Prof. Dr. Sinsi
|
Atatürk’Ün Askeri Yaşamında Suriye Günleri
16 Kolordu ve 2 Ordu Kumandanlığı
Mustafa Kemal Paşa Suriye’den döndükten sonraki hayatı da hareketli ve fırtınalı geçmişti Balkanlarda isyancı çetelere karşı mücadele verirken de Suriye’de gördüklerinden çok farklı şeyler görmedi Ancak burada halkın meşrutiyete ilgisi biraz daha fazlaydı O İttihatçıların genel yaklaşımına ters olarak ordu ve siyaset ilişkisinden rahatsızdı 31 Mart vakası üzerine Hareket Ordusuyla İstanbul’a gelmiş ve Trablusgarp olayında gönüllü olarak İtalyanlara karşı savaşmıştı Balkan Savaşlarında çeşitli cephelerde savaş vermişti Sofya Ataşemiliterliği gibi diplomatik görevler de üstlenip, çeşitli manevralara katıldıktan sonra, Çanakkale Savaşı’nda birliğiyle destanlar yazmış bir komutan olarak; Edirne’deki 16 Kolordu’ya komuta ettiği sırada, 10 Mart 1916’da kolordusuyla birlikte Diyarbakır’a görevlendirildi
Bu görevlendirmede Kafkas Cephesi’nin Doğu kısmında Rusların ilerlemesi ve Bitlis, Erzurum, Van ve Muş’un düşmesi önemli rol oynamıştı Çanakkale savunması bu cephenin ikinci plana düşmesine sebep olmuştu Avrupa’da oluşturulması düşünülen cepheden vazgeçilerek Kolordu doğuya gönderildi 16 Kolordu Komutanı olarak Mustafa Kemal Paşanın yetki alanı Van Gölü güneyinden Çapakçur Boğazı’na kadar olan bölgeydi Erzurum’un düşmesi ve 3 Ordu’nun Trabzon-Bayburt-Kop hattına çekilmesi üzerine, Ruslara yandan bir cephe açılması düşünülmüş, 2 Ordu doğuya Bingöl (Çapakçur) bölgesine kaydırılmaya çalışılıyordu Bu arada 16 Kolordu da 2 Ordu emrine verilmişti Mustafa Kemal Paşa fazla vakit geçirmeden İstanbul’a ve oradan da Diyarbakır’a hareket etti 13-14 Mart 1916’da Diyarbakır’a ulaştıktan kısa süre sonra da kendisi 1 Nisan 1916’da tuğgeneralliğe terfi etti Daha sonraları vekaleten 2 Ordu komutanlığını da bir süre yürüttü Mustafa Kemal Paşa Paşanın bu görevi yürüttüğü sıralarda bu cephede verilen birçok muharebe bizzat kendisi tarafından yönetildi ve düşmanın Diyarbakır istikametinde ilerlemesi durduruldu 6-7 Ağustos tarihli taarruzla da Bitlis ve Muş da geri alındı
Bu dönemi ve görevi, Mustafa Kemal Paşa’nın yaklaşık 10 yıl kadar önce terk ettiği Şam’a kadar götürecek bir süreç olacaktı Daha Diyarbakır’a varılmasından itibaren Paşa, kolordu bölgesindeki Bitlis ve Muş cepheleriyle ilgilenmiş, gerek kendine bağlı birliklerin, gerekse düşmanın konumu ve durumu ile ilgili incelemelerde bulunmuştur Sonra gerekli tedbirleri alıp, birliklerini konuşlandırarak savunma ve saldırı pozisyonlarını almış, cephede bizzat gezi ve teftişlerde bulunmuştu Bölgede ve cephedeki teftiş ve incelemelerinden elde ettiği sonuçlar ve Başkumandanlık Vekâletinin, Rusların bölgeden peyderpey asker çektiklerini bildiren şifreli taarruz emri ile başlamıştı Fakat daha sonra Ruslar bu cepheyi yeniden güçlendirerek kaybettikleri mevzilerin bir kısmını tekrar geri almışlardır
5 ve 8 Fırkalarla 2 Ağustos’ta başlatılan taarruz ile 6-7 Ağustos’ta Muş ve Bitlis geri alınmış, takip eden günlerde Ruslar daha da geri itilmişti Bu cephede Bingöl kurtarılamamış, birlikler geri çekilmişti Ancak Mustafa Kemal Paşa ve Kolordusu ile birlikleri, bu cephede verdikleri mücadele dolayısıyla üstleri tarafından taltif ve tebrik edildiler
Mustafa Kemal Paşa, 16 Kolordu Komutanı ve 2 Ordu Kumandanı göreviyle bölgede kaldığı Mart 1916-Şubat 1917 döneminde, Diyarbakır merkez olmak üzere Sason, Mutki, Silvan, Hazbat, Güzeldere, Zok, Ziyaret, Duhan, Siirt, Garzan, Batman, Malabadi, Kulp, Genç, Mardin, Bingöl, Muş, Bitlis bölgesini dolaşmıştı Bu gezilerinde Kolordusuna bağlı 12 ,13 ,14 ,15 ,17 ,20 ,23 ,24 Alaylar ile 5 , 7, ve 8 Tümenleri ve bağlı birlikleri denetlemişti Rus saldırılarına karşı savunma mekanizmalarını hazırlamış, birlikleri konuşlandırmış ve harekâtları düzenlemişti Muş, Bitlis, Bingöl (Çapakçur) gibi cephelerde doğrudan savaşın içinde yer almıştı Bir asker olarak taarruzda en önde, çekilirken hep arkadaydı Mustafa Kemal Paşa için bu günler epeyce sıkıntılı geçmişti Gerçi O’nun sıkıntısı şahsı adına değildi O’nun derdi bölgenin ve askerin içinde bulunduğu yokluk ve çaresizlikti Kendisi fırsat buldukça kitaplar okuyarak zamanını geçiriyordu Namık Kemal, Alphonse Daudet, Filibeli Ahmet Hilmi, Ahmet Naim’in eserlerinden okuyor, Arıburnu muharebelerini yazıyordu Zaman zaman buradaki günlük hayat ve savaş dışındaki hayatla ilgili kişisel yazışmalar da yapıyordu
Mustafa Kemal Paşa 16 Kolordu ile bu faaliyetlerin içindeyken, Keşan’da bulunan 2 Ordu, 13 Mayıs 1916’da Ahmet İzzet Paşa kumandasında karargahıyla birlikte İstanbul’dan Diyarbakır’a gelmişti 16 Kolordu da 2 Ordu Komutanlığı emrine verildiği için, Mustafa Kemal Paşa 20 Mayıs’ta Kulp’tan Diyarbakır’a dönerek Ahmet İzzet Paşa ile görüştü Mustafa Kemal Paşa ve kurmay heyeti, Ahmet İzzet Paşa ile görüşmek için Diyarbakır’a geldiğinde, Dicle köprüsü civarında 2 Ordu Kurmay Başkanı Albay İsmet (İnönü) Bey tarafından karşılanmıştı Öbür gün (21 Mayıs) Ahmet İzzet Paşa ve Albay İsmet Bey Kolordu karargahını ziyaret ettiler Ahmet İzzet Paşa’nın gelişinden yaklaşık bir ay kadar sonra, Ordu Kumandanlığı’nın Diyarbakır’ı merkez kabul etmesi sonucu,16 Kolordu karargahı 15 Haziran 1916’da Silvan’a taşındı
Mustafa Kemal Paşa’ ileriki dönemlerde Yeni Türkiye’nin kuruluşunda kader arkadaşlığı yapacağı birçok arkadaşı ile yollarının kesişmesi bu görev sırasında olmuştu Bu cephe İstiklâl Savaşı’nda komuta kademesini oluşturacak subayların çoğunu bir araya getirmişti Daha önceden okul arkadaşı ve hatta Suriye macerasının bir bölümünü beraber yaşadığı Ali Fuat ile de burada buluşmuşlardı Ali Fuat Paşa 5 Tümen Kumandanlığı’na tayin edilmiş, Mustafa Kemal Paşa O’nu yolda karşılamış, akşam yemeğini birlikte yemişlerdi 23 Alay Komutanı yine arkadaşlarından Fuat’(Bulca)tı Başka bir dava arkadaşı Ali Çetinkaya da 14 Alay’a, bir diğeri Nuri (Conker) 8 Tümen’e komuta etmekteydi Sonraki dönemlerde daha sıkı ve sürekli ilişkiler ve dava arkadaşlığı yaptığı İsmet İnönü de 2 Ordu kurmay Başkanı olarak oradaydı Kendi Kurmay Başkanı da İzzettin Çalışlar’dı
Muş, Bitlis ve Batman düşman işgalinden kurtarıldıktan sonra Kulp, Bingöl (Çapakçur) hattını tutan birlikler yorgun ve zayıftı Bölgenin çetin tabiatı ve ağır kış şartlarında vasıtadan yoksun dağlarda bırakmak tehlikeliydi Mustafa Kemal Paşa risk alarak çekilme emri vermiş, Türk birlikleri nizamî olarak çekilmiş ve olası bir bozguna mahal bırakılmamıştı Daha sonra Mustafa Kemal Paşa Silvan’a, karargâhına dönerken, rahatsızlanmış, 14-21 Kasım günleri arasında Bitlis’te 5 Tümen Komutanı Ali Fuat’ın misafiri olmuş, oradaki hastaneleri denetlemişti
Mustafa Kemal Paşa 30 Kasım’da Silvan’a geldikten sonra 2 Ararlık’ta Ahmet İzzet Paşa’ya cephe ile ilgili raporunu yazmış, sonra da günlerini okuyarak ve Arıburnu Muharebeleri ile ilgili raporunu yazmaya devam ederek geçirirken, Ahmet İzzet Paşa izinli olarak İstanbul’a gitmesi üzerine, 12 Aralık 1916’da 2 Ordu Komutan Vekilliği’ne atandı Aynı tarihte Muş ve Bitlis cephelerindeki başarılarının ödülü olarak “İkinci Rütbeden Mecidi Nişanı verildi 14 Aralık’ta Silvan’dan Diyarbakır’a hareketle, ertesi günü geceyi Ergani Madeni’nde geçirdikten sonra, 16 Aralık’ta Palu yakınlarındaki Sekerat’ta 2 Ordu Komutanlığı görevine başlayan Mustafa Kemal Paşa, yolda (Yarımca) Ahmet İzzet Paşa ile kısa süreli bir görüşme de yapmıştı Bir süre önce 2 Ordu Kurmay Başkanlığına atanan Albay İsmet (İnönü) Bey ile de görüşüp, bilgi aldıktan sonra Elazığ, Bitlis ve Diyarbakır valilerini karargaha çağırıp, ordunun iaşesinin karşılanması konusunda görüşmeler yapmıştı Bu arada birlikleri ve cephe durumunu değerlendirme çalışmalarında bulunan Mustafa Kemal Paşa, Başkomutanlık Vekâleti’nden 18 Aralık’ta aldığı emirle; Ahmet İzzet Paşa’nın izinde olduğu müddet içinde 3 Ordu Komutanı Vehip Paşa’dan direktif alacağını öğrendi İsmet (İnönü) Bey ile görüştükten sonra yeni düzenlemeyle ilgili olarak ilgilileri bilgilendirdi Sekerat’ta bulunduğu birkaç gün içinde çevreyi dolaşan ve incelemelerden sonra askeri tedbirler alan Mustafa Kemal Paşa Diyarbakır’a döndü 16 Kolordu Kurmay Başkanı İzzettin (Çalışlar) Bey’i 2 Ordu Karargahı’na çağırdı, Çünkü, İsmet Bey 4 Kolordu Komutanlığı’na atanmış olduğundan 2 Ordu Kurmay Başkanlığı boşalmıştı
2 Ordu Komutanı Ahmet İzzet Paşa izinden dönünce vekalet görevi biten Mustafa Kemal Paşa 16 Kolordu karargahı olan Silvan’a döndü Birkaç gün gripten dolayı dinlenmek zorunda kaldı 1917 Yılı için hazırlıklara başlamışken, Rusya’da ihtilal olunca Ruslar bölgeden çekildi 17 Şubat 1917’de de Mustafa Kemal Paşa, Hicaz Kuvvetler Seferi Kumandanlığı’na tayin olunmuş ve hemen hareketi şifreli tel emri ile bildirilmişti 18 Şubat’ta Cemal Paşa’nın, mümkün olduğu kadar süratle hareket etmesi ve yanında bir kurmay başkanı da getirmesini tavsiye eden telgrafı gelmişti
Bu atamanın ve böyle bir ordunun oluşturulmasının sebebi, Şerif Hüseyin’in İngilizlerle birlikte hareketi ve Hicaz bölgesinin savunması noktasında zaafiyet ortaya çıkmasıydı Mustafa Kemal Paşa’nın bu göreve getirilmesi de; Enver Paşa’nın Trablus ve Bingazi’deki deneyimleri ve Araplarla iyi iletişim kurabilmiş olması dolayısıyla, Mustafa Kemal Paşa’dan Hicaz’ın denetiminin geri alınmasında yararlanmak istemesine bağlanıyordu Mustafa Kemal Paşa Şam’a kadar gitmesine rağmen bu görevi kabul etmemiş, dahası Enver ve Cemal Paşalarla görüşüp Hicaz’dan çekilme projesini onlara da kabul ettirmişti Merkezin cephe gerçeklerinden habersiz, büyük hayaller uğruna, başkaca projeleri de olacaktı
Mustafa Kemal Paşa, 21 Şubat günü mahiyetinde Yaver Cevad Abbas, emir subayı Şükrü, Dr Yarbay Hüseyin, Alay Kumandanı Binbaşı Fuat (Bulca), erkanı harbiyesinden Yüzbaşı Neşet (Bora) ve kolordu zat işleri şube müdürü Yüzbaşı Rauf olduğu halde hareket etmişti Yolculuk Silvan-Diyarbakır-Mardin karayoluyla ve Derbesiye istasyonundan itibaren tirenle gerçekleşmişti Diyarbakır ve Mardin’de birer gece kaldıktan sonra, ertesi günü Mardin’in Derbesiye istasyonundan hareketle 24 Şubat’ta Halep’e ulaşmışlardı Halep’te Baron otelinde kalmışlar ve masrafları 4 Ordu Kumandanı Cemal Paşa tarafından karşılanmıştı 26 Şubat’ta Şam’a varıldığında, Mustafa Kemal Paşa ve mahiyeti İstasyonda, Vali Tahsin Bey ve yüksek rütbeli subaylar, ilim adamları ve yörenin ileri gelenleri tarafından karşılanmışlardı Cemal Paşa Beyrut’a gitmişti Vilâyet konağındaki kabul resminden sonra Damaskus Oteline gidilip yerleşildi Mustafa Kemal Paşa Şam’da kaldığı süre içinde, öğle ve akşam yemeklerinde Cemal Paşa’nın davetlisiydi Mustafa Kemal Paşa’dan iki gün sonra, 28 Şubat’ta Başkomutan Vekili Enver Paşa da Şam’a gelecekti
Mustafa Kemal Paşa Şam’a gelişinden itibaren bölgedeki incelemeleri sonucu; Hicaz’ın savunulması değil, boşaltılması gerektiği kanaatine vardı 28 Şubat’ta Enver Paşa’nın başkanlığında, Cemal ve Mustafa Kemal Paşa Paşaların katıldığı toplantıda bu görüşünü savundu Görüşmeler sonunda planda değişiklik yapılmasına karar verildi Üç general, stratejik açıdan pek işe yaramayan Fahreddin Paşa’nın birliklerinin güçlendirilmesi yerine, oradaki birliklerin çekilerek Filistin cephesinin güçlendirilmesi kararına vardılar Şam’daki görüşmelerde durumu bizzat gören Enver Paşa da Mustafa Kemal Paşa’ya hak vermişti Mustafa Kemal Paşa, bu çekilmenin Fahreddin Paşa komutasında gerçekleşmesinin daha doğru olacağını söyledi Yeni bir komutanın bu aşamada Fahreddin Paşa kadar başarılı olamayacağını savundu Bu bir anlamda Hicaz Seferi Kuvvetlerinin iptali ve Mustafa Kemal Paşa komutanlığının da başlamadan bitmesiydi Mustafa Kemal Paşa, bu görevi Fahreddin Paşa’nın yürütmesini isterken, görevi üstlenmeye istekli olmadığını ima etmiştir
Sonuçta, bu karara göre Mustafa Kemal Paşa’ya verilen Hicaz Seferi Kuvvetler Komutanlığı görevi kaldırıldı Mustafa Kemal Paşa, 2 ve 3 Orduların birleştirilerek oluşturulacak ve Ahmet İzzet Paşa’nın kumandasına verilecek “Kafkas Orduları Gurubu”nda 2 Ordu Komutanlığına atandı 7 Mart’ta vekâleten yapılan bu atama 16 Mart’ta asalete çevrilmiştir
2 Ordu Kumandanlığına tayin olunan Mustafa Kemal Paşa 12 Mart’ta Şam’dan Diyarbakır’a gelir Mustafa Kemal Paşa’nın 1905’ten sonra Suriye’ye ikinci tayini sonuçsuz kalır Ancak 37 yaşında, ordu kumandanı bir generaldir O bu mertebelere hep başarıları ve hizmetleriyle gelmiştir 2 Ordu karargahı, Ahmet İzzet Paşa Komutasında “Kafkas Orduları Gurubu Karargahı” namıyla Elazığ’dadır Silvan’daki 16 Kolordu da Diyarbakır’a taşınmış ve 2 Ordu karargahını oluşturmuştur İkinci defa Diyarbakır’da karargahını kuran Mustafa Kemal Paşa, Mardin Kapı dışında ve şosenin sağ tarafında bulunan yamaçta, Pamuk Köşkü namıyla anılan bina ve müştemilatını ikametgâh olarak tahsisini sağlayarak, 7 Yıldırım Ordusu Kumandanlığına tayin edilene kadar, yaveriyle birlikte burada kalmıştır
Mustafa Kemal Paşa, karargâhını Diyarbakır’a taşıdıktan sonra emrindeki birliklere ve 2 Ordu bölgesindeki valilerle mutasarrıflarla, Diyarbakır Posta ve Telgraf Başmüdürlüğüne, komutanlığa atandığını bildiren, yardım ve işbirliği temennisinde bulunduğunu belirten yazılar yazdı Daha sonra hemen emrindeki birlikleri denetleme ve inceleme gezilerinde bulundu 28 Mart’ta Dağ Kapısı’ndaki süvari bölüğünü denetledikten sonra, 3 Nisan’dan itibaren hani, Akviran, Tuzla, Varedek, Arakel, Lice’yi dolaşarak buralarda, 2 Kolordu birlikleri, 24 Alay, Milis Alayı, 1 Tümen, 71 Alay birliklerini denetleyerek, 11 Nisan’da Diyarbakır’a dönmüştür Bu arada 9 Nisan 1917’de birliklerin durumu ve denetim sonuçlarıyla ilgili olarak, Başkumandanlık Vekâleti ve Kafkas Orduları Grubu Kumandanlığı’na bir rapor göndermişti Yine bu aralar Salih Bozok, Mustafa Kemal Paşa’nın daveti üzerine 9 Mayıs’ta Diyarbakır’a gelmişti Salih Bozok baş yaver olarak davet edilmiş, O’da bu davete olumlu cevap vermişti Bu ikilinin birlikteliği ileriki zamanlarda da uzun yıllar devam etmiştir
Bu teftişlerde, eskiden 2 Ordu karargahı olan, sonradan 4 Kolordu merkezi olan Sekerat’a da gidilmişti Daha önce 2 Ordu Kurmay Başkanı olarak burada görev yapmış olan İsmet (İnönü) Bey, bu sırada da 4 Kolordu’ya kumanda ediyordu
Bu kısa süreli tetkik seyahatinden sonra, her şeyden üstün görerek üzerinde önemle durdukları ordunun iaşe meselesini halletmek amacıyla harekete geçen Mustafa Kemal Paşa, mıntıka dahilinde mevcut vali ve mutasarrıfları Diyarbakır’a davet etmişti Mayıs ayı başlarında gerçekleşen bu çağrıya uyarak karargaha gelen davetlilerle toplantılar yapılmış, gerekli kararlar alınmıştı Bu toplantılara katılanlar, Mustafa Kemal Paşa’nın kendi mesleği olan askerlik dışında mülki konulara da oldukça vakıf olduğu kanaatindeydiler
Mustafa Kemal Paşa günlerini teftişlerini devam ettirerek ve ilgili mercilere gerekli raporları hazırlayarak görevini yürüttüğü sıralarda, Elazığ’da Kafkas Orduları Gurubu Kumandanı Ahmet İzzet Paşa ile birlikteyken, Başkomutan Vekili Enver Paşa’dan gelen emre uyarak birlikte, Halep’e gitmek üzere, 17 Haziran’da hareket etmişler, 24 Haziran 1917’de Enver Paşa başkanlığında yapılan toplantıya katılmışlardır
Enver Paşa, Bağdat’ın düşmesi üzerine Doğu ve Suriye cephelerinde bazı düzenlemeler yapmak için, bu cephelerde bulunan ordu kumandanları ve kurmayının da katılımıyla bir toplantı yapılması, durumun tartışılması ve bir karara varılmasını planlamıştı Önceden, Kafkas Orduları Grubu Kumandanı Ahmet İzzet Paşa ve 4 Ordu’ya kumanda eden Bahriye Nazırı Cemal Paşa ile de görüşmüştü 24 Haziran’da gerçekleşen toplantıya Mustafa Kemal Paşa, Ahmet İzzet Paşa, Cemal Paşa, 6 Ordu Kumandanı Halil (Kut) Paşa, Milli Savunma Bakanı Müsteşarı Mahmut Kamil Paşa, Genelkarargâh Kurmay Başkanı Bronzard Paşa, 4 Ordu Kurmay Başkanı Albay Ali Fuat, 3 Ordu Kurmay Başkanı Yarbay Goze, Kafkas Orduları Gurubu Kurmay Başkanı Yarbay Falkenhavzen, 6 Ordu Kurmay Başkanı Kreçmar katılmışlardı Kafkas Ordusu’nun durumu tartışılıp, takviye yapılması görüşü benimsendi Suriye’de bir taarruzun mümkün olmadığı, Irak’ta taarruza geçilmesi gerektiği, ancak mevcut kuvvet ve yapı ile bunun istenilen neticeyi vermeyeceği, yeni bir organizasyona gidilmesi, görüşleri ağırlıklı olarak benimsenmişti Toplantıdan sonra Cemal Paşa, Ahmet İzzet Paşayı Gazze, ve Sina cephelerini gezdirmek için misafir etmiş, Mustafa Kemal Paşa 27 Haziran’da Diyarbakır’a dönmüştü
Enver Paşa İstanbul’a döndükten kısa süre sonra, yeni bir ordu kurulması kararı duyuldu Bu ordu, Suriye’deki 4 Ordu, Mezopotamya’daki 6 Ordu ve yeni oluşturulan 7 Ordu’dan müteşekkil olacaktı ve 7 Ordu gurubun çekirdeğini oluşturacaktı Böylece “ Yıldırım Orduları Gurubu” oluşturulmuş, 7 Ordu Kumandanlığı’na da Mustafa Kemal Paşa atanmıştı
|