Prof. Dr. Sinsi
|
Atatürk'e 'Kafir' Diyen Kafirler, İyi Okuyun Bu Yaziyi
Medeni Bilgiler ve Atatürk'ün El Yazıları-Afet İnan
Sayfa 364 9- Din birliğinin de bir millet teşkilinde müessir olduğunu söyleyenler vardır fakat biz, bizim gözümüz önündeki Türk Milleti tablosunda bunun aksini görmekteyiz
Atatürk'ün bu sözlerinden kolaylıkla anlaşılacağı gibi, Din Birliğinin, Türk Milleti'nin millet teşkilinde etkili olmadığını, tam tersine zararı olduğunu vurgulamaktadır Yazılarının devamında ise Başbuğ Atatürk, İslam Dini'ni açık olarak Arap Dini olarak tanımlamakta ve bu tanımlamayı tekrar etmektedir
Türk’ler Arap'ların dinini kabul etmeden evvel de büyük bir millet idi Arap dinini kabul ettikten sonra, bu din, ne Arapların, ne aynı dinde bulunan Acemlerin ve ne de Mısırlıların vesairenin Türk'lerle birleşip bir millet teşkil etmelerine hiçbir şekilde tesir etmedi Bilakis, Türk milletinin milli rabıtalarını gevşetti, milli hislerini, milli heyecanını uyuşturdu Bu pek tabii idi Çünkü Muhammed'in kurduğu dinin gayesi
Sayfa 365 milliyetlerin fevkinde şamil bir Arap milliyeti siyasetine müncer oluyordu Bu arap fikri ümmet kelimesi ile ifade olundu Muhammed'in dinini kabul edenler, kendilerini unutmağa hayatlarını Allah kelimesinin her yerde yükseltilmesine hasr etmeğe mecburdular Bununla beraber, Allah'a kendi lisanında değil Allah'ın Arap kavmine gönderdiği Arapça kitapla ibadet ve münacatta bulunacaktı Arapça öğrenmedikçe Allah'a ne dediğini bilmeyecekti Bu vaziyyet karşısında Türk Milleti bir çok asırlar ne yaptığını ne yapacağını bilmeksizin adeta bir kelimesinin
Sayfa 366 manasını bilmediği halde Kuran'ı ezberlemekten beyni sulanmış hafızlara döndüler
Sayfa 367 hırkasıdır diye bir palaspareyi hilafet alameti ve imtiyazı olarak altın sandıklara koydular halife oldular Gah şarka, cenuba, gah garba veya her tarafa saldıra saldıra Türk Milletini Allah için, peygamber için, topraklarını, menfaatlerini benliğini unutturacak, Allah'a mütevekkil kılacak derin bir gaflet ve yorgunluk beşiğinde uyuttular Milli duyguyu boğan, fani dünyaya kıymet verdirmeyen, sefaletler, zaruretler, felaketler, his olunmaya başlayınca, asıl hakiki saadetin öldükten sonra ahirette kavuşacağını vaat ve temin eden dini akide
Sayfa 368 ve dini his millet uyandığı zaman onun şu acı hakikatı görmesine mani olmadı Bu feci manzara karşısında kalanlara, kendilerinden evvel ölenlerin ahiretteki saadetlerini düşünerek veya bir an evvel ölüm niyaz ederek ahiret hayatına kavuşmak telkin eden din hissi, dünyanın acısı duyuların tokatıyla, derhal Türk Milleti'nin vicdanındaki çadırını yıktı, davetlileri Türk düşmanları olan Arap çöllerine gitti 
Türk vicdani umumisi, derhal yüzlerce asırlık kudret ve küşayişle, büyük heyecanlarla çarpıyordu Ne oldu ? Türk'ün milli hissi, artık ocağında ateşlenmişti, artık Türk cenneti değil,eski hakiki büyük Türk cedlerinin mukaddes miraslarının
Sayfa 369 son Türk ellerinin müdafaa ve muhafazasını düşünüyordu İşte dinin, din hissinin Türk milliyetinde bıraktığı hatıra
Nutuk'tan ;
"Efendiler, bütün insanlığın deneyim, bilgi ve düşünüşüyle yükselip olgunlaşması; Hıristiyanlıktan, Müslümanlıktan, Budizmden vazgeçerek yalınlaştırılmış ve herkes için anlaşılacak duruma getirilmiş katıksız ve lekesiz bir dünya dininin oluşması ve insanların şimdiye kadar kavgalar, pislikler, kaba istek ve eğilimler arasında bir yoksullar evinde yaşamakta olduklarını kabul ederek bütün varlık ve kafaları zehirleyen kötülük tohumlarını ortadan kaldırmaya karar vermesi gibi koşulların oluşmasını gerçekleştirecek olan bir “Birleşik Dünya Devleti” düşünün tatlı bir şey olduğunu yadsıyacak değiliz "
(Nutuk sayfa 644,645)?
(Yukarıda sayılan dinlerde Yahudiliğin geçmemesi calib-i dikkattir )
Son meclis konuşmasından;
Bizim devlet idaresindeki ana programımız CHP programıdır Bunun kapsadığı prensipler,idarede ve siyasette bizi aydınlatıcı ana hatlardır Fakat bu prensipleri,GÖKTEN İNDİĞİ SANILAN KİTAPLARIN dogmalarıyla asla bir tutulmamalıdır Biz,ilhamlarımızı GÖKTEN VE GAİPTEN değil,doğrudan doğruya hayattan almış bulunuyoruz
İzlemek isteyenler google'a gökten indiği sanılan kitaplar yazabilirler
|