunanistan’a ilhak edileceğini işitmek felâketine uğrayan biz Anadolu kadınları, bu hakşikenâne tecavüze nasıl sükût ettiğinizi sormağa kendimizi salâhiyettar görüyoruz Vicdan-ı beşeri sızlatan, bilhassa Amerika tarihini pek ziyade şaibedâr edecek olan bu badire-i uzmanın önüne geçecek yine Amerika milleti, yani sizsiniz Wilson prensiplerini alkışlayarak kabul edip de, şimdi de bunların infazını temin edememekle ne yapmış oluyorsunuz? Muhterem Ayan, düşününüz, bütün milel ve akvamı iğfal etmiş, yahut yapamayacağınız şeyleri söyleyerek muhterem Amerika milletinin o büyük mevkiini acze düşürmüş oluyorsunuzBiz Türkler bu iki şıkkı da harbi müttefiklere kazandırmağa sebeb-i müstakil olan kuvvetli Amerika Devleti, milleti için muvafık görmemekteyiz Akdeylediğimiz mütarekenamenin mürekkebi kurumadan yapılan haksızlıkların önüne geçmek, Wilson prensiplerinin vâzıı memleketiniz olmak itibariyle vicdanî vazifenizdir Biz Anadolu Türk kadınları sizi bu vazifeye davet ediyoruz Muhterem Ayan, bu haksızlığı tamir etmeğe, esaslı bir sulh vücuda getirmeğe hemen tevessül edeceğinizi pek ziyade ümit ediyoruz Ve bu düşünce ile size müracaat ettik Esaslı ve devamlı bir sulh için mütareke imzalandığı gün elimizde kalan memleketlerimizin bilâ kayd u şart bize teslimi lâzım gelir Eğer ümidimiz bir serap olur da bu sulhu bize temin etmezseniz memleketimizin kadın ve erkeklerinden mürekkep bütün evlâdı bir kitle halinde her türlü vesaiti kullanmağa mecbur kalacaktır Bu ise sulh ve selâmet-i cihan için ne kadar tehlikeler tevlit edeceğini ve bu felâketin en büyük mesuliyeti de Müttefiklere yardım eden, Wilson prensiplerini ortaya koyan ve tatbik ettiremeyen Amerika milletine râci olacağını düşününüz Belki bir asır daha bütün milletler sulh ve sükûn yüzü görmeyecekler Fakat öyle ümit ediyoruz ki hür ve medenî Amerika milletinin muhterem Ayanı hak ve adalet icabatını hemen ifaya müsaraat edecekler, bütün milletleri bu badire-i uzmâdan kurtaracaklardır Bu emniyye ile umum Türk kadınları ihtiramat-ı mahsusamızı takdim ediyor ve icraat-ı âdilânenize intizar eyliyoruz

17 Kânun-ı sanî 336

Anadolu Kadınları Müdafaa-i Vatan Cemiyeti

************************************************** ********

Anadolu Kadınları Müdafaa-i Vatan Cemiyetinin, Fransızlarla Ermenilerin Maraş’ta yaptıkları vahşiliklerin önüne geçilmesi için gerekli girişimlerde bulunmasını Sadrazamlık ve İçişleri Bakanlarından isteyen 1 Şubat 1920 tarihli telgrafı:

Huzur-ı Sâmi-i Sadaretpenâhîye Dahiliye Nezaret-i Celîlesine

Sivas’ın umum islâm kadınları bugün yine içtima ederek Maraş’ta Fransızlarla Ermenilerin birleşerek oradaki din kardeşlerimizi memleketlerinin içerisinde top, mitralyöz ateşleri arasında öldürmelerini Mümessiller vasıtasiyle protesto ettik Erkeklerimiz değil, kadınlarımız bile artık bu adaletsizliğe tahammül edemeyeceğiz Bıçak kemiğe dayandı Türklere iki yol vardır: Ya şerefle yaşamak, ya namusuyla ölmek Üçüncü bir yol bilemiyoruz Maraş bugün Sivas’ın bir ayağıdır Aramızda dört günlük mesafe vardır Bizim ayağımız kesilirken onun açısını duymayacak kadar hissiz bir millet değiliz Türk milletine, şimdiye kadar şanıyla, şerefiyle yaşayan Türk milletine Mütarekeden beri vurulan darbeler pek fazla oldu En nihayet Maraş’taki bî-günah kardeşlerimizin öldürülmesine tahammül edemeyeceğiz ve edemeyeceğimizi muhterem valimize de söyledik Hatırı için birkaç gün sabrediyoruz Erkeklerimizle beraber Maraş’taki din kardeşlerimizi kurtarmak için biz de gideceğiz Anadolu kadınları memleketlerinin müdafaası için erkeklerimizle olmağa yemin ettik Bu haksız işgallerin önüne siyasetle geçemeyecekseniz söyleyiniz, biz başımızın çaresini kendimiz görelim Türk ve Müslümanlığın şeref ve haysiyeti namına size yalvarıyoruz Bizi mutmain edecek cevap veriniz Maraş’taki din kardeşlerimizi kurtarınız Sözle değil, fiiliyatiyle gösteriniz Muhterem kabine reisimiz ve dahiliye nazırımız, zat-ı devletlerinizden hürmet ve tazizlerle istirham ediyoruz,

1 Şubat 336

Anadolu Kadınları Müdafaa-i Vatan Cemiyeti

************************************************** ********

Anadolu Kadınları Müdafaa-i Vatan Cemiyetinin, Maraş’ta Fransızlarla Ermenilerce girişilen insanlık dışı davranışları Amerika, İngiltere, Fransa ve İtalya siyasî temsilcileri nezdinde protesto eden 1 Şubat 1920 tarihli telgrafı:

Dersaadet’te Amerika, İngiltere, Fransa İtalya Muhterem Mümessil-i Siyasîlikleri Cânib-i Alisine

Sivas’ın umum İslâm kadınları bugün yine toplanarak bu protestonamemizle milletlerin hukukunu temin için harp ettiğini söyleyen medenî tanıdığımız milletlerinize, devletlerinize hitap ediyoruz Artık yapılan adaletsizlikler tahammül-fersâ dereceye geldi Müslüman milleti kimsenin hukukuna tecavüz etmediği gibi kimsenin de kendi hukukuna tecavüz etmesine asla razı olamaz Türkler artık zilletle yaşamaktansa şerefle ölmeyi ve ölürken de kendini öldürmek isteyenlerden birçoklarını her halde beraber götüreceklerini söylemek mecburiyetinde kalıyorlar Bunlardan terettüp edecek mesuliyet medenî tanınan millet ve devletlerinize aittir Çünkü Müslümanların sabrını, sükûnunu bırakmıyorsunuz Sizlerin sözüne ve sözün namus olduğuna iman eden Türkler kılınçlarını terk ile mütareke imzaladılar Mütareke şeraitine asla riayet etmediniz Her gün zavallı milletimize bir darbe vurdunuz İzmir, Adana, Urfa, Ayıntap’ın haksız işgalleri bu defa da Fransızların Ermenilerle birleşerek Maraş’a tecavüzü, zavallı dindaşlarımızın memleketleri içerisinde mitralyöz, top ateşleri arasında öldürülmesi medeniyete tevafuk ediyor mu? Lütfen söyleyiniz Mitralyöz, top ateşlerine karşı tek silâhlarıyla ve yahut tırnaklarıyla arslanlar gibi müdafaa ederek şerefle ölen Maraşlı kardeşlerimizi biz tarihin parlak sahifelerine defnediyoruz Fakat siz bu şaibeli sahifeleri tarihinize kaydettirdiğinizden dolayı sizi telin edecek nesl-i âtinizden korkmuyor musunuz? Adalet, adalet; adalet-i ilâhiye er geç tezahür edecek, dökülen masum kanların hesabını sizden soracaktır Bu hallerin selâmet-i cihan için ne kadar tehlikeli olacağını hemen düşününüz Bu haksız işgallere nihayet veriniz Alem-i insaniyet namına Türk kadınları sizi bu vazifeye davet ediyoruz Bu haklı istirhamâtımızı isaf ettirirsiniz emniyyesiyle muhterem Mümessiller size istirhamâtımızı yolluyoruz

1 Şubat 336

Anadolu Kadınları Müdafaa-i Vatan Cemiyeti

************************************************** ********

Anadolu Kadınları Müdafaa-i Vatan Cemiyetinin, İstanbul’da yeniden toplanan Mebuslar ve Ayan Meclislerine,yurt içi ve yurt dışı bütün sorunlarda ulusal çıkarlara uygun bir yol tutarlarsa halkın güvenini kazanacaklarını ve destekleneceklerini bildiren 21 Şubat 1920 tarihli mesajı:

Dersaadet’te Heyet-i Muhtereme-i Ayana

Dersaadet’te Heyet-i Muhtereme-i Mebusana

Mondros Mütarekesinin imzasından bir müddet sonra feshedilen ve fakat müddet-i kanuniye-i muayyenesinde içtimaa davet olunmayan Osmanlı kuvve-i teşriiyyesi bugün hâkimiyet-i milliyenin kuvvetiyle yine vazife-i meşrutasına başlamış bulunuyor Yukarıda işaret eylediğimiz fasıla-i meşrutiyette zimâm-ı idareyi deruhde eden heyet-i vükelânın milleti bir istibdâd-ı mutlakiyete sevk etmekte olduğu görülmesi üzerine hükûmet-i meşrutayı muhafazaya azim ve kadir bulunan Türkler en yüksek saday-ı haklarıyla Osmanlı hükümetinin bir idare-i meşruta altında ancak yaşayabileceğini, Avrupa ve Amerika dahi bu suret-i idareye yanaşmak istemeyen vükelâya anlatmış ve maksad-ı meşruunu bugün sizleri vazife başında görmekle bahtiyar olarak istihsal eylemiştir Cemiyetimiz işte o fasıla-i meşrutiyette bir mevcudiyet-i meşrutiyet olarak faaliyete başlamış bulunuyordu Ve fakat bugün o meşrutiyetin erkân-ı aslîsi bulunan vükelay-ı millet vazifeleri başına geçtiğinden cemiyetimiz hayat-ı meşrutiyet-i hükümetten artık emin kalmış ve azmini hükümet-i meşrutanın kendisine vuku bulacak emr-i teklifi icraya hasretmiştir Heyet-i muhteremeleri böyle bir iman ve azm-i kavî ile mücehhez ahaliye itimat ve istinat ederek şu vahim dakikalarda ahaliye sükûnet ve inşirah bahşedecek icraatta bulunarak ve birtakım ihtirasat-ı şahsiyeye kapılarak zıddiyet ve münakaşa ile vakit geçirmeyerek itimad-ı millîye lâyık bulunduğunuzu bize göstereceksiniz Cemiyetimiz: i- Millî felâketimizi mucip olan eşhasın, 2- Felâket-i milliyenin temadisine badi olanların, 3- Elan fukaray-ı ahalinin kanını emen muhtekirlerin bir an evvel tecziyesi icap edip kavânîn-i adalete teslimine ahalinin muntazır kalmış bulunduğunu heyet-i muhteremelerine arz eder Adalet-i mutlaka cenâb-ı hakka mahsustur Fakat heyât-ı teşriiyyemiz kuvve-i icraiyye üzerindeki haklarıyla bu adalet-i mutlakanın etrafından ayrılmamalıdırlar Şu âmâl-i milliyeye ilaveten sulhumuzun akdi zamanın tekarrübü münasebetiyle cemiyetimiz sulh hakkındaki nokta-i nazarını ber vech-i âtî heyet-i muhteremelerine arz ve tafsil etmeyi milletin pek meşru bir hakkı ve cemiyete düşen bir vecîbe olduğunu derk eyler Şöyle ki:

Cemiyetimizin nizamname-i esasisinde de sarahaten mestur olduğu üzere mütarekenamenin hîn-i imzasında Devlet-i Osmaniyenin taht-ı hâkimiyet ve idaresinde bulunan memleketler Osmanlı mülküdür, Osmanlı milletinin malıdır Tarih-i imzadan sonra hangi hükümet tarafından olursa olsun vâki olan işgaller kavâid-i harbiyyeye, hukuk-ı beynel milele tamamen mugayirdir Binâenaleyh fuzulîdir, haksızdır, zalimanedir Cemiyetimiz bu işgalleri Düvel-i ttilâfiye mümessillerine karşı mükerreren protesto eylediği gibi ref ine kadar da protestodan geri durmayacaktır Sulhumuzun esnay-ı müzakeresinde Osmanlı milletinin mesele-i hayatiyesi olan bu esasa mugayir olan hiçbir şey kabul edilmemesini ve aksi halde daha birçok seneler sulh ve müsâlemeti âlemin teessüs edemeyeceğini nazar-ı dikkat ve hamiyyetinize arz ile beraber hükümetimizin de nokta-i nazarına muvafık olduğunu zannetiğimiz şu talebimize tekmil mevcudiyetinizle zahir olmanızı kuvve-i teşrüyyemizden istirham ve ihtiramât-ı mahsusamızı takdim eyleriz Efendim

21 Şubat 336

Sivas Anadolu Kadınları

Müdafaa-i Vatan Cemiyeti

************************************************** ********

Anadolu Kadınları Müdafaa-i Vatan Cemiyeti üyelerinin imzaları ile İstanbul’da İtilâf Devletleri temsilcilerine yollanan, İstanbul’un işgalini protesto eden 27 Mart 1920 tarihli yazı

Antalya’da İtalya Mümessili Vasıtasıyla İstanbul’da Düvel-i İtilâfiye Mümessillerine Samsun Vasıtasıyla İngiliz Mümessiline Maraş Vasıtasıyla General Gouraud’ya,

Memleketlerinin her gün bir kıymettar parçasının işgaline tahammül edemeyen ve edemeyeceklerini müteaddit defalar söyleyen ve bu uğurda kanlarının son damlasını akıtmağa ahd u peymân eden kadın ve erkekten mürekkep bir kitle halinde bulunan bütün -Anadolu’nun Türk ve Müslümanları, en nihayet payitahtlarının işgali, padişahlarının mahsûriye-ti, dindaşlarının yirminci asr-ı medeniyette değil kurûn-i vustâda bile yapılamayacak hakaretlere maruz kalması ve hatta dinimizin asla müsaade etmeyeceği bir surette yatak odalarına kadar girilerek memleketin en kıymetli evlâtlarının harîm-i ismetinden caniler gibi ellerine kelepçe vurularak ve zevceleri dövülerek, yani yirminci asr-ı medeniyette kadınlara da taarruz olunarak götürülmesi, Millet Meclisinin içine süngülerle girilerek azasının cebren tevkifi felâketi karşısında kaldık Türk milleti buna asla rıza göstermeyecektir, emin olunuz Eğer maksat Türk milletini boğmak, öldürmek, tamamen imha etmek ise bu gayr-ı mümkündür Çünkü hiçbir millet tamamen öldürülemez Her gün bahsettiğiniz medeniyete, hak ve adalete avdet ediniz Ancak bir eşkıya çetesinin yapabileceği bu hakşikenliklere nihayet veriniz Türkler hiçbir zaman arzunuza münkat olmayacaklardır Türklerin ancak Halife-i zî-şanları başlarında olduğu halde yaşamak istediklerini ve yaşamak için muhafaza-i vahdetle felâketlere göğüs gererek mücadele edeceğini ve bin üçyüz küsur senelik anane-i diniye ve tarihiyesinin İtilâf Devletlerince derpîş ve takdir olunmayarak İngilizlere İstanbul işgaline müsaade edip devletin, milletin istinatgahı bulunan Saltanat ve Hilâfeti hedme ve Anadolu’nun başını koparmağa meydan vermeleri, emin olunuz ki vahdet-i milliyeyi tahkim ve tarsin gibi bizce pek büyük bir faydayı intaç eylemiştir İngilizlerin gayr-ı meşru ve tarih ile âlem-i Islâmiyete bir darbe olan İstanbul işgaliyle şu son harekât-ı nâ-layıyayı ve onlara müsaade edenleri cemiyetimiz bilumum âlem-i medeniyete karşı alenen protesto eyler

27 Mart 336

Anadolu Kadınları Müdafaa-i Vatan Cemiyeti

Prof Dr Bekir Sıtkı Baykal

Cumhurbaşkanlığı Atatürk Arşivi, Kutu: 2-3, Dosya: 1, Fihrist: 22

Atatürk Araştırma Merkezi Dergisi, c I, sa 2, Mart 1985

Alıntı Yaparak Cevapla