Prof. Dr. Sinsi
|
Atatürk’Ün Sinop Yatı Mektebi’Nde Verdiği Yazı Dersi (15 Eylül 1928)
Atatürk’ün Sinop Yatı Mektebi’nde Verdiği Yazı Dersi (15 Eylül 1928)
İzmir Vapuru bugün saat 14 00 de Sinop’a geldi Reisicunhur Hazretleri maiyetindekilerle birlikte yarım saat sonra Sinop’a çıktı Öğrencilere, “Merhaba hanımlar! Merhaba evlâtlar!” diyerek gönüllerini aldı Kız Nümune Mektebi öğrencilerinden Ziynet Hanım tarafından “Hoş geldiniz Gazi babamız” dendi ve bir buket sunuldu Gazi, buketi aldı ve öğrencinin hatırını sordu
Belediye Caddesini ve o sıradaki bütün evlerin balkon ve pencerelerini, kale bedenlerini dolduran halkın coşkun tezahürleri arasında Hükümet Konağı’nı şereflendirdi Bir süre Vilâyet Makamından dinlendi Burada, bütün öğrencilerin ve halkın Yatı Mektebi’nde toplanmasın istedi
Gazi Hazretleri, Hükümetten sonra doğruca Yatı Mektebi’ne geldi Önce okulun alt kattaki bir sınıfında imtihana başladı Fakat, sınıfın döşeme tahtaları gıcırdamaya başlayınca, çökme ihtimali düşüncesi ile dışarıya, bahçeye çıkılmasını emretti Emri üzerine okulun bahçesine siyah bir yazı tahtası konuldu Tarihi derse bahçede devam edildi Burada memurları, öğrencileri, kadınları, hiç okuma yazma bilmeyen ihtiyarları imtihan etti ve imtihan iki saat sürdü (1)
Bahçe içinde, yazı tahtasına doğru yarım bir daire şeklinde cephe almış olan yüzlerce halk, Gazi’nin anlattığı “Yeni Türk Alfabesi”ni öğreniyordu
Gazi, ilk önce Türkçe’deki “A,E,I,İ,O,Ö,U,Ü” seslerinin rollerini anlattı Bir kıraat (okuma) parçası okudu Arkasından herkesi okuttu ve yazdırttı
İlk imtihan maarif, ortaokul ve ilkokullar müdürlerinden başladı Halktan, öğretmenlerden ve devlet memurlarından orada bulunanların birçokları sıra ile hep bu imtihanı geçirdiler
Alfabe Encümeni’nin düzenlediği yeni imlâ sistemine göre “mi-mu” soru eki, “Ahmet geldi-mi?”, “ Kitabı okudun-mu?” şeklinde kelime ile arasına bir (-) tire konularak yazılıyordu Fakat başta öğretmenler olduğu halde bu tarz yazılışta bir zorluk görülüyordu Bunu hisseden Gazi, Halk Fırkası Umumi Kâtibi Saffet (Arıkan) Bey’e dönerek:
-Maarif Vekili Beyefendi’ye bir telgraf yazınız İmlâdaki bu bağlama işareti müşkülâtı müeddi oluyor, kaldırılsın dedi
Dersi dinleyenler arasından biri, ön sıraya geçmiş ve tam Gazi’nin karşısında yer almıştı Bu sırada, Bektaşağa köyünden bir bayanın imtihanı bitmişti ki, Gazi:
-Sen gel bakayım
Diyerek ön sırada ve tam karşısında duran elli yaşlarındaki arabacı Bekir Ağa’yı yazı tahtası başına çağırdı Gazi sordu:
-Adın ne?
-Bekir, Paşam
-Ne iş yaparsın?
-Arabacıyım, Paşam
-Okuman, yazman var mı?
-Yok Paşam, senden öğrenmeye geldim
Bunun üzerine Gazi, yazı tahtasına “A” yazdı Bunu birkaç kelime örneği ile Bekir Ağa’ya tekrarlattı Bundan sonra “O,Ö,U,Ü” leri tekrarlayan Bekir Ağa, bu harfleri yanlışsız yazmayı da başardı
Bundan sonra Gazi, Bekir Ağa’ya “T” yi belletti Bekir Ağa “A,O” harflerini de öğrendiği için bu sefer yazı tahtasına “AT” ve “OT” kelimelerini yanlışsız yazdı Gazi, elli yaşına kadar cahil kalmış olan bir vatandaşa da yarım saat gibi kısa bir zaman içinde yeni Türk Alfabesinin esaslarını öğretmiş oldu
Bekir Ağa, dersi biter bitmez öğretmenine boyun eğerek teşekkürlerini sunduktan sonra “Ey millet! Gazi babamızdan…” diye bir nutuk söylemeye başlamıştı ki, Gazi ona:
-Nutku bırak, al şu kitabı, içindekileri iyice öğrenmeye çalış
Diyerek içinde yeni Türk Alfabesiyle seçme kıraat (okuma) parçalarının bulunduğu bir küçük kitap verdi (2)
-Eski tarz imlâyı mutlaka hatırınızdan çıkarmak lâzımdır Buyurdu (3)
Gazi, Sinop’ta tam iki saat süren imtihandan memnun oldu ve herkesin yeni harfleri evinde ailesi efradına, hülâsa bilenlerin bilmeyenlere öğretmesi tavsiyesinde bulundu (4)
Reisicumhur Hazretleri, ders bittikten sonra okul bahçesinde saklanmakta olan ve Rusların Sinop deniz baskınına (3 Kasım 1853) ait acıklı hatırayı tespit eden mermer kitabe ile ilgilendi Şakir Bey, kendisine kitabeyi okudu ve gerekli tarihi bilgiyi de verdi Gazi, çok memnun oldu ve yanından ayrılmamasını emir buyurdu (5)
Reisicumhur Hazretleri, Cumhuriyet Halk Fırkası merkezini de ziyaret ederek yeni harfler ve Türk Alfabesi üzerinde görüştü Yaya olarak baştan başa şehri dolaştı Kahvehane ve dükkanlara uğradı Halkla konuştu Tabela ve levhaların yeni harflerle yazılmış bulunmasından memnun oldu
(1) Cumhuriyet: 1565, s 1; Vakit: 17 Eylül 1928, 3842, s 1; Milliyet: 17 Eylül 1928, Sayı 833, s 1,5; Hakimiyeti Milliye: 17 Eylül 1928, Sayı: 2583, s 1; Ülkütaşır, M Şakir: “Atatürk İlk Alfabe Dersini Sinop’ta Vermişti”, Yücel Dergisi: Cilt: XIX, Sayı: 109, Kasım 1945, s 86-87
(2)Ülkütaşır: Türk Kültürü Dergisi: s 101-102
(3)Cumhuriyet: 1565, s 1
(4)Vakit: 3842, s 5
(5)Ülkütaşır: Atatürk ve Harf Devrimi, 1981, s 109
Kaynak: Başöğretmen Atatürk 1919-1928, Ahmet Bekir Palazoğlu, Ankara 1991, Cilt 1, s 312-313
|